03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Partinin başkanı Şükufe Nihal... zetelerinin yazarları peşimizi bırakmaz oldular Avrupa kadın dernekleri bizimle hemen yazışrnaya başladı. Dernek tabii benim özel evimde toplantılarına devam edemeyecekti. Biraz güçlük içinde kalmıştık. Ticaret Birliği genel sekreteri Hamdi Beybizeunutulmazbirmisafirperverlikle müessesenin bir odasını ayırdı. Hamdı Bey'in bu büyük nezaketini daima şükranlaananm. Tüzüğün valilikçe onaylanmasını beklerken, bizler, üzerinde yürüyeceğimiz programı kararlaştırmış bulunuyorduk: Ülkemızin gereksinimlennı inceledikten sonra bLze gereken idealist kadın tipini, belirlemekzorunluydu Nasılkadınagereksinimimiz var? Bu belirlcndikten sonra etkinliğe geçmek ve y ürümek kolay laşacaktı. Ilk etkinlığımızi bir eğitim ve öğretim kongresi düzenleme hazırlığında yöneltmeye başladık. Bu konu hakkında biraz bilgi vermis olmak için 26 Haziran 1923 tarihli Vakıt gazetesinden eğitim ve öğretim kongresinin başlangıç toplantılarının ilkinde verdiğim açıklamayı aynen nakledıyorum: "Başkan Nezihe Muhittin Hanım, partinin kuruluşunu kararlaştırmak için çalışacağı bir eğitim ve öğretim kongresine niçin gerek görüldüğünü açıklamıştır. Bu hareket Kadınlar I lalk l'ırkasının ılk etkınlık adımını oluşluracaktır. Dün Nezihe Hanım partinin etkınlık ve yönü konusunda oluşan fikirleri gereken noktaya yöneltmek için bize şu açıklamayı yapmıştır: Ülkenin baştan başa düzeltilmesi ve yüceltilmesiyle uğraştığımız böyle bir zamanda kadınlığın gelişmesi ve yücelmesi için harcayacağımız emeğin değeri pek büyüktür. Reform vadisinde kadınlığın ihmali onu; geçmişte birçok kez olduğu gibı sonuçsuz, geleceksiz, ürünsüz bırakmak olacaktı. Dikkat buyrulur mu?! Eksik, tamamlanmamış demiyorum da geleceksiz diyorum. Rvet, kadın ve kadınlık unutuldukça başlanılan reform (geleceksiz) kalmaya mahkumdur... Bizde reform gereğinin anlaşılması "tanzimatıhayriyenin"tarihselilânındandaöncedir. Bu son yüzy ıl süresince felaketten felakete yuvarlandık; her felâket bizim için bir uyarı vuruşu oldu. Aman reform, dedik; işe dört el ile sarıldık; her defasında biraz canlanır gibi de olduk, fakat hepsi sonuçsuz kaldı. Hatta bu başarısızlığımız, basında birçok tartışmayakonu olmuş; sorunukimi karakteraçısından, kimi de sosyolojikolarak inceledikten sonra birçok nedenler bulunmuştur. Bunda, teşebbüs edilen bir işi başarıyla sonuçlandırmak için gerekli olan azitn, zorluklardan yılmamak, düşünceyi izleme gibibirtakım ruhsal hislerden yoksun olmanın bü yük bir rol oynadığı inkâr edilemezse de, başlanılan reformdakadınlığın ihmali hiçbirdefa lay ık olduğu önemle dikkatleri çekmemiştır. (...) lzleyeceğimizyolyenifen,müspetfelsefe üzerine kurulu en son ve en yeni bir öğretim metodundan ibarettır. liğıtıme de gelınce: Onun bütün millet fertlerine kolay lıkla yayılması ve genelleştirilmesi için bir taraftan dili düzeltırken dığer taraftan bugün hayrctle baktığımız Avrupa uygarlık ve olgunluğunun tenıel metoduna, yirminci yüzyı 1 hayat kuvvetlerinin verimli kaynağına, kısaca bir kelime ile fenne sarılmak en kestirme bir yolumuzdur. Fakat belâya bakınız, ki zorluk, yalnız şu gereği anlayanlarımızın yok denecek kadar az olmasında değil, öyle bir öğretim ile böyle bir eğitim bakanlığından beklemekte haklı olduğumuz çok yarann az zamanda soııuç vermesi içinhiç hatasız gerçekleşmesi beklenilen,ülkemiz(bilhassaAnadolu)toplumsal özelliklerinin derinden bir bakış ile incelenmesindedir. Örneğin; Anadolu şımdi nedir? Yönetsel, iktisadi, sosyal, siyasal bakımından gelecekte ne halde bulunmalıdır? Ve gelecekteki durum için yeteneği ve becerisi ne dereceye kadardır? Sorunlan gerektıği yetkıli birincelemeye kavuşmuş mudur? tkinci olarak: Nasıl öğretim ve eğitime gereksinmemız var, bize nasıl kadın gerekir? Oerçek şeklini inceleme ve sınıflandırdıktan sonra ona karşı alınacak tedbirler ve araçlann ciddi, geniş ve esaslı bir program halinde düzenlenmesi gerekir. Yoksa öyle gelışi güzel (aman her yere ilkokul açalım. Milli ideal aşılayalım.) gibi suver ve uygulama araçlan düşünülmeden öğütlenmiş tedbirler, yalnız gazete sütuıılarında kalmaya mahkumdur Vatanseverlık, milli izzeti nefis, dayanıklılık ve kararlılık gibi birtakım seçkin ve yüksek niteliklerineksikliğı duyulurduyıılmazaman şu eksikleri tamamlayalım gibi feryatlar sağdan ve soldan işitilmeye başlar. Fakat bunun için göstenlen çareler Sız vatansever değilsiniz. Vatansever olunuz siz güliinç bıröğütten ibaret kalırda, vatanseverliğin koşulları incelenemez ve yahut da ülkenin kurtuluşu adına, kendisinden haklı olarak istenen ufak bir hizmetin yapılma zorunluluğunu, ya çürümüş ahlâkı veya öyle bir eğitimden yoksunluğuylaanlayamayan ve düşünemeyenlere özveri duygusu aşılamak için bulduğumuz çare onlara hücumetmektenibaretkalır.. l'rogramın başan ile taçlandığını görmek için, ciddiyeti kadar düzeni de sağlanmalıdır Üçüncü olarak: Öğretim ve eğitimde izleyeceğimiz, yeniden kurma, düzeltme, güzelleştirme programının uygulama olanağını her şeyden evvel önemle dikkate almak zorundayız. Çevrenın algı ve görüş, hazım ve temsil edemeyeceği veya ederken tehlikeli buhranlarla ezileceği tedbirler zararlıolur. (...) Bizler bu kongrenin üyelerinin birer davetiye i le mcrkeze toplamak üzere iken Eğitim Bakanhğı "Talinı ve Terbiye" müessesesini açtı ve davet ettiğimiz üyelerin hepsini Ankara'ya aldı. Tabii ki bizler teşebbüsümüzü tamamlayamadık. Fakat emelimiz, hükümetimız tarafından daha geniş bir program ve ciddiyetle uygıılamaya konulmuş oldu. Tabii bu hayırlı sorununiyi sonuçlarını Eğitim Bakanlığından beklemeye başladık. Aylar geçiyordu bizler bir taraftan Istanbul Aman karıcığım, gayret... lyi giyin, iyi boyan, iyi süslen... Ne yap yap, kendini beğendir... Sen meb'us kansı olmadın, bari ben meb'us kocası olayım!.. (Akbaba'dan) içinde ne kadar yetim ve öksüz varsa sayı lan nı, durumlannı, geçmişlerini, bugünlerini kesinleştirmek üzere bir istatistik düzenlemesi ile uğraşmaya başladık. Bu arada hanımları toplayarak konferanslar venyor, ülkeye yararlı olmanın çarelerini araştırıyorduk. Valıliğe venlen bildıriye hâlâ cevap gelmemiştir. lnceledikhenüz siyasal haklarını almamış olan kadınlann parti kurnıasına yasalarca izin verılemeyeceği cevabını aldık. Aramızda bazı hanunlar tüzüğün çok taşkın olduğunu ilerı sürdüler. Çünkü bu tüzükte "Kadınlarımızın askerlik görevlerini yerine getireceklerine" ait bırmaddebılevardı. Tüzüğü mümkün olduğu kadar değiştirdik. Ve partinin ismine de "Türk Kadın Bırlığı" adını vererek tekrar valiliğe verdik.^ KapaktarenklendirerekkullandığımızN. Muhittin fotoğrafı Kadın Eserleri Kütüphanesi 1998Ajandası'ndanZehraToska arşivi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle