27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

T A R İ H G Ü N Ç I K A N B E R A T ALMANLARIN GOZUYLE TURK Çukorova Üniversitesi Haçlı Seferleri'nden başlayarak Alnian yazınında Türk imajını araştınyor S ert esiyordu rüzgârlar / Barbarlıktan yü/ümc doğru / Sert vc nahoş csiyordu / Tükiyc'dcn... Bu dizelcr, II. Kricdrich'le birlikte haçlı scferlerine katılan romantik Alman Şairi Tannhauser'e ait. 1229 yılında sefer dönüşü sefcre ilişkin düşüncclerini, duygulannı, rü/gâr gülüylc simgeleştirdiği şiirinde böyle anlalıyor. Tannhauser'den önce I. haçlı seferine katılan Robcrtus Monachus'un 1110 yılında ya/dığı "Dük Gottfried" isimli romanın konusu da Türklcr. Alman edebiyatının ilk düzya/ı örnckleri arasında gösterilen, on bir ve on altıncı yüzyıllarda elli kez el yazması yapılan bu romanda Monachus, 1()96 yılında tanıdığı Türkleri "Hıristiyanları öldürmekten haz duyan insanlar" olarak tanımlıyor. Bu hazzı şöyle anlatıyor: "Birini öldürmck isteyincc önce karnını yarar, iç orgaıılarından birini bir atın kuyruğuna bajjlar ve atı ürkütürlcr. ( ) kişi can voriiKcyı kadar alın kuyruğuna bağlı kalır." Türkleri anlatan Almanca kaynakların sayısı çoğunluğu ga/eteler olmak üzere yaklaşık on bin. 5 yılı aşkın bir süredir bu yapıtlann bir bölümünü Türkçeye çeviren Çukurova Üniversitesi, Eğitim Fakültcsi, Almanca Bölüm Başkanı Doç. Dr. Onur Bilge Kula, yapıtlardaki yerici değerlendirnıclcrin yanı sıra nesnel yaklaşımlann da gözdcn kaçınlmamasını istiyor. Kula'ya göre bu yapıtlar Türk tarihinin yeniden değcrlendirilmesi için zengin bir kaynak. Almanya'da kütüphanelerin raflanna sıkışıp kalmış, henüz Türkçeye çevrilmemiş binlerce yapıt tarihçileri bekliyor. Almanca'da Türkleri anlatan eserleri tek tek sıralamak olası değil. Ancak ilk ayrmtılı bilgilcr Yohannos Schiltberger'e ait. 1396 1427 yılları arasında önco tutsak daha sonra ö/gür bir Alman olarak Türkler ve Moğollar arasında yaşayan Schiltberger'den başka Georg Von Ungarn da 20 yılını tutsak olarak Türkler arasında geçirir. Bu sürenin beş yılı BerC U M H U R İ Y E T DEHOI 3 M A Y I S gama'da yaşanır. George, tutsaklığını "Kötü inançlan bana bulaşmak ü/creydi. Bir ara Hıristiyanlıktan bile kuşku duymaya başladım. Tanrı, bcni koruyup kuvvetlcndirmcse Hıristiyanlığı yadsıyacaktun" diye anlatıyor. Türklere ilişkin izlenimlerinde ycrgiyle övgüyü bir arada kullanan Ungorn, "akıllılıklarını anlatmak İÇİn ciltlcrce kitabin TUrklar v« daha »onra O»manlıya lllşkln Alman yazını şlmdlkl baa t*pkll*rln IpuçUrını vnlyor . yetmeyeceğını savunurken, Türklere ilişkin üç uzun yazı yazmış onıa, istemediklerinden de kolaylıkla vazo dönemdc egemenlikleri altındaki Hıgeçme alışkanlığı vermiş. Bu ülkedc siilan Martin Luther'e göre ise Türkler, ristiyanlann yaşiimını çekilmez hale gerekli kardes kavgası vardır. Türkler, gizli "Tanruıın kırbacı", "Şcytanın oyuncatirdiklerini belirtiyor. Hıristiyanlann kalmış suçları pek araştırmazlar, açığa ğı"dır. Tann, Hıristiyanlan cezalandırTürk topraklan içinde gündelikçi olaçıkanları ise sert cczaiandırırlar. En kümak için Türkleri göndermiştir. Geotrak çalışmak üzcre yollara düştüğünü, çük seylcrden büyük anlamlar çıkarma, he'ye göre ise Türkiye, insanlann birbirisarayın bile bu ülkelerin insanlanyla doönemli gelismelerin dc belirtisini görme cni kırdığı bir ülke, Herder'e göre de lu olduğunu anlatıyor. ğilimlcri çok kuvvetlidir. Askeri alanda Türkler, Avrupa ve Balkanlar'ın kültür Ungorn, Türklerin temizliğe düşkünmükemmel bir düzen vardır. Gözlcdiğim değerlerini yok eden, Avrupa ile bütünlüğünden, sade giyimlerinden, "hafiflikaskeri alanda tam bir sukunet vardı, ufak leşcmeyen Doğulu insanlardır. Marx ve ten ateşten sakınır gibi" sakınmalannbir itisme veya taşkınlığa tanık olmadım. Fngels ise "Doğu Sorunu" adı altinda dan övgüylc, hizmetçive uşak tutma aHosnutsu/luk belirtLsi tek bir söz, sarhos topladıklan yazılannda Türkleri çağlışkanlıklanndan ise yergi ile söz ediyor. luk bcıueri olaylara rasllamadım. Çok daşlaşma ve uygarlaşrnanın önünde enKonutlarını ve işyerlerini iyi döşeme büyük bir temizlik gördünı." gel ulus diye nitelendirirler. Alman edezevkinden yoksun Türkleri anlatmayı biyat tarihinde Türkleri olumlu örnck 1571 1581 yılları arasında Hamburg şöyle sürdürüyor: gösteren yazarlann başında ise Hebel Krallığfmn Istanbul BüyükelçiliğTnde "Yasalara göre en az 12 kadınla cvlenegelir. Hebel, bir öyküsüne, "Türkiye'de görev yapan Salomon Schweigger'ın de bilir Türk crkeklcri, kadın hizmetçiler bu adalet vardır" sözü ile başlar. ilgisini çeken konutlann kötü ve bayağı sayıya dahil edilmez. Pazar yerlcrinde Tüm bu alıntıları değerlendirirken, olması, can çalması ve hiçbir yerde saat kadın crkck tiim tutsaklar, söylcmeye unesnelliğin gözardı edilmemesi isteğini göremcmcsi. "Burada, para ile hcr şey otanıyonım, edep yerleri dc açılarak alıcıbir kez daha yinelcyen Doç. Dr. Kula, lanaklıdır. Para konuşunca bütün dünya ya |>öslerilir. Kadın tuLsaklarııı kı/ olmabir tutsağın tutsaklık psikolojisiyle tutsusar sözü tam da bu ülke için söylenmiş1" sıııa değer verilir, utancını belli eden tutsak kaldığı ülkeye övgüler yağdırmasıdiyor Schvveigger Türklerin cinsel yasağın üzerine daha da binerler. Kadın konın olanaksızlığını vurgularken, "Bu anşamlannın olağan olmadığını, erkek ercasının öniinde aşağılanır, saldırıya uğlatımlarda yine de nesnelliğe uygun gökeğe, kadın kadına ilişkilerin Doğulu rar, satılır. Ana da oğlunun önünde." rüşierin varlığını görmeliyizn diyor. halkların kanına işlediğini, çalışma ko15551562 yılları arasında elçilik yaTürklerin "Dünyaya korku saldık bir zanusu da isteksizliklcrini, işlerini yavaş pan Ogier Ghiselin Von Busmeck ise manlar" anlayışını bir kez daha gözden yaptıklannı, Türkçeyle pek ilgisi bulun"Türkiye'dcn Dört Mekrup" adlı eseringeçirmelerini öneren Doç. Dr. Kula, Almayan bir dilin gramerini ve Ruran eğide Türklerde konut kültürünün olmadımanlann Türklerden duyduğu korkutimi gördüklerini de anlatıyor. Türkleğını yazıyor, Türklerin yakıp yıkma eğinun gerçekte 1970'li yıllarda yoğunlaştırin temizliğindcn o da övgüyle söz ediliminde olduğunu, her konuda ölçüsüz ğını anımsatıyor, "Çünkü bu yıllarda işçi yor ve şu sö/cükleri kullanıyor: davrandığını, olağandışı cinsel eğilimlcr Türkler, Almanya'ya eşlerini ve çocukla"Hıristiyanlann tcrbiye, temizlik ve içinde yaşadıklarını savlayan Busmeck, nnı da almaya başladılar. Almanya'da namus konusunda barbar olarak tanımladiğer izlenimlerini ijöyle sıralıyor: u birden 1.5 milyon Türk oldu ve ülkenin dıkları Türklerden çok şey öğrenmcleri Uzun sürcli zaferler bu insanları istealtyapısı zorlanmaya başladı" diyor. 4 gerekiyor." dikleri şeyi ne pahasına olursa olsun al 1992 SAYI 3 2 0
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle