Katalog

D E RGİ ' DE N KÜÇÜK DÜKKÂNDA BÜYÜK MUTFAK: HACI SALİH/ RASGELE Abdullah Movit, babası Hacı Salih'in izinde yürümeyi sürdürüyor. Dükkânı küçük de olsa, büyük Turk mutfağı geleneğini yaşatıyor. Galatasaray'dan Taksim'e doğru çıkarken Atlas Sineması'nı hemen geçtikten sonra sağda yer alan Anadolu Pasajı'ndaki bu küçük dükkân, hem lahmacun hem de hamburger akımlarına karşı direniyor. MÛJDAT SEZEN'E AYIPTIR SORMASI... Mert Ali Başarır, 'kelebekçi' doktorumuz Oktay Onaran ile görüştükten sonra, nefes nefese koşup Müjdat Gezen'i yakaladı... ÇOCUKLAR MODAYA NASIL BAKIYOR? 6 ~8 Moda yazarımız Zehra Aktay, hem ilkgençliğini yaşayan kuşakla hem de dörtdokuz yaş grubu küçüklerle konuştu, âdeta bir minianket yaptı; ardından da çocuklara ve genç kuşaklara yönelik üretimlerı olan giyim firmalarıyla görüşüp kapak konumuzu hazırladı... PEKİYİ, YA BÜYÛKLER?.. Evet, Erdal Atabek de 23 Nisan'dan dem vurarak bize büyükleri, anne ve babaların eğitimini anlatıyor... BRİÇ/SATRAMÇ ARMAĞANLI BULMACA/ÇÖZMECE TEST: DÜN 8ECEKİ KABUSUNUZ NEYDİ?.. 21 22 23 20 18 15 Kapak fotoğrafı: Ömer Orhun PAZARÖTESİ ALBÜMLERDEN Bu pazar, 23 Nisan'dan önceki son pazar: Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'na iki gün kala, biz de sizlere değişik bir sayfa hazırlamak istedik. DERGİ'nin yazar çizer ailesinden kimi arkadaşlarımızın bize ulaştırdıkları çocukluk dönemi fotoğraflarını bir araya getirince, hoş bir görüntü çıktı ortaya... KELEBEKLER DE KOLEKSİYON MALZEMİSİOİR MİMOZAURIN AÇTIĞI 23 NİSAN'LAR Başkent Günlen'nde Müşerref Hekimoğlu, bize çocukluk yıllarının 23 Nisanlarını anlatıyor. SİNEMADAN VİDEOYA Haftanın filmi "Karanlık Adam"ın yanı sıra sizlere Hollyvrood'dan habeıler de veriyoruz... TÜRKİYE'DE PANKREAS, ABD'DE 'CATCH1... DIVINYLS TOPLULUĞU'NUN EKRAN MACERASI ABD ve Avrupa TV'lerinde de kimi klipler, kimi zaman, denetim masalarının azizliğine uğrayıp sansüre takılıyor. Işte size unlü rock topluluğu Divinyls'ın maceralarından bir örnek... 4 5 17 11 14 OKUR M E K T U P L A R I İyi de hangi denize dönelim? Sayın Raif Ertem, 24 Mart 1991 Pazar günü, "Eli Tüfekliler..." diye bir yazı yazdınız ve o yazının bir yerinde de "Kara kapandı. Denize dönelim..." dediniz ya, işte ben, "iyi de hangi denize dönelim?" diye sordum kendi kendime ve toplumumuz adına, zahmet edip aşağıda okuyacağınız, yarı duygusal bir özeleştiride bulunmak istedim. "Marmara Denizi ve Boğazlar, sürü sürü, renk renk, türlü türlü balıkların mavi yolculuk yaptıkları, dünyanın en güzel ve bereketli mavi ipek yollarından biri sayılırdı. Iri bir balinayı andıran mavi Marmara da, mavi ipek o yolun, geçici ya da sürekli içinde balıkların konakladıkları, ter döker gibi yumurtalarını döktükleri billur kervansarayların en görkemlilerinden biri bilinirdi. Ama artık kıyı ve köşeleri, izbe ve ambarları, otluyosunlukumlu bağ ve bahçeleriyle bir enkaz ve çöplükten başka bir şey C U M H U R İ Y E T DER8İ 21 N İ S A N değildir, güzelim mavisi soluk, çevresi bozlaşmış Marmara ve Boğazlar. Eskisi gibi dolu dolu değiller. Ne oltaları, ağları ne de gönülleri doldurmuyorlar, doyurmuyorlar artık onlar. Balığıyla, mavisi yeşiliyle, püfür püfür eseri ve bronzlaştırıp yakarıyla kısaca hepsi birden hepimize küsmüş durumdalar. Bütün bunların nedeni de mavi Marmara ve Boğazları, en başta da tabii Haliç'i dipsiz ambar gibi gördüğümüz ve de içlerini, katı, sıvı elimize ne geçtiyse o zehirimsi moloz ve atıklarla doldurduğumuz içindir. Altını üstüne getirdiğimiz, bir avuç karides, bir çuval cık cık (kum midyesi, uğruna diplerinde (Marmara ve Boğazlarında bir dibi varmış meğer) çöl fırtınası estirdiğimiz, ciğerlerini söküp bağırsaklarını deştiğimız içindir. Sayın Ertem, yok, hayır. Bu kadarı da insafsızlık doğrusu. Marmara ve Boğazlar'da olup bitenleri biz, ne gördük ne duyduk ne de o güzelim ipek yolunun içini doldurduk. Onun içindir ki işte, "Marmara, Boğazlar, balıklar, maviler, yeşiller, tümüyle bereket ve güzellikler niye küstü ki?" diye soruyoruz. Göz göre göre ölümüne sebep olduğumuz veya seyırci kaldığımız mavi ipek yolu otopsiye yatırıyoruz. Hem de arsız, cahil, bilgi görgü noksanı, okumuş ve fakat acımasız ölçütte kurnaz hırsızın en ilkel, en çirkin rolünü oynayaraktan. Ekoloji, doğal denge, biyoloji, morfoloji vb. süslü deyimleri ağzımızdan eksik etmeyerekten. Hatta öyle ki daha da utanmasak kolları sıvayıp mavi ipek yolun belgesel hazırlığına başlayacağız. Sonra da tutup bu belgeseli tok ve etkili, çoğu zaman da şiirsel bir ses tonunun eşliğinde sevgili halkımızın dikkat ve beğenisine sunacağız. Öyle ki bu da bizim kaçışımız olacak. Fosilleşmiş ev sahibi yüreklerimizi bastıracağız. Ne büyük ayıp, ne büyük utanmazlık doğrusu." Halll Erdal/ANKARA İki gün sonra 23 Nisan ve bu arada, bahar geliyor. Biz de sizler için farklı bir kapak konusu düşündük: Bugüne kadar her yıl birkaç kez moda olaylarına DERGl'de yer vermişizdir; ama hiç çocuk modasını işlemedik. Arkadaşımız Zehra Aktay, hemen kolları sıvadı; ancak bu kez yalnızca konunun uzmanı firma yöneticileriyle konuşmakla kalmadık, ilginç bir yaklaşımla bizzat çocuklar arasında minianketler yaparak konuya değişik bir boyut kazandırdık. Sonuçlar, yalnızca anne ve babaların değil, giyim kuşam alanında söz sahibi uzmanların da ilgisini çekecek kadar 'farkh'... Çocuklar, 'klasik' bakış açılannın çok ötesinde. Elbette ki bu bizi çok sevindirdi. Unutmadan söyleyelim, kapak fotoğrafımızm çekiminde bize 'konu mankenliği' yapan küçük arkadaşımız Yiğit Orhun 'a, nice nice mutlu 23 Nisanlar dileriz... Sayfalarında 23 Nisan 'ı değişik açılardan ele alarak küçüklerin bayramını kutlayan Müşerref Hekimoğlu, Erdal Atabek ve diğer yazarlarımız da hem Yiğit 'in hem de tüm çocukların bayramını kutluyorlar. İyi pazarlar. CUMNURİYET DERBİ SAHİBİ: CUMHURİYET MATBAACILIK VE GAZETECİLİK T.A.Ş AOINA NADİR NADİ • GENEL YAYIN MÜDÜRU: HASAM CEMAL • MÛESSESE MÛDÜRÜ: EMİNE UŞAKLieİL • YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ: OKAY aftNENSİN • YAYIN YÛNETMENI: IÜTFÛTINÇ • GÛRSEL YÖNETMEN: TÛUY UUUKUÇ • REKLAM MÜDÜRÜ: AYŞE TORUN • REKLAM YÖNETMENİ: HÛLYA AKYOL • 1 9 9 1 SAYI 2 6 7