Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
İSTANBUL FİLM FESTİVALİ C U M H U R C A N B A Z O Ğ L U Istanbul Uluslararası Fllm Fastlvali'nde biitiln filmlerinl ideolojlk ve clnsel sansUrsüz Izleyeceğlmlz yönetmen Pier Paolo Pasollnl "Decameron" filminin setinde. Vıl 1971. KAMERADAN SİİRLER İİ Ahl Burjuvazi, yani ikiyüzlülük, Ama aynı zamanda nefret ki hep bir kurban ister. Kurban hep tek başınadır. PPP 16 luslararası Istanbul Film Festivali bu yıl bır ozanı, sinemanın şiirini yazan ismi anıyor: Pier Paolo Pasolini. Ölümünden bugüne geçen 16 yılın güncelliğinden bir şey çalamadığı İtalyan yazar, ozan ve sincma yönetmeni Pasolini'nin yaşamı hâlâ kültürel, politik ve ideolojik polemik kaynağı olmayı sürdürüyor. Dizelerde büyüyüp kırkmdan sonra kamera arkasına geçen, sinemada hiç acemilik çekmeyen Pasolini "yedinci sanat"la dikkatini görüntüye, insanın fizyonomisine çevirmişti. Dayanılmaz bir çözümleme isteğiyle yaşıyordu sinema yı U Ünlü oyunculan sevememişti bir türlü. Filmlerini halkın içinde, halkla çekiyordu.. Olaylar gerçek mekânlarda gerçek kahramanlarla şekillenmeliydi. Filmde hayat taklit edilmemeliydi, yeniden aslına uygun yaşanmahydı hcr şey. Oyunculan sıradan insanlardı. Kameranın yakınındaki insanlar Pasolini'nin aradığı doğallığı taşıyorlarsa hemen kamera önünde buluveriyorlardı kendilerini. Bazen büyük isimleri de ekibinde görmeyi arzulamıştı. Şahinler ve Serçelcr'de (Uccellacci e Uccellini) başrol Toto'nundu. Bu büyük komedi Ubtası da Pasolini gibi özel yaşamda sadeliği seçen biriydi. Yönetmenine duyduğu saygı Toto'yu Pasolini'nin gözünde "sanatçı" yapmıştı. Mamma Roma'nın Anna Magnani'si ise gelencksel bir oyuncuydu. Alıştığı üzere hüngür hüngür ağlamak, elleriyle saçlannı yolarak D E R G İ 1 5 M A R T 1 9 9 2 S A Y I 3 1 4 '.. C U M H U R İ Y E T