Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYETDERGİ Türk Telsiz Telefon Şirketi'nden TRT'ye bir uzun koşu... Rasih Nuri tleri, Istanbul radyosunun kurucusu Sedat Nuri İleri'yi anlatıyor: 1978 'de aldü büyük dayım Ahmet Dino. Aile içerisinde bu öyküyü en iyi bilen bir tek babam Rasih Nuri lleri kaldı. Odönemde yaşı küçük olmasına karşın radyonun kuruluş evresini ve sonrasını çok iyi biliyordu. Radyonun kuruluşu ile ilgili anılarını anlattı Rasih Nuri lleri. 2 stanbul Radyosu'nun kuruluşu bir hayI li eskı bir hikâyc. Ben küçük bir çocukI tum, Yeniköy'deki yalımızda oturur*• duk. O döncmde yalıda amcam Cclal Nuri, babam Suphı Nun ve küçük amcam Sedat Nuri bırlikte yaşıyorlardı. Bu yüzden Istanbul Radyosu'nun kurulus. sürecindc ben de amcamın yanında bir seyirci olarak bulunuyordum. Şimdi ncrcde olduğunu pek iyi hatırlayamadığım stüdyoyu birkaç defa gezdik amcamla. (Ahmet Dino nun bana aktardığı kadarıvlu ılk stüdyo Galatasaray'daki tarihi Postahane nın üst katında imiş.) O zamankı radyolar günümüzc göre ilkel araçlardı. Galcnlı r?dyolar vardı. Daha lamba dahi icat edilmemışti diyeceğım geliyor. Radyolann iki yönü vardır. Verici yani yayın yönü ile alıcı yanı yapılan yayını izleme yönü. Yayın yönünde araçlar daha ilkel, gayet kalabalık, bir sürü akümülatör vardı, teller tcller, oda dolusu alct, alet, alet gözüküyordu hatırlayabildiğim kadarıyla. Ote taraftan evde dc yayını izleycbilmek yani radyo dinlcyebilmck için adamakıllı tertibat lazımdı. Toprak hattı ıçin, bir tenekcnin ıçine kurşun dökülüyor ve bu teneke toprağa gömülerek tenekeden evc bir bakır tcllc hat çekilıyordu. Bir de cvin çatısına gayet büyük bir anten konuyor ve alıcı cihaz gerekiyordu. Bu cıhaz da yayın ya çanak şeklinde hoparlörle ya da kulaklıkla işitilebiliyordu. Yayın, evlerden ancak böyle dinlenebiliyordu. Hatta benim bir fotoğrafım olacak, bu fotoğrafta kocaman bir hoparlör, çanak şeklinde, ben de bunun önünde eğilmiş yayını dinlemeye çalışıyorum. Kulaklıkla dinlenen şekliyle Istanbul Radyosu'nun ilk yayınını hatırlıyorum. Büyük bir heyecanla ilk yayını dinlemeye uğraştık. Vc birtakım cızırtılar gelmeye başladığı vakit, havalara uçtuk scvincimizden, ses geliyor dıye... O derece radyonun Türkiye'deki ilk çağlannı hatırlayabiliyorum. Gelelim hikâyenin diğer yönüne. Amcam çok iyi bir mühendis ve iyi bir işadamıydı, karikatüristliğinin yanı sıra. Birçok defalar büyük servetler edinmiş, şirketler kurmuş; birçok defa da onları batırmıştı. Çünkü dünyanın ckonomik vc sosyal durumu topyekun bir değişim içindeydi tam o sırada. Az sonra da meşhur 19291932 krizi yaşandı. Radyoya dönersek... Radyonun bütün ticari teşebbüsü ve teknik tasanmı amcama, Sedat Nuri 'ye aitti. Amcam yanına eski kurmay subaylardan bir muhabere subayıydı zannediyorum, o vakit yüzbaşırütbesiylc emekliye ayrılmış olan eniştemiz Hayrettin Hayreden Bey'i almıştı. Hayrettin Bey amcamın teknik bakımdan baş yardımcısıydı, aynı zamanda, o dönemde radyo ile ilgili yalıya birçok kişi gelip gidiyordu. Bu kişilerden biri Sadullah Evrenos Bey idi. Evrcnos Bey'le birlikte yalıya gelenler de daha çok spiker, solist, müzisyen gibı kişi ve gruplardı. Bu kişiler radyodan çıktıktan sonra hep beraber yalıya gclir, birçok defa da yatıya kalırlardı. Ilk radyo zorunlu olarak bir ticari başarısız Radyonun unutıılan kurucusu SUPHİNURİİLERİ H afızai befer nisyan ile maluldür. Günümüz söylemiyle; insan belleği unutmak ile sakattır. Bir haska deyişle; insan belteğinin unutmak gibi bir sakatlığı vardır. Bu, her ne kadar bireysel birsöylem ise de her bireysel söylem gibi hunun da hele günümüz Türkiyesi 'nde sosyolojik bir bazı vardır. Bu çerçevede genel olarak tüm tarihimiz içerisinde bazı gerçekler binlerı tarafındanya kasten topluma unutturulmak isteniyorya da ilgisizlıkten zaman içinde topluma unutturuluyor Bu olguların her ikisi, kasıt da ilgisizlik de toplumsal gelisme açısından birsağlıksızhğı. bir dengesizliği kendi içinde yaşatıyor. Bunun en bariz örneği tarih tartışmalarında resnıi tarihgerçek tarih çatışması, ikilemi ile kendini gösteriyor. TRT Istanbul Radyosu prodüktörlerinden arkadaşım Ali Kızan 'ın daveti üzerine radyoevine gittiğimde bir program kaydı izledim stüdyolardan hirinde... Hayrettin Hayreden Stüdyosu 'nda... Bana bu zatın Istanbul Radyosu kurucusu olduğıı söylenince çok şaşırdım. Çünkii çocukluğumdan beri dinlediğim bir söylenceye tumamıyla ters düşüyordu bu. Istanbul Radyosu 'nu kuran kişi büyük amcam Sedat Nuri lleri idi ve büyük eniştem Hayrettin Hayreden de onun asistanı, yardımcısıydı. Bu olgu bende, Istanbul Radyosu hakkında biryazı hazırlama düşüncesini pekiştindi, Ali Kızan 'a bu düşüncemisöyleyince beni TRT Istanbul Radyosu Müdürü Doğan Radyo Çocuk Kulübii 'nün çocukları mikrofon başında (1945). Tamar ile tanıştırdı. Doğan Tamar 'a "Istanbul Radyosunun Kurucusunun Hayrettin Hayreden değil de Sedat Nuri lleri olduğunu " söylediğimde bana. "Eğer bu konuda bir helge varsa hemen Sedat Nuri lleri 'nin bir resmini bana iletin. Ben de odamdaki radyoevi müdürlerinin resimlerinin bulunduğu köşeye onun resmini koyavım ve bir tarihsel bütünlüğü tamamlayayım " dedi Bugün ariık Sedat Nuri lleri, Istanbul Radyosu Müdürü 'nün odasında radyoevi müdürlerinin başında kurucu olarak yerını aldı Yazıya "Türk Telsiz Telefon Şırketi 'nden (TTTŞ) TRT'ye ıızanan bir uzun koşu "diye başlamamın bir nedeni de Türkiye 'de kurulan ılk radyonun özel radyo olması. Türk Telsiz Telefon Şirketi adıyla kurulan fstanbul Radyosu özel bir radyoydu ve devletin en iyi örgütlenmiş, en güçlü örgütü ordunun en üst yönetimi olan Genelkurmay tarafından trajikomik bir korku yüzünden iflas ettirilmışti. 1926 'daki bu ilk özel radyo gihşiminden sonra ülkemizde radyo devlet eliyle kuruldu, daha sonra çeşitliyerelradyolar TRT çatısı altında toplandı. Ancak 1990 'larda yeniden özel radyolar, "anayasayı bir kere delmekten bir şey çıkmaz " çarpık görüşü çerçevesinde yasalara tamamen aykırı olarak bir oldubitti ile kuruldu; yasal düzenleme epey badireler atlatılarak "istim arkadan gelsin " mantığı çerçevesinde sonradan yapıldı. Yasal düzenlemeler yapıtdığı halde pratikte biryayın karmaşası yaşıyoruz. Sayıları 750 ild 1000 civarında olan irili ufaklı özel radyoların FM kanahndan yaptıkları yayın, verici güçlerinin birbirinden farklı olması ve çoğu kez de birbirlerini engeller şekilde veya üst üste çakışırşekilde yapılması yüzünden pratikte bir kaos yaratıyor Istanbul Radyosu 'nun kuruluş öyküsünü büyük dayım Ahmet Dino 'dan defalarca dinlemiştim. Bir tatlı tarih öyküsü dinlergibi... notalmadan... Onaltı yıl önce