Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
BASKENT M Ü Ş E R R E F GÜNLERİ H E K İ M O Ğ L U Fazlı Keşmir ve eşınin duzcnlediği bir loplantıda Avusturyalı dostlarımız ebru sanatının gizini öğreniyor, Varol Özkoçak'tan. Ama asıl uğraşı heykel. Yakında bir sergi açnıaya hazırlanıyor. Soyut çalışmaları yanında somut kadınları, sonıuttan soyula uzanan aşk öyküleri çok hoş. Kimi aşklar da giderek soyutlaşmıyor mu? Varol Özkoçak Gümülcine'de konsolosluk yaparken başlıyor heykel çalışmalarına. Yalnızlığı böyle aşıyor, böyle konuşuyor, dünyasını böyle dışa vuruyor belki de. Dünyası çok renkli bence, güzel birevi var. Kişiliğini güzel yansıtıyor. O evde otururken düşündüm, güzel evlcr parayla değil scvgiyle oluşuyor. Belli bir kültür birikimiyle... Çankaya kulcsini sevgiyle selamlayan tek yazar benim galiba. Karşı çıkanlar, eleşlirenler şimdi ne düşünüyor bilmem. Ama kule başkentimize yerleşti aıtık. Minıan Ragıp Buluç'un özlediği yaşama da kavuştu. Her saat canlı, neşeli, renkli bir köşe. Geceleri başka, gündüzleri başka. TuttiYin de özel bir yeri var kulede. Camlarına başkentin ışıkları vuruyor, o ışıklara genç gölgeler karışıyor, gecenin geç saatlerinde. Genç kızlar, dclikanlılar müzik dinliyor, şarkı söylüyor, dans ediyoıiar. Arabcsk havalara tepki gibi... Kulenin camlarına mini gölgeler de vurdu geçen hafta. Scrra vc Murat Dural küçük kızları Şebncm'in doğunı giinünü Tutti's' te kutladılar. Bir çiçek bahçesinde kuşlar öter gibi, minik kızlar, oğlanlar şarkılar söylcdiler, Karagöz vc Hacivat seyrettiler. O geleneksel oyıın çocuklar kadaranneleıi deetkiledi sanırım. Bcrna Tokar da İstanbııl'dan geldi bu doğum günü nedeniyle, torunlarıyla hirlikte mutlu saatler yaşadı. Küçük Şebnem'i öptüm, kucakladım ben de. Annesini doğmadan tamdığımı söyledim. Bir şey anlamadan şaşkın baktı yüzüme. Berna Tokar ile kahkahayı bastık. Yıllar ne çabuk geçli! 1950'lerin sonunda Tahran'da Farah Diba ile Şah'ın düğününe gittiğimiz zaman Serra Dural Berna Tokar'ın karnında nııydı acaba? Şimdi başkentin güzei ve şık kadınlarından biri, üçüncü kuşağın doğunı gününü kutluyoru7 birlikte. Torunlarla şarkılar söylüyoruz! Küçüklerin coşkusunu unıutla paylaşıyoruz. Onların daha güzel bir dünyada yaşamalarını diliyoruz. Ben daha güzel bir başkentte yaşayacaklarına da inanıyorum. Çirkinliklere karşı üretilen güzelilklerle o başkent mutlakaolıışacak. ^ D E R G İ 9 Ş U B A T 1 9 9 2 S A Y I 3 0 9 Nostaljik geceler " Nostaljik yazılarımı eleştirenler de var, ama nostaljinin de bir üretkenliği yok mu acaba? Başkent o üretkenliği güzel yaşıyor." ar, buz, yoğun trafik, ama konscr akşamları CSO salonunda buluşmakian geri kalmıyor ınüzikseverler. Rengim Gökmen'i de sevgiylealkışladılar. Değcrli sanatçıını7in Opera Genel Müdürlüğünii dc kutladılar o alkışlarla. Kültür Bakanı'nın kulakları çınladı mı acaba? Kinıi alanıalar unıııt vcriyor, geleceğe, kültür ve sanat yaşamında güzcl ürünler oluşacağına inanıyor başkentliler. Nostaljik yazılarımı eleştirenler de var, ama nostaljinin de bir üretkenliği yok mu acaba? Başkentimi/dc güzel yaşanıyor o üretkenlik. Lahmacun ya da Mc Donalds salgınına karşı güzel restoranlar açılıyor. Çiçekli masalarda, mum ışığında güııah işler gibi değişik mutfakların tadını duyuyorsunuz damağınızda. Çankaya'da Cafe dc Paris'in koyu pembeycşil dekorunda Paris'in şıklığı da dalgalanıyor. Serra Dural paıiıyor bir masada, bir başka nıasada Aytcn Gökçer, Ayşc Atanıan, sonra Ayşe Soysal. Soyadı değişiyor yakında. Baba soyadına mı dönecek, yeni bir evliliğe mi yönelccek, diye merak ediliyor. Ben de gülümsüyorum. İnsanların başkalarının yaşamını neden böylesine izledikleıini, merak ettiklerini düşünüyorunı. İstanbul'un naylon grubunu anımsıyorunı. Tarih tckrarlanıyor, siyasal yaşamdaki saydamlaşma sözcüğü kinıi dostluklara, aşklara, ilişkilere dc saydamlıkgetiriyor! Aşkları, gizli ya da saydam ilişkileri yaşayanlara bırakıp nostaljinin üretkenliğine dönelinı biz. Başkent gccelerini güzel şarkılarıyla seslendiren Alpay'ın nostalji geccleri düzenlediğini biliyor musımuz? Baba Karpiç'in adını sürdürcn kıılübünde eski şarkılar söylüyor kimi geceler. Durul Gcnce de katılıyor, tokmağında geçmişin çağrışımları çınlıyor. Gee.cn gece ilk kez Replik Bar'a gittim. New York'ta Arif Mardin K Müşerref Hekimoğlu, Farah Diba, Ümit Deniz ve Berna Tokar Tahran'da... ileyaşadığım bir Harlenı gecesini anımsadım. Cazdünyasının kara sanatçıları nc güzel aydınlattı o geceyi. Bcnim kıışağım caz dünyasmın Kuş'larmı da tanıdı vedinledi. Başkentliler de New Yorklu Vcnson'u dinliyor Replik Bar'da. Sonra Polonyalı Janosh'u . Bilkcnt Müzik Fakültesi caz bölümündcn birsanatçı, Replik gecelerine başka bir soluk katıyor. Replik, tiyatrocuların buluştuğu bir bar. Oyundan sonra bir kadeh içki, güzel bir şarkı ile rahatlayacaklan bir köşe. Barında ya da yeşil bir bahçeyc bakan pencerede otururken tiyatromuzun eski oyunlarına perdeler açılır gibi. Bölük pörçük tiyatro dekorları, bir duvarda Hüseyin Mumcu'yu, başka bir duvarda Tarık Levendoğlu'nu selamlıyorsunuz. Gözlerim Turgut Zaim'dcn de birkaç çizgi aradr ama bulamamışlar galiba. Selçuk Yöntem'i dinlerken tiyatro tutkusunu çok derinden hisscttim. Replik Bar'ın aşçısı da bir tiyatro tutkunu, Selçuk Yöntem'den ders alarak konservatuvara girmeye lıazırlanıyor. Geçende Cüneyt Gökçer de anlattı beıızcr bir olay. Bilkcnt Üniversitesi'nde nıiihendislik dalını bitiren, üstelik ınastcr yapan bir genç, tiyatro öğrenimine başlıyor yeniden. Bu tutkıı sahnclerimizi parlalan yıldızlardan kaynaklanıyor kuşkusuz. Tiyatro sevgisini geliştiren usta oyunculardan. Selçuk Yöntcm de onlardan biri. Yıllarca önce konservatuvara giriş sınavını kazanamıyor ama sonra parlak bir öğrenci, Devlct Tiyatrosu'nda ödüllcnen bir oyuncu, başarısı sevgiden kaynaklanıyor. Heykcltraş Korcan Ön'ü dinlemek de zenci şarkıcı Venson'ıı dinlemek kadar güzel geldi bana. Heykellerdcn söz ettik. Daninıarkalı sanatçı Jorgcn Sonersen'den, İlham Koman'daıı, elbet Murat Karayalçın'dan da. Çağdaş bir başkent özlemini dindirmeye çalışan Anakent başkanından. Başkentte güzellikler sergileyen galericilerimizi de selamladık o söyleşide. Anakenl yöneticilerinin bir heykel atölyesi kurduğunu duydunıız mu? Granitten soyut bir lıeykel oluşuyor, o atölyede. Graniti Danimarkalı sanatçı heykelleşliriyor. Daha önce yazdım galiba, İlhan Koman'ın bir heykeli de Seymenler Parkı'na konacak yakında. Mchmet Aksoy'un, Korcan Ön'ün yapılları da parklara, alanlara dikilince gözlerimiz nasıl parlayacak kimbilir! Korcan Ön'ün bronz başlannı da Altınpark'ta seyredeceğiz. O başlar eski başkanların, 1920'lerdcn bu yana başkent Ankara'da 24 belcdiye başkanı görev yapıyor. Kimini teşckkürle, kimini silemle selamlayacağız beııce. Yaptıklarını da, yapamadıklarını da başkentimiz sergiliyor değil mi? Heykeltraşlardan söz ederken Varol Özkoçak'ı atlayamam. Dışişleri ailesinin sanatçı kişilerinden biri Varol Özkoçak. Geçeıı gece BudapeşteSalzburg ve Viyana'yı kapsayan bir tatilin izlemlerini anlattı bize. Salzburg'da başkonsolos C U M H U R İ Y E T