29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Bezyüz yıllık bir tarih nasıl bu kadar zavallı bir duruma düşürebilir! Yine, 1nalcık'ın dediği gibi, "hiç bir millet tarihine ve eserlerine karşı bu kadar kayıtsız olamaz..." "Koruma altındakl" evler... Yme, çevredeki eski ahşap evleri dolaşıyorum. Eyüp, salt dinsel yapılan ve mezarhklan ile değil, sivil mimarlık eserleri ile de lstanbul'daki "Osmanh külturiinü" yansıtan en önemli semtlerden biri. Bu kültürün "sivil" ürünleri, tarihi evler de oldukça harap ve bakımsız durumdalar. Çoğu, ayakta bile zor duracak halde; ama yine yıkılmıyorlar. Üzerlerindeki "Konımaya Alınmıştır" yazılı tabelalan dışında hemen her taraflan çürümüş; sankı Eyüp Sultan'ın "gizli gücü" sayesinde hâlâ varlıklanru sürdürebiliyorlar... Sampozyumvsumutlar Işte Eyüp, böylesi bir görünümle o pazar gönünü yaşamaya başlarken, kendisini "korumak ve kurtarmak" için kafa yoran bir avuç duyarb insan da Belediye Meclis Salonu'nda sempozyuma başladılar. tstanbul'un "530 yıl önce" kurulan bu ilk Osmanlı semti, tarihsel dokusu ve özgün kimliğiyle nasıl yaşatılabilecek? Türk ve Müslüman lstanbul'un bu "öncü" yerleşmesi, yine "Türk ve Müslüman yapsatçıların ve yağmacdann" elinden nasıl kurtanlabilecek?.. Bilim adamlan, kimbilir kaçıncı kezyine, bıkmadan, usanmadan anlatıvf>r lar: tstanbul'un fethinden hemen sonra, Fatih Bizans'ın dışında, yani surlann dışında bir "Osmanlı mahaUesi" kurulması için uygun yer seçilmesini ister. Ünlü hocası Akşemsettin, bu buyruğu için dolaşırken Ebu Eyyub elAnsari'nin mezannı bulur. Ebu Eyyub, Hz. Muhammed'in sancaktan olarak 7. yüzyılda Arap ordulanrun lstanbul kuşatmasına katılmış ve bu kuşatma sırasında ölmüştür. Akşemsettin, 750 yıl sonra işte bu kutsal kişiliğin mezannı, Bizans surlannın hemen dışında, Haliç kenanndaki zümrüt yamaçlann eteğinde bulur ve Fatih'e müjdeler. Böylece orada, fstanbul'un ilk Osmanlı mahallesi olarak Eyüp kurulmaya başlanırken, yınç Fatih önce bir türbe, sonra da cami yaptırarak, Eyüp'ün dinsel bir merkez olmasını da sağlayan ilk yapılaşmayı gerçekleştirir... Hem lstanbul, hcm de tüm "tslam Alemi" içinde böylesine önemli bir geçmişi banndıran Eyüp için, Tarih Vakfı'nın son çabalan yeni bir umut ışığı sanki. Dışarda, kimbilir belki de o anda, bir mezar taşı daha "boynuna halat takılıp", sökülerek götürülürken; ya da bir ahşap evin tahta kapaklan gecekoııC U M H U R İ Y E T D E R S İ 2O C A K Byüp Sultan'ın gilvarclnktrl, sabahın İlk ısıklanyla, ttnca avludakl agaçlara gailyorlar... Bir zamanlann "latam uygarhftı m«rk«zl" olan •yUp'd*. tarlh* saygı (I). Foloğraflar. OKTA Y EKİNCİ dulardaki sobalara giderken... içerde, lırsa, Osmanlı dönemini izleyen Cumellerinden sempozyum düzenlemekten huriyet yıllannda Eyüp "iki büyük darbaşka hiçbir şey gelmeyen "yetkisiz" be" yemiş. uzmanlar, haklı bir gerilim içinde neler Birincisi, 194O'lı yıllann başında Hayapılabıleceğini tartışıyorlar. liç "Sanayi Bölgesi" olarak ilan edildiğınde, hemen her şey zaten bitmiş. lsEyüp Projesi'nin yöneticilerinden tanbul'un bu en fazla korunması gereProf. Doğan Kuban, umudunu yitirmeyenlerden; ve "birşeyler yapılabıleceğini'' söyleyenlerden: " Istanbul'da, Eyüp'ten başka hâlâ kurtanlabilecek durumda olan bir başka yöre yok. önünde Haliç var, arkasında apartmanlaşamayan mezarlık yamaçlar var; bu konumu Eyüp'ün şansını yükselü'yor..." Eyüp'te bir başka projenin sorumluluğunu üstlenmiş olan Prof. Nezih Eldem anlatıyor: " Ben Eyüp'te doğdum. Mimarlık yaşantım içinde dc Eyüp'le bir macera yaşadım. Bu gü/.cl semtin talihsi/liği şurada. Yüzlerce yıldır, her türlü hastalığı olan, hatta obnayan, şifa için Eyüp'e geliyor. Ne var ki Eyüp, kendine bir şifa bülamıyor..." Eyüp Sultan Camisini ve külliyesini tüm yönleriyle inceleyen Abdullah Kuran oldukça heyecanlı: " Bu cami, türbe ve külliye, Bursa'daki Muradiye C'amisi, külliyesi örnek alınarak yapılmış. Amaç, Bizans'ın yanıbaşında ilk Türk mahallesini kurmak. Ve bu mahalle camisiylc, inıaretiyle, iskelesiyle, evleriyle, meydanıyla, kısaca her şeyiyle bir Osmanlı kenrini yansıtır..." tovhater» Sempozyumda anlatılanlara bakı ÇUrUyrnıM ken Dünya güzeli "su ve deniz cenneti" ilkel bir sanayi saldınsına teslim edilince, ne tarih kalmış; ne de doğa... Eyüp, ikinci büyük darbeye ise, 80'li yıllardaki "yol saldınsıyla" uğruyor. Yine Nezih Eldem, bu saldınnın "kültür düzeyini" şöyle anlatıyor: " Bu tarihi kente, sadece yol açmak gözüyle baktılar. Her şeyi yıktılar, üstelik bunu Haliç'i kurtarma adına yaptılar; ama tarihi yok ettilcr; kent dokusunun kişih'ği, kültürü kalmadı..." öğleye doğru, Eyüp daha da hareketleniyor. Belediye Meclis Salonu önünden geçen yol, artık tam bir "güriilrü koridonı." Bir zamanlann dingın semtı Eyüp'te miyiz; yoksa bir otoyolun orta refüjünde miyiz; belli değil... Trafik gürültüsü o kadar çoğalıyor ki, artık not alamıyorum. Sempozyum ise, öğleden sonra bu kez "panel" bölümüyle sürüyor ve sona eriyor... Evet. Eyüp'ü karayollan biçimliyor. Yani otomobil biçimliyor. Tartışmalan yöneten Turgut Cansever, artık sözünü hiç "sakınmadan" kullanıyor. O sakin insan, sanki başka bir kişilik sergiliyor: " Bu planlama (Dalan'ın Haliç projesi), Eyüp'ün değil, trafiğin kurtanbnası projesi. Ben artık bu yanlışlan yapanlara politikacı demiyorum. Politika sözü kirlenmesin diye.Bunlar görgüsüz, bilgisiz, enrrikacılardır..." < 15 1 9 9 4 S A Y I 4 0 6
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle