Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Y M A S A Y A S A M Saka deyip gecmeyin anarya kuş türünün yükselişi yanında, saka kuşunun önlenemeyen bir düşüşü oldu. Çeşitli dcrnckleriyle, ürcticileriyle ve dc alım satımcılarıyla kanuryuciliğın çok yaygın oluşuna karşın, göçmen bir kuş saka türünün pck önemsenmcmesinin nedenlerıni biliyor musunuz? Oldunı olası kanaryanın, sakadan da•ha değcrli bir kuş olduğu kanısı yaygın. Oysa iki kuş türünü karşılaştınrsak, ortaya farklı bir sonuç çıkıyor. Kanarya kuşunu olan ilginin yaygınlığı; üretimdeki kolaylık ve ticari bir mcta olmasından kaynaklanmakta. Bir kuş türünün değcrini saptayabilmck için, ele alınması gercken başlıca unsurlar; rcnk, ötüş ve o kuşun yeteneği olmalı. önce renk konusunu gözdcn geçirelim: Kanaryalar çoğunlukla; sarı, yeşil ve beyaz renktedir. Kuş yetiştiricileri yapay yollarla çeşitli renkte kanaryalar da elde ederler. Saka kuşlannın tümünde; çok belirgin bir biçimde kahverengi, sarı, kırmızı, siyah ve beyaz rcnkler vardır. Bu denli belirgin vc değişik renkler taşıyan kuş türü hemen hemen yok gibidir. Gelelim ötüşlerine; dikkat edilirse kanaryaların ötüşlerinde belli birkaç ezgi "nağme" vardır. Ezgilerinin hemen tümü yeknesak, tekdüze "monoton" bir nitelik taşır. Bülbül ötüşlü ders almış kanaryalar da yetiştirilir. Sakanın ötüşünde ise dinamizm vardır. Değişik nağmeleri peşi sıra döktürür. Saka, ötüş K konusunda son derece ycteneklidir. Doğadaki tüm kuşların ölüşlcrini taklit cder. Bir sakayı, kanarya, florya, iskcte ve ispinoz yanında u/un siirc bulundurursanız, bu dört kuşun da ötüşlcrini aynen yansıtır. Kanaryanın ya da başka bir kuşun, sakayı taklit edebilınesi olanaksızdır. Meraklıları sakanın ötüşünü dikkatle djinlediklerinde, akıl almaz zcnginlikteki nağmelerin nasıl çmladığını şaşarak izler. Bu nedenledir ki, kuş yetiştiricileri, yıllanmış erkek sakayla kanaryayı çiftleştirip "kırma" denilen bu tür elde etmeye çalışırlar. Renklcri daha belirginleşmemiş yavru saka, istenildiği gibi eğitilebilir. Sakanın bu alandaki becerileri olağanüstüdür. Son zamanlarda a/.almaya başlayan Saka kuşlannın avlanmasını yasaklayan bir yasa çıkarıldı. Ama ülke genelinde, çocuklann bile yaygın saka avlama alışkanlığı, merakı var. Bu nedenle yasanın uygulanma olanağı yok gibi. örneğin her sonbahar göç aylannda, (ekimkasım) kuşçu dükkânlannda yakalanarak kafeslere doldurulmuş yüzlerce saka kuşu görebilirsiniz. Kanaryacılığa bir diyeceğimiz olamaz ama, süreç içinde "Sakacılık" da neden geliştirilmesin? Yıllar önce, radyodaki sohbet programlarının birinde, Üstad Eşref Şefık'in, saka kuşundan övgüyle söz ettiğini anımsıyorum. Çok sevinmiş ve yüreğime su serpilmişti. "Saka Güzellemesi" sayılacak bu yazımla da belki sakaseverler mutlu olurlar. < Milyoner yaratmakla basladık oksan dört bütçesinin adı: 845 trilyon! Ama Ankaralstanbul tren yolunu durdurduk. Paramız olmadığı için. Giderlerini karşılayamadık. Oysa Cumhuriyetin ilk yıllarında! Bir milyonu bulmayan bütçeyle! Erzurum'a demiryolu döşedik. "Demir ağlarla ördük/ Anayurdu dört baştan" marşlarıyla yürürdük. öğünürdük. Borçlar Idaresi'nin (Düyunu Umumiye) borçlarını ödemiştik. Yabancılardan demiryollarını, dcnizyollarını almıştık. Trilyonlann son basamağında! Borçlanmızın faizini ödeyemiyoru?.. Yeni borçlar anyoruz. Bir milyonu bulmayan bütçeyle millileştirdiğimiz PTT'yi satıyoruz. Yapsınlar, işletsinler, devrctsinler diye bekliyoruz. öğünebiliyor muyuz? Bir lirayla bir dolar alırdık da, üstüne paramız kalırdı. Dünyanın üçüncü buğday ambarıydık. Kendi olanaklanyla doyan üç beş ülkeden birisiydik. Şimdi bir dolar: Bir değil, on değil, yüz değil, bin dcğil! Onbinlerle anılıyor. Kavun karpuz bile dışandan geliyor. D Sanayi diyeceksiniz. Hadi canım sende. Yabancı markaların montajı. Tencke uygarlığına pazar olduk. Anyoruz Cumnuriyet'in ilk yıllarında tüten bacaları. Göç neden çoğaldı? Nasıl oldu? . "Her mahallede bir milyoner yaratmakla" cıkılınca yola! Sonra gelen "milyarlan konuştu." Ondan sonra gelen de "trilyonları alıştırdı." Hanım Başbakanımız da katrilyonlara dayandı. Milyoner Menderes, Milyarder Demirel, Trilyoner özal, katrilyoner Çiller diye anacağız... Daha sonra gelenler! Konuşacağı rakamlar! Adını bilemiyorum... Umutla bakamıyoruz yarınlara. Karamsarlık kapladı. Marşlanmız bile kalmadı. Sözsüz yürüyoruz. "Oğlum Hasana/ Danalar girmiş bostana" temposuyla... Harbiyc marşını saymazsak. Bir dostuma sordum. Sizin marşlarınız neydi. Yanıtladı: "Çadınmın üstüne/ Şıp dedi damladı." Doğru. "Veresiye vere vere/ Kalmadı kalmadı..." Rasgele... < O E R O İ 21 K A S I M 1993 S A Y I 400 C U M H U R İ Y E T