24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

23EKİMI994.SAYI448 las'taki Bodrum'daki, Ören'deki, Yeşilyurt'taki, Marmaris'teki, Datça'daki, Fcthiye'deki ve elbettc Muğla'daki cşsiz sivil mimarlık ömcği binalar vc yüzlerce yıllık gelencksel kcnt dokuları da bu uygarlık zenginliğinin günümüzc dek "kesintisiz" sürcn yaşam kültürünü yansıtıyorlar. tşte, "Muğla'ya kıymak", bir anlamda bütün bir insanlığın ortak ve evrensel mirası olan eşsiz bir tarih ve doga hazinesine "kıymak" anlamına geliyor. Günümüzün, hcr şeyi ve her "değeri" ne pahasına olursa olsun "paraya çeviımek" amacına dayanan "kalkınma" anlayışı ise, özellikle yatınmlann "yer seçimlerindeki" yaygın duyarsızlık yüzünden bu "kıyımın" başlıca nedenini oluşturuyor. Lale Aytaman'ıdabunca"gerilimli"biryaşantıya tutsak etmesine karşın, yine de "görevini sürdünmesindc" kararlı kılan son gelişmeler, aslında aynı ncdene dayanıyor. Muğla'yı değil, sadece ve sadece "rantı" düşünen vebuyüzdendoğayı.tarihi, insanlığı vegüzellikleri tchdit edcn yatırımlara karşı gösterdiği "kamu yaranna" olan lutumlan ve bundan ötürü duyulmaya başlanan "rahatsızlıklar..." nim reklam için atandığım" şeklinde bir kanı yaratırsa çok yazık olur. Hcr şeyden önce kadınlar için üzülürüm. Bu makama bir zarar gelmemcsi için ben çok uğraşıyorum. Konuyu bir iki yerle temasa geçerek değerlendirmcm gerek. Bu reklam beni zor duruma düşürdü..." SİYASET 3 Kaygılar güvene dönüşüyor Valilik kararnamesinin altında Cumhurbaşkanı olarak Turgut Özal'ın, Başbakan olarak ise Mesut Yılmaz'ın imzalarının bulunduğu bir "ANAP valisi" olarak göreve başlayan Lale Aytaman, yine o yıl merkezdekilerle birlikte ülkedeki "90 vali" arasında "tek" bayan olmasını, acaba gerçekten reklam amacına mı borçluydu? Yoksa, bunun da ötesinde, yine aynı hükümetin Muğla'ya olan "özel ilgisi" mi böylesi bir"sürpriz" scçimde belirleyici olmuştu? İlk dönemlerde hemen herkesin kafasını kurcalayan ve yine Lale Aytaman'ın deyişiyle "sürekli spekülasyonlara neden olan" bu tür soruların, bugün için artık hiçbir anlamı kalmadıdencbilir. Çünkü ANAP, ilk kez bir kadını vali yapacak kadar "çağdaş" olduğunu göstermeye çalışmasma rağmen, yine de izleyen seçim döneminde "eski başansını" sağlayamadı. Buna karşılık, ANAP iktıdarda olduğu sürece "sanıldığı gibi bir kişi olmadığım" kanıtlamaya çalışan Lale Aytaman, kısa sürede bunu başararak Muğla'nın "hemen tüm kesimlerinin" beğenisinı vedesteğini kazandı. Son iki koalisyon hükümeti döneminde de bu genis desteği "giivcn duygularına" dönüştüren Aytaman, yine başta ANAP'lılar olmak üzere bugün ıldeki her siyası partınin yönetıcilcrince "olası bir görevden alınma kararına" karşı sürekli "koruma altında" tutuluyor. Örneğin, DYP'lı müteahhit ve milletvekili Latıf Sakıcı'nın son günlerde yoğunlaştırdığı ve "işlerinin bozulmasından ötürii" neredeyse "tek sorumlu" olarak gördüğü Lale Aytaman'] yıpratma kampanyasına karşı " i Bir dönemin gölgesl Aslında Lale Aytaman, sözcüğün tam anlamıyla Muğla'nın güzellikleri üzerinde "büyük pazarlıklann" sürdüğü bir dönemde vali olarak atandı. Bu pazarlıklann önemli bir bölümü 19851990 arasında çoktan "yatınma dönüşmüştii." örneğin Bodrum Yanmadası'nı "işgale açan" planlar onaylanıp yürürlüğe girmiş; MarmarisFethiyc arasında birçok ormanlık kıyı alanında "tahsisler" kcsinleşmiş; hatta Sangerme gibi, Paçarız Burnu gibi, Dalaman'daki Incebel gibi antik SlT'lcr, sık çam ormanlan ve "tabiat parkı" statüsündeki yerlerde bile "hükümetten destekli" imar izinleriyle yapılaşmalarbaşlamıştı. Böylesi bir süreçte ve "böylesi bir hükümet döneminde" Türkiye'nin ilk kadın valisinin Muğla'ya atanması, başlangıçta salt kadınlığından kaynaklanan olumlu imajın "bclli kaygılarla" gölgelenmesine yol açtı. Yine aynı dönemin "hükümete yakın" kadınlarını simgeleyen "papatya" tanımı Aytaman'a da "yakıştmlınca", Kadın Vali'nin aslında Muğla'ya hizmet için değil, "Okluk Koyu sakinlerine" ve onlann yine Muğla'dan bcklentileri olan "yatınmcı dostlanna" hizmet vermesi için atandığı şcklinde yorumlar yapıldı Hele, bütün bu "olumsuz koşullara" birdeANAP'ın 1991'deve üstelik"Star l'de"deyayımlanan "reklam filmlerinde" Aytaman' da göstcrmesi eklenince, Kadın Vali görevinin ilk yılını, deyim yerindeysc öncelikle "kişiliğini kanıtlama" çabalanyla geçirmek zorunda kaldı. Örneğin, aynı reklam filmi olayıyla ilgili çıkan tartışmalarda "içine düştüğü durumu" ve "üstlendiği sorumluluğu" Cumhuriyet'in Ankara Muhabin Idil Gürsel'e 1991 Ekim'indc şöyle anlatıyordu: " Bu reklam halk arasında "be Aytaman 'ı baslangıçta "papatya"santpyanüanlar Aytaman ailesi IstanbulMuğla arasında bölünmüş. Fedakârlık sırası Reha Bey 'de... Reha Aytaman 'dan tam destek 1991 yılıydı. Lale ve Reha Aytaman Bebek'tekievlerininsalonundabitmekte olan birbayramınkeyfıniçıkanyorlardı. Çalan telefona Lale Aytaman baktı. Arayan şöyledemişti: "Ben Içişleri Bakanı Mustafa Kalemli." Lale Hanım, durup düşündü acaba bir telefon şakası mı diye. Ama telefondaki kişinin şakası yoktu. Lale Hanım 'a ciddi ciddi şöy le diyordu: Hanımefendi.Cumhuriyetin ilk kadın valisi olmaya ne dcrsiniz? Lale Aytaman, sadece telefon şakasının fazla uzadığını düşündü. Ama içinden gelen birgüdüylekarşısındakiinsana'benimlc dalgageçiyorsunuz' demedi. Gerçektende telefondaki kişi Bakan Mustafa Kalemli idi. Lale Aytaman 'dan bir ricası vardı, yalnız. Başka hiç kimseye söylemeyecek, kocasıyla bu meseleyi konuşup bir karara varacaktı.Lale Aytaman sadece şöyle diyebildi."AmabenMülkiyelideğilim". Bunun üzerine aldığı yanıt daha da ilginçti. "Hanımefendi, ben doktorum, sağlıklı bir tepki gösteriyorsunuz, aksi halde şaşardım." Ardından Lale Aytaman son enerjısinı de kullandı ve sordu, "Pekiyi nereye efendim?" Cevap net ve kesindi. "Muğla'ya." Mustafa Kalemli üçüncü günün sonunda kararını öğrcnmek üzere Aytaman' ı tekrar arayacağını söy ley erek vedaetti. Ardından Lale ve Reha Aytaman arasında uzun bir tartışma başladı. Lale Hanım 13 yaşındaki oğlunu ve eşini bırakıp böy le bir göreve soyunmasının aile düzenlerini altüst edeceği inancındaydı. Reha Aytaman ise karısını ikna etmeye ve destek olmaya kararlıydı. Eski Büyükelçi, Cumhuriyet'in ilk kadın valisi olmanın, çok değeri i bir göre v olduğunu, asla geri çevrilemeyeceğini düşünüyordu. Ve Lale Aytaman'ı.evinsorumluluklannıüstlenip düzenlerini koruyacağı konusunda ikna edecekti. Reha Aytaman üç yıldır 1 Muglalstanbul arasında durmadangıdıp gelmektenhiçyorulmamış. Israrla şöyle diyor: "Yapılması gerekeni yaptı Lale. Ve inanırmısınızben Lale'yıasıl valiolduktan sonratanıdım." Lale Aytaman kimdir? 1944yılında Istanbul'dadoğdu. Kocaeli eski senatörlerinden merhum doktor Abdullah Köseoğlu'nun kızı olan Lale Aytaman, ilkokululzmit'te,ortavel ise öğrenimini de Avusturya Sankt Georg Kız Lisesi'nde tamamladı. 1961 1962 öğretim yılında AFSbursuyla 1 yıl Amerika BirleşikDevletlcri'ndebulunan Aytaman, 19621964 yıllan arasında Istanbul Üniversitesi Alman Dili ve Edebiyatı Bölümü'nde, 1964ve 1974 yıllan arasında Hamburg Üniversitesi Alman Dili ve Edebiyatı SanatTarihi bölümlerinde yüksek öğrenim gördü. Almanya'da bulunduğu9yılboyuncaTürkçocuklarının eğitimsorunlanylayakındanilgilenenLale Aytaman, Alman hükümetince Heinrich NVolgasteğitim kurumunda Almanca ve Türkçedersivermekledegörevlendirildi. 1974 yılında Hamburg Üniversitesi'nden felsefe doktoru (Dr. Phil) ünvanını alan Aytaman, Hamburg Üniversitesi'nin ve Alman hükümetininDAADburslannıaldı. 1975 yılında Büyükelçi Reha Aytaman ileevlenen Lale Aytaman 19831988 yıllanndaTayland Kızılhaç Diplomat Eşleri Grup Başkanlığı görevlcrinde bulundu. Bir süre Ankara Üniversitesi /ktisadı veTicari llimlerAkademisı'nde Öğretim Görevlisi olarak görev yapan Lale Aytaman, Boğaziçi Üniversitesi Yabancı DillerYüksekokulu Almanca Bölümü'nde öğretim üyeliği görevini sürdürürken 5 Temmuz 1991 tarihindeTürkiye Cumhuriyeti'nin ilk kadın valisi olarak Muğla'yaatandı. da var.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle