22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

PAZARIN PENCERESİNDEN mektedir. Tekkenin yanındaki Hasan Baba Camii ve tckkeye mensup dervislerin kullanınış oldukları odalar, 19. yüzyılın sonlarmda yok olmuşlardır. Cieri kalmış olan tekkc, Yunan devleli tarafından tarihi bina olarak tescil edilmiştir* (Yunan Resmi (ia/etesı, 16.12.1924 ve 10.2.1987 tarihlı sayılar) Ancak bu şekilde tescil cdılmış olmak bu dını yapıyı harabe haline gelmekten kurtaramamıştır. Cierek Teselya'da yeralan ve birakmçı Türk dcrvişıııın adını taşıyan gerekse İstanbul'un llalıç kıvılarında bulunan ve Turu Sina Manastırı olarak bılıncn dinı yapılar, giderek çüriimüşlüı. Yukarda savdığmıızçcjitlı olumsıı/clkılcr ve ıhmaller olan larihi binaların sayısı daa/değıldir. Merıkı iilkedeyeralan tarihi binalar ö/clliklc o topraklarda bugün yaşayan ınsanların dillcrini konuşan kımselcr tarafından yapılmanıışlarsa, bakılınami'j olmaları bu nedenle harabolmıışolmaları \ üksck ihtımaldir. İstanbul'da halen bulunan Pantocralor Kilisesi Atına'dakı Monaslerion'daki camiı, \erilcbilecck çok sayıda örncktcn sadccc ıkı tancsidir. Ortak smırları \eorlak yaşam alanları nedcniyle bugünc kadar birbıriyle cebelleşmış olan Yunanistan ve Türkıye'nin arasında gerçck ve kalıcı bırdostluğun kurulması için nc yapılması gercktiği Atatürk ve Veni/elos'lan bu yana çok sayıda Türk ve Yunan vatandaşı tarafından düşünülmüştiir. Buna rağmen bulunan formüller geıeğince etkin olamamış, dostluk evreleri hep kısa ömürlii kalmıştır. Son /amanlarda hcr iki iilkenin başbakanlarmın Paris'te biraraya gelmelcriyle basjatılmış olan siyasi yumuşamanın bugiine kadar yaşananlardan daha uzun ömiirlü olmasını dilerı/. Ancak, bu iki ülkc arasındakı gerçck dostluk bağının hükümellcr dcğil, iki iilkenin halkları arasında atılacak olumluadımlarla perçinlenebileceğine inanmaktayız. Bir süredir Yunanistan'da ve Türkiye'de bu dostluk konusunda düsünen bazı insanlar. Türklcrin burada. istanbul'da bulunan ve onarıma muhtaç olan bir Rum Yunan biııasının restorc ettirilmesinin, buna karşılık Yunanlıların da ülkcleıinde yer alan ve tamire muhtaçolanbirTürk binasınıonartmalarının çok önemli bir dostluk adımı oluşturacağı kanısındadır. Bu binaların komşu ülkeye aıt dıni yapılar olması, atılması düsünülcn adımı pekiştircbilir. Insanların komşularının nitcliklcri yanında dinlcrinc de saygı duymalan dostluğu perçinler. İstanbul'da bulunan Turu Sina Manastın'nın vc Teselya'da bulunan Hasan Baba Tekkcsi'nin tarallarca restore ettircbilecek binalar arasında güçlii bireraday olduklarınıdüşünmekteyi/. ^ D E R G İ 2 2 E Y L U L 1 9 9 1 S A Y I 2 8 9 tatürk Köpriisii'nden Kyüp Sultan'a supan yolun üstünde yaklaşık beş yii/ metre ötede, deniz tarafındu bir bına yer alır. Bu bina 19. yü/yılın başında eski bir Bizans tapınağının bulunduğu yerde inşa edilmiş küçük vegiizel birkilisedir. Bugün önünde yer alan biıuılarla beraber Turu Sina Vianastırı olarak bilincn bıı yapı, İskendcriye Patrikliği'ne ail bir küllıycdir. Flde bulunan padişah fcrmanlarına görc, Aya Yianni Kilisesi 14. yü/yılda yapılmış, daha sonra bu kilise Sina Yarımadasrnda bulunan TuruSina Manastırı'na bağlanmıştır. İskendcriye Patrikliği'nin Bi/ansdevrinden beri İstanbul'da temsilci bıılundurduğu bilinmektedir. 1623'te Padişah IV. Murattarafından verilenbirfermanda bu alanda ycr alan binaların onarımı için i/in verilmekte ve buradaki kiliscnin Fatih Sultan Mehniet Han tarafından Rum cemaatine bırakıldığı belirtilmektedir. Kilisenin giriş kapısının üstünde yer alan el resminin Falih Sultan Mehmel'in bu tapınağı koruyan elinisimgelediğineinanılmaktadır. Bu kilisenin önünde yer alan binalar 1686 yılından son yıllara gelinceye kadar İskenderiye Patrikliği'nin şehrimizdeki temsilcisinin içinde yaşamış olduğu binalardır. Hilary Sunımcr Boyd ve John Freely'nın Strolling Through Istanbul 1973 adlı eserinde, bu Patrik tcmsılciliği konulununcski Bizans evleristilindeyapılmışeneski veengüzel bir Fcner semtı sivil mimarisi örneği olduğu belirlilmiştir. Bu binaların yapımmda taş ve tuğla almaşlı olarak kullanılmış ve hcr kat karmaşıkyapılı konsollurın üstünde sokağa doğru uzanmıştır. Tavanın altındaki komişin tcstere dişleri gibi uzanan tuğla süsleri çok ilginçtir. Unlü İngiliz gezgini Bn. Pardoe'nun "Beauties of the Bosphorous" (Boğaziçi'nin üüzellikleri) eserinin 125. sayfasında yer alan Bartlett'in baskı resminde bu binanın iç görünüşü bütün görkemiyledikkatiçeker. "Mctochion" adıyla da anılan Turu Sina Manastırı yapıldığı tarihten bu yana birçok su baskını, zcl/ele, yangın gördü. Varlığını tehdit eden son büyük tehlikeyi, 1987'de atlattı: Dalan zamanında, 1987 eylülünün 9'unda Güneş gazetesinde yayınlanan bir istanbul Biiyükşchir Beledivesi ilanında Haliç boyunca yer alan nirçok tarihi binanın istimlak edileceği açıklanıyordu. Bina sahiplerinden istimlak bedelini tesbit etmek için heyetlerin geleceği gün hazır bulunmaları isteniyordu. Bu ilanda Ba10 Manastırla tekkenin kardesliği A Turu Sina Manaatın, Utanbul'da, Eyüp Sultan'a glden yolun Uzerlndo y«r alan b*r kUlliyedir. lat Muscvi Hastanesi ve diğer ba/ı önemli binalardayeralıyordu. İlan yayınlanınca kıyamet kopmuş, Londra'da bulunan The Royal line Art C'ommission Başkanı Sherban C'antacu/ino, Bedreddin Dalan'a bir mektııp yollayarak minıari ve tarihi önemi olan bu binaların yıkılmayıprestoreedilmesini istemişti. O yıl (1987) 23 Eylül'dc Lüksemburg'da toplanan Europa Nostra Genel Assamblesi'nde alınan kararda bu tarihi kilise ve İstanbul'da yıkılması için harekete geçilen diğer tarihi binalar için endışe ve ü/üntü duyulduğu açıklanmakta, yıkımlardan vazgeçilmesi istenmekteydi. Bu ve benzeri ulusal, uluslararası giri^imler sonunda Turu Sina Manastırı ve birkaç bina o tarihte yıkımdan kurtulabilmişlerdi. Bu bina ve ekleri İslanbul'un a/ bılincn, ama mimari, tarihi ve sosyal açıdan önemli yapılarındandır. Her sene /eminden kaynayan sular tarafından baskına uğramakta, arada sırada hırsızlar tarafından yağmalanmakta, ve giderek çürümekte, yıkılmaktadır. Önünde yer alan ve bir zamanlar bu semtin en güzel eserleri olarak kayda geçmiş,, ünlü ressamlarailhamkaynağıolmuşolanbinalarda harabehalindedir. Yunanistan'da Teselya'da Pinios Deresi'nin ve Tempi Vadisi'nin girişine ya kın bir yerde eskiden "Baba" adı ile anılmısj olan bugünkü Tempi köyiine yakın bir ycrde Hasan Baba Tekkesi mevcuttur. 19. yüzyılın başında bu yöreyi ge/mi^ olan ünlü İngili/ scyyahi Edward Dodwel bu bölgenin güzelliklerini ve bu yapıyı çok etkileyici bir şekilde tanımlamıştır. Dodvvel'in yapmış olduğu resimler o tarihlcrde tekkenin yanında tek minareli ve kubbcsi/ bircaminin ycraldığını yansıtmaktadır. Tekke, 8.20 metreye 8.2ü metre boyutlarında ve 13.50 metre yüksekliğindedir. Tekkenin 14. yüzyılın başında Teselya'nın Osmanlılar tarafından işgalinı izlcycıııyıllarda yapılmıs olduğu ve bölgenin Türklerce terkinuen sonra çeşitli tarihlcrde depo olarak kullanıldığı ve halen harabe halindc bulunduğu bilin C U M H U R İ Y E T
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle