Katalog

14 PAZARIN PENCERESINDEN CUMHURİYFI DLRGl Roman yazmamn güçlüğü SELÇUK EREZ uyukbabam 1854'te yanı Kırım Harbı sırasında doğmuş, 1924'te olmuş Plevrıe Harbı'ne katılmış, Daımı Dıvan ı Harp Reıslığı yapmış bır Osmanlı paşası Bu askerın ılgınç yaşamoykusunu ıkı senedır babaannomden, halamın kızı Selma'dan dınlodıklerıme aılenın dığer kışılerının soyledıklerını de ekleyıp yarım bıldıklerımı ve de bılmedıklerımı de ınceleme ve empatı yoluyla hutunlemeya çalışıp yazmaktayım Yazılanlar, olmuş bıtmışlerın otesınde nesneler, aynca yorumlar da ıçerdığınden sonuçta aıle tarıhı'nden çok roman turune gırecek bır urun olacağını sanıyorum Başıma gelenlerın sızle paylaşılacak kadar sıradışı olduğuna ınanıyorum Kısa oyku ve makale yazmaya alışmış olanın roman yazmaya kalkışmasının ne guç olduğunu anladım ve roman teknığını oğretecek kıtaplara başvurdum önce çok sevdığım çağdaş bır yazarın bu konuya eğıldığı ızlenımını veren kıtabıyla başladım "Ölulerle Pazarlık Yazma konusunda bır yazar (Neqotıatınq wıth the deatA VVrıter on vvrıtıng) başlıklı kıtabında "Insanlarda, oluler âlemıne gıtmek oralara goç etmışlerı Olimpiyatlar başladı B Bu sozler, Rene Girard'ın Romantık Yalan ve Romansal Hakıkat başlığıyla yayımlanmış kıtabında okuduklarımla daha bıllurlaştılar Gırard'a gore, kurmaca yapıtların çoğunda kışıler bır role, bır modele heveslenıp talıp olurlar Mesela, Don Kışot, çağının en populer gezgın şovalye oykulerının kahramanı Amadıs de Gaule'u kendıne model edınır Yazar'a gore "Aşkta, mutlu rakıbımız, başka bır deyışle duşmanımız, velınımetımızdır Bızde yalnızca onemsız bır fızıksel arzu uyandıran bır varlığa, kendısınden ayırt edemedığımız çok buyuk bır değer katar" Gırard'a gore, eğer rakıplerımız olmasaydı, eğer olmadıklarını sansaydık (çunku gerçekte varolmaları gerekmez ) sevdıklerımız bıze o kadar cazıp gelmezlerdı Burada da roman kahramanı âşığın ornek aldığı sevgılısının peşınden koşan rakıbıdır ve bu rakıp yok olursa âşık şaşırır Bu teorı doğru mudur'? Her roman ıçın geçerlı mıdır? Işın ılgınç yonu, roman sanatı konusunda yazılanları okudukça sadece edebıyat eleştırmenlerının değll roman yazanların her bırının de ınsan ılışkılerı konusunda bırer teorıye sahıp olduklarını gordum Bu teorılerın çoğu, çıft bılınmeyenlı denemelerle yapılmış bılımsel ıncelemelere değıl yaşamın kısa suresıyle sınırlı kışısel gozlemlere dayandıklarından doğru değıller ama (romanın başka unsurları da tamamsa), ınsan ılışkılerıne başka bır bakış açısı, yenı bır yorum getırdıklerınden okuyucuyu surukleyebılıyorlar Buyukbabamı buyukannemı, aıle fertlerıyle aşçıları, bahçıvanlarıyla, hatta evlerınde barınmış kedılerıyle kopeklerıyle mezarotesınden gerıye taşımanın Atvvood ve Borges'ın dedıklerı doğruysa benı mutlandıracağını anlamış bulunuyordum ama bu eylemın benı mutlandırmanın otesınde bellı sayıda okuyucuya da çekıcı gelmesı ıçın ne yapmanın gerektığını hâlâ aramaktayım Ulaştığım yerlı ve yabancı yazarlar roman konusunda beş bın satırlık açıklama yaptıkları halde mesleklerının puf noktalarını, konuya yenı eğılenlere açıklamamakta söz bırlığı yapmışlar sankı Uçak muhendıslığınde bınlerce hesap kıtaptan sonra meydana getırılen bır uçak modelının gerçek yeterlılığını, bu modelın "ruzgâr tunelı"nde uçurulduğu zaman sergıledığı performansın ızlenmesı yoluyla anlaşıldığını duymuştum Ben de yazdıklarımı değışık mesleklerden ve yaşlardan tanıdıklarıma okutup eleştırılerını saptayarak doğru yolu bulacağımı duşundum Belkı de edebıyatla haşır neşır olmamışlara da danışmak hıç olmazsa urunu gerı çevırecek ya da kabullenecek potansıyel okuyucular onlar olduğundanbana yol gösterebılırdı Bın, "Boş ver1 böyle bıtırılmemış romanını şuna buna okutmaya1' dedı sen lyı bır pazarlamacı bul, yazdığın onemlı değıl, ıstersen şu ana kadar yazılmışların en taponu olsun mılyonlarca okuyucu kabullenır soyledıklerını1 hemen gıt Alı Taran'ı tut, senı pazarlasın " Şımdı sızlere ozellıkle Fıruzan'a hıtap edıyorum yerlı ve yabancı roman yazarları Başarılarınızın en puf noktalarını bana en kısa sure ıçınde açıklamazsanız bu ahbabımın dedığını yapacağım O zaman okuyucularımın sızın romanlarınıza verecek paraları, ayıracak zamanları kalır mı göruruz' 4 O TammertTvaurı Jamze Dzagnidze Nana tuz beşıncı Satranç Olımpıyatları SloAvp. Kulup. Kupası Antalya venya'nın Bled kentınde başladı 25 IngılızAçılışı Ekım 11 Kasımtarıhlerıarasındasure1 c4Af6 2 Af3e6 3 b3b64 g3Fb7 5 Fg2 cek olan musabakalarda ulkemızı temsılen gı d56 Fb2Abd77 00Fe78 Ac3 0 09 d3Vc8 den ekıplerımız şu şekılde oldu 10 Kc1dxc411 bxc4c512 Vc2Ag413 Kfd1 Bayanlar: Takım Kaptanı Ergın Mollov, f514 e3a615 Ve2Ff616 d4Ke817 d5Fxc3 Oyuncular: BetulCemre Yıldız, NıluferÇınar, 18 dxe6Adf619 Fxc3Ae420 Kd7Axc3 21 Serap Keskın, Aslı Bayrak Baylar: Takım Kap Kxc3 Kxe6 22 Kxb7 Vxb7 23 Ag5 Kc6 24 tanı Alı Ipek Oyuncular Can Arduman, Serkan Fd5+Şf825 Ae6+Şe726 Vf3Kac827 Axg7 Yeke, Umut Atakışı, Suat Soylu Yakup Bayram Af6 28 Axf5+Şf8 29 Ad6Ve7 30 Axc8 Kxc8 Mert Erdoğdu 31 Vf5Kd8 32 e4Şg7 33 Vg5tŞh8 34 Kd3 Mıllıtakımımızabaşarılardılıyoruz Axd535 Vxe7 II. SERTAÇ DALKIRAN TURSEV'deatama Turk Satranç Eğıtım ve Gelıştırme Vakfı Onursal Kurucu Uyesı olan H Sertaç Dalkıran'ın ıdare heyetınden ıstıfası ıle yerıne Yıldız Teknık Unıversıtesı oğretım gorevlısı Emrah Gunayatandı Turkiye Ugf'nde tartışma Turkıye Bırıncı Lıgı'nde musabakaları kazanıp, Playoff'a çıkan Krd Ereğlı Erdemır Spor Kulubu bu karşılaşmalara gelemeyınce doğru dan2 Lıg'eduşuruldu Bukonu uzerınetartışmalarsurmekte Buyılayrıca2 Lıg'deCengız Keleş'ın hem 1 hem de 2 Lıg'de oynaması uzerıne buyuk tartışmalar çıkmış, ıtırazlar olmuştu Yınetumtakımların bıroyuncugelmeden musabakalara başlatılmaması karar maddesı uzerınde değışıklığe gıdılmosı yolundakı ıtırazları bugune kadar sonuçsuz kaldı Daha oncekı yıllarda da SGM Turkıye 1 Lıgı karşılaşmaları sonuçlartnın UKD ve ELO hesaplarına gonderılmemesı uzerıne ıtırazda bulunmuş, sonuç alamayınca prensıp olarak lıglerde oynamama kararı almıştı Gvetadze SpoioKlınk Tamara Avp. Kulüp. Kupası Antalya Sıcılya Savunması 1 e4c52 Ac3Ac63 f4e64 Af3d55 d3Af6 6 e5d47 Ac2Ad58 c4dxc39 bxc3Fe710 g30011 Fg2b612 00Fb713 Vd2Vd714 Fb2 Kad8 15 Kad1 Vc8 16 Vc1 Ac7 17 Ae1 Kd718 Ac2Kfd819 Fe4Aa520 Ac3Fxe421 dxe4c4 22 Ad4Aa6 23 f5Ac5 24 f6Ff825 Ag4g6 26 Fa3h5 27 Af2Ac6 28 g4h4 29 Fxc5Fxc530 Vh6Ff831 Vxh4Axd432 cxd4 Kxd433 Kxd4Kxd434 Ah3Vc535 Ag510 Kombinezon VVolf Spıelmann, 1923, Morauska Ostrava Beyaz oynar kazanır a b c d e f g h Stefano va AntoanetaZımına Olga Avp. Kulupler Kup. Antalya ŞahHıntAtak 1 Af3d52 g3Fg43 Fg2Ad74 0 0c65 d3 e66 Ve1 Fd67 e4Ae78 b30 09 Fb2Fh510 Abd2Ke811 e5Fc712 h3Vb813 d4Fg614 Vd1c515 c3Ac616 Ah4Fd317 Ke1cxd418 cxd4h619 a3a5 20 Vf3Fh2 21 Ff1 Fb6 22 Fb5Kc823 Vg4Kc724 Kad Vf825 Af1 Kac8 26 Vd1 Ve727 Ae3Af828 Fd3Aa729 Fxh7+ Axh730 Ahf5Vd731 Ad6Kxc1 32 Fxc1 Kb8 33 Vg4h534 Vxh5Fxd435 Ag4Ac636 Kd1 Fxe537 Axe5Axe538 Vxe5f639 Vf4Ag540 Şg2e541 Vg4Vxd642 Fxg5fxg543 Vxg5d4 44 Vg4 Vd5+ 45 Şg1 Vxb3 46 Kc1 Vf7 47 Kc8+Kxc848 Vxc8+Şh749 Vd8a4 50 Vh4+ Şg651 g4Vf4 52 Vh5+Şf6 53 Ve8Vr1 + 54 Şg2Vc6+55 Vxc6+bxc656 Şf3g50 1 Shadrina TatıanaDembo Yetena Avrupa Kulupler Kupası Antalya Sıcılya Savunması 1 e4c52 Af3Ac63 d4cxd44 Axd4Af65 Ac3d6 6 Fe2e6 7 00Fe7 8 Fe3 009 f4e5 10 Ab3exf411 Fxf4Fe612 Yd3Ae813 Kad1 Ae5 14 Vg3 Ag6 15 Fc1 Ff6 16 Ad4 Fe5 17 Vf2Af618 Ff3Ag419 Fxg4Fxg420 Kd3Fe6 21. b3 Kc8 22 Ad5 Fxd5 23 exd5 Fxd4 24 Kxd4b525 c4bxc426 Kxc4b527 bxc4Vc7 28 Fa3 Ae5 29 c5 Va5 30 Fc1 Ad3 31 Vg3 Vxc5 32 Fe3Vxd5 33 Fxa7Ae5 34 Vb3Va5 35 Fb6Va636 Fd4Ka837 h3h638 Vd5Vc6 39 Vb3Vc440 Vb6Ac641 Fe3Kxa242 Kc1 Kc243 Kxc2Vxc244 Vc7Vd145 Şh2Vd546 Ff4Ae547 Vc8Şh748 Vf5g649 Vf6Ve4 50 Fc1Vd351 Fb2Vb552 Fa3Ac453 Vxf7Şh8 54 Vf8Şh71/21/2^ Etüd C M Bent, 1961 Beyaz oynar kazanır a b c d e 8 h alıp bu tarafa, gerıye taşımak ısteğı vardır ve bu konuda yururlukte bulunan bırçok yasaya rağmen bu durtu guçludur Bu ancak sanat yoluyla gerçekleştırılebılır Atvvood, Luıs Borges'ı şahıt gösterır Borges Dante'nın Kutsal Komedı'yı sevgılısı Beatrıce'ı canlandırmak ıçın yazmış olduğunu soylemıştır' Atvvood'un kıtabından pek çok şey ogrendım ama bunlardan hıçbırı bana romanın nasıl yazılacağını anlatmıyorlardı Mılan Kundera'nın Rornan Sanatı'nda da şu tanımlama vardı, etkıleyıcıydı ama bu da bana nasıl roman yazılacagını oğretmıyordu "Tanrı kaınatı yonettığı, lyıyı kotuden ayırdığı ve her şeye anlam verdığı yerden ayrılırken Don Kışot evınden çıktı ve dunya, ılahı yargıcın yokluğunda bırden kuşku verıcı bır bulanıklığın ıçınde kaldı, tek ılahı gerçek ınsanların paylaştıkları yuzlerce gorece değer halınde parçalandı Cervantes'le beraber dunyayı bır karmaşıklık olarak dlgılamak, tek bır mutlak gerçek yerıne, bırbırıyle çelışen bır yığın gorece gerçekle hesaplaşmak zorunda olmak, belırsızhğın bılgehğınden başka hıçbır şeyden emın olmamak da yabana atılmayacak bır guç gerektırır" 9A jıueze>( § 9