Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 CUMHURİYET DERGİ Bir sokak köpeğiyle göz göze Ankara'da Balgat'ta, özveri, acıma duygusu ve koşulsuz sevginin yaşama geçirildiği bir ütopyaülkesi... Sokak hayvanları için oluşturulmuş barınak... En zoru ve önemlisi de, bakımı yapılan hayvanları sahiplenecek insanlar bulmak, çünkü Balgat'ta An Lisesi'nin arkasında yer alan bannak, hayvanlann sürekli yaşamaları için uygun bir ortam değil. Tel: (0312) 266 42 41 1. Sayfanın devamı Ünivcrsitesi Mediko Sosyal baş eczacısı 01cay Topuzoglu ya da lnci Eninanç ya da mimarCiülderenEr... Kinıdi bu kadınlar? Hcpsı de toplumda belirli ycrlcrc gelmiş bu insanlann sokak hayvanlarıyla alıp veremediği ncydi? Onların pisliklerini temİ7İemck dc ncyin nesiydi? Eğerhayvanlançokscvıyoridiyseler,kendilcrine bir pet shop'tan zarif bir Terrier ya da scvimli bir Pudel almalarını engelleyecek nc vardı? Oysa, ana yaşam ilkcsınin 'köşeyi dönmek' ve 'bir koyup beş almak' olması gerektiği' vizyon sahibi' biri tarafından söylcndiğinden bu yana insanların iyice çıldırdığı bu toplumda, avukat hanımın daha çok davabulabilmekiçinişçevrelerininkapılarını aşındırması, eczacı hanımın isc kasasının başında oturup para basması gerekiyordu. Çünkü herkes bunu yapıyordu. Normal insanın yapması gereken buydu; insan olmanın ereğiydi maddesel güce yönelmck. Devleti yönetenler de, çok sayıda villaları ya da istifledikleri altın külçeleriyle toplumdaki 'normal'insanın çok'seçkin'bircrprototipiydi. Ozaman,kimseninumursamadığıbuhayvanlariçinzamanlarını,enerjilerini veparalannı harcayan bu insanlar 'normal' olamazlardı.Kimbilir, belki debastırdıklarıduygularının bir tür dışavurumuydu yaptıkları bu tuhaflıklar, belki de üzülecek başka şeyleri yoktu da, nevrotik kişiliklerini bu sefil hayvanlarlabesliyorlardı. 'Normal'olmadıklan su götürmezdi. Çoğukişi için bu yapılanları değerlendirmenin başka bir yolu yoktu. Bu 'normal' olmayaninsanlarlatanışmam bir sokak köpcği aracılığıylaoldu. Normal birgündü.fakültedebirdoktorajürisindegörevliydım. Apartmandan çıkıp park yerine yöneldığıınde siyah bir köpek atladı ayaklarıma. Bir aylık ya vardı ya yoktu. Tüm gücüyle havlıyor, bir şeyler anlatmaya çalışıyordu.Sonderecesevımliydi,bırokadarda yürekparçalayıcı. Sokaklabaşaçıkamayacakkadarküçüktü,dahaöncesözedildiğini duyduğum Balgat'taki hayvan barınağına götürdük onu eşimle birliktc. Farklıkoşullarıncgemenolduğubirdünyada yer alıyordubu bannak; çıkarçatışmasının, kısır kariyer savaşımlarının dışında kalmış bir adaydı; özveri, acımaduygusu ve koşulsuz sevginin yaşama geçirildiği bir ütopyaülkesiydi... İnsan 'bilc'olmayanbu kimsesizcanlılarınacılarını iliklerindcduyumsayan ve onların yaşaması için hiçbir karşılıkbeklemedeninanılmazbirözveriyle çalışan bu insanlar, içinde yaşadığımız dünyayaözgüvarlıklarolamazlardı.Biraradünyanın varlıklarıydı bunlar belki de; bedenleri insan olan ama ruhları farklı bir gelişmişlikdüzlemindengelenbirtürkozmikmisyoner,birtürmitikfigür,birtür'melek'olmalıydılar. Belki deNictzsche'nin sözünüettiği 'üst insanlar' bunlardı; yozluklara ayak uydurmayıp.yineNietszche'nindeyişiyle'sürü'den ayrılan ve 'normal sürü insanı'nın tüm alay ve engellerine karşın, ilkelerini ve vicdanlarını bayrak edinen evrimleşmiş insan örnekleriydi. Ruhsal gelişmişliklerini farklı alanlardaki ilkelcriylc bütünleştirip, her türlü engel ya da gözdağına karşın doğru bildiklerini savunan diğer üst insanlarla, bir Ugur Mumcu'yla, bir Türkan Saylan'la, bir Nccla Arat'la, bir Erendiz Atasü'yle ya da Sokak Çocukları Dcrneği'ninsevgiliüyeleriyleyadaö/verili Doğal Hayatı DesteklcmcTopluluğu'ylaaynı ortak paydada buluşuyordu hayvan barınağındaki bu gönüllülcr. Istcrtoplum ve insanlıkiçin.istcr kadınlar ıçın, isterçocuklar ıçın, isterhayvanlaryadadoğaiçinçalışsınlar, ortak paydalan 'vicdan'dı, 'özveri'ydi, 'yüreklilik'ti onların; ve 'sevgi'ydi... Köpek insan gibi bakıyordu Ruhsal kirlenmenin inanılmaz boyutlara ulaştığı ülkemizde birçok insan gibi uzun süredir bir umutsuzlukçeınberinin içinde tutsak yaşayan bız ıse bu barınakta zaman ötesı bir 'vaha'ya düştüğümüzü duşünüyorduk. Oysabu 'vaha'dayaşananlarkorkunçtu: Ne devletnedeözelkuruluşlardanyardımgeliyordu, üç beş vakıf üyesinin desteği ise devede kulaktı. Götürdüğüm köpek yavrusu da kanlı ishale yakalanmıştı. Son bir umutla gittiğimiz özel pet hospital'da köpek için yapılacak birşey olmadığını söylediler. Köpek acı çekiyordu. Muayene sırasında ona destek olmak için, iki elimle başını tuttuğumda bir şeyoldu: Köpek başını hafifçekaldırdı, göz göze geldik. Acı, yardım çağrısı, umarsızlık, boyun eğiş ve adlandıramadığım anlamlarla yüklüydübubakış: Köpek 'insan' gîbi bakıyordu. Bunlarbiraylıkbiryavru köpeğinbakışları değildi artık. Yavru köpek ölümüne bir gün kala büyümüştü. Benim için ise bir aydınlanma anıydı yaşanan; 'farklı bir etik' in ışığında dorukta yaşanan bir iç hesaplaşmaanı:Güçlübircanlıtürüolan insanın, yalnızca türdaşlarına karşı dcğil, tüm doğaya, birlikte yaşadığı tüm canlılara karşı duyması gereken sorumluluğun bilincine vardı