23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

8 Afganistan'da kadınlara tahammül yok. Taleban rejiminden kaçan 25 yaşında bir genç kız soruyor: "Kim, bugün dünyayı Afgan kadınlannın gerçekten tehlikede olduklanna ikna edebilir?" CUMHURİYET DERGİ Bir zamanlar bikiniliydiler Y irmi beş yaşındayım, Afganım ve ülkemden kaçmış bulunuyorum. Size adımı söylemek ve yüzümü göstermek isterdim. Ama bunu yaparsam hâlâ Kabil 'de olan ailem için tehlikeli olabilir. Ben oradaolanları anlatmak istiyorum, orada çok uzakta...Benim için önemli olan dünyanın, bir halkın, benim halkımın yok olduğunu, öldürüldüğünü öğrenmesi. Afganistan devleti hiçbirzaman şimdiki gibi din fanatiği ve gerici olmadı. Ailemin anlattığı mutlu günleri hatırlıyorum. Babam doktor; annem öğretmen, daha doğrusu öğretmendi çünkü artık kadınların okulagitmesi yasak. Teyzeminkotpantolonlaveyaanneminbikinilifotoğraflanbizi uzun zaman büyülemişti, artık gizli bir yerde saklılar, çünkü bulunmalan tehlikeli. Akşamlan anne ve babamın arkadaşlan gelirdi,geçsaatlerekadarpolitikakonuşulurdu. 1973 'te "Laik Prens" Davud, Cumhuriyeti ilan etti ve buna inandık. Müslümandık, ama annem hiçbir zaman başını örtmemişti, babam camiye gitmektense evde dua ederdi. Biryerde kahve içmek veya dışarda sigara içmek, Ramazan 'da bile kimseningözünebatmazdı.llkokuldakızlı erkekli okurduk. Yalnızca üçdört kız başlannı bağlardı. En yakın komşulanmız Yahudi idi, Farsçakonuşurlardı,büyükşirketleri vardı. Sinagog'agiderlerdi. Annem Feminist dergilere yazılaryazıyordu ve bana Kabil'de yaşayan kadınların durumunun taşrada yaşayanlardan çok daha iyi olduğunu söylerdi. Ben müziğebayılırdım. Parklarda verilen konserleri unutamıyorum. Her şey ne zaman mı altüst oldu? Sovyet istilasında mı? Hayır. 1 lk önce, Ruslar yollar, okullar ve siteler inşa ettiler, bunlar iyi şeylerdi. Ama lisede Rusça'yı öğrenmek mecburiydi. Benim Rusça öğretmenim, Moskova'dan geliyordu, bize hediyeler verirdi.EniyiöğrencilereRusya'daveyaDoğu ülkelerinde okumak için burs veriliyordu. Amakadınlaristedikleri gibi giyiniyor ve çahşıyorlardı. Buna rağmen, hızla, siyasal durum daha karanlık, ekonomik durum daha felaket ve polisin baskısı daha vahşi oldu. Doktor olan babam, çalıştığı hastaneden, komünist partisine üye olmadığı içinuzaklaştınldı. Rejimekarşıgelen bazı arkadaşlarımız, hapishaneye atıldı. Ruslarakarşı kanlıbirsavaşbaşladı. 1 Arahk 1989 akşamı babam eve"Zafer! Kazandık. Afganistan halkı SovyetlerBirliği'niülkesindenatanilkülke!"diyebağırarak girdi. Bütün gece bunu kutladık. Umut yeniden doğuyordu. Gururluyduk. Veözgürdük! Çokgüzel günlerdi. 1992'de, Mücahitler Kabil'de iktidara geldiklerinde, korktuk. Dağlardan gelen bu Mücahitler lslami birrejim mi uygulayacaklardı? Aslında, hayır. Hukuk okuyordum; kafeteryada kızlar "örtülü" değildi ve erkeklerle rahatça konuşabiliyorduk. Amerikan filmleri seyrediyorduk, Batı dünyasını keşfediyorduk. Hızla bir iç savaş başladı, bundan sonra her şey kötüye gitmeye başladı. 1994'te, Kabil'e bomba yağdırdılar, etrafımız çevrilmişti. Uzun zaman evin bodrumunda yaşadık. Radyosuz, televizyonsuzduk. Dünyayla hiçbir bağlantımız kalmamıştı. Kimse tam ola Çarşafın altına giyilen ayakkabı ile çorap hile kantçılama nedeni olabiliyor. rak ne olduğunu bilmiyordu. önemli olan hayattakalmaktı. Durumumuzundahada kötüye gideceğini hayal bile edemiyorduk. 26 Eylül 1996. Butarihi hiç unutmayacağım. Babam ekmek almaya gitti. Gitmesiyle gelmesi bir oldu. Bembeyazdı, bize "burdalar" dedi. "Onlar", Talebandı. Onlan hiç görmemiştik. Babam bize sokaklardadeliceşeylerhaykırdıklannıanlattı. Genç kızlar ve kadınların, ailelerinden bir erkeğin onlara eşlik etmeden sokağa çıkmaları artık yasaktı. Kadınlargeleneksel çarşafı taşımalıydılar, göz hizasında nakışlanmış bir ızgara olan bir tür kıvrımlı çadırdı bu. Altında yalnızca siyah veya koyu renk pantolon giyilmesine izin veriliyordu. Beyaz ayakkabı veya beyaz çorap kırbaçlacezalandınlacaktı. Bürolar, okullar, kamu binaları kapatıldı. Televizyon, radyovemüzik yasaklandı. O sabah işlerine gelen erkek ve kadınlar vahşice dövülüp evlerine gönderildiler. Kadınlar lslama uygun giyinnıedikleri için erkekler ise sakalları olmadığı için. Şaşkınlık içindeydik. Yıkılmıştık. Ve Kabil'de bulunmayan bu çarşafları nereden bulacaktık? Babam sakalı 10 cm uzamadan sokağa çıkamadı Taleban sokakta sakalların uzunluğunu ölçüyordu. Her gün Taleban radyosu RadioCheria'ayeniyasaklaranonsediyordu. Evlerin camlarını, içerdeki kadınların görülmemeleri için Beyaza boyamak gerekiyordu. Taleban evlere baskinlar düzenliyor, televizyonları, videoları kırıyor, kasetleri yok ediyor ve aile fotoğraflarını y ırtıyorlardı. Komşulanmızdaherşeyi yağmaladılar; "Siz pis inançsızlar! Topluluk önünde bir meydanda kırbaçlanacaksınız" diye bağınyorlardı. Annem fotoğraflan ağlayarak sakladı, sanki bircenaze günündeydik. Hayatımız bir cehenneme dönüştü. Ne ben, ne annem hiç çarşaf giymemiştik. Evde ay larca "antrenman" yaptık bu çadır gibi şeyle yürümeyi öğrenmek için. Ben gözlük takıyorum ve bu ızgaradan bakınca hiçbir şey göremiyordum.Talebanlar kadınların gözlerinin görülmemesi için bu "ızgara"nın daha da sıklaşmasını istiyorlardı.Sizebu"çadır"ınaltındahissettiğiniz aşağılık duygusunu ve kendini inkâretme duygusunu anlatamam. Talebanlar sokak çocuklannı evleri ve bahçeleri gözetlemek ve müzik dinleyip dınlenmedığini bilmek için kullanıyorlardı, yani ispiyon olarak. Baskın korkusuy la yaşıyorduk. Bir akşam, komşularımızın evinden çığlıklar yükseldi. 16 yaşında bir kızlan vardı. Taleban onu, ailesinin yalvarmalanna rağmen kaçınyordu. Korkunçtu. Tehlikedeydim. Gizlice ülkeden çıkmam için para gerekiyordu, çok para gerekiyordu. Ailem satabildiği her şeyi sattı. Bir adam buldular beni sakladı, Kabil'den Pakistan'ageçirdi.Çokkorktuğumanlaroldu. lslamabad'da çarşafı çıkardığım zaman duyduğum sevinci size anlatamam. Dünyaya yeniden kavuştuğumu hissettim. Kim benim ülkemde olanları anlatabilir? Kim, Pakistan' ın yardımı olmadan Talebanların silahlanamayacağını, uyuşturucusatamayacağını vebizefanatizmlcrini ve delilıklcrını uygulayamayacaklarını söylcyebılir'1 Kim. bugün dünyayı Afgan kadınlannın gerçekten tehlikede olduklanna ıkna edebilir?^ Le NouvelObservateur'den çeviren: YILMAZ PÜTÜM
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle