Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
9IIAZİRAN 2002. SAYI 846 lar Allah Türkçe Bilmiyor mu?" türküsünü plağa okuyunca softaları kızdırmıştı. Yirmili yaşların başında Ankara'ya gelen Mahzunı, kendisinden yaşça büyiik ozanların katıldığı meclislerinmüdavimiolur. Birkonsersırasındaısrarüzerineçıkıpbugün di I lere pelesenk olan "tşte GidiyorumÇeşmi Siyahım"adlı eserini seslendirir. tlkplağını I977yılındayapar. Mahzuni 22 yaşında İmam I lüseyin'e yazdığı mersiyeyi adeta bir senfonidir. Artık Tanrı ona "Yürü Ya Mahzuni" demiştir. Mahzuni'nin4.Vlikplakları,döneminünlü assolistlerinin satış rckorlannı paramparça eder. Televizyonla henüz tanışmadığımız 196O'lıyıllartnsonu, 1 l)70'l i y ılların başında Mahzuni, şöhrctinin doruğundadır. Neredeysepiyasayaherayyenibirplağı sürülür. Plak şirketleri altın yumurt TANINMIŞ ESERLERİ "Dumanlı Dumanlı Oy Bizim Eller", "Bugün Ben Şahımı Gördüm", "Yuh Yuh", "Zevzek", "Kirvem" "Boşu Boşuna", "Nem Kaldı", "Işte Gidiyorum Çeşmi Siyahım", "Ince Ince Bir Kar Yağar", "Kanadım Değdi Sevdaya", "Kolum Nerden Aldın Sen Bu Zinciri","Bebek", "Gizli Gizli", "Dokunma Keyfine", "Mehmet Emmi", "Amerika Katil Katil", "Yaralarım", "Ben Alevi Olamam ki", "Sarhoş" "Gücenme Hey Sofu Baba", "Bilmem Çağlasam mı Çağlamasam mı", "Darıldım Darıldım" "Bu Yıl Benim Yeşil Bağım Kurudu"," Göreydim öleydim", "Dom Dom Kurşunu", "Bulamadım Ben Beni", "Berçenek'ten Çıktım Yaya", "Tersname". ^ duğu günlerden birinde iri kıyımbiremniyetgörevlisi ufak tefek Mahzuni'yi ensesinden tııttuğu gibi havaya kaldırır ve kalaya başlar: "Yürü Allahı'nı kitabını şaaptığım." Mahzuni, geriye dönerek "Bana öy le kaba davranmayın bız kardeşiz" derpolise. Mahzuni'ninsözleri üzerine çılgıııa dönen polis, "Ulan zındık, dinsiz, imansız! Nerden kardeş oluyormuşuz seninle"deröfkeyle. Bizimki üsteler, "Elbette kardeşiz. Siz de Al lah 'a verip veriş,tiriyorsunuz ben de. Sadece üslubumuz farkh." Evlyakıldı... Mahzuni ilah olduğu 70'li yıllarda sevenleri kadar da düşman kazandı. Gaziantep 'te evi yakıldı, arabasına bomba konuldıı. 70'lerin Mahzuni'si eşi Futma Mahzuni'yle. Bir yanda hapishaneler, işkenceler, diğer yanda yediği dost kazık lan, ihanetler yaraladı büyükozanı. Acısını eserlerine yansıttı ve halkıyla pay laştı. Halk yüreği yaralı Mahzuni 'ye kucak açtı, dostunu dost, düşmanını düşman belledi. Onaihanetedenler.arkasından vuranlaryıllaryılı insan içine çıkamadı, yüzleri tükürük hokkasınadöndü. Türkiye'de TRT'ye çıkması zinhar yasak olan, konserleri çoğu kez yasaklanan Mahzuni'ye, Avrupa'daki gurbetçiler kucak açtı. Avrupa'da aylarca dolaşarak konserler verdi. Ne zaman ülkesinde canı sıkılsa solıığu Almanya'daaldı. Kendisinden dinlediğimizbir anı vermeye geldim. Tren beklerkenuyuyakalmışım. Şapkanıı yere bıraktığım icin insanlar beni di lenci sanmış. Bıında benim suçum ne?' dedim. Inandırmaknemümkünî'Sizingibileryü/ündcn Almanlararezil oluyoruz. ()zanmış... Utanmasa başınııza Mahzuni Şerif kesilecek'denıesinmi?'Evetben Mahzuni Şerif'im' dedim bu kez. Yineinanmadı. 'Mahzuni Şeri f k i m sen k i m? Onun paraya ihtiyacı mı var ki gelip Bahnhof'ta dilensin' diyen cöpçüye en nihayet kimliğimi gösterdim. Bu kez boynuma sarıldı ve eve gideceğiz diye tutturdu." Sıkıyönetim mahkemelerini komşu kapısı yapan Mahzuni Şerif'i, 12 Kylüldarbesiyleyinesıkıntılıgünlerbekliyordu. Soruşturmalar, davalar... Ama yinesusmadı Mahzuni. l2Eylül'ün ilk günleri tstanbul Tepebaşı'ndaki Gazino'nun kapısında 25 bin insan birikmiş. Geceleri sokağa çıkmanın tehlikeli olduğu ogünlerde Mahzuni için bu tehlikeyi göze almışlardı. ölümünden hirkaçgün önce Brüksel'de objektife son kezpoz verdL layan tavuk keşfetmiştir. Mahzuni'ninkonservcrdiği ildeherdefasında yaşam dıırur, konser salonunun öııii miting mcydanına döner. Yoksııl Anadolu insaııı Mahzuni'de kendisini görmiiştü. ller kesimdendinleyicisi vardı.Tarihiboyunca binlcrce ozan yetiştiren Aleviler, ilkkezonunlakabuklarınıkırdıklarınainanıyorlar, ona adeta lapınıyorlardı. Ondan öncesini ve sonrasını neredeyse yok say ıyorlardı. Yoksul Anadolu insanı, onun eserlerinde kendisini buluyor, 68'li gençleronuntürkülerinisöyleyerek yürüyordu. Bu yıllarda Mahzuni, birbirinden güzel sevda türküleri ve Alevi nefeslerinin yanı sıra politik eserler de vermeye başlamıştı. 12 Mart'ın netameli günlerinde Başbakan Nihat Erim'i hedef alan "ErimErimEriyesin"plağıtoplatıldı, Mahzuni de hapsi boyladı. Uslandı mı? Hayır. Sikıyönetim hapishanelerini komşu kapısı yapınıştı. Yine Siyasi Şube'ye misafir olGeçen yıl yoğun bakımdan çıktıktan sonra dlnlendlği yalıda arkadaşımız Mlyas* llknur'la. sl Yine bir plak kapağı için stüdyoda... "Almanya'da Osnıan Dağlı'nın (Maksudi) evindeyiz. Sofra olanbirçöpçü.Bendoğrulurkeno, kalabalık. Birhaylialkol tüketildi 'Aslan gibi adamsın, taşı sıksan suve aramızda tartışma çıktı. Ben kü yunu çıkarırsın dilenmeye utanmısiip geceyarısı evi terk ettiın. Saba yor musun' diyerek bana çıkıştı. ha karşı tren ganna geldim. Darms 'Ne dilenmesi kardeşim' diyecek tadt'aakrabalarımınyanınagıdece oldunı. Içi bozukparayladoluijapğim. llktreninkalkışınazaman var. kamı gösterdi.Cebimdekimarklan Uykubastı veşapkamiçıkarıpyere kendisine göstererek dilenmeye ihkoyduktan sonra banka ıızanıp yat tiyacım olmadığını söyledim. O ise tını. Kaç saat uyıımıışum bilıniyo bana iııanmıyor, eebimdeki marrum. Birden 'Hey hemijerim kalk klan da dilenerek kazandığımı söybakalım' diye birisi beni dürttü. lüyordu. Sonunda' Yahıı git be karBaktım elinde süpürge ve kiirek deşim ben ozanım, buraya konser ' Mahzuni konserlere bir süre ara verdi veGaziantep'e yerleşip sakin bir yaşam sürmeye başladı. Bu sırada politik eserler vermekten kendini alıkoydu. "Dom Dom Kurşunu", "Darıldım Darıldım", "Sarhoş", bu dönemin üriinleridir. 1990'lar onun eski günlerine döndüğüyıllardı. Yinetasavvufa yönelmiş, ölümsüz eserler vermeyi sürdürdü. Bu dönemde yaptığı "Bugün Ben Şahımı gördüm", "Beni Beni", "Hacı Bektaş", "Kirvem" adlı türküleri dillerdeydi.Onlarcasanatçıbu ezgileri seslendirdi. Popvearabeskinhızının kesildiği, halk müziğinin altın çağını yaşadığı bu yıllarda onlarca sanatçı Mahzuni'nin eserlerini okumak için adeta kuyrugagirmişti. IIiçolmuyorsa bir yıl içiııde en az 3040 sanatçı bir Mahzuni eserine albümiinde yer veriyordu. Edip Akbayram, Selda, Ibrahim Tatlıses, Musa Froğlu, Sabahat Akkiraz, Grup Kızılırmak, Kardeş Türküler, Maz*" HER KONSERI MİTİNG GİBİ... Mahzuni'yi ilk kez 56 yaşlarında Elazığ'a konser vermeye geldiğinde görmüştüm. Şehrin en büyük caddesinde yer alan sinemanın önü mahşer yerı gibiydı. Mahzuni arabayla sinemanın önüne geldiğinde bir alkış tufanı koptu. Kalabalık arabadan inmesine bile fırsat vermedi, arabasını havaya kaldınyorlardı. Kendisini güçlükle dışarı attı. Bu kez gençlerin omzundaydı. Etraftan birisi "Aman Mahzuni bu muymuş? Pek de ufakmış" derken yanı başındaki "Sen yeni mi görüyorsun? Ben Tunceli'deki konserine gitmiştim. Sandalyeye oturduğunda ayakları yere yetişmemişti de bir tabure koymuşlardı" diyordu cakayla. ^ SEVGİLİ MIYASE. Yazarsan Miyase'm bir gün olur da Benim ıçın 'özü haktı' diyesin 'Şu fanı dünyada devri âlemde Ah çekmekte eşi yoktu' diyesin Hangi dala el attıysa kurumuş Bastığı topraklar çökmüş çürümüş Her tüyüne binbir bela yürümüş 'Çektiği Eyyub'dan çoktu' diyesin Bize bundan böyle bilmem ne gerek Boşalmayıversin gayrı zemberek Olan varlığına dost dost diyerek Tutup kibrit çakıp yaktı diyesin Böyle garip gelmez binde yüzbinde Bir gün yaşamadı fitnede kinde Bunca aklı boşta, Mecnun içinde 'Şüphesiz Mahzuni tekti' diyesin Mahzuni Şerif 11.1Z1996, Köln