Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12MAYIS2002. SAYI842 11 mikliğe dava açılması aslında çok komik bir durum. Çokmantıksız. (,'ünkü televizyonlarda aslında ahlaksızlık diz boyu, şiddet, vahşet, her şey çok rahat venliyor. Bir delirmişlik hâkim televizyona. Bizse "mizah" yapıyoruz, en zararsız şekilde, bunu çizgiyle şekerli bir biçimde sunarak, çocukların elektriğini alacak, onları rahatlatacak bir şey olarak sunuyoruz bunu çocuklara. Bu olaya bu kadar resmi bir bakışaçısıylabakılıp dava açılması aşamasına gelmesi, yani birçok şeyin atlanarak bir komik dergiye dava açılması artık ilkel bir şey. Bence nıizah dergileri, çizgi romanlar televızyondan çok dahazararsız. LManyak'tan "kimyalann ayrışması" nedeniyle aynlıp Lombak'ı çıkarmaya başlayan ekip, "hayatı ciddiye almıyor", ancak "ciddiye almıyor olmayı çok ciddiye alıyor". Lombak bir yaşına bastı. Komikliğin kalesi duğunu söyleyebilir miyiz? Bülent Üstün: "Kimyalann ayrışması" derken bunu kastctmiştim zaten. Böyle bir izah dünyasının en çok okunan kimya ayrınu zaten vardı. Yani şu anda I ,omj ve en "komik" çizgi roman der bak'ta olan çizerler, Leman mizahından farkgilerinden Lombak, geçen ay lı birmizahtarzı içeriyordu. LManyak'ada I birinci yaşını kutladı. LMan Hıbır'dan, Pişmiş Kelle'den gelmiş olmaları yak'tan "kimyalann ayrışması" nedeniyle nedeniyle onların Leman tarzından az da olayrılan karikatüristlerin, "1 laydi Yallah Hop sabir farkı vardı. Zaten bunu okurdahissediHop Hop" dıyerek çıkarmaya başladığı yor, yani "Lombakçılar" diye bir okur cinsı Lombak'ınikiçizeriyle, "ciddiye almıyor ol de türedi. Ve şöyle bir şey de yarattı Lommayı çok ciddiye aldıklanndan dolayı", "son bak'ın aynlması: Mi/ahokuruarttı aslında. derececiddi"birsöyleşi yaptık. Lombak adlıkarikatürköşesiyletanınanBahadır Baruter ve Cihangir' in kötü kedisi Şerafettin'inyaratıcısı Bülent Üstün'le, Lombak'ın birinci yaşıdolayısıylagörüştük. lkiçizer, lstanbul'unkalbiolanBeyoğlu 'nun merkezinde bir binanın en üst katında, kedileri Çomar' ın, kelimenin tam anlamıyla "cirit attığı" dergi bürosunda sorulanmızı yanıtladı: YAZI VE FOTOĞRAFLAR: İPEK YEZDANİ (,'ünkü mizahçının hayatı yakalamak gibi bir kaygısı var. Bir de yaptığınız işin hemen eskimesı, bir ay dan bir sonraki aya kalmanıası gi bibirdurumuvar. Bülent Üstün: Komikçininyaptığıiştebirkaç kuşağa hitap etmesi söz konusu oluyor. öııce kendı kuşağına, daha sonra arkadangelen gcnçlere. Kendisinin zaten hep ergen kalması gerekıyor kı o mizah duygusunu barındırabılsin.Onuniçinikiüçkuşakgeçirenmizahçılarhep yenilenme derdinde insanlardır. Çizdikleriniz y üziindcn hiç "Siz toplu Lombak'ta olmanın LManyak'ta çalışmaktan nc farkı var? Bahadır Baruter: "Kendi işinin gücünün sahibi olmak" denen şey oldu biraz. Biz burada çok da hiyerarşik bir yapı ıçerisinde olmadan, bu ışe hep beraber salıip çıkıyoruz. Bunuıı da bereketini ve neşesini dergide birebir gördük yani, daha bir ıştahltçahştık. Bülent Üstün: "Aynldıktan sonra ne oldu" derseniz, "süpcr, şahane oldu"deriz Bu aslında kimyalann ayrışması gibi bir şey. Yani mizah tarzlarımn doğal devini I minin karışmaması, ekollerin birbirinden doğal olarak aynlması, bize bir evrim teorisi gibi gözüktü. Sonuç şahane ama ayrılsak da ayrılmasak da yaptığımız ya da yapacağımız şeyler hep aynıydı zaten. Birbirimizin arkasından konuşarak yıpratıcı, "Onlar bize bunu yaptılar, bunlar şunu yaptılar" gibi kirli bir ortam oluşturmadık, bu çok güzel bir şeydi.Örnek bir ayrılıktı aslında. Lombak nasıl ayakta kaldı? Bahadır Baruter: tlk başta 15 tane adam dcnizin ortasında kaldık. Ama demek ki işimizineriymışiz.aslan gibi ayakta kaldık. Lombak'ın farklı bir mizah anlayışı ol W" Lombak'ın iki çrçeri Bülent Üstün ve Bahadır Baruter kedileri mar'la... Böylelikle sektörde de bir canlanma oldu, mizah sektörii artık dahadoyurucu malzemeler sunuyor. Mesela ben şu anda, bu kadar güzel dergiler arasında 16 yaşında bir okur olmak isterdim. Yenilenme kaygınız var mı? Uülent Üstün: Komikle ilgilenenler zaten devamlı yeniliği arayan insanlarolduğu için zaten komiklik biryenicilik. Zaten hep böyle bir yeninin peşinde olma duygusu var. Bahadır Baruter: Yenilenen bir tek Lombak da değil zaten, Lemanyak da yeni leniyor. Bahadır Baruter: Karşıyız yani, olmasın böyle şeyler. Lombak dışında başka projeleriniz var mı ekip olarak? Bahadır Baruter: Projelerimizaslındadergicilik dışında kalan zamanda yine çizgiyle ve dergiyle ilgili yaptığımız şeyler. Örneğin takvim yapıyoruz, yan ürünlerle ilgileniyoruz. Aslında sizin sorduğunuz sorulara çok komik cevaplar da verebilirdik ama biz ciddiye almıyor olmayı çok ciddiye ahyonız. Bülent Üstün: Hani "Müziğimbeni anlatıyor, orada her şey i söylüyomm" derler ya, biz de dergide cillop gibi gözüküyoruz yani. Lombak, gclcncksel Leman tarzından farklı olarak herhangi bir politik söylem de taşınııyor. Bahadır Baruter: Bir sol söylem yok, bir politikbakış yok, bir politik mizah tarzı yok. Yaptığımız hiçbir şeyde bu tür bir hassasiyetiniçindedavranmıyomz. Böyle bir şeyiöne çıkarmıyoruz. Ama bence yapılan iş çok ideal. Bizim çalıştığımız sistemde çalışan, hiçbir hiyerarşinin ve pol itikanın olınadığı kaç tane kurum vardır diye düşünüyorum. Birbaşyokmu? Bahadır Baruter: Çok küçük bıravantajla, baştan beri olan biri olarak ve birkaç yaş farkıtn olması dolay ısıyla ben müdürlük yapıyorum. Ben katalizör gibi, ara dolgu ınaddesi gibi bir şeyim aslında. O geleneksel mizah dergisi ya da gazete ortamlarındaki yayın yönetmcni ve altı ilişkisi asla yok burada. (,'ok anonim bireditoryal yapı var. Bazcn çoğu zaıııan yaptığım şey trafik polisliği gibi birşey yani. Onun dışında kendi işine sahip bir grup bu. mun ahlakını bozuyorsunuz" tarzı tepki Böyle bir başa ihtiyacı olacak kadar sosyal sorunlan olan bir grup değil. Kendi iradesi ler alıyor musunuz? çok sağlam. Bahadır Baruter: Tabii, sekiz tane davamız var. Lombak olarak değil, yıllardır sekiz tane Bülent Üstün: Bütün hiyerarşik şeylerle davayla muhatabız. Şu anda sonuçlanmadı dalga geçiliyor bizde zaten. Mesela derginin hiçbiri. "Genel ahlaka aykın şeyler çizmek, ıçindekı "Kemik" ekinde "köpek editör" var. küçükleri muzırneşriyattankorumak" falan Yani kendi aramızda olmayan hiyerarşiyi biz tarzı gerekçelerle hakkımızda açılmış davalar zaten mizahımıza da yansıtıyoruz. Bu çok gübunlar. Sonra bizim Lombak kitabı toplatıldı. zel bir şey aslında. Biz Lemanyak'tayken de Bu tür şey ler oluyor ama sonuçta akışı sekte böy leydik, bu ayrı lan gnıp orada da çok eğleniyorduk ve yukanyı iplemiyorduk aslınye uğratan şeyler değil bizim için. Bülent Üstün: Kâğıt üzerinde yapılan ko Sıra dışı renkler G ülden Kut'un Beyoğlu'nda, Garanti Sanat Galerisi'ndeki sergisi, enerji dolu renkleriyle Istiklal Caddesi'ne ilginç bir boyut kattı. İDGSA'nın Zeki Faik Izer ve ÖzdemirAltan Atölyesi mezunu olan sanatçının sergideki ana teması "Natürmort"... Serginin tanıtım broşüründe şöyle deniyor: "Işık, gölge, çizgi ve renkler arasındaki gerilimler kendi ritmini yaratarak dengelere, sentezlere yönelmiş." Kut, Istanbul Kültür Üniversitesi'nde ve Akademı Istanbul'da öğretim gorevlisi olarak çalışıyor. Kut'un 18. kişisel sergisini gezmek için yarın son gününüz. ^