Katalog

8 P*tidara yürüyordu. Köy Enstitüleri'ne darbe vunîiak için Meclis'te tnönü'yebaskı yapıyorlardı. Üç buçuk yıl sonra, 1946 'nın şubatında tutuklandım. Nihat Erim 'lc aynı sokakta oturuyorduk. inönü.bazıgünlerNihatErim'egelirdi.O gün "pat pat" motosiklet seslerini duyduğumda cama yönelmiştim. tnönü de şaşırmıştı "Ne oluyor?" diye, bilgi almak için bekledi. Emniyet müdürü arabasından inip koşarak, înönü'yebirşeyleranlattı. Sonra, bizim kapı çahndı. Emniyet müdürü gayet nazik, içeriye girmek için eşimden izin istedi. "Asiye Hanım'ı önce emniyete, oradan da Eskişehir'e götüreceğiz." dedi. O gcce Ankara Hapishanesi 'nde kaldım. Hapishanc müdürü, ilk defa kadın bir siyasi tutukluyla karşüaştığını söyleyerek üzülmüştü. Ertesi gün istasyona gittik. Eskişehir'e gideceğiz. Emin Türk ve Muvaffak Şerefbeni yolcu etmeye gelmişlerdi. Eşimden biletimi alması istenince öfkelenip: "Eşim beni adaya yazlığa mı gönderiyor, bir de bilet mi alacak? Ya bileti alın, ya da gitmem!" dedim. Bileti almakzorundakaldılar. Emin Türk evlenirken kcndisinin olası hapisliğinden söz etmişti. Ama kadere bakınki hapsegirenbendim. Eskişehir'de ifadem alındıktan sonra hapishaneye götürdüler. Kapı açılınca içerden yoğunbir duman çıktı. tçeride sadece gözlerinin aklan ve dişleri beyaz kalmış yirmiotuz kadın var. Her tarafı çürümüş sobada 1 inyit kömürü yanıyor. öksürükten boğuluyorum. tlk iş sobayı söndürmüştüm. Duruşmaya çıktığımda binanın önünde büyük bir kalabalık vardı. Gerici gazeteler "Ağlamaktan gözleri kızarmış" diye yazdı. Oysa koğuştaki dumandan gözlerim kanlanmıştı. Elli beş gün tutuklu kaldıktan sonra salıverildim.Davabiryıl sürdü. Yirmi beş kez Eskişehir' e gidip geldim. "Kaçma ihtimali var" diye yeniden tutuklanıp elli gün dahayattım.Hapisyattığımyüz beş gün kâr sayılmıştı, böylece dava bitti." Polls gözetlminde... Eliçin çifti Ankara'daki evlerinde polis tarafından sürekli izleniyordu. Asiye Hanım, dikiş diktiği müşterileri polis tarafındankaçınlıncabirkolacıdükkânıaçtıama orada da sadece altı ay dayanabildi. Nihayet Yozgat'ın Sekili istasyonunayakınbirçiftlikte iş buldular. Bir buçuk yıl tanm yapıp oldukça iy i bir kazançla 1 stanbul' a döndüler. Daha sonra Emin Türk, Samsun liman inşaatını yapan Alman firmasında altı yıl mütercim olarak çalıştı. "Tarih Boyunca lleriGeri Kavgası" adlı iki büyük cilt kitap Samsun'daki çalışmalannın ürünü oldu. 1960 Ihtilali sonrası tekrar lstanbul'a yerleştiler. Göreceli bir özgürlük ortamı, Emin Türk'ün umutlannı umutsuzluğa dönüştürüyordu. tlgi gören yazılannı dergi ve gazeteler yayımlamaktan çekiniyorlardı. Eylem dergisindeki yazı dizisi, dava konusu edilmişti. Dava, 1970 yılında beraatla sonuçlandı. Ama Emin Türk, 1966 yılında bir sanık olarak geride, pek çok çeviri ve eserlerini bırakarak 59 yaşında aramızdan aynlmıştı. Aklanan yazılar"Kemalist Devrimldeolojisi"adıylakitaphalinegetirildi. Yedi bin kitap, kısa sürede tükendi. Emin Türk'ü kcndisinin eğitmeni sayan Asiye Eliçin, ağır yaşama koşullan altında düşünsel çalışmalara gönlünce eğilcmeyip bunun üzüntüsünü yaşayan eşinin anısına bir vakıf kurdu. Emin Türk Eliçin Vakfı (ETEV) her yıl onur ödülü veriyor. Bu yıl da vakfın seçici kurulu değerli tiyatro sanatçılan Macide Tanır ve Genco Erkal'ı seçti. Asiye Eliçin, yol arkadaşını yitirdi ama dcğerlerini yaşatarak ilerlemiş yaşına karşın onun yolunda dircnçlc yürüyor.^ Aktris işbaşı yapınca Uma Thurman, üç yıl ara verdiği sinemaya 14'üncü Louis'nin metresi olarak geri döndü. Karnı burnunda iken Ethan Hawke ile evlenmiş ve kızı Maya'yı büyütmek için evine çekilmişti. "Hamileliğim sırasında sanki cennetteydim" diyor ve ikinci evliliğinden memnun olduğunu ekliyor. ,