Katalog

P 0 R T RE Insanları guldurmeye doyamadılar ir komedyen ölüm döşeğinde dahi komikliği elden bırakmamah". 75 yaşındaki Stan, bu kuralı lyi biliyordu ve hastanedeki yatağında hemşirelerle şakalaşarak bu kurala sadık kalıyordu. Ortağı Oliver Hardy onu terkedeli sekiz yıl olmuştu. Stan Laurel de etrafındakileri son ana kadar güldürerek 1965 yılında yaşama vadaettı. "B lıklann anlamı neydi? Mesajyok Laurel ve Hardy'nin verdiği bir mesaj var mıydı? Ne yazık ki hiçbir mesaj vermiyorlardı. Chaplin ve Keaton'un kendilerine özgü felsefeleri vardı. Güldürürken aynı zamanda düşündürüyorlardı. Laurel ve Hardy ise iyi yağlanmış lsviçre saatleri gibi tıkır tıkır calışan bir kahkaha makinesinin parçalarıydı. Stan, makinenin beyniydi ve zamanı geldiğinde yaptığı hokkabazlıklarlaseyirciyikahkahayaboğuyordu. Stan, Chaplin'le Uyatroya başladı 1890 yılında doğan Stan, Chaplin'den bir yaş küçük, gelecekteki ortağındansa ıkı yaş daha büyüktü. Aslen Ingıliz olan Laurel, Amerıka'ya mülteci olarak geldi. Fred Karno'nun efsanevı pantomim topluluğuna katılarak Charlie Chaplin'le birlikte tiyatroya başladı. Komedinin kralı Chaplin onu küçümsüyor ve onunla alay' ediyordu. Karno'nun topluluğunda daha fazla kalamayacağını anlayan Stan, ayrılarak şansını sinemada denemeye karar .verdı. 1922'de Hal Roch'la tanışması şansını değiştirdi. Böylece 32 yaşında bırkaç yapımda komedyen, senarist ve hatta yönetmen olarak çalışma ımkanı buldü. Sesll slnema Işlerlnl zorlaştrdı Seslı binemaya geçışle bırlikte komedyenlerin de işi zorlaşmıştı. Esprilerin arasındaki süreyi iyi ayarlamaları gerekiyordu. Kötü zamanlama yapıldığında önceki espriye gülen insanların kahkahaları sonraki esprinin duyulmasını engelleyebiliyordu. Laurel ve Hardy bilgilı komedyenler olduğundan kahkaha sürelerini iyi hesaplıyor ve kaliteli yapımlar ortaya koyuyorlardı. Bu teknikle devam ederek uzun metrajlı fılmler de yaptılar. Bu fılmler arasında: Beau Hunks(1931),Packup your Troubles (32), Fra Diavoto (33), Sons of the Desert (34), The Bohemian Girl (36), Way out West (37), The Flying Deuces (39) vardı. Sözcükten çok mlmik önemli Kızıl saçlı lngiliz para kazanmak için birkaç işi bir arada götürürken komedi tekniğini de geliştirmeye çalışıyordu. Günlük hayatta karşılaştığı olayların en komiklerini seçiyor ve sözcüklerden Çok mimiklerin ritmine ağırlık veriyordu. Beş yıl bu tempo ile çalıştıktan sonra 1927'de Hal Roch, Putting Pants on Philip adlı fılm için Stan Laurel'ı Oliver Hardy ile bir araya getirdi. Chaplin'in, Buster Keaton'un, Ben Turpin'in ve RidoliniLarry Semon'un yanmda Stan ve Oliver da beyazperdedeki yerlerini aldılar. Laurel ve Hardy'nin marecalarını konu alan Fılmler stüdyodan perdeye akmaya başladı. Tekniklepihatastzdı Yorgun savaşçılar 1940'ta 'Saps at Sea' ve 'A Chump at Oxford' adlı fılmleri de başarıyla bitirdiler. Kullandıkları teknik hatasızdı. Önce Hardy, ne olduğunu anlamadığını belirten bir bakış fırlatıyor, daha sonra kafasının üstünde bir ampul yanmışçasına 'Buldum!' bakışı geliyordu. 'Kameraya bakış' ise Laurel tarafından Hardy'nin arkasından gerçekleştiriliyor. 'Bakın, şimdi nelerolacak' der gibi seyirci ile diyalog kuruluyordu. Böylece ikili yeni bir karmaşanın içine sürükleniyordu. Laurel sıkıldığında kravatıyla oynamaya başlıyor, Hardy ise sonınu çözecek bir yol bulamadığı zaman çocuk gibi gözyaşı döküyordu. Çizdikleri karakterler, psikologlar ve eleştirmenler için geniş bir araştırma alanı oluşturdu. Komedi teknikleri ise ders olarak okullaragirdi. ^ Deıieyen: ESMA ERDOK DERGİ 2 7 Ş U B A T 1 9 9 4S A Y I 4 1 4 Hardy, şişman ve aptal görünüşlü, Laurel ise evhamlı ve herzaman ağlamaklı. Güldürü dünyasının en önemli ikilisi hâlâpopüler. sesli fılmlere geçiş dönemi yaşandı. Buster Keaton yüzüne ifadesiz bir maske otururken, Chaplin yoksullann kötü durumlanndan etkilenerek tüm dünyayı sinema aracılığıyla kınıyordu Laurel ve Hardy de komik mımikleri aralıksız sıralama teknığini kullanmaya başladı. Filmlerde ikilinin hareketleri tenis maçı gıbi gelişiyordu. Önce Laurel pastayı fırlatıyor, sonra Hardy Laurel'i kremaya buluyor, nefes almak için bir ara verildikten sonra komedi yeniden başlıyordu. Fakat ikilinin tüm bu şaklaban Gözyaşına boğulacakmış gibl Şışman Oliver ustüne dar gelen, ceketi ve başına göre küçük kalan şapkasıyla yerinde duramıyor, ince yapılı Stan ise tehlikeden uzak durmaya çalışırken her an gözyaşlarına boğulacak gibi hazır bekliyordu. Laurel ve Hardy başarıya doğru güçlü adımlarla ilerlerken 20'li yılların sonunda tti C U M H U R İ Y E T