Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
S M E H A 6 L I K M E T 0 M 0 R meliyatı yaptığımızı hatırlıyorum. Hastalardan birinde biraz düzelme olduğu halde diğeri bütün şiddetiyle horlanıaya devam etmişti. Tıp fakültesindc okurken bize horlama konusunda çok şey anlatılmamıştı. Tıpkı gülme ve ağlamada olduğu gibi horlamanın mekani/masını tanımıyorduk. Hocalarımı/dan birinin son sınıfta Picknick Sendromu diyc bir hastalıktan söz ettiğini hatırlıyorum. Bilindiği gibi 'Picwick', Charles Dickens'ın roman kahramanlarından biri. Hocaınız, Pickwick Sendromırnda hastanın çok şişman, gündüzleri uyukluyan, kalp ve solunum yetme/lığı çcken, çok şiddetli horlayaıı biri okîuğunu söylemis.ti. Dickens, 'KulakBurunBoga/' hekımi olsaydı bu lipın gündü/ uyuma haliyle horlaması arasında bir bağlantı kurması işlen bile değıldı. On yıl öncesine kadar boğulup ölmesinler diye ncfcs borularına dclik açılan bu insanlar, Dickens'tan 150 yıl sonra Amcrikalı Simmons'ın yaptığı amcliyalla sağlıklarına kavııştular ve boğa/larını deldirmc korkusundan kurtııldular. Bu amcliyalla solunuma cngel olan yumuşak damağın bir kısmı kesilip çıkartılırken hem horlamanın önüne geçiliyor, hem de hastaların, gece boyunea, solunum yollarının öniındeki engel ortadan kaldırılarak daha fazla oksijen almaları sağlanıyordu. UPP bilımsel adıyla tanımlanan bu ameliyat 1987 yılında ABD'de yedı bin ke/. I989'da F'ransa'da sekız bin kez tekarlandı. Horlanıaya sonundu cerrahi bir çözüm bulunmuştu. Söz sayılardan açılmışken biraz horlamanın özelliklerine göz atalım. Insan dakıkada on ıkı kez nefes alıyor. Gece liyattan sonra boğaz ağrısı ve yutkunma guçluğüdür. Ayrıca ameliyattan sonra 46 ay kadar süren boğazda yabancı cisim hissı ve takılma hissı olur Ameliyattan sonra yenilen yemekler birkaç hatta boyunca genizde hissedılır. Bu ameliyatın ses telleri ile hıçbır alakası yoktur Bu ameliyat sadece yumuşak damağı ilgilendirmektedir, oysaki ses telleri gırtlaktadır Ameliyatın horlamayı ortadan kaldırma açısından başarısı % 80 civarındadır. Horlama 2. haftadan sonra gittikçe azalmaya başlar. Uyku apnesinde ise % 50 başarılı sonuç alınır. ameliyata karar vermeden önce Bu mutlaka bir gece uyku merkezinde polisomnografi denilen testin yapılması ve ameliyatın başarı oranı hakkın'da bilgi edinilmesi gerekmektedir Bu ameliyata tek alternatif geceleri CPAP denilen maske ile uyumaktır. OEROİ 3 O C A K 1 9 9 3S A Y I 3 S 4 Geceler boyu süregelen, istemdışı hareketiniz horlamadan uyandığınızda söz edilmesi sizi fazla üzmesin. Normal bir cerrahi müdahaleyle horlamanın çaresi var artık. SESSİZ GECELERE İLK ADIM U yku sırasında solunan havanın boğazın arkasından gcçcrken, yumuşak damağı titreştirmesi sonucu ortaya çtkan gürültünün adını tahmin etmişsinizdir hcrhalde. Horlama tıpkı rüzgânn bir teknenin yelkenini harekete geçirmesi gibı burundan ve ağızdan geçen havanın gevşemiş, yumuşamış damağı harekete geçirmesıyle oluşuyor. 1986'nın ocak ayında yaptığımız ikinci horlama ameliyatı başarı kazamnca V'eîjitli çevrelerden değişik tepkiler geldiğini ammsıyorum. Bazıları 'Horlamanın ameliyatı mı olunnuş' dıyorlardt. 'Yaşasın, komşular geceleri artık babamın horlamasını duymayacaklar' diyc scvinenler de vardı. Yıllar öncc asistanlığım sırasında, bana başvuran bir hastanın durumunu hocamla incclemıştık. Hasta 'Vıllardır millete rezil olmaktan bıktım. Askerdc arkudaşlarını tarafından çok tartaklandım. Otobüslcrde yolculuk yapama/. oldum. Şimdi de karım vc çocuklarım benden şikâyetçi' diye dert yanıyordu. O günlerde horlamanın çaresi yoktu. Hocamla aşırı sarkmış, titreşen damağa sertleştirici maddcler enjekte ctmeyi, hatta yumuşak damağın içine balinalardan takmayı bile düşündük. Ancak bunlann yulma fonksiyonlarını bo/acağını düşiinerck vazgeçtik. Bu arada, burnunda yamulma olan iki hastamıza, belki horlamalan düzelir diye burun a Horlama ameliyatı Uvulofaringopalatoplasti ameliyatı veya kısaltılmış şekliyle UPP ameliyatı horlamayı ve uyku apnesinı ortadan kaldırmak için yapılan bir ameliyat 1952 yılında Japon Ikematsu tarafından bulunmuş bu ameliyat son yıllarda özellikle Amerika Birleşik Oevletleri'nde her yıl binlerce defa yapılmakta. Paris'te sadece Saint Antoine Hastanesi'nde 2500 adet yapılmış. Ameliyatın tekniği oldukça basit. Bademcik ameliyatı gibi bir ameliyat olup genel anestesi ve lokal anestesi ile yapılabilir. Ameliyat sırasında yumuşak damağın ve küçük dilin uzamış, yağlanmış ve sarkmış gereksiz kısımları bademciklerle birlikte çıkartılarak boğazda bir gerdirme işlemi yapılır. Ameliyatın komplikasyonları arasında bademcik ameliyatlarında olduğu gibi kanama, ame Horlamayan Inaan yok. Do^umdan mazara d*k tllrlU n*d*nl«rl* horluyor Insanlar. 4 C U M H U R İ Y E T