Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYETDERGİ Gökhan Akçura dört ciltlik bir günlük yaşam tarihi kaleme aldı. Ivır Zıvır Tarihi adını taşıyan kitaplarda biranın tarihinden Süreyya Opereti'ne, parfüm şişelerinden bisiklet tarihine ve güzellik yarışmalanna dek pek çok başlık yer alıyor. Akçura, "Köşede kalmış, görmezden gelinmiş konulann peşinden gittim hep" diyor. t Daktilo kızlara öğütler K ÖZLEM ŞİMŞEK endi deyimiyle kıyıda köşede kalmış, kimsenin yüzüne bakmadığı konulan yazan bir araştırmacı Gökhaıı Akçura. "Yaşamın derinliği, anlamı birazdaaynntılarda, küçük şeylerdc saklıdır" diye dökülmüş Akçura'nın düşünceleri, kitabının önsözüne. Akçura araştırmalarını/IvırZıvır Tarihi' isminiverdiği4kitaplıkbirseridetoplamış. Bu sennin i lk kitabı,' Unutma Betıi' çoktan kitapçılarda yerini aldı bile. Unutma Beni, kadınlarlailgili konulan içerenbirkitap. Bu kıtabında, kadınların nasıl otomobil kııllanmaya başladıklanndan Türkiye'deki ilk güzellik yanşmasına kadar kadın tarihinde göz ardı edilen konulara değiniyor. Ivır Zıvır Tarihi serisinin ikinci kitabı 'GramotbnÇağı' iseyeniçıktı. Ilk plak şirketleri nin hangi koşullardaçalıştığı, Süreyya Opereti, yazın ve kışın en büyük eğlenceleri olan plajlar ve yılbaşı 'Gramofon Çağı'nda ele alınmış konulardan sadece birkaçı. Akçura ile kitaplan ve araştırma tutkusıı üzerine konuştuk. Kitaplannız kaç yıllık bir araştırmanın ürünü? Reklam sektöründe metin yazarlığı yapıyordum. Bir bira reklamı yapılacaktı." Yahu bu biranın tarihi yok mu?" diye bir soru ortayaçıktı. Bendearaştırmayabaşladım. llkyayayımlayarak genç kızlara öğütler bile vermiştir. Işte 1939 yılında Evlş dergisinde yayımlanan bir yazıdan birkaç madde. lyi bir daktilo: 1) Makinesini her akşam kapatmadan önce temizler. 2) Işe giderken çok şık giyinmez ve gereğinden fazla boyanmaz. 3) Patronu kızgın bir anında haksız bir şey söylese bile, o itidalini kaybetmez ve ağlamaz. 4) Akşamüstleri ikide bir pencereden bakıp, onu almaya gelecek nişanlısını beklemez. Zürafanın Düşkünü (sağda): "Zürafanın düşkünü, beyaz gıyer kış gunü" sözünün neden ve kime söylendiğini bilıyor musunuz? Eski zamanın kadın sevicısı kadınlarına, yani günümüzün lezbiyenlerine 'zürafa' denilirmiş. Bu güruha mensup kadınlar, diğerlerinden farklı giyinirlermiş. Çoğunlukla zunı böylece biranın tarihi üzerine yazmış oldum. Ve yazı, 'Alafranga Biraya Alaturka Tarihçe' başlığıyla bir dergideyayımlandı. Birakonusu, daha sonraki araştırıııulaı ımııı başlangıcı oldu. Ardından Çıngenelerden,ilk plak şirketlerinin hangi ko~ şullarda çalıştıklanna, Süreyya ()pereti 'ndcn parfüm şişesine, bisikletin tarihinden güzellik yarışmalarına kadar hiçbiryerdeyazılmamış konularla ılgilenmeye başladım. Bu çalışmayı 1985'tenberisürdürüyorum. NedenlvırZıvır Tarihi? llgilendiğiniz, araştırmaya değer bulduğunuz bu kunuları, ıvır zıvır olarak nitelemiyorsunıız hcrhalde? Önemsiz olduklannı düşünseydim, ben de ilgilenmezdinı zaten. Bu isimbiragresyondur, bir kışkırtmadır. tnsanlar hep önemlı olduğunu düşündükleri, birbirlerinin aynı olan konularla ilgileniyorlar. Mesela, biziın ülkemizde sinenıa tarihi kitaplarının çoğu bir önceki kitabın yenıden yazılması biçımindedir. Aynı yanlışlar birbirini takip ederek devam ediyor. Bu nedenle ben, kendini tekrar eden bu araştırmaalanı# * nındışınaçıktım. Dokunulmamış alanlar aramaya başladım. Ufak, köşede kalmış, önemsenmemiş, görmezden gelinmiş konulann peşinden gıttimhep. Bu isimle ilgili olarak nc tür tepkiler aüyorsunuz? On yıl önce çıkan ilk kıtabımın adı da' I vır Zıvır Tarihi' ıdı. Ben şımdi o kitabı tedavülden kaldırıyorum. O zaman, kitap hakkında övücü bir yazı kaleme alan Çelık Cîülersoy, araştırdığım konulan ıvır zıvır diye nitelememı kabul edememiş ve kitabıma haksızlık ettiğımisöylemişti. Ancakbaşkabıreleştırmen arkadaşımdaköşesınde,"Hoşamaboşbir kitap" demişti. önem verdiğim ve bu nedenle araştırma yaptığım konulan, aşağılayıcı bir başlık altında sunuyorum okuyucuya Bu bırtepkıaslında. Benımkanımca, bu türden bir başlık okuyucuyu uzaklaştirmıSüreyya Paşa. yor, tersine çekıci bile olai beyaz renklı elbiseler giyen 'zurafa'lar, boyunlarına beyaz bir mendil bağlar ve saçlarını da kısa kestirirlermiş. Bu söz de, bütün malını ve parasını güzel kızlara yedirdikten sonra, parasız pulsuz kalan bu mesleğin kadınlan için söylenirmiş. Halk ise bu kadınlara, 'sevici' dermiş. Sevicilik, Osmanlı zamanında özellikle zengin kesimlerde çok yaygınmış. öyle ki artık kurumlan olan bir güruh halini almış. UNUTMA BENI'DEN... Deniz Kızı Eftelya (sağda): Türkiye kadın sesi tarihine baktığımızda ılk plak yıldızımız Deniz Kızı Eftelya'yı üzerinde geçen zamanın ağırlığıyla buluyoruz karşımızda. Ilk defa Abdülhamit döneminde Galata'daki çalgılı kahvelerde sahneye çıkan Eftelya, Cumhuriyetin ilanından sonra Paris'e giderek 56 tane plak doldurmuş. Deniz Kızı ismi ise sabahlara dek şarkılar söylediği Boğaziçi'ndekı sandal âlemlerinden kalmadır. Sahibinin Sesi firmasının tanımıyla "gür, şakrak ve dinleyenleri çıldırtan sesini" duyup da onun kim olduğunu bilmeyenler, denizden gelen bu güzel sesin sahibine Deniz Kızı ismini vermeyı uygun bulmuşlar. Daktilo: Bir meslek ' / olarak daktilo tarihi Cumhuriyet ' ile başlar. Kadınların toplumsal hayata girmeleriyle birlikte daktilolar, iş yaşamında büyük önem kazanır. Bunun sonucunda daktilo kursları açılmaya başlamıştır Türkiye'nin ilk daktilo kursu 1929 yılında faaliyete geçmiştir. Daktilolar zamanla büroların vazgeçilmez elemanları haline gelmiştır. Öyle kı Vakit gazetesi 1930 yılında daktilolar arası sürat yarışması düzenleyerek, daktilo kraliçesini seçmiştir. Sonrasında dergiler ve gazeteler, 'lyi bir daktilo nasıl olmalıdır' konulu yazılar