Katalog

12 MAYIS 19%. SAYI 529 Ancak sürekli orada olması gerekmiyor. Aralıklarlagidecek. Yani Birsen Ulucan yakmdaaramızda. BAŞKENTGUNLERI Özcan Ulucan Özcan Ulucan, Londra'daki okulundaki üçüncü yılcğitimincneyazıkkiolanaksızhklar ncdeniylc devam edememiş. Şimdi Ankara'da I lacettepe Üniversilesi'nde DevletKonscrvatuvarrnda(cski AnkaraDevlet Kotiscrvatuvarı) araştırma görevlisi. Aynı zamanda ViktorPikay/en'inyamndamaster yapıyor. MüzikseverlcrViklorPikayzen'i tstanbul DevlclSenfbniOrkestra.sıileverdiğikonseılerden, rcsitallcrinden hatırlayacaklardır. Sovyetekolününtiimözellikleriniyansıtan, sanatınındoruğundabirvirtüöz. OnunTürkiyc'yegelmesi bizim icin birkazanç. Ancak sanatının en olgun döncmindc, burada Özcan Ulucan gibi yelcnekli, kapasiteli bir gcnçbulmasıdaonun için bir şanssayılmalı. Özcan Ulucan Londra'ya gidcmemis.plmasını fazla kayıp olarak görmüyor. Vc ç alüjmalarınınçok vcrimligcçtiğinisöylüyor. Ankara'da üniversitc çevıesinde verdiği resitallerden sonra, 23 ocakta, Julia Keriınova'nın piyanosu eşliğinde Istanbul'da AKM 'de sözcdilıncyc dcğcr birrcsital sundu. Hcm tcknik bakımdan vc hcm de yorum kapasitesi olarak ulaştığı noktayı çok giizcl gösterdi izleyenlere. Kendisinden beklcnenden çok dalıa fazlasmı vcrdi. Sonra Saim Akçıl yönctimindc Karadcniz ülkelerininsanatçılanndanoluşan"KaradenizOdaOrkcstrası"ndagördükÖzcan Ulucan'ı. Dahasonrayeni kurulan Milli Reasiirans Oda ürkestrası 'nda çaldı. Özcan Ulucan önümüzdcki yıl da Ankara'da Dcvlct Konservaiuvan 'nda görevinevc maslcrprogramınadevamedecek. Toprağa dost eller MÜŞERREF HEKİMOĞLU , ^ ıllarca önce, Ören'de tanıdığım Develi f Hüseyin Amca ile kahve içiyoruz balkonda. Körfez köylerinde yaşanan savaş günlerini anlatıyor. Edremit'te karargâh kuran Yunan birliğı komutanı Hüseyin Amca için rapor yolluyor Atına'ya. Örgütçü kişılığinden, direnişınden sözederek yokedılmesı gerektiğini belırtıyor. Hüseyin Amca'yı dinlerkeh daldım, aptalca sordum bir aralık. Istiklâl madalyanız var değil mi? Amca kızdı birden. Madalyayı neyleyim, Yunan birliği komutanı 120 kıloluk Mavro Marti'nın imzalı belgesı yeter bana, diye güzel bir ders verdi. Iktidarlar, bakanlar değişince görevden uzaklaşan kımi kamu görevlilerine bu öyküyü anlatıyorum son günlerde. Onlardan biri arkeolog Profesör Engin Özgen, Anayol hükümetinin Kültür Bakanı Agâh Oktay Güner Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü'nden aldı, bu köşede de yazdım olayı. Genel müdürlüğü, müsteşarlığı ya da bakanlığı bir bilim adamı için özveri dıye düşünürüm ben. Bilgisi, birikimiyle koltuğuna bir şeyler katıyorsa değerlenir bu görev. Yoksa zamdn yitirır. Genel müdürlükten ayrılacağı günlerde Londra'dan bır telefon geliyor Profesör Özgen'e. Royal Academy'den. Londra'da üç konferans vermesi öneriliyor. O da soruyor, genel müdürlükten ayrılıyorum, bu çağrı görevimle ilgiliyse özür dilerim. Çağrı doğrudan Profesör özgen'e. Konferans konusu da uluslararası eski eser hırsızlığı ve kaçakçılığı ve Türkiye... Siyasal ya da çıkarsal nedenlerle kimi politikacıların görmezlikten geldiği gerçekler yabancıların gözünden kaçmıyor! Profesör Ozgen üç konferans veriyor Londra'da, Royal Academy'de, Cambridge ve Oxford Üniversitelerinde. Dönüşte gözlerı parlıyordu. O konferansları dinleyenler asasında arkeoloji dalında ünlü bilim adamlan da var. Kitaplarından ışıklandığı kişilerle karşılaşmak, konuşmak güzel bir olay kuşkusuz. Los Angeles Eski Eserler Müzesi Müdürü de çiçek türü bir haber veriyor arkeolog Profesör Engin Özgen'e. Müzeye Türk eseri alınmayacak artık. Başka bir deyişle antika kaçakçılığının önü kesiliyor. Hoşlanmayanlar olabilir ama bir Türk arkeoloğuna onur veren bir olay bence. ilgili geniş araştırmalar yaptı, mastırını verdi, Bılkent Üniversitesı'ne geldi sonra, ders verdi, doktora verdi, kürsüsü var, yolu açık ama bir de elleri var. Toprağı seven eller. Toprakla sevişmekten hoşlanıyor, toprakla güzellikler üreterek mutlanıyor. Rhode Island Okulu'na başvurusu olumlu yanıtlandığı zaman çok sevindi. Ellerınin özlemini dindirecekti sonunda. Her şeye yeniden başlayıp, özlediği tepeye tırmanacaktı. Rhode Island'dan güzel bir haber geldi son günlerde. Nermin Kura bu dönemin okul birincisi. Dönem sonu her bölüm, grafik, çizim ya da seramik dallarında ürettiği yapıtları sergiliyor, o yapıtlar arasında Nermin Kura'nın çanağına birincilik ödülü veriyor seçiçi kurul. Hepsi dalında çok ünlü sanat ve bilim adamlan, genç Türk kadınının çalışmasını beğeniyor, güzel eleştirılerını belirterek yapıyor bu seçimi. Birincilik ödülü üç bin dolar. Parayı en yüce değer sayanlar dudak bükebilir ama dünyamızda paradan başka değerler de var hâlâ. Nermin Kura da o değerler için yaşayan bir kişı. O çanağın nasıl bir serüvenı var kimbılir, kılini nasıl seçti, rengini nasıl ürettı, kaç gece sabahladı, yüreği nasıl tıtredı, soluğu nasıl kesıldı, toprak cam saydamlığına kavuşunca nasıl bir kahkaha attı sonra! Sevgili okurlarım, bir kahkaha da siz atın şimdi, bakın ne güzel kadınlarımız var, ne güzel olaylar yaşanıyor, Nermin Kura'nın başarısını kutlarken seramikle uğraşan tüm sanatçılarımızı selamlıyorum. Toprağımızdan üreyen güzellikler canlanıyor gözümde. Füreya'nın seramikleri, Alev Ebüzziya'nın çanakları, Melike Abasıyanık'ın seramikleri, Candeğer Furtun'un panoları, Bingül Başarır'lar, Ferhan Taylan Erner'ler, Atilla Galatalı'lar, Sadi Diren'ler, toprağı seven, toprakla dost olan nice eller. Derken telefon çalıyor, Nilüfer ve Cem Duna sesleniyor Kütahya'dan, Sıtkı Olçar'ın atölyesinden, Antalya'daki bayram tatilinden dönüşte uğramışlar. Ben de mavi kuşları, kaplumbağaları üreten ellere yöneliyorum birden. Bir çını bahçesı canlanıyor gözümde, derken yeniden çalıyor telefon, Körfez'den, Artur'dan Emel Batu sesleniyor bu kez, güller cumhurıyetınden selam, diyor. Baharda oralara gitmedim hıç. Güller açıyor, toprak fışkırıyor renk renk, dostlarım da çiçek masalını anlatıyor bana. Yaban çiçekleri masalını. O masallara Fransa'nın eski Sosyalist Cumhurbaşkanı Mitterand'ın gülü de eklendi son günlerde. Anılarını okumak için sabırsızlanıyorum. İlk nişanlısına ölünceye dek bir gül yolluyormuş. O kırmızı gül Fransız Sosyalistlerinin simgesı oluyor sonra. Mitterand'ı gülünü soldurmayan bir kişi diye düşunüyorum artık. ^ Ve AyşenSevil Ulucan Ayşen Ulucan, henüz 11 yaşında. llkokul beşinci sınıfagidiyor. Aynı zamanda tstanbul Üniversitcsi Dcvlet Konservatuvarı'nda yan zamanlı öğrenci: bu yıl üçüncü sınıfı okuyor. AvustuıyaKültiirOfisi'ndekiprogram Ayşcn Ulucan'ın ilk ciddi konseriydi. Konscronun ablası Birsen Ulucan'ın eşliğinde çaldığı Vivaldi'nin Mevsimler Konçertosu'nun tlkbaharbölümü ilc başladı vc başarıyla tamamlandi. Ilcrdc adları«;ok duyulacak Ulucanlar'ın arasına kuvvetli bir aday olarak girdiğiniherhali ile belli ediyordu. Ve Sevil Ulucan... O da henüz 15 yaşında. Keman çalışmalarına 6 yaşında Bulgaristan'dabaşlamış.Onunailesi de 1989'daTürkiye'yegelmiş. Sevil Ulucan Devlet Konservatuvan'nda öğrenim görmüş. Şimdi Lise 1 'de vc Varvaşki'nin öğrencisi. Avusturya KültürOfisi'nde Birsel Ulucan'la birlikte Karl Böhm'ün "Perpetuo Mobile"sini yorumlarken geleceğinin parlak olacağını gösteriyordu. Bu köşede yayımlanan yazım nedeniyle mektup ve telefonla beni arayan okurlarımla paylaşmak için anlatıyorum Londra olayını. Güzel bir haber de New York'tan bu hafta. Sanat dünyasında önde gelen Rhode Island Oesign Okulu'ndan. Nermin Kura'nın başarısından. Bir sanat tarihçisi, Sorbonne'da okudu, Akdeniz seramikleriyle İyibirfırsat Birsen ve Özcan Ulucan kardeşlerin bu yılki konserlerini kaçıranlara iyi birhaber vermek istiyoruz. Birsen Ulucan 17mayısta Ingiltere'dendönecek ve Istanbul'da Istanbul Devlet Senfoni Orkcstrası eşliğinde, şef lonescuGalatiyönetimindeÇaykovski'nin 1 noluPiyanoKonçertosu'nuçalacak. Özcan Ulucan ise 25 mayısta Ankara'da Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası eşliğinde, şef GürerAykalyönetimindeBruch'un Keman Konçertosu'nuseslendirecek. Gcçcn yıl Cumhuriyet Dergi'de çıkan bir yazıda Birsen vc Özcan Ulucan kardcşlerin Istanbul Festivali'ndckikonserlcriduyuruluyorve"Nedersiniz,onlarıdinlemek,geleccğin pırıltılı gökyüzünü düşlcmck, ruhumuzuonlarınsafgençlikrüzgârlarıylatazelcmck tçin iyi birfırsat değil mi?" dcniyordu. Birsen ve Özcan Ulucan'ın bu son konserleri ncdeniylc, müzikscvcrlcrcbu yıl daayıdileklcri tekıarlıyoruz. ^ Elleti toprağı seviyor. Nermin Kura'nın Rhode Island Okulu 'ııuıı Seramik Bö'lümü 'ne birincilik kaıundıran çaııaklarından üçü (üstte).