Katalog

H I N eyaz zemin üzerine efiatun ve yeşil renkler. Güneş ışığı vurdukça renkler daha da güzelleşiyor; bcyaz zemin tane tane parlıyor, eflatunla yeşil birbirine geçiyor. Eflatunun ortasına küçük fırça darbeleriyle sanmsı bir renk işlenmiş gibi. Kardelenler... Başkaları da var tabii. Hemen ilerisinde sanlı yeşilli, morlu yeşüli, kırmızılı yeşilli başka "tablolar". Dağ çiceklen... Van Gogh denince nasıl ki akla sannın egemen olduğu tablolar geliyorsa burada da egemen renk yeşil. Bu sergiyi izlemek biraz /ahmctli. önce sırt çantanızi hazırlayacaksınız. Uy Bu tablo seyredilir hicbıkmaksızın B da, uzun pazarlıklar sonucu kopardığımız dört günü iyi değerlendirmeliyiz. Ödünç Land Rover cipimize bisikletlenmizi de yükledikten sonra hazınz. Ver elinı Uludağ. Kamp yeri bir ses ve renk armonisi. Su sesi, kuş sesi, yeşil, mavi, sarı ve diğerlen. Derecikler arasında, huzur içinde, iki bin metreyi geçince orman da sona eriyor. Çalılık ve kayalıklar arasında fışkıran renk renk çiçekler hoş sürprizler yapıyor. Artık yer yer karlı zeminde yürüyoruz. fşte o güzelim tablo. Yeşil vücudu kar tabakasını delip geçen, eflatun başını güneşe uzatan kardelenler. Karlı bölgeler tırmandıkça artıyor. Zirveye yakın göllerin üzeri hâlâ buzla kaplı. Güneş batıya doğru eğilmeye başladı. Ancak bir gece geçirebildığimiz kampa dönüp toparlanmak zorundayız. Uludağ'ın yeşilinden sonra Ege'nin mavisinde sıra. Edremit Körfezi'ndeki Küçükkuyu'dayız. Ah Uludağ'daki gece soğuğu. Meğer ne kadar güzelmiş. Burada uyku tulumlanna gerek yok. Bu kez kampımız çam ağaçları yerine zeytin ağaçla ***• ku tulumu, yağmurluk, kazak, yürüyüş için botlar ve mutlaka çadır. Bursa'ya doğru yola çıkacaksınız. Yiyecekleri unutmaym. Bursa'y' gecin, Türkiye'deki 20 kadar Olimpos'un Uludağ denilenine sapın. Kendinizi yeşile teslim edebilirsiniz artık. Oteller bölgesine bakmayın bile; çadırımz var ya... tştc şimdi işiniz zor. Bakalım çadınnızı nereye kuracaksınız? Güzelim yeşil bir /emine mi, güneşin dallannı delip de geçemediği çamlann gölgesine mi? Ya dereyi ne yapacaksınız? Kampınızın sağindan mı akmalı sular, solundan mı? Kuş seslerine ne demeli? Dedik ya, işiniz zor. Biz de öyle yaptık. Ekibimiz dört kişiden oluşuyor. Her ne kadar normal insanlar gibi dokıız gün tatil yapamasak n arasında. Dağla denizin arasında düzlük, bisiklet turu için ideal. Zeytin ağaçlan arasında ki toprak yolda, bisiklet hızında çevreyi tanımak ve keşfetmek. Sıcakmış, nc gam. Deniz yanıbaşında. Marmara'nın bulanık suyu aklımıza gcldikce. Ya suyun altındaki güzellikler? Bodur bir ormanı andıran bitki örtüsünün arasında, renkli balıklarla palet sallamanın kcyfıne ne demeli? Bir de sualtı fotoğraf makinemiz olsaydı. Sayılı gün cabuk geçermiş; dört gün daha da tcz geçti. Hani şefı arayıp da "Hastayız" desek? Ya da ne bilelim, kaza yaptık filan. Hatta hiç aramayıp da birkaç gün sonra kaybolduğumuz savıyla ortaya çıksak? tnanır mı? Dönüş ne kadar zor... < C U M H U R I Y E T D E H G İ 2 0H A Z I R A N 1 9 9 3 S A Y I 3 7 8 24