Katalog

HAnANlNNOUARlDuvouAsena [email protected] Çayır çimen geze geze 6O'lı yıllarda gençlik Türkçe nıüzik dinlemezdi. Türk Sanat Müziği'ni anne babalarımıza bırakmıştık... Türküleri ıse hiç bilmiyorduk. (irundig TK bilrnem kaç marka teybc istediğ imiz parçalan doldurur, sözlerini bir kağıda yazar, Ingilizcc bilmediğimiz halde ezberler, hep bunları dinlerdık. Inci ilo ılk Lwist'imizi Moda Deniz Kuliibii'nde yapmıştık. Rock'n Roll ise en sevdiğimiz miizikti, Elvıs Presley'e bayılıyorduk. Bırgün Mavi Işıklar'ı duydıık. Helvacı Helva diye birTürk şarkısmı twist ritmiyle dinliyorduk. Onların şarkılarıyla Rock'n Roll'umuzu yapabiliyorduk. (,'etin ve Melin Yavuzduğan, Nejat Toksoy, Cihat Cjünaydın, /amir Manisa incecik, gencecik çocuklardı, bizinı gihı... 65 yılında lliirriyet'ın Altın Mikrofon Yarışmasında 80 kişilik jüriden ikincılik ödülü almışlardi, birinci ise Yıldırım Gürses'ti. 66 yılında (,'ayır (,'imerı Geze Geze ile yine ıkinci olmuşlardı. Ama onlar Johnny Be Good'da söylüyorlardı, 45'liklerinin bir yüzü Kız Sen (ieldin (,'erkeştcn öteki yüzü I Know What I Want oluyordu. Elvis dinleyenler de onlan seviyordu. 70'li yıllara gelinınişli... Barış'lar, Rrkin'ler, Cem'ler, Fikret'ler, Moğollar piyasaya çıkmı^, Nejat ile Metin askere çağrılmıştı... Döndııklerinde ise arabesk tüm Tiirkiye'yi kaplamıştı... Yenıden bıraraya gelnıediler... Kendi meslek hayatlarında yürüdüler. Çocuğa, toruna, göbeğe, dökülmüş saçlara, emekliliğe, gelinlere, damatlara sahip oldular. Ama onlar vardı, 90Mı yıllarda Metin, Çetin, Cihat, Atilla, Nejat yıne bir araya geldiler. Çalıştılar, eski ve yeni bestelerini, tüm şarkılannı topladılar ve ADA Müzik'ten bir albüm çıkardılar. Yine bomba gibiydiler, hatta belki daha bile iyiydiler. Doğrusu çok eğlendim onların Shaft Blues'daki konserlerinde. Epeydir Türkçe sözlü müziğe alışmıştık da... Hangi parça piyasaya cıksa, 'yahu ben bu parçayı bir yerlerden bıliyorum' gibi oluyorduk. Her şarkı birbirine benziyor, her kim yapıyorsa o besteleri, sanki hep aynı şarkıyı dinlıyormuşuz gibi.... Allahtan şarkıeıların kılıklan, imajlan değişiyorda yenı bir şarkı çıktığını anlıyoruz. Ben o gün Mavi Işıklar çalarken, menajerleri Öner'lc dans ettim. Gençler de çok sevmişlerdı, onlar bir kenarda kafalarını sallarken, biz de Rock'n Roll yaptık... Heın de parça 1 ürkçeydi, hem de o eski tip hani tutup çevrildiğin, döndüğün, şöyle bir geri gıdip, tekrar birlcştiğin o bildik klasık Rock'n Roll'ıı yaptık ışte. ()h be nasıl da özlemişım. Bu yazıyı, otıırduğum ycrde hoplayarak yazıyorum çünkü CD'lerini aldım, çulıyorum. çok eğlenceli. Onları bilenler zaten çok eğlenecek dinleyince.. ama onları bilmeyenlcr de sevecek.^ vazgeçıp başkaları ıçın yaşamak, karşı tarafın ıstek ve ihtıyaçlarının öncelığı uzerıne odaklı bu sıstemde kadın, benlığının sesının yavaş yavaş kaybolduğunu yaşar..." Bılın bakalım yukarıdaki cümlede sozu edılen sistem, hangi sistem?.. Bravo, bildiniz, elbetteki evlilik sistemi. Evlilikte kadının durumunun en kısa ve çarpıcı açıklaması bu ışte; "kendinden vazgeçip başkaları için yaşamak..." Sonuç ise pek parlak değil, bazen de depresyon... Psikolog Leyla Navaro "Ikı Boy Ufak Pabuç" (Depresyonda kadınerkek farklılıkları) adlı kitabından alındı yukarıdaki cümle... Remzi Kıtabevi'nden çıktı. Depresyonun bu kadar gündeme geldiği bir ülkede okunması gereken bir kitap. Bir de 'benseno' yayınevinden çıkan Psıkiatr Bahadır Bakım ve Eğıtimci Pınar Çekırge'nın yazdığı "Üvey Anne Efsanesi" var... Bakım ve Çekirge üvey anne ve çocuklarla görüşmüşler, masalları, öykuleri, filmleri incelemışler, sonra da "iyi bir üvey annenın sadece hayal olmadığını duyurmak adına" bu kıtaba başlamışlar. Üvey annelere, üvey anne olacaklara, eşleriyle, çocukları arasında yukarı tükürsem bıyık, aşağı tukürsem sakal örneği, sıkışıp kalan babalara bir nebze yol göstermek ıstemışler. Anne, baba ve çocuk üçgenınde ıhtiyacı olan çoktur bu kıtaba...^ 78 LİK ŞAİR... B ir veda kokteyliydı, ortalık ( kalabalıktı... Sert bir ses, 'Çekilsenİ7e' dedi... Çekildik, geçti... Soııra, bir genç kız şarkıya başlayacaktı, "dinlerseniz söyleyecek" dedi bana bakarak. Oysa sessizce otııruyordum. Şaşırdım bu tavırlara, ben de ona, 'siz ne diyorsunuz Allahaşkına' dedim. Bir insanın yaşça büyük olması her davranışını hoş görmemize neden olamaz ki... Şarkı bitince yanıma oturdu. Dedi ki; 'herkes şair olamaz. eşcinsel, o çocuğıı, uyuşfurucu kullanan, düzene karşı çıkarı insanlar iyi şaii" olabilir'. 'Hiç de değil' dedım, "karşı olmayı anlıyonım da...". Adı bende saklı 78 yaşında oldugunu söyleyen bu şair erkek sonra dedi ki; 'Şiir insanı genç tutar'. Bunu kanıtlamak için de, "mesela sizin yaşınız, benim ilgileneceğim bir yaş değil' dedi. Yani 'genç kadınlarla ilgıleniyorum' diyordu. 'Bu sizin şair olmanızla ilgili bir şey değil, belirli bir yaştan sonra çoğu erkek gcnçlerin peşinde koşuyor, yitip giden bir şeylerı kamtlama çabasındalar' dedim. Sonra bir başka kişi konuşmaya başladı, lafımız yarım kaldı... "Sayın şair" diyecektim, "80'ıne gelmiş bir erkeğın genç kızlardan hoşlanmasını normal buluyorMinuz. Aynı şeyi kadınlar ıçiıı de düşüıuir miiydiinü/? Bir kadın kaç yaşına gelırse gelsin, rahatça seks yapabilir, doyııma da ulaşır ama erkek içın böyle değildir. () zaınan aşk yaşamak ısteyen, seks yapmak isteyen bir kadının. kendine seksi bitmiş bir erkek bulacağı yerde iyi seks yapabilen genç bir erkekle olmak istemesi makul ve mantıklı değil midir? Peki, artık yaşından ötürü seks yaşamı zora girmiş bir erkeğin kendine genç bir kız ıstemesindeki mantık ne olabilir? Bu genç kızlar o adamla ne diye birlikte olurlar? Hangi durum daha ınantıklıdır ve niçın mantıklı olanı ayıp sayılır da mantıksız olanı kabul gftriir? Bir şiirinizde bu durumu da kullansanız. Ya da koluna genç kızı takıp hiçbir şey yapamayan erkeğin duygularını yazsanız" diyecektim... Aslında o da biliyordur bunları ama... Şair oldu diye mantıklı olması gerekmiyor ki. O bir erkek... ^ Köçek ve Talat Bulut G iyi wAs miyoksa iyi şair mi tercih edilir? ecenin on ikisi'nden sonra IV başına geçmek hoş oluyor... Etraf sessiz, serin... "Kimse izlemesin diye" herhalde, en güzel programlar, filmler saat birden sonraya konuluyor!... Mesela TRT 2'deki' 100 yılın efsaneleri' dizisini bir yakalarsanız, mest olabilirsinu. O bitince zaplıyorum, Show TV... Karşımda nefis bir görüntü, ilginç... Takılıyorum. Zaten iyi bir film sizi tek bir karesiyle zapteder. Şöyle bir bakıyorum, tanıdık yüzler, bir Türk fılmi bu. Ama şahane. Peki bu filmden neden benim haberim yok? Merakla ve keyifle izliyorum. Bir 'köçek'in hayatı... Köçek rolünde Talat Bulut. Olağanüstü oynuyor. Etekle ve zillerle dans edeıı erkek dansçıyı öyle bir canlandınyor ki... Asla ef'emıne değil, tam tcrsine sert bir aile babası, ekmek parası peşinde, köçekliği çok önemsiyor, işi bu onıın. lalat'ta nasıl bir yüz ifadesi, nasıl bir beden dili, nasıl bir dans... Anlatılamaz. Özlediğimiz Nur Sürer. () da harika... Hepsi mükemmel. Bitince, ııeyse pat diye kesmiyorlar ve senaristyönelmen Cemal Şan adını yakalıyorıım. Krtesi gün Talat Bulut'u arıyorum. Meğerse Köçek, bir I V f ilmiymış Geçen yıl çekilmiş, bir türlii gösterilenıemiş. Slıovv I V lütfetmiş ve Talat Bulut "Kö<;ek"te... gece yansından sonra yayınlamış. Talat'ın kayınvaldesi Esin Afşar, 'o saattc ben bile zor izledim' diyor. Talat ise görememiş filmini. Bu IV kanalının, bunca emeğiıı ürünü, bu kadar mükemmel bir Tiirk t'ilminden izleyicisini neden malırum ettiğini anlayamadım. I lem çektıriyorlar hem oynatmıyorlar. Filmin kalitesinin bile f'arkında değıller belkı. Ya da bir filnıin mükemmel olması için içinde birşarkıcı ile bir mankenın bulunması gerektiğini düşünüyoıiar. O saatte uyuyanlar bu lilnıi kaçırdılar. Ben Slıovv TV yönetıcisı olsam, bu l'ilmı doğru hır saatte tckraı oynatıı anonslarla de iyice duyururdum seyircıye. İnsanlar böyle oyuncuları ve böyle bir konııyu nuıtlaka izlcmelı Ama bcıı de IV yöneticisi olamıyorum işte ^