Katalog

Yaşlanmayı sonsuza dek erteleyin Göz çevresinde oluşan kırışıklıklar, saçlara düşmeye başlayan aklar ayna karşısında hemen şu soruyu getiriyor akla "Yaşlanmak bu mu acaba?". Vücudunuzun hantallaştığını, kasların gevşediğini hissediyorsunuz Bilimin neden birşey yapamadığını düşünüyorsunuz. Yaşlanmayı durdurmanın mümkün olmadığını anımsıyorsunuz. Zaten bilimin tüm çabası yaşlanmayı yavaşlatmak üzerine. Insan doğar doğmaz yaşlanmaya başlıyor. Evet, yaşama ve yaşlanmaya aynı anda merhaba diyoruz. Yaşlanma ilk etkisini gözlerde gösteriyor. 40'lara gelindiğinde gözün billur tabakası sertleşiyor, sararma başlıyor ve görme rahatsızlıgı oluşuyor Cilt, kişinin yaşını ele veren en belirgin bölümlerden olduğu için özellikle bayanlar onun esnekliği ve güzelliği uğruna ellerinden geleni yapıyorlar. Kozmetik endüstrisi de onlara birçok olanak sunuyor Acaba bu ne kadar işe yarıyor ? Cilt üç tabakadan oluşuyor. En dışta koruyucu tabaka epiderm var. Bu tabaka zamanla inceliyor. Yılların getirdiği zararlara bir de sigara, alkol, stres, kötü beslenme gibı dış etkenler de eklenince ortaya üzücü sonuçlar çıkıyor. Kozmetik ürünlerinin ise epidermin altına işleyemediklerinden pek laydaları yok. Yalnız alerjik sorunlan çözüyorlar ve cildin yumuşaklığını koruyabiliyorlar Bir de beyin yaşlanması var ki onu durdurmak hepsinden zor. Bellek ikı bölümden oluşuyor. Bir bölüm geçmişteki olayları, bir bölüm ise şimdiki zamanı kapsıyor Ikincisinden birincisine sürekli bir bilgi geçişi oluyor. Yaşın artmasıyla bu geçişler zayıflıyor. Yaşlı insanların, bir gün önce izledikleri filmin adını anımsayamazken çocukken öğrendikleri şiiri takılmadan okuyabilmeleri bu nedene bağlanıyor. Seksen yaş üstü nüfusun yüzde yirmisinin Alzheimer hastalıgına yakalandığı ileri sürülüyor. Kesin olan Alzheimer'in beyindeki asırı protein birikmesinden kaynaklandığı. Biyologlar ınsan yaşamını 110120 yıl ile sınırlıyorlar Danimarka'da sinekler üzerinde yapılan araştırmalar ise ilginç sonuçlar ortaya koyuyor. Sinekler 40 ile 60 gün arası yaşıyorlar Bu süreyi atlatanlar ise kurtulmuş sayılıyorlar ve hastalıklardan etkilenmedikleri gibi yaşlılık belirtileri de göstermiyorlar. Şu anda üzerinde kafa yorulan nokta aynı düzenin insan için geçerli olup olmayacağı. O sınırı saptayabilsek belki de ileride 400 mumu üfleyeceğimiz günler gelecek. Henüz bu tezleri kuvvetlendirilecek buluş gerçekleştirilmiş değil Genetik bilimi bulunmasa da şürdürüleceğıni söyledi. Minnesota (Jniversitesi'nden bilima] damı Arttıur Caplan klonlama çalışmalannı, alom bombasını keşfetme heyecanına benzetti. Atomun parçalanmasını aynı anncbabadan doğan bebekten 1012 tane kopya yaratmayla aynı kefeye koyuyordu Caplan. Bilim çevrelerinin büyük bölümü şu anda klonlamaya karşı yürütülcn kampanyalan zamansız buluyorlar. Yol u/un; önce kusursuz bebek yaratılacak, ardından çoğaltılacak ve büyütülecek, ondan sonra organlan alınacak. Bu diC U M H U R İ Y E T D E R O İ 7K A S I M zinin yaratacağı sorunlan çözecek teknik kapasitcdc dcğil şu anda bilim. Laboratuvarların bu kadar ileri gitmeden, bol para kazanmak için işi embriyon nakli düzeyinde tutacağına inanılıyor. Ama insanoğlu bu. Yüzyıllardır bıkmadan doğaya üstün gelmeye çalışıyor. Hele işin ucunda gcnçleşmek varsa onu durdurmak hayli zor. Blade Runncr filmindeki replıkantlar hâlâ belleklerde. Onun için bilimsel özgürlüğün sınırlan acilen belirlenmeli, insanın yaşama hakkına da dokunulmamalı. ^ 3 9 8 yeterince hızlı ilerleyemiyor. Yine de uzun yaşam iksiri insanın rüyalarını süslüyor Aslında yaşamı uzatabilmek için bazı ipuçları yok değıl Sporun aşırısından kaçıp kalbi korumalı örneğin. Zeytinyağla sindirimi rahatlatmalı. En önemlisi ruh sağlığını korumalı. Okumalı, gezmeli, arkadaşlarla görüşmeli, yaşamaya bağlanmalı sıkı sıkı Bir de beynimizde ve kalbimizde yaşlanmayı sonsuza dek ertelemeyi öğrenmeli. Az şey mi bu! DERLEYEN: ASU MARO 1 9 9 3 S A Y I 13