Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYETDERGİ Kaymakamlığı sırasında birilerini kızdınnca onu psikiyatri kliniğine sevk etmişlerdi. E de fbelki farkında olmadan telkin altında kalarak, belkı de fazla düşünmeden) klinikte boş yatak yok diye onu Bakırköy Hastanesi 'ne sevketnıeye kalkışmıştı. Oysa, Ece yasa ve yönetmelikleri çok lyı bilirdi. Usule aykın olan bu duruma itiraz etti, iş o gün Klinik Direktörü 1 loca'ya kadaryansıyarakdüzeltildi ve Ece bir süre Çapa Psikiyatri Kliniği 'nde mısafir edıldı. Ece bu durumdan pek de şikâyetçi gibi görünmüyordu. Böylece, başka türlii kolay kolay elde edemeyeceği bir gözlem fırsatını yakalamıştı. () sıralarda, tutumunu pek sevmediği bir hekime "hıyar" adını takmıştı. Daha sonralan bu kişinin bir AYHAN arkadaşına da olumsuz davranışını duyunca, ona olan antipatisi kızgınlığa dönüşmüş ve PROF. DR. GÜNSEL KOPTAGELİLAL çek bu zehirli amagüzel ve dayanıklı çiçekti. Aslan da, ailesi Ankara'ya göndermediğin hıncını bir şiirinde onu hamamda "kocakarı Son yıllarda zehirli diliyle bu çıçek arasında den, Istanbul Tıp Fakültesi'ne girmişti; şiir ve natırlara" yıkatarakalmıştı. Klinikteki gözcc Ayhan'ı tanımlamaya en uygun bir bağlaın kurup güldüğü de olurdu. Ece Ay edebıyat meraklısı bir çocuktu. Aslan ile Ece lemlerini sonraki yapıtlannda satırlararasındüşen sözcüğün "başka" olduğunu han sevebi len bir insandı. Sever, sevdirir, kı sürekli ınektuplaşırlar, mektuplarda şıır, ede da zaman zaman kullandı. Klinikteki değerdüşünüyorum.. Onıın ıçın " aykırı", rar, kırılır, kızar, kızdırırdı. Çok sevdiği, onu bıyat, sanat olaylannı tartışır, birbirlerine ak lendirme sonucunda, kızdırdığı kışılerın "marjinal", "sınırötesi", "anlam da çok seven insanları kızdırdığı, kırdığı ol tarırlardı. 1956yılı Şubattatilinde Ece Istan beklentısı gerçekleşmedı, sağlam raporuyla sız", "gerçekdışı",hatta "kaçık" gıbıdeyım muştu. Ama o onları yine de sevcr, yüzlenne bul 'a geldığınde tanıştık. Ondan sonra, kimi çıkarak işine dondü. Ne var kı, daha o günlerler kıı I lamlmıştı anıa bence o sadece " başka" söylemese de içinde sevgi duygusunu taşır, zaman dahasık,kimi zaman daha seyrek gö de kaymakamlık görevını sürdürmeyı düidi. Yaşami nın ona (sanırsam çok küçük yaş kimi zaman dauzülürdü. "llerkesıngüciinü rüşmelerle dostluğumuz bugünc dek sürdü. şünmediğını,aynlıptümzamanınışıırevereceğinı söylemişti. Nitekim bir kaç yıl sonlarındanberi)sunduğuacımasızhklara, zor aldığı bir desteği, bir silahı var. Benimse bir Pek çok ortak arkadaşlanmız oldu. ra görevinden aynldı, ya da aynlmak zorunluklara "başka" olarakdirenıyordu. Yazdık tek kalemim var!" derdi. Sevgisinin de öfkeÇapa Psikiyatri Kllnlğl dakaldı. Bunudaherzamankı kendıne yrineları, söyledikleri, davranışlan kımilenneza sının de peşini bırakmamak gibi bir huy u varÜniversiteden sonra ben uzmanlıkeğitimi likyıkıcıtutumuylakendınınçabuklaştırdıman zaman çok "aykırı" gelebiliyor, alışıl dı. Bu kovalamaca içinde o asıl kendi kendinı mışlara.beklenenlereçokaykırıdüşüyordu, kırnıaktaydı ve bunun da farkındaydı. Sanki için yurtdışınagıtmiştim. Dört yıl sonra dön ğını düşünebiliriz. ama o kendıne, kendi kurallanna hiçbir za mutluluklannı, huzurunu sürdürmekten kor düğümde, bir gün Ecc'ye Çapa Psikiyatri KJiman aykın düşmüyordu. Gerçekdışı gözükse kar, onların onu terk etmesınden önce o onla nıği 'nde rastladım. O kaymakam olmuş, ts Bir kolaj ustasıydı... tanbul dışında görev yapıyordu. Bir anlaşbile,gerçeğintamortasındaduruyor, keskın n bozııp, kırıp dökme yanşına girerdi. Anadolu'nun çeşitlı ılçelerınde kaymamazlık yüzünden kızdırdığı kişileronu akıl kamlık görevini yaparken, arkadaşlarıyla gözlemleriylesıvrıkaleminigerçeklerinorEee Ayhan benim 47 yıllık arkadaşımdı tasma,içerdekiirinleri(buaradakendııçın Kendisini Tıp Fakültesi'ndeki sınıf arkada hastası saymak isteyip Bakırköy Hastane ıhşkisını ve ı letışımıni hep onlarla mektupladekileride)boşaltırcasuıabatınveriyordu. En şım Aslan Ebın aracılığıyla tanımıştım. As sı'nde muayeneye sevkini düşünmüşlerdi. şarak ve zaman zaman Istanbul 'a ya da Ansevdiği çiçekzakkumdu. Çocııkluğunun Ça lan ile Ece liseden arkadaştılar. Ece Anka Fakat mahkeme onu Çapa Psıkıyatrı KJini kara'ya gidip onlarla buluşarak sürdürdü. nakkale'sindetanıdığı.içineyerleşmişilkçıra'ya, Siyasal Bilgiler Fakültesi'ne gitmiş, ği'ne sevketmiş, poliklinik görevlisi hekim Gerı kalan zamanlarda okuyor, inceliyor, gözlemler biriktiriyor, fikirler üretiyor, bunlan şiirlerinde dokuyarak sıuıuyordu. Sevenleri ve arkadaşları boldu. lşsiz kaldığında, hemen yanına koşup, ona sevdiği uğraşı alanıy la ilgili işler sağlamaya gıriştilcr, ama huzura karşıt olan dürtüsü bunlaruı da sürekliliğiniengelliyordu. Yaşamında siireklıliğını yitirmeyen en başolay şiirleriydi. Ece'nin şiirlerini anlamak pek o kadar kolay değildi. Ben onunla dostluğunı ve konuşmalanmız yüzünden bubakımdanşanslıydım.Simgelerle sunulan bazı anlatımlann nerelerden kaynaklandığını öğrenirdim. Ece'nin müthiş güçlü bir belleği vardı. Keskin gözlemi ile belleğine fotoğrafkareleri gibi yerleştirdiği öğeleri tarih bilgisi ve incelemelennden aldığı öğelerle birlikte kafasında saklar, günü gelincebuöğelen bırkolaj ustası becerisiyle, kendi yorumlarıyla da bezeyerek bürünleştirip, kendıne has biçimde biryapıt haline sokardı. Günlük yaşantımızda olağan olan ama bizım gözümüzden kaçan birçok gerçek onun diliyle yüzümüze çarpıverırdi. K.afasında"ortaikidenaynlançocuklar"ıhazırladıgı yıllarda, "Bılirmisın,bızdeçocuklar hep orta ikide okulu bırakırlar" demişti. O an düşündüğümde, bırden, hastalanmızın dosyalarını hazırlarken eğitim düzey lennı sorduğumuzda, özellıkle orta ve ortarun altı sosyoekonomik kesimdeki erkek hastalardan "orta iki terk" yanıtınıaldığunızaklımageldi. Bukonunungerçekliğını araştırmak ıçın bir araştırma projesi başlatıp, lstanbul'un değişik semtlerındekı ve değışık sosyal kesimden çocukların gittiği ortaokullarda üç yıl süren bir psikososyal ıncelenıe yaptık. Sonuçta Ece haklı çıktı. Bu çalışma, başına Ece'nin şiirınden dizeler de konularak, yayınlandı. "Çelenklerin tersine bakmak" sözleri de çokanlamtaşıyanbırdeyışıydı.OrhanKemal'in cenazesini izlerken aklına gelıver Kendisi de şiiri de "başka" bir insan