26 Aralık 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Ardından ilk kitab'mla aldığım ödüller... Kitap, bir yerde yazanna sorumluluk getiriyor; yazın tarihine ve toplumsal yaşamımıza katılarak, sanatçıyı belirliyor. Şair olarak, şiirimizlc kendimize bir alan açabilirsek, kitaplaşma S e ç l c l K u r u l : Prof. Dr. Cevat Çapaıı, Doğan Hızlan, Alpay Kahacalt, Sami sürecini de başlalmış oluyoruz. Bu, şaiKaruören, Zeyyai Selimoğlu. rin yazann sosyal ortamıyla da ilişkili bir durum oluyor. Ürün yayımladığımız dergiler, değişik kuruluşlar, etkin1946 yılında TrabzonjMaçka'da doğdu. likler belirleyici oluyor. Bugiin ürünlerini bir kez olsun denemeden, sınava 1964 yılında Trabzon LLsesi'ni, 1967'de sokmadan, kitaplaştıranların sayısı hiç Fatih Eğitim Enstitüsü Edebiyat de az değil. Bu durum, çoğu kez şiir adıBölümü'nü bitirdi. İlk siirleri 1966'da na bir kan kaybı oluyor. Eğer yazın alanında belirleyici ölçütlcri yakalayayayımlandı. 1972'den sonra Yansıma, ma/sak, bir yerde "ölü edebiyaf'a hizDoğrultu, Türkiye Yazılan, Varlık, Düşün, met etmiş oluruz. Bu nedenlc, yazınsal Somtıt, Milliyel/Sanat, Temmuz. metin çok yönlü sınavdan geçmeyi gerektiriyor. Dönemeç, Karsı, Kıyı... dergilerinde, çesitli Kıyı kültür ve sanat dergisinin yıllargazete ve yıllıklardu siirleri, değisik dır mutfağmdayım. Edindiğim izlenim türlerde pek çok yazısı yayımlandı. 1981 'dc şu: Hcr şair, şiirine, geniş bir alan açtığında, kitaplaşma sürecini de başlatmış Yayımlanan ilk kitabı Ayrı Beruberlikler ile oluyor. Yazar vc şairin sanatıyla ödül19H1 Nevzat Üstün Şiir Basarı Ödülü'nü, lerin açtığı ufuk önemli. Bir de ilginç o1982 Ömer Faruk Toprak Şiir lan, adına ödiil konulanla, ödül alan arasındaki iletişim bağıdır. ödül aldığım Mansiyonunu kazandı. Bir öyküsüyle dosyamın, ödül sonrasında kitaplaşaİsianbul Radyosu "Gecenin îçinden" cağı bir yana, şiirimde Nevzat ÜsProgramı Öykü ödülü'nü aldı (1989) bir baska öyküsüyle de Kökten tün'ün, Ömer Faruk Toprak'ın adlarının yanına, Kurtuluş Savaşımızın basın Kitabevi Öykü Ödülü'nü aldı. Trabzon'da 85 aydır düzenli olarak öncüsü Yunus Nadi'nin de katılmasınyayımlanan aylık Kültür ve sanat dergisi Kıyı'nın sanat yönetmenliğini dan, bir şair olarak kıvanç duyuyorum. Bunun şiirime sorumluluk kadar, güyapıyor. Kültür ve sanat etkinliklerinin yanı sıra Türk dili öğretmenliğini de ven getireceğine de inanıyorum. sürdürüyor. Y A Y I M L A N M A M I Ş ŞİİR KİTABI •AŞKLAR YEDEĞİNDE ÖMRÜMÜZÜN SESOLUR glttin bir kelebek aktı sonsuzluğa şimdi zamana nakışlanandır eskimeyen şiire dökülen güzelliğin bütün bir ömür yansıdı gülüm seni anımsatan her şeye. gittin öksüz bir çocuk sığındı göğsüme susuz kaldı penceremi çevreleyen menekşe karanlık dökuldü şiirime. bir yıldır kayar gecenin alnından sessizliğin sesi olur mektupların biliyorum dünyayı öğrendikçe ayaklanacak günler güller yenileyecek yaşamı defterlerimizde. dan yoksunuz! Genç olmasından övünç duyduğumuz milyonlarca çocuğumuza, öğrencimize 4O'lı yıllardan bu yana geçen elli yılda, bir edebiyatın olup olmadığını öğretebilmiş değiliz. Dilimizi, sanatımızı öğretmeye soyunan kitaplar, sanki gencecik insanlanmızı bu işten soğutmak için varlar. Pop rriüziği ve futbol adına milyonları sokağa dökenler, bu yoksunluktan, tarih adına sorumludurlar! •• Yanşmalara katılan kişi, kuşkusuz dereceye girmeyi düşler. Sonuçlar yayımlanıncaya değin de bu düşü besler; geliştirir. Olumluolumsuz her durum, insan için şaşırtıcı sonuçlarla doludur. Içinde sevinç olgusu taşıyanların oluşturduğu mutluluk ise kalıcıdır, süreklidir. Sonuçtan büyük kıvanç duydum. Özellikle üzerinde yıllardır çalıştıgım bir destan, şiirin, yapıtın bütünlüğü içinde değerlendirilmcsi önem taşıyor. Bir sanatçının ürettiklcriylc sesini çoğaltması, sanatı adına yaşamına katılan anlamdır. Bunun ödülle değerlendirilmesi ise çok yönlü bir coşkuyu ateşliyor. 35 yıldır okuru olduğum, bana öğretmenlik yapan bir gazetcnin Cumhuriyet'inadıyla, Cumhuriyet'in harcında emeği bulunan bir değcrin, Yunus Nadi'nin adını şiirimle taşımak ne güzel. İştc sürpriz bu! Bu anlayış çerçevesinde, yapıtımı değerlendirenlere selam olsun diyor, teşekkürediyorum. M ödül sizin için sürpriz oldu mu? Ahmet Özer: Şiir ok uru istenilen düzeyde değil Şiirlerinizde kurduğunuz dünyayı, bir "ses" ile nasıl bağdaştırdınız? Şiirinizdeki "ses" nasıl doğdu? mm Şiirlerimle ilgili değerlendirmede, onlann içeriğini bclirleyen dokunun, bir "ses" olgusu taşıdığını, böyle bir söyleşide dile getirnıcnin önemi büyük bcnce. Şiirin gerck okunurkcn, gerekse dinlenirken dizelerden akıp gclen belirlcyici özelliği dc bu olsa gerek. Bir yerdc bu yapı; sözcüklcrin dokusu, saydamlığı, dizeleri oluştururken taşıdığı işlevden kaynaklanıyor. Şiirin büyüsüdür bu. Sö/'iin anlamını taşıyahilmck de işte bu "ses"in estetik düzeyini sağlar. Şiirlcrimdcki "scs"tc, dil eğitimi görmcmin dc katkısı olsa gerek. Kendi dilimin açılımlannı, sö/ciik örgüsünü, sözcüklerin taşıması gereken imgcyi, duyarlığı hayli önemsiyorum. Gerçcktcn kimi sözcükler, şiirin kilometre taşlarıdır. Okurun beynine, yüreğine seslenen; duygudüşünce düzleminde, ona ufuklar açar> özelliklcre sahiptir. Kimi çiçck adları, kimi renk adlan, diğerlerini silerek öne çıkarlar; dilimi/ onlarla yoğrulur, çınlayan bir ses olarak yaşarlar içimizde. Şairin kendi şiiriyle yaşadığı aşkın bir yansımasıdır bu, söyleyeceği sözün, bir yerlerden taşınıp okururi dünyasına sokulmasıdır. tnsanlığın ortak paydasını yakalamak; şairlc okur arasındaki bağın varlığı, giderek bir sevda dokuması oluşturur. Her şairin kimliğiyle yansıtılmasını istediği durum da budur. Şiirimin bireyselden evrcnsele laşıdığı sorumluluk, onu sözkonusu dii/lcme oturtmuştur. Dört kitap sahibisini/. Türkiye'de şiir kitabı yayımlamanın zorlukları nelcr? Bu ödülün kitabınıza olumlu bir etkisi olur mu? M Dilcrscni/ kendi kitaplarımın yayımlanma sürecinden sözedeyim. Tüm kitaplanm arasında üçer yıllık zaman dilimi var. tlk şiirimin yayımlanmasıyla, ilk kitap arasında ise tam on bcş yıl. ^ Tür şiiri, geçmişten günümüze son derece zengin kaynaklardan beslenerek gelmiş. Tarihsel ve toplumsal nice birikim, insanın serüveninc tanık olarak, günümüze taşınmış. İşin gerçeği; şiir birikimini, toptan bcnimseyip, toptan yadsımak yerine; eleyici, eleştirici, dönüştürücü bir gözle yorumlamak umarım şiirin önüne yeni ufuklar açacaktır. Halk hikâyeleri, masallar, tezkireler, seyahatnameler, cönklcr, kutsal kitaplar; insanın doğayla, toplumla ve kendisiyle hesaplaşması, daha doğrusu, insanla yoğrulan nice kaynaklar, şiir dokusu için önemli birikimleri oluşturuyor. Şiirimizin zengin bir dokumayla örüldüğü, çeviri şiirlcrle daha iyi anlaşılıyor. Sorunlar sarmalında, çağlara yayılan bir kitle; zengin bir yaşam, büyülü bir coğraf'ya vc dcğişken bir insanlığın ortasında özgün olanı bulmak zorundaydı. Şiirimizin dokusunda böylcsine bir zenginlik olduğuna inanıyorum. Şiir okuru, kuşkusuz istenilen düzeyde değil. öncelikle şiirle, şiir olmayanı ayıracak estetik bir düzeyc gereksinim olduğunu kavratabilmiş değiliz. tkincisi, her alanda görselliğin öne çıktığı çağımızda, sanat ve edebiyatı, özellikle de şiiri sunabileceğimiz iletişim araçlann Türk şiiriyle ilgili düşünceleriniz neler? Türkiyc'de yeterince şiir okuru var mı, gözlemleriniz nelcr? II CUMHURlYETDEHaİ4TEMMUZ1093SAYIII«
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle