Katalog

14 ama bir kadın eşyalarını toplayıp ycrinden dogrulunca burada inccck olduguıuı anlıyor ve bu t'ırsallan yararlanarak birkaç dakika içın olsa da VVooniera'ya ayak basmak için beıı de peşine takılıyorum. Kadın. şoforün bagaj bölünıünden çıkardıgı küçük birvalizialıyor, ayak sesleriyankılanarak yolun kar.şı yanına geçip bırara sokak tan çıkan bir arabaya dogru y iirüyor. Valızini koymak için arka kapıyı açınea yanan ışıktabiranaıabayıkullananadammbıyıklı yüzüyledireksiyondakiellcrini görüyorum. Sonra kapı gürültüyle kapanıyor, kadın ön koltuğa geçiyor vearaba uzaklaşıp birkaç sokak ötede duyulmaz oluyor. Başımı çevirdiğimde ^oförün tuğla yapınınduvarınagömülübirtürkasayı açıııakta olduğunu görüyorum. Artık sokakta ıkiınızden başka kimseyok. Kendisıni ızlememden fazlamemnunolmadığıbelli,amabır^eydemeden bagaj bölünıünden aldığı, aynı boyda birkaç kutuyudıkkatlekasanmraflarınaistif ediyor, sonra kapıyı kapayıp kilitliyor ve anahtarı cebine sokup "Burada gecelemeyc niyetli degilsen gideyim."diyor. Başkaprelabrikeevlerin arasından geçip devbiruçakmaketiyledevbirfü/emaketinin durdugu kasabanın öbür ucuna varmamız ve bir kczdahakarayolunaçıkmamız uzun sürmüyor. Artık VVoomera'dageliştirilen silahların denendiği, yoldan geçilebilen, ama iki yandakiaraziyegirilmesineizinverilmeyen yasakbölgedeyiz. Amalngilizler 1950'lerde burada bir dizi nükleer deneme yaptıkları için, çölün görünen tehlikelcrinc görünmeyenradyasyondalgalarmındaeklendigibir alana zaten kimin girmek isteyebilecegini çıkarmakkolaydeğil. Birsüredahakaranlıktayolaldıktan sonra uzaktaeskibilimkurgufilmlerindeuçandaireleri saran halelere benzeyen biraydınlık belirince şaşırıyorum. ama birazdan çöliim büyüksessizliğininiçındebiruğultubaşlıyor vesonundakarşıdanbiryoltreniningelmekteolduğuanlaşılıyor. Üstünde, taşıttan yayılan aydınlığın kaynağı olan birdizi küçük ışıgın durdugu, yüksekşofor mahallindeki, gcceyarısı bir okyanusugeçmekte olan büyük bir yiik gemisinin kaptan köpriisündeki nöbetçi mürettebattan bile daha yalnız adama bakaıkenonundabenimgibi çölün içindebir an böyle birbirimizı görmemizın nasıl da garip olduğunu duyup duymadığınımerakediyorum. Sonra, yaklaşanın birkamyon değil tankcroldugu vetankerbiçimindeikitreylcriçektiğiortayaçıkıyor. Toz toprak içindeki, yass'i, sarı si I indirler neredey se gerçck bir trcnında kaldıktan sonra geceniniçinde kayboluyorlar. Yol treninin sesinin uyandırdığı Aborigine çocuk. üstündeki kahvcrcngi battanıyeninaltından başını çakanyor, uyuyan annesınin yü/ünedokunupyenidenbattanıyenınaltına giriyor. Bir iki sıraarkanıdabırısı uykusunda dönerken koltuk yaylarının gıcırdadığını duyuyorum. Sonra gene sessizlik çöküyor.Otobüsünkaloriferlerinınçalışmaktaolduğunun belliolmasına karşın, çölde gece ısıbirdenbiredüştügüiçin içerisioldukçasogıık. Montumu dizlerime, yagmurlugumu da üstüme örtüp ben de uyumaya hazırlanıyorum. Ama sogukkadarhâlâyol treninin etkisindeolmamdahemenuykuyadalmamıengelliyor. Belki birazönce aklıma uçan daireler geldiginden ilk kezbaşımı yukarı kaldırıyor vegögünşehirdışlarında,yapayışıklarlayarışmaktankurtuluncahepsergilediğicanlılığın ötesinde, çölün kuru ve berrak havasından kaynaklanması gereken bir görüntüyle karşılaşıyorum. Birbirlerindcn parlak yıldızlarheryöneuzanmaktalar. Güneyyarımküresinin bu yabancı ışık noktaları arasında biçiminiazçokbildiğimGüney Haçıbıırcunu bulmayaçalışıyoramabeceremiyorum. Yıldızdanyıldızaarayışımısürdürürken.tekerleklerin tekdüze sesinin etkisiyle içim geçiyor vcgözlcrim kapanıyor. ^ Bu yazı Şavkar Altınel'in Oğlak Yayınlan 'ndan çıkacak olan Güney 'deki Ülke adlı kitabından alındı. CUMHURlYETDERGl Eray Karınca'dan biröykü... Aptal füzeler üyük devletin silah araştırma ve gelıştirınemerkezindekiuzmanlarüstün nitelikli bir füzc tasarladılar. Haber, BeşgendiyebilinenSavunnıa Bakanlığı'ndabüyük birsevinçle karşılandı. Kuramsalolarakkusursuzolanbu tasarınınuygulanmasınaizinçabukçıktı. Üretime ıssız bir çöldeki modernkuruluştabaşlandı. Hareketlirampailekolaycataşınabilenfüzede yakıt olarak sıvı oksijen ve bir hidrokarbon bileşigi kullamlıyordu. Havalandıktan sonra yardımeıroketlerayrılıyor yakıt tankı kalıyor, taşıyıcı roketse çaiışmaya devam ediyordu. Füzeninasılüstünlügübaşlığındaki küçük bilgisayarı sayesinde hem seshem de ısı yoluyla yönlendirilcbilmesiydi. Deneme ürctimi vedenemeatışısıfırhata ile başarıldı. Ardından seri üretııne başlandı. Büyük devleteoldukçauzak bir ülkedeyönetımı zorbabirlıderelegeçirmişti. Sürekli dış düşmanlardan ve bunların ülkedeki yardakçılarındansözederekdemokratikistemleri engellcyip yönetimini pekiştiriyor, bu arada çeşitçeşit silah alıyordu.Ülkeninkaynaklarını saglık, cgitiın ve adalet hizmetlerinden çok, silahlanma harcamaları için kullanıyordu. Yeni iiretilen füzeyi duyarduymaz depolarınıbunlarladoldurdu. Yönetimini sürdürmek için zamanla gerçek birdüşmana gereksinme dııydu. Kuru laflarlahalkmulusalduygularınaseslenmek yetmez olmuştu. Üstclik iyi de bir bahanesi vardı. Komşusu küçük ülkenın yeraltı zenginlikleri çokçekiciydi vebu zenginliklerdenhep büyük devletyararlanıyordu.Tarihi gerektirdigi kadarsaptırarak pay istedi. Küçük ülke önce sindi. Birparçapay vcrerekbu beladan sıyrılmaya razıydı. Bu kez büyük devletcelallendi.Nedemekoluyordubu?.. Kendini ve askeri gücünü dev aynasında görüyordu zorba lidcr. Çatışmak için bahane Avustralya, değişik renkler kıtası. p+ rınınaltmayerleştmyor, battaniyelerini deü.stlerineörtüpgeceyigeçirmeyehazırlanıyorlar. Tckcrleklerin hışırtısını dinleyerek camdanbakıyorum. Artıkçöldeyiz, amadışarıdaki karanlığm içindeçalılarlaagaçların güçlükleseçilebilensiluetlerindenbaşkabir şey görmek olanaksiz. Yolunkıyısındaaradabir, üstlcrindcküçük siyah kanguru resimleri olan, baklava biçimindc, sarı işaretlerbelirmeyebaşlıyor, yırmiotuzkilonıetrekadar sonra daotobüsbırden yavaşlıyor. yü/ümüön camlara çeviriyorum. İlcridebirgrupkanguru farların ışığmdasıçrayarakyolunbiryanındanöbürüncgeçipgözden kayboluyorlar. Yoltrenleri Gcnchızlampyolumuzadevamcdiyoruz. Göriinürdchiç başka taşıt yok. Bir noktada. bır kamyonla iki ya da üç trcylcrdcn oluşan, bu yörcyc ö/gü "yol trenleri'ndcn birını görmeyi umuyoruııı. Dalıa toprak oldııgu giinlerdcnberi StuartKarayolu'ndagıdipgelen bu dcv araçların sürücülerinin uzak çöl kasabalarınin ihliyaçlarının karşılanmasını sağlayan kahramanlarokiuklannı ileri sürenlerolduğu gibi, ayaklı bira tulumları olduklarını, uzun gece yolculuklarının sıkıntısıni türlü uyuşturucumaddelerledağıtmayaçalış,tiklannı veönlerineçıkanhayvanlanzevkiçinezdiklerini ileri sürenlerdc var. Ama,dakikalarla kilometrelerin geçip gitrnesine karşın, istedigimgerçekleşipbiryoltrenibelirmiyor.# Onbirbuçuğadogru VVoomera'yayaklaşmakta oldugumuzu söy leyen bir yol işareti görüyorum. Avustralya'nın ortasındaki çöl Amerika'nın güneybatısındaki çölün dengiysc, VVoomera da o çöldeki, ilk atom bombasının yapılmasından başlayarak bir dizi gizli projenin gerçekleştirildigi Los Alamos'un dengi. Bu küçük kasaba da askeri amaçlarayönelik,niteliğiaçıklanmayanbilimselaraştırmalannyürütüldügübiryer. Sokak lambalannın donuk ışığının altında yan yana dizili, birbirlerinin eşi prefabrike evlcrin arasından geçip kapisının üstünde bir fener yanan, ama başka bir hayat izi olmayan, tckkath, uzun, tuğla bir yapınınönündeduruyoruz. Yolcuların çoğu artık uyumakta.