23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

I Osmanh saray manauplan Içln yapılan •ftuhklardan bazılan... öndmı arkaya doftni) B«ktaal aftulıftı, yauı gümUf aftulık v* S M M If IMIMII aftndık.. donanmasında görevli bir Fransız albaj olduğunu ve yaptığı karikatürlere Hassan imzası attığını ögrendim." Bir koleksiyoncu olarak, obje bıriktirmek onlarla ilgili araijtırma yapmak, onlara bakmak, onlan sevmek, onlan okşamak ve uzun uzun seyretmek büyük mutluluk veriyor. Kendi ifadesiylc 'birtakım şeylerden soyutluyor." Aslında duygulannın anlaşılmamasından şikâyetçi. Her ne kadar "Artık önemli değil, alıştım" dcse de aldığı ilginç tepkileri unutmuyor "En fazla tepki parasal. 'Böyle abuk subuk seylcre bu kadar para vcrilir mi1 diyorlar. Aynı kültürden geldiğimiz, aynı eğitimden geçtiğimi/., benimlc aynı yaşta olan, aynı havayı tenefTiis eden birtakım arkadaşlarım var. Böyle bir zevki onlarla paylaşamıyonım. Artık onlara söyleyecek bir seyim yok. Böyle gelmişler böyle gitsinler. Zaten canım, herkes biriktirse ben bir şey bulamam ki..." I Koç formundakl bu dUdUk 14. yy. alt... Jnürken, ticarete atılmış. Tekstil ve ihralcat ithalatla uğraşıyor. En büyük tutlkusu koleksiyonunu yaptığı tarihi eserller. Aralannda nelcr yok ki. 15. yüzyıla lait düdüklcr, mühürler, yüzükler, muslkalıklar, eski kitaplar, ağızlıklar, tesIpihler, hatlar resimler ve sayılan az olIduğu için kolcksiyon yerine koymadığı |diğer eski eserler... "Sanatsal ve dc antik değeri olan objellere kıırji fizel bir duygu hissediyonım. |()nları korunıak, onları cdinmek, bu tür eylere bir kişilik vermek benim için bir |/cvk. Onları ortaya çıkarmak, birtakım lostlarıma, başka insanlara göstermek, ıınlatıııak benim çok hoşuma gidiyor" |tiıye anlattı. Muskalar, gümUs savat va gümüf kakma •anatının »n güz»l örn*kl«rlnd*n». "Resmi çok scvcrim. Kendim de yaparım. Rcsim estetik olarak daha fonksiyonel bir sanat. Sunuluju daha kolay ve üzerindc sanki daha fazla emck var" dedi. Türk resminin nereden geldiğini, ne zaman başladığını, hangi akımlann etktsinde kaldığını, nasıl bir çizgide olduğunu, Türk resminde şu anda adlan çok bilinmese de aslında çok değerli sanatçılar bulunduğunu, bunlann kim olduğunu buluyor çalışmalannı izliyor ve araştınyor. Hepsi de ileride kitap haline getirnıeyi düşlediği bilgiler. şans. Tayyar imzalı bir resim göriiyorum örneğin. C) kadar kuvvetli ki. Şu anda kamuoyunda bilinen Şeker Ahmet Paşa kadar güçlü ressamlar var. Saysam bu konuda topu topu beş kitap çıkar. Altıncıyı bulanıa/.sını/. Zaten bunlann yarısı da öncckilerin kopyasıdır. Aynı paragrafı üç değişik kitapta arayıp gösterebilirim size." Günyeli, kendisini, "aldıktan sonra araştıranlar" grubundan sayıyor. Kendisini zevklendiren de bu zaten. ö n c e almak sonra da o eserle ilgili araştırma yapmak. örneğin karikatürist Hassan'dan söz etti: "Osmanlının son döneminde, tstanbul'da yapılan tersane konferansıyla ilgili bir karikatür buldum. Im/.ayı atan Hassan. lmza Latin harfleriyle. Iki V görünce Fransızcayı çağrıştırdı. Araştırdını hiçbir yerde Hassan im/asına ya da kim olduğuyla ilgili ipucuna rastlayamadım. İki sene sonra bir başka kaynakta, ilgisiz bir araştırma yaparken Hassan'ın, o dönem İstanbuTdaki Fransız I oleksiyoncunun lilkaşkı ilk koleksiyonu, pek çok kişide de ol|tluğu gibi pul. Aslında merak aileden ^elıyor. Henı anne, hem de baba taraJfında pulculann sayısı kabank. Birik|tirme merakının onlarla başladığına iıanıyor. Bu dönemde kibrit ve sigara cutusu da toplamaya başlamış. Sonra, |ılgılendiği konularda birer ıkişer gazete <upürlen keser oltnuş. Bu ilk dönem koleksiyonlar çok yol <atetmetniş. Makalc biriktirmeyi bude sürdürüyor ancak, kibrit kutupannın, sigara ambalajlannın yerini, iş ıayatına atıldığı dönemde resim koleksiyonu almış. : U M H U R İ Y E T DEROİ 3 M A Y I S S nceal sonra araştır Türk resminin bilinebilen yüzünün üç beş ressamla sinırlı olduğunu düşünüyor. Bu konuda ilginç görüşlere sahip: "Eski Türkçe Tevfik diyc bir inua görüyonım. Ya da Ahmet Kev/J. Kimdir bilinmiyor. İşte şu tarihte doğmuş ve ölmüş. Bu kadannın bulunması da bir 3 2 0 Günyeli koleksiyonculann "bencil" insanlar olduklarını düşünüyor. 'Başkası almasın ben alayım' diyc düşündüklerini, bunun da son derece doğal olduğunu belirten Günyeli, müzayedelerde insanlann bırbirleriyle kıyasıya yanşmasını da bu şekilde açıİcliyor. Kendi bencilliğini ise şöyle tarif ediyor: "Ben kendi kok'ksiyonumdan hiçbir perçayı hediye olarak vermem. (îider Pasabahçe'den bir kristal tabak alırım. Neden Kütahya tabağımı ona vereyim. Parasal olarak Kütahya tabağımın değeri belki daha a/.dır, ama benim için ona paha biçilmc7.. Bu psikolojik bir şey. Bir şeyc sahip olunca o benim için artık çok değerlidir." Bir başka tutkusu da edindiği eserleri kullanabilmek. Bu bir düdükse çalmak, bir ağızlıksa onunla sigara içmek, hatta Iznik tabakta zevkli bir akşam yemcği yemek. "Mühim olan güzel olmalaruıın yanı sıra aynı zamanda fonksiyonel olmalan" diye açıklıyor. M I er şey I kullanmak Içlndlr 1 9 9 2 S A Y I 19
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle