Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMIIURlYETDKRt;! Saim Bugay, ' Mimar Sinan Güzel Sanatlar Fakültesi'nde Kukla ve Gölge Oyunlan Sanat Dah'nda öğretim görevlisi... Bugay'ın elleri, hayvanları, Aziz Nesin heykeli hep bir biçim denemesi... Bugay'ın elleri taşı sevmiyor, direnen ağaç ise yaratıcılığın sınınnı zorluyor. 4 Ağaç, metal ve insan BERAT GÜNÇIKAN 1951 Komünist tevkifatında, ek iddianameyle tutııklandığında, on ycdisinde, altı aylık evlı, gcnc bır adamdı... Yakalanmasına ncden olanın, yiizünü hiç görmediği hücre sorumlusu olduğuııu öğrenince öfkelendi, cn eok da yazdıkları daktılonun ve radyonunmarkasınısöylemesine... Öfkesi öylesine büyiiktü kı Saim Bugay'ın, ayrıkoğuşakonuldu... ^> ı Olurdukları semt l'a/arbaşf ydı, sabaha karşı goturuldüler, altı ay sonra da bırakıldılar () altı ay, insana daır ıımutla duş kırıklığı arasında gıdıp gcldı... Umudu,ce/aevmde"guzel ınsanlar" görmektı, cluş kırıklığı "güzel ınsanlar"ın azlığıydı. Daha ilk gün, turuklularınekmeğınıngardıyanlaraverilmesıne itiraz etti, "Bizim ekmeğımızı nıye veriyorlar" dıye sordu. Yuksek perdeden sesı koğuş aı kadaşlarının sorularıyla kesildi, "Nereden gcldin sen, polis misin1'" BırDr llıkmetK.ıvılcımlı'ylaahbaplıktan mcmmındıı, bırdc 1'K.P Sekreteri Reşat l'ııat Baraner'in kendısıne ınanmasından...PartılıbırıtarafındanitirafeılığazorlanmalarınıanlatmıştıBaraner'e,oda"Biz kiınin ne olduğunu bılıyoruz" demişti "Meraketme". Babasıziyaretınegeldı.ŞaşJundı.Birçok kapı çalmıştı oğluııun salıverilmesi için... "Scn Jön Türk nıüsiin" diyc sordu, bu kez şaşıranoğluydu,"hayır"dedi.Baba Bugay "Jün Türk değilsen korkma" dedi "Seni bırakacaklar"... Mahkumluğa eline ne geçerse oyarak, hayat vererek tahammül etti Hski bir alışkanhktr " (,'ocukluğumdan berı, ncrcde bir eakı bulsam, elıme geçcni yontuyordunı, tahta, tebeşır. Desenimkuvvetlıydı. I.ısedeafiş dersınde,sınıtîaotu/kişi varsayirmisinden sıparıs. alır.odevlerını yapardım. Mersinlıydıler. Bugay daMersin'dedoğdu, 19^4'tc. KurtuluşSavas.1 madalyalı Babası beş vakıt namazında, dinı bütün dedıklerındenbıradaındı. Annesiıseoğlunundeyimiyle"hııızırbırkadın": "Imansızdı. Bcnde de ondan kalma bir şüphecıhk vardır, babam biri icin 'Miislüman adanı, o yapınaz' dedı mı, 'olur mu oylc şcy' dıye sorardı,' M üslüman da adanı değilmi'...Hepmantıklı,aklı başında laflar ederdi." Kcndinekalsabaşka bir yol ızleyecekti belki, ama ilkukuldan bu yana kafayı okııldan kaçmaya takaıı ağabeyine jandarmalıkelsindiye Tıcaret l.isesi'ne gönderildi, sonra da Yiiksek Ticaref e.Edebiyatöğretmcııi, K.uleli'den üsteğmcn Bchçet Pekmertol'du, kafasını solcııluğa çelen o oldu. Aynı yıllarda Remzı Kitabevi'nin vitrinındc "Marksizmi Reddiye" kitabını gördii,aldı,yazarınneyireddettığinivıkarınayaçalıştı,yani Marksizmi tersten okudu... Şimdı eylem zarnanıydı: "Stenobıliyordum, Isnıaıl veben yabancı radyoları dinliyor, stenoyla daktilo edıyor ve iletiyorduk." 11 arbıye tutanaklarına geçen ışte bu daktıloydu. Naciye okııldan arkadaşıydı, hücrenınıılağıydı.Bugay,okulubitinnış,muhascbcuolınuijbııdebüroaçmıştı.Nadye'yika(,ırdı,bıçaklakapıyadayananağabeylenzor sakınlesjtirildi.. .Cezaevıne girdiğinde bütün bu üjlen halletmışti ama salıverilmek ıstemiyordu.Çünkü dışarıda açlık, soguk ve yalnızlıkvardı . Yırmi sekiz yaşına gelmıştı ki, yoluna yön veıen Farıık Morel oldu. Yontularını görüp, Akademi 'ye Ziihtii Müntoğlu'na gönderdi... "Bıınu sen mı yaptın" diye sordu Mürıtoğlu, ınamadı, öniine bir kağıt, bir de heykel koyup, "çızbakalınV'dedi. Sınavlarınyoluaçılmıştı, hem resimhem de heykel bölümünü kazandı, muhasebeyi, akademiyiveevliliğıbirlıktesürdürdü... Akademi'yibırıncılıklebitirdi.şimdiasistan statüsuy le y urtdışına gıdecek, doktorasını yapıp öğretim iiyesı olarak üniversiteye dönecektı... Bubirıstekdeğıl, 1929yılında cıkarılmış bir yasa gercğince yapılan bir uygulamaydı.Bugaygönderilmedi.çünkü: "BirAtatürkheykehyapmıştım. ŞadiÇalık bu heykeli ne yapacağımı sordu, ben de İşçiPartisi'nevereceğim'dedim. BusözlerıduyuncaaparU>paryukarıgittı ." lahliye olduktan sonra TKP'yle de bağını koparan Bugay, TlP'e de üye değıldi oysa, sadece Çalık' ın damarına basmak istemişti, ama... "Danıştay 'a başvurdum. O günlerden bi rindeydi, Kızılay'dakı kafelcrden birinde oturuyordum, yanıma yaklaşan adam 'Siz Saim Bugay'sınızdeğil mi' diye sordu, 'Ben MilliEğitimBakanlığı'ndagörevlıyım.size kontenjan ayıracağım ama mahkenıeye vermeyin'. Mahkemeye verdığımı, dosyanın Danıştay'da olduğunu öğrenince 'tııh' dedı. . lirtesi y ıl tekrar sınavlara girdım, bu kez göndermezlık edemediler, ben de davamdan vazgeçtim." Tren Kapıkule'yi geçene kadar Pans'e gidebileceğine inanmadı. Beş yıl Fransa'da kaldı. tlksergisinidalıaöğrenciliğı sırasında açmıştı, Paris'te de heykellerini sergiledi. 1971 yılıydı, Türkiye'de askeri darbe yapılmış, Deniz (îezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin tnan'ın idamı kesınleşmişti. Idamları önlemek içın Avrupa'da düzenlenen kampanyanın afişini hazırladı. Beşinci yılın sonunda da Istanbul'a döndü. Ancak Akademi ' nin başında bulunan Miintoğlu.biryıl daha Paris'te kalmasını isteyecekti: "Bu göndermenin arkasında bana kazık atmakvarmış. Bir yıl sonra döndüğümdebu kazığın gerekçesi hazırdı,' kadronıuz yok'. Oysa uygulama gereği, doğrudan atanmam gerekiyordu." Bugay, yine hukuğabaşvurdu, ama sonuç alamadı, sonunda öğretim görevlisi oldu. Sonralan öğretim üyesi kadrosu açılsa da bu kezokabuletmedi,yeterlılıksınavınagirip profesör olmaya da y anaşmadı: "Kanunla profesör olunmaz, dedim, bu işin profesörü olunmaz, ustası olunur " Sonralan başta hııkuk takültesi olmak iizere, sanat tarihı dersleri verdi. Tuhaf olan, Güzel Sanatlar Akademısi'ndede sanat tarihi dersinın olmasıydı: "Olacak şey değıl. Bunu çıkarın, ayıptır diyorum, ama dinlemiyorlar..." O kürsüden bu kürsüye geçtı y ıllar... Arayaheykeller, sergiler sığdırıldı .. Sonunda Kukla ve Gölge Oyunlan Sanat Dalı'nda durdu. Altmış öğrencisiyle şelTafbağlar ve ıplerle kuklalar kurdu l'erhan Şensoy'un "Tuhaf Bır Soruşturına" oyununa, Ahmet (iülhan, Mehnıet Güleryüi' ıle Dılek lürker'inçalışmalarına kuklalar yaptı. "Balığı bile yüzdiiriiyorduk, ama ben sjmdi istiyorum kı, biıyiik bilim kurgu filmlerındekı gibı sahneler kuralmı Teknoloi ile kuklayı mı buluşturacaksınız? "Niyekullanılmasın,kapılareskideniple açılırdı,şimdiuzaktankumandaileaçılıyor, kukla iple oynatılıyor, şımdı o dauzaktankumandaıleoynatılabilir..." Naciye Bugay'la evliliğinden ıkı çocuğu oldu, Akademi'yı bıtirdığı yıl ayııldılaı. Sonra ikı kez daha cvleııdi.. Heykeli nereye koyacaksın... Sayısızulusal ve uluslararası sergi, sayısız ödül... Ancak heykeirürkiye'dc hep resmin gölgesınde kalmıştı: "Dünyanınhertarafında heykel resimden pahalıdır, ama Türkiye'de tersine Şimdı resım almak moda oldu, duvarın rengine uygun.dekorasyonmalzemesi olarak kııllanılıyor. Depolanması da kolay, ama heykeli nereye koyacaksın?"