Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Y E U 6 U R U E K N A R başka bir aşkına da tanık oldum. Bu adam ne kadar güzel seviyordu bir bilseniz. Ustaasçı Gani Turanlı'nın usta bir aşçı olduğunu başkalanndan çok duymuştum. Evine yemeğe gidebilen sanslılara, gıpta ile bakardım. Ama sonra ben de bu ayncalıklı insanların arasına girdim. Gani Usta'nın beccrikliliği hiçbir eksilme olmadan mutfağına da taşmıştı. Onda yediğim ızgaralan, Ali Paşa pilavını, zeytinyağlılan saygı ile anıyorum. nmiED Tam turşu zamanı Ama simdi (,'engelköy salatalıklannın tam çıktığı bir zamana geldiği için sizc Gani Turanlı'nın salatalık turşusunun tanımını vereceğim. Gerçekten böyle bir turşunun eşini bir daha yemedim. Ve böyle güzel bir turşu suyıı hiçbir yerde içmedim. Gani Ağabey'in bana verdiği bu tanımı hâlâ saklıyor, ama onun kadar güzel yapamamaktan korktuğum için bir türlü cesaret edemiyorum. Belki sizden biraz cesaret alır yapanm: önce Çengelköy saiatalıklannı çok iyi yıkamanız gerekiyor. Sonra onları varsa koyu renk bir kavanoza, yoksa normal bir kavanoza dikine dikine yerleştirmelisiniz. Kavanoz ne kadar su alacaksa o suyu kaynatmalısınız. Sonra bir su bardaği suya bir silme çorba kaşığı kaya tuzu katmalısınız. Bu turşunun özelliği, tuzlu kaynarsuyu soğumadan salatalıklann üstüne boca etmek. Daha sonra bir demet dereotu ve dörtbeş nohut yerleştirilmeli kavanoza. Turşunun ekşiliği ise limonla sağlanacak; ne kadar ekşi istiyorsanız o kadar limon katmalısınız. (Belki de en önemli sırnnı vermiyor, bilemeyeceğim.) Sonra da turşunun karanlık bir yerde saklanması önemli. Bundan sonrasını da siz tahmin edin. Harika bir turşu. TAMTURSUZAMANI eonardo'yu sadece ressam bilirdim. önce sanat tarihi kitaplannda sonra müzelerde resimlerini gördüm. Bir dönem Avrupası'na da damgasını vuracak kadar ustaydı. Sonra, onun hakkında yazılmış bir kitapla karşılaşınca onun müthiş bilgeliğine, zckâsına, yaratıcılığına hayran kaldım. Bizim ilk Müslüman aktör Ahmet Fehim de öyle, onunla da Haldun Taner'in "Sersem Kocanın Kurnaz Karı.sı" adlı oyunun Bilgi Yayınlan'ndan çıkmış kitabını okuyunca tanışmıştım ve pek sevmiştim. Sonra, onun hakkında yazılanları okuyunca ressam Münif Fehim'in tiim becerisinin babasından geçtiğini anladım. Peki ya siz Ahmet Fehim'in Abidin Paşa'nın Ankara Valiliği sirasında Ankara Kalesi'ne tam kırk metrc büyüklüğiinde ve yerden görülebilecek görkemde bir Osmanlı arması yaptığını biliyor muydunuz? Ne yazık, onun yaptıklanndan bugüne hiçbir şey kalmamış. (Tıpki Cemal Nadir'in Bursa'da yaptığı tabelalar gibi.) L Ganl Tııranlı Gelelim yazımızın asıl kahramanına. Türk sinema tarihinin en önemli görüntü ustalanndan Gani. Turanlı'nın Paris'te Sorbon Üniversitesi'nde Sinema derslerinde özel olarak anlatıldığını biliyor muydunuz? (Bu söylenti değil, dersi anlatan hocanın bizzat kendisi bana söyledi.) Buna şaştığınızı sanmıyorum. Eğer sinema ile uzaktan ve yakından ilgili iscniz Gani Turanlı imzasının da farkındasmız demektir. Ama ya diğer özellikleri. Gerçekten hepsini sıralamaya imkân yok. Ama ben onunla yaplığım ilk yürüyüşü anlatmak istiyorum. Benim aklıma hemen bu aletin nasıl çalındığı ve nasıl sesler çıkardığı geldi. Fakat Gani Usta hemen kornonun bu kıvnmlannın nasıl yapıldığını, metal boruların nasıl oluştuğunu anlatmaya başladı. (Bu aslında onlann Akad'la her zamanki sohbetleriydi ama ben hayranlıkla dinlemeye başladım.) Sonra bu yürüyiiş ve diğer birlikteliklerin sonunda Gani Turanlı'nın nasıl olup da her şeyin ustası olduğunu yavaş yavaş anladım. Evindeki ocağı, dolaplan vs. her şeyi kendi yapmıştı. Pantolonlannı, gömleklerini, yeleklerini kendi dikmişti. Bu arada bir de yaptığı ayakkabıyı gösterdi şaşkınlıktan küçük dilimi yutuyordum. Ya şlmdl Şu anda Bodrum'un Farilya Köyü'nde tek başına kendi evini inşa eden Gani Turanlı, vasıfsız işçi olarak nitelendirildiği emekli maaşıyla tek başına yaşıyor. Sizi bilmem ama benim Türkiye'de tanıdığım en vasıflı kişinin, vasıfsız olarak nitelendirildiği için oldukça az bir emekli maaşıyla yaşamını sürdürmesi komik değil mi? Ve Türk sinemasının gelişmesine katkılarda bulunan Kültür Bakanlığrnın, geçmiştcki büyük ustalan görmemcmizlikten gelmcsine nc dcmeli? Onlar ki şimdi desteklediklcri Türk sinemasını yaratmışlardı. Sözümüz nereden neıcyc geldi değil mi. Neyse yine bitirelim lafımızı: Vasıflı Gani Turanlfya selâm ve sevgilerimizle... ^ NarakoVdtblrsokaktı Birgünikiusta l.ütfi Akad veGaniTuranlı'nın ortasında Karaköy'ün ara sokaklarından birinde yürüyorduk. (Bu yürüyüş onlann her zaman yaptığı bir şeydi ve ben, arasıra da olsa, onlann ortasında olmanın keyfini ve heyecanını yaşıyordum.) Neyse, bir müzik dükkânınm vitrinine gözü ilişti Gani Turanlı'nın. Vitrinde kornoya baktı, önünde durdu. Ya askları Bir gün yine evine uğradığımda bir tezgâhın başına geçmiş sevdiği kadına kolye yaptığını gördüm. Tabii boncukları tek tek deliyor, parlatıyor diziyordu. (Tabii siz aldığı boncukları diziyor sandmız değil mi?) Bu kolyc bir doğumgiinü hediyesi olacaktı. Daha sonraki birlikteliklerimizde bana eski aşklannı da bir bir anlattı. Sonra C U M H U R İ Y E T DEROİ 12 E Y L Û L 1 9 9 3 S A Y I S I 0 17