Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
6AĞUSTOS 1995. SAY1489 KISAÖYKÜ 17 Taiiba halkına duyurulmadan kapatildı. Halkın, soylu bir kralın bütünyapıpettiklerinibilmcsigerekmiyordu ve saray bir tepenın üstünde, ulaşılmaz uzakhkta, dumanlar, mızraklar ve surlar arasındakorunuyordu. Av tutkusu sonunda Ksidos'un başına o gülünç kazanın gelmesine, aylarca süren ağır bir hastalık dönemi yaşamasına ve ölümüne yol açtı. Son ava çıkışında Ksidos yanındakilerdenayrılıpbirtavşanınpeşinedüştü. Avcılarbirazsonra arkasından gittiler ve ormanın derinliklerinde,onu,giysisininbir ucundan, bir ağacın dalına takılmış., atı altından kaçmış, havada debelenirken buldular. Onları görünce büsbütün sinirlenen Ksidos, kurtulmak için son birçabagösterdi ama dal kmlınca, kendini aşağıdabuldu. Yuvarlandı vcbirçukurun dibinde durdu. Avcılar çukurun dibinde yatan krallarının ağır vücudunuzorlukladışarıçıkardılar. Ama Kral Ksidos'un kırılan iki kaburga kemiği birdaha iy ı olmadı.Ciğerindeyarattığıacılargıderckarttı veölümünedeksürdü.... BuöyküTaiiba halkına Heras'ın uygunbulduğu birbıçimdeduyuruldu. Ksidos, ormanda karsjsına çıkanbirhay vanla boğuşurken yaralanmıştı. Bir sürcsonra Taiiba'da yapılan testilcrin üstünde, duvar süslemelerınde, Ksidos'u bir canavarla dövüşürken gösteren resimlcryeralmayabaijladı.Mermer lahtin baş ucunda bile bu öyküyü anlatankabartmalarvardı. Konyalı arkeoloji öğrcncisi gençkızjnccparmaklarıarasında tuttuğu şişenın desenlerinde, biitiin bunların gı/lcndiğiııı gördü. Taiiba'nın bu güzel ve güçlü kadınınasaygı veyakmlıkduydu. Bundan sonraki buluntularda artık hcp onun izini arayaeaktı. Ama. sevgisini biriktirdiği bu gözyaiji şisesindenbaşka hiçbir yerdeHeras'a bir daha rastlayamayacağını şimdiden bilıyordu. Çünkü o. Ksidos'un erkiningölgesindeyokolupgitmişti. Tıpkı kendi erkek kardeşınin onayapmak istediği gibi... Kendısi de arkeoloji öğrenimini crkek kardeşinin karşı çıkmalarına.engellemelerinedirenerek başlamıştı. Verdığı savaşımın ncdenlı doğru ve önemli olduğunu şimdi bu küçük şişeyi avucunda tutarken daha iyi anlıyordu. Yüz binlerce gün öncesinden gelen bu insan yapıtını bulduğu şu bırkaç dakikayı yaşamak bile tüm savaşımlaradeğerdi doğrusu. Onu sevgiyleokşadı. Yanağında takılıp kalmış son bir sevinç damlacığinı, şişenin içine akıttı ve Heras'ın binlerce y 1 önceki üzünç gözyaşlarının yanı1 nakattı...^ pek doğru sayılmazdi. Pek çok yanlışlannakarşınbuncayıltahtta kalması, Heras'ın aklı ve becerisiyleolmuştu.) Böylesine güzel bir işçilik, usta birelden çıkmış olduğunu gösteriyordu. (Doğruydu. Ksidos'un bitip tükenmez göğüs ağrılarının ölümle sonuçlanacağını düşünen Heras, sarayın en iy i ustasına aylar önceden siparişini usulca vermişti.) Sakınmadan ve zorlanmadan ağlayan ve gözyaşı dökenler kadınlardır. Bubirkadınınolmalıydı. Belki Krahn kansınındı. (Bu yanlıştı.Ksidos'unkansıdaağlamıştı ama onun ağlaması daha çok kendisi içinde. Artık Taiiba şehrinde ve saraydaki yeri eskisi gibi olmayacaktı. Karanlık günler onu bekliyordu. Ağlaması bu yüzdendi. Yoksa Kral Ksidos'un, onu günlerce bekletip, sürekli başkaları jle birlikte olmasındanve son zamanlardaki hastalığından bıkıp usanmıştı.) Saraydaçalışanlardan birisinin olabilirdi.(Yanlıştı. Çünkü sarayda çalışanlar hiçbir zaman Ksidos'u bu cienli ağlayacak kadarçok sevmemişlcrdi.) Aheğeıbirazdikkatedilse.şişeninboynundaki iki halkadanbirinin, Kral armalarından oluştuğu, onun altındakı halkanın ise, yine aynı armalarla süslü olmakla birlikte üstündc küçük bır kadınlık simgesi tasıdığı anlaşılacaktı. Çünkü bu gözyaşı şışesi Ksidos'un ablası soylu Heras'ındı. Kraliyetarmalan üstündeki kadınlık simgesi buyüzdeneklcnmiştı. Bu iki halka, iki kardeşın birliktelıgini gösteriyordu veyaşlı saray ustası özellikle ve dikkatla bu süslemelerledonatmıştışişeninboynunu... Işaretlerin tümü Heras'ı gösteriyordu. Hcras, Ksidos'tan yaşça büyük olmakla birlikte, babaları yüce Teoklas öldüğünde Taiiba tahtına oturmak kadın olduğu için Heras'ın değil, Ksidos'un lıakkı olrnuştu. Heras bunudertetmemişti. \ksinc kardeşininiyi bir kral olması ve Taiiba lalkını dirlik, düzcnlik içinde tutması için ona yardımcıolmayıbirgörevbilmişti. Ksidos ise hırslıydı. Daha geniş topraklara lükınetmek istiyordu. Kralolurolınazyaptı*ı ilk savaşından ganimetlerle dönüncc, keniine güveni artmış yeniden savaşmak istemişi ama ilkindeolduğu gibi şanslı dcğildi. Saliırdıgı şohrın halkı ilkinde olduğu gibi, kurakık ve hastalıktan kırılmamıştı. Bu yüzden. lonraki girişimlerinden, askerlerinin birçoğuıuyitirerekcanınızorkurtardı. Heras, karde;ine saldırmaması gcrcktiğini, Taiiba'yı teh likeyesoktuğunuanlatmayaçalıştı vesonunda onu da buna inandırdı... Ksidos ablasının söziine kulak verırdi. Ama, ne güzel vemagrurkarısınınesevgililerini ihçdinlemezdi. Herashepkardeşinin yanındaolduveonuyanlışlardankorudu. Taiiba halkmdan duyduklanndan yola çıkarak adaletli vehaktanırbiryönetimgöstermesi için onaakıllarverdi. İki kardeş arasındaki en önemli dargınlık Heras'ın halktan bir saray askerine âşıkolmasıyla çıktı. Ksidos soylu kardcşinin basit bir savaşçı ileyakınlaşmasına sarayın vehüküm darl ığın şerefine gölge düşüreceği için karşı çıktı. Böylece Heras sevdiği askerdcn ayrılmak zorunda kaldı. Zaten Ksidos onu çoktan uzaklarasürmüs.tü. Bu ayrılık ve sarayın saygınlığıuğrunagöstermek zorunda kaldığıözveri Heras'ı yüzü gülmez, mutsuz bir kadın yaph. Ksidos'un kadınlaradüşkünlüğü ise hiç değişmedi. Sarayın hizmetçilerine varıncaya kadargördüğühergUzcl kadına ve kıza el attı. Onun buzayıflıkları, sarayın güçlü koruyucuları,savaş.çıkomutanları,danışmanieclisinin beyaz sakallı üyelcnnce doğal karşılandı ve