Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
PETROSANİ T A N bip sergileme Romanya'da şu günlerde en çok EXPO para edeıi, en değerli şey, Çavuşesku'yü ait afiş, yazı, kitap, resim vb eski belgeler. Çünkü güç bulunuyor; çünkü, halk hareketi sirasında tüTAN ORAL mü yakılmış, yırtılISTANBUL TUHCIA mış, yok edilmiş. Falan bclgcye milyon veriyorum,giVEBMSAJ 27 «JUt OBELE » bilcrden ilanlara gazetelerde sıkça rasllanıyonruış. Çağrılı olarak gittiğim Petroşani'de de böyle bir belge gördüm. Orada açtığım karikalür scrgısinin kokteylinde içkiler, şimdi tcpsi olarak kullanılan Çavuşesku'nuncamlanmış.çerçcvclcnmişimzalı bir üıkdirnamesinin üstünde ikram edildi. Serginin ahşap çcrçcvelerini yapan fabrikanın o günkü çalışanlarını gaza getirmek için zamanında verilen bu dcğcrli belge, bugün Romanya'nın ilk özel galerisi olan Cameleon (Bukalemun) Sanat Galerisi'nin biraz gırgırla karışıköğünmenedenioluyordu. Eski günlerde çok çalışan işçilerin, ekiplerin veşeflerinresimlerininsergilendiği süslü metal panolar ise yol kenarlarında hâlâ duruyor. Şimdi kırık dökük, yan yatmış, paslanmışlar. Yine de bir zamanlar oraya yapıştırılmış olan fotoğrafların izi kalmış üstlerinde. Çalışkan işçiler, diğerlerine örnek olsun, daha da çok çalışsınlar diye böylece ödüllendiriliyorlarmış. Bugün ıse ülkede tüm çalışma sanki durmuş gibi. Tanıdığım tüm Rumenler sakin, rahat, takılmayı seven neşeli insanlardı; "Devrimden sonra herkcs o anda çalışmay ı bıraktı, " diye gülüyorlar: "Şimdi hcpimi/. kısa ve kolay yoldan para ka/.anmanın peşindeyiz". Gerçekten de gördüğüm tüm inşaatlarsankibirdendurmuşgibiydi. Yapımı süren ıek inşaat, Lainici Manastırı bahçesindeki yeni kiliscydi. Oradaki bir Reformat işçiye, nasıl olup da bir Ortodoks kilisesinde çalıştığı sorulduğunda, "Tanrıhepaym,"diyegülümsüyor. Ama konuk olarak kaldığım ondan fazla cvden birinde karşılaştığım, Ortodoks gelinle Reformat damadın düğünlcrinin hangi me/hebe göre yapılacağı tartışması gün boyu hızını yitir14 Romanesk meden sürebiliyordu. Hızla süren birdiğer tartışma ise hergün televizyonda yineleniyordu: İzleyenlcrde açıkça şaşkınlık ve hayranlık uyandıran tüketim malları ve bi/im Efes Pilscn Birası reklamlarından sonra, ekrana çıkan ilgıli bakanlar ve ıızmanlar sıra sıra oturuyorlar ve ülkedeki ekonomık durumu tartışmaya başlıyorlardı. •Konuşuyoru/,, durmadan konuşu Tan Oral (ortada), Romanya'nın İlk özol sanat galvrisi Bukal*yoru/, çünkü artık mun'un sahlplerl lon ve Mlhai Barbu kardef lerle blrllkte. demokrasi var, ama di. Duygulandım. Yeni kentli olarak bir çalışan yok," diyorlar, yan ciddi yarı tade görevim var şimdi: Bir kömür madekılma. Biz dc konuşuyoruz: Trocadero ni vc dağ turizmi kenti olan Petroşani, bira bahçesinde, iki genç baraj mühcnTürkiye'de kendine bir kardeş kent ve disi adayı öğrenei ile. Tüm Rumenler giyatmmcılararıyor, duyuruyorum. bi sakin ye neseli çocuklar. işsizlikten ve ekonominin duzclmesinin zaman alacaYatırımcılan bekliyorlar, çünkü buğından ürküyorlarbiraz. BugünküTürna gereksinimleri var. Otobüslerle gükiye gibi olmayı önemsiyor ve merak enübirlik tstanbul'a gidipgelerek.çanta diyorlar. içtiğimiz biraların parasını turizmi ile ekonominin dıize çıkmayavermek istediğimde, karşı çıktılar önce, cağını biliyor herkes. Enflasyon yüzdc ama ben 'Turcul Plateşte' deyince bayıl300; bir gazete haberi, geleeek yıl yüzde dılargülmekten vchesabıödememeizin 600 olacak diyor, ürküyor insanlar. Çaverdiler. 'Türk öder' demiştim. Bu Ruvuşesku son paraları da Bükrcş'te kilomen dilinde bir deyimdi, güvenilir anlametreleree uzayan "Sosyalizmin Zaferi mına. Artık güyenilmeven ve kimsenin Bulvan"nın o eski Roma şaşasındaki konuşmadığı birini daha gördüm orasüslü beyaz taş binalarına, renkli taş da, masada tek başına oturuyordu. Kir mozaiklerle kaplı otoyollarına ve barok pas içinde tıraşsızablak yüzlü bu şişman havuzlarına gömmüş olmalı. Şimdi ise adam elindeki gazeteleri bir torbaya tıkartık tüketim toplumu olmak makla meşguldü. Adı loan Chiraş, bir istiyor Rumenler. Sınıffarkızamanların parti ve Çavuşesku desteknın olmadığı bir toplumda yaPETROŞANİ KENTİ KARDEŞİNİARIYOR çisibirşair! şamanın değerini ise o zaman anımsayacak olmalılar. KüRomanya'da Petroşani kentı Belediye Başkanı, Grigore Vieru da bir şair, Moldavya içük bir reçel üretim atelyesi Türkiye'de, kendı kentlerı gıbı komur endustrısı bulunan, çin mücadele vermiş, latin altabesi ve çalıştıran biri, şimdiden çevdağlık ve turıstık bir bolgede yer alan Rumence için direnmiş sevilen bir şair. kardeş Turk kentlerı arıyor resine fark ve hava almaya Petroşani kentinin de bir numaralı onur Ayrıca, karşılıklı ve yararlı bir ışbırlıği için başlamış bile. Ama çoğunluk hemşerisi. Şimdi biraz öğünmek gibi oçeşıtlısektorlerden lacak, ama bir sergi açmak için çağrıldıhâlâ evlerde yapılan şarap vc yatırımcılar da bekhyor ğım bu güzcl kentin iki numaralı onur 'Suika'larını ıçerek havalarını hemşerisi de bendeniz oldum. Belediye bulmayı sürdürüyor. Adres: Vılhelm Kleibel Pnmar Başkanı V. Kleibel sevgi ve dostluğun O hoş kokulu suika dolu Pnmarta Munıcıpıuluı Petroşani bir kanıtı olduğunu söylediği iki numabulevardul Republıcıı 93 Petroşani 2675 Romanıa kristal kadehler, serginin açıTelelon: 935 42824,41220,41221 ralı "Citoyen d'Honneur" diplomamı, lışında da Çavuşesku imzalı düzenlediği küçük bir törenle bana vertepsi içinde doldu, boşaldı. C U M H U R İ Y E T D E R G İ 2 2 E Y L U L Galerinin sahibi lon Barbu, beni konuklara tanıtırken yaptığı konuşmada Tan Oral diyecek yerde, dili sürçüp de Tan özal deyiverince, benim karikatürlcri gördükten sonra gülmek için bahane arayansalondakilerden kahkahalaryükselmeye başladı. İyi de oldu, o hızla bizim çizgilere de gülenler çıktı. Özal'ı iyi4 tanıyorveizliyor herkes. İnce, duyarlı ve hak etmedikleri bir şeyleri, İkinci DünyaSavaşı'nclan hııyana yaşamak zorunda kalmış, ama mulluluğu aramı. ve bulma konusunda da hiçbir şeyi umursamamış bu ınsanları anlamak çok zor değildi. Bir zamanlar bizi mutlu eden, şımdı çoktan unutulmuş nice değerler var ki, orada doğal olarak duruyorlardı, gördüm. Yılların yaşanmışlığının biçımlendiıdiği ve rengini verdiği eski evler, sokaklar. merdivenler, sofalar, birazeskicedursalarda, görmüşgeçirmişseveeen yaşlılargibı insanda saygı uyandırıyordu. Küçük ve dolu odalar, çok eski ahşap radyolar. duvarlardaaile veokuirotoğralları, köşeleri yuvarlak ceviz gardırop ve komıdinler, eski kilaplık ve kitaplar, desenli yer muşambaları ve üstünde kilimler, kapıdaayakkabıçıkarmalar, hepbirlikteevolıırmalan, hemçok rahat hem hafif mahçup, ama bol gülmeli \e güldürıneli becerikli dost solıbetlerı. kadınların konuşurken insana dokunarak dııyurdukları sevecen sıcaklıkları. Ve alçakgönüllü, konuşkan, sağhklı. kompleksiz, dost canlısı, gülmeyecan atan. az çahşmayı seven bu insanları anlamak çokzorolmamalıydı. Dönüşte Edirne'den sonra, pırıl pırıl ışıklar içinde güzel biıtcsistemola veren otobüsten inen Rumenler, yol kenanna oturup çantalarından çıkardıkları küçük paketlerdeki yolluklarmı sessizee yiyorlardı. Gözüm. kapıları ve kasetçaları sonuna kadaraçık Mercedes'lenni. ycmckyediklerimasanın yanınaçekmış somurtan birçiftetakıldı. Birden pcşinde koştukları amaçları ve gergınlikleri ilegözümde.birsonradangörmezengin imgesi canlandı. Orada özlcnen ve beklenen, buradaysa az bile bulunan işte bu muydu? Ben de kalkmış neler çiziyordum. Yetmiyormuşgibi onları alıp, başkadiyarlara götürüyordum birde. < 1 9 9 1 S A Y I 2 1