Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8 Nâzım'a Armağan projesi için dokuz ünlü kadın sanatçımız Genco Erkal'ın yönetmenliğinde bir araya geldiler. Oyunun doğumu aşamasında sanatçılar tekrar tekrar hangi rüyalan gördüler, ne gibi kâbuslar yaşadılar? Projede yönetmen yardımcısı olarak çalışan arkadaşımız Bengi Heval Oz'e anlattılar. Sanatçılar ve rüyalan O j nlan size tanıtmamıza lüzum yok. Zaten tanıyorsunuz. I lepsi sahneye terlenni akıtmış,, kcndi nıesleklcrinde voköneınli yerlere gelmiş sahneyaratıkları... Kngencı 19yıldırsahnede. Her kuşağın duayeni oyuncular; Yıldız Kenter, Genco Erkal, Zeliha Berksoy, Işık Yenersu, Zuhal Olcay, Tilbe Saraıı, Jülide Kural, Ayla Algan, dünyaya ismini duyurmuş gurur kaynağı dansçımızZeynepTanbay, dünyayı oktavlar arası dolaşan ses olarak tanınan Sema'nuz.özgünmüzıklenbesteleycnyıllann tiyatro müziği bestecisi Selim Atakan hepsi birarada.Teknıilıbirdentekperde, Nâzım'a Armağan projcsindc birbuçuk saat sizlerle... lstanbul KültürSanat Vakfi'nındüzenlediği Ulııslararasi Tiyatro l'estivali Rumeli Hisarı'nda Genco Erkal'm yönettiği Nâzını' a Armağan projesi ile açıldı. 11er şey bır düşün gerçeğedönüşmesi gibiydi. Hazırlık aşamasında vc gösteri günlerinde yönetmen yardımcıları olarak Erdem Akakçe ve ben, bir yandan sanatçılarımızın en iyi şekilde rollerine hazırlanmalanna yardımcı olmaya çalısjirken bir yandan da siz seyirci ve okurlardan farklı olarak onların ellerini tııttuk, gözlerine baktık, konuştuk, rollerine nasılhazırlandıkhırıııa şahit olduk, yaşamlarının bir kesitine tanıklıkettik, onlan yaşadık. Herşeydenönce onlar da insan. Onlar da herkes gibi yiyip içiyor, yatıp kalkıyor ve rüya görüyor. Sanatçılarınmesleklerinekarşıduyduklan sorumluluğu işaret eden ve duyduklan stresi ele veren, tekrar tekrar benzerlerini gördüklcri rüyaları vardır. Bunlarbazen düş bazen de kâbıısadönüşebılır. Meselakulistençıkarve bir tiirlü sahneye ulaşamazlar, oyuna geç kalırlar ve bir türlütiyatroya ulaşamazlar, sahnede replik unuturlar... Bir çoğumuzun bu projenin hazırlık aşamasında yatıp uyuyup rüya görecek kadar vakti olamadı... anıa bu oyunun kendisi bir rüya. Ve onlar da bana rüyalannı anlattılar... ilbeSaran: Kâbuslarımdaherzaman oyunun günlerini, saatlcrıni şaşırmışımdır. I lep bır şey olur ve bir türlü evden çıkamam. Gördüğüm bir kâbus yok anıa bcncc bütün bir çalışma süreci kâbus. (,'ocııkluktan kalan astımım şiddetle geri gelnıeye başladı. îlac kullanıyorum, bol kahve ıçip kafein alıyorum. Kminim ki önümüzde üc ay olsaydı da yetmeyecekti. Zaman hep aleyhimıze işler, hiçbir zaman yardımcı olmaz bize. Zaman kâbus... Aslındadüş ilekabus ikisibirarada. Çiinkü bir an geriye bir adım atıp "Etrafımda kimler var'7" dediğim an hayal dünyasma giriyorıuıı. Çocukken insanın kahramanları olur ya... Bırdenbireokahramanlannyanındabulııyorum kcndinıi. Eli elime değiyor, gözünün içine bakıyorıım .. Biraz sonraberaberbirşarkı söylüyoruz, koroda beraber oluyoruz... Onlar çokgerçekdışı geliyorbana. Buekıp olduğu gibi gerçekdışı geliyor. birden terlediğimi hissediyorum... Çünkü bazı şiirler yasaktı. Bazı şiirleri okumamamız gerekti. Ve o sırada yaşadığımız kâbuslar, mesela o zamanlar Beklan'ı da aldılar hapse, 68 çocuğu olduğumuz ıçin hem şiirleri söylüyorduk, "Ihtilal yapacağız" diyorduk, hem de korkuyorduktabii... Valızlerlekitaplararkadaşlanmıza taşınıyordu. Evden gelip toplamasınlar ya da bulmasınlar diye. . O korkulan beden anımsıyor, yenidenyaşıyorsun. Belki gece rüyanda görmüyorsun ama 'gündüz rüyalan,kâbuslan' oluyorbenimkiler. Şiirleri dinledikçe bunu y aşıyorum. Bizim Nâzım oyununu "yaşamak" diyor. Nerede duruyorsan orada yaşamak... Zihninle, bedeninle, duygulannla... Bütün fenomoloj i ve ontizmi yani olaybilimleri ve varhkbilimlerine "yaşamak" kelimesini çok güzel getirip koymuş. O yüzden nerede durduğumuzbiliyoruz. "Yaşamak". Bu da oyımun güzel yanı. Z A yla Algan: Ben68çocuğuolduğum için eski gördüğümüz kâbuslarımız geliyor aklımıza şiirleri okuduğumuzzaman. Bedeno günlerı anımsıyor ve ter geliyor. O anda ne oluyorsa şiirler geçtikçe, NÂZIM'A ARMAĞAN Nâzım'a Armağan, Uluslararası lstanbul Tiyatro Festivali'nin açılış oyunuydu. Rumeli Hisarı Açıkhava Tiyatrosu'nda üç temsil oynandı. 16. Uluslararası Izmir Festivali de Nâzım'a Armağan'la açıldı; Kadifekale'de açıkhavada oynandı. Izmir'in Kadifekalesi sanatla ilk kez buluşmuş oldu. Izrnir Kültür Sanat ve Eğitim Vakfı'nın düzenlediği Uluslararası Izmir Festivali gösterilerinde her yıl yeni bir tarihi mekân kullanarak kamuoyunun dikkatini oraya çekiyor. Nâzım'a Armağan ekibi: Yöneten: Genco Erkal Yönetmen Yardımcılan: Erdem Akakçe, Bengi Heval öz Özgün Müzik ve Müzik direktörü: Selim Atakan Koreografi: Zeynep Tanbay Sahne Tasanmı: Metin Deniz Giysi Tasanmı: ARTİZAN Bilge Mestçi Işık Tasanmı: Kemal Yiğitcan Prodüksiyon Amiri: Bozkurt Karasu Dekor Uygulama: Gökhan Urulu Yorumcular: Ayla Algan, Zeliha Berksoy, Genco Erkal, Yıldız Kenter, Jülide Kural, Zuhal Olcay, Tilbe Saran, Sema, Zeynep Tanbay, Işık Yenersu. ^ S T , Z eliha Berksoy: Rüyamda Nâzım oturuyor, arkadan da ışık vuruyor. Ben koşa koşa gidiyorum yanına. Karanlıkta, üzerinde beyaz bir gömlek var. Ayağa kalkıp "Hadi" diyor bana "lladi çalışsana! Niyeçalışmıyorsun'.'Naapıyorsunsenburada?" diyor... "Geldim işte!" diyonun... "Hadi ama bır an evvel! Yapman lazım!"diyor... Yandan ışıklı bir kapıdan çıkıyor. Sabah Genco'ya anlattım "ne demek istiyor acaba" dedinı, "Tabii, senin kafan hâlâ bir karış havada, geziyorsun!" dedi. O bana bir uyarıymış meğer. "Hadi kendini topla" demiş bana. Y11 lar önce Taranta Babu' y u calışırken ben her gece rüyamda Nazım'ı görürdüm. Ama akıl almaz şeyler oluyordu. Sanki ruhla birliktegidiyoruz...BirgünÜsküdar'agiderken vapurla, bir de baktım, bir küçük şilep vapurun önünden geçiyor, adı Nâzım Hikmet. Sonra öğrendik ki o şilep ayda sadece bir defa geçeımiş. BirrüyadahaNâzım'aArmağan'ı calışırken: Gece yatıyorum, sabah kalkıyorum, bir de bakıyorum aynaya, saçlarını sarı falan değil, beyaz olmuş. Bembeyaz. "noolmuş benım saçıma?" diyorınn. Oyuna gireceğim anıa saçlarını berbat...Genco geliyor, "Naaaptınsaçına!?"diyor,"Aybilnıiyorum!Dün gece ben sanşındım, sabah kalktım, böyle oldum!"diyorum."Perukbulalımsana" diyor. "Senin taktığın peruk vardı tiyatroda, çabuk Ahmet'i ara onu getırtelim, onu tak" diyor. "Ay peki ama o şimdi yapılı mıdır acaba, ben onu bigııdi ile sanp hazırlıyordum" diyo şey, kâbusum; zeminin taş olması ve ayakkanım... Sonra uyandım. Şimdi o rüyalan anlı bı giyiyor olmak. tkisi de bana o kadar ters ki! En büyük korkunı buydu.. Nasıl taş zeyorunı. nıinde dans edeceğim? Taş zemınde pabuç ema: Beninıkâbusum, elbise prova nasıl olacak? Zaten pabuç giynıeye alışkın sıyla ılgili. Elbise provasına gittim, değilinı. Pabuç giyince ayağıma prangalar Bilge Mestçi'ye. Bana önden düğme takılmış gibi, özgürlüğüm gitmiş gibi hissetli, çok hoş, yakası kalkık bir elbise dikmiş. tim kendimi. lşin en konıik tarafı, tam açılış Rüyamda elbiseyi giymişinı, düğmeli önü, gecesinin prova saatlerinde pabucum patladüğmeler iliklenmiş, sahnedeyim, sesim çık dı! Kâbus gerçek oldu! Elimizdede zaten bir mıyor! Elbise dar, herkes bana bakıyor, sesim pabuç var... ama hakikaten ben rüya gördüçıkmadıkçadabendüğmemiaçmayaçalışı ğümü hatırlamıyorunı çünkü bütün bu süreç yorunı, düğmemı açarsam sesimin çıkacağı içersinde uyumadım gibi geliyor bana.. .ama nı biliyorum ama açılmıyor!. Ağlayarak sah benım de vardır mesela sahneye çıkacağım neyiterkettim. Sabahleyin kalktım verüyamı ama dansı.koreograf iyi bilmıyorum. Olabır arkadaşıma anlattım. Sonra da henıen Bil cak şey değil, tabii kiböylc bir şey olamaz... Düşsel tarafı ise şu: Gösteri gününüıı son ge Hanım'a gittim ve "Çok özürdilerim ama ben önden düğmeli elbise istemiyorum. Kor provasına kadarolan süreç her zaman kabustur. Sunulduğuandanitibarenrüyayadönükuııç bir rüya gördüm" dedim. şür. Beninı için buradaki kâbus, o prova süresi,o çalışma süresi,okorkunçyorgunluk... eynep Tanbay: Ben hiç kâbus göranıa oyuıı başladığı andan itibaren rüyaya müyorum çünkü hıç uyumuyorunı... dönüşüyor. Zaten başında, Genco bu projey i Ama gündüz kâbuslarımdan bahsebana ilk sunduğu zaman, rüya gibiydi. Sonra debilirim. Bu projede beni en çok ilgilendiren