Katalog

HAFTANIN KONUfil) ne oyun yazmayı sürdürdüm. Ama oyunlarıma, ilk ikisi kadar ilgi duyulmaınaya başlandı. Kütüphane Memurluğu'na verildim. Orada bol bol okuma fırsatım oldu. Hatta gö/lemlediğim bir şeyçok hoşumagitti: Pekçok ünlüyazanngeçmiijinde, birkütüphanecilikgörevi vardı. Ben de ileride çok ünlü bir yazar olurum diye avutlum kendimi... Bu macera çeşitli değişimlerle 80'e kadar sürdü. O yıl, tstanbui Kadıköy Halk Eğitim Merke/i'ne müdür olarak atandım. Tam burayı kendi ilkelerime göre dü/enlemeye çalışırken birden 'sakıncalı memur' olduğum onüme getirildi ve Yozgat'ın Çekerek ilçesine sürüldüm. Bu sürgün memuriyetinıin sonuoldu.istifaettim. O günden sonrası yalmzca oyun yazarlığı ve tiyatro samrtm... ™ öyle oldu. Kadıncıklar oyunumu Hodri Meydan'da Levent Kırca sahneledi. Daha sonra aynı topluluk Dosya'yı oynadı... Konuyu oyunlara getirmişken, yazar tiyatro ilifkisinden söz edelim mi biraz?.. •• Bu konuda önce şunu belirtmek istiyorum. Eğer gerçek oyun yazarı iseniz, sizinle ya da yazdıklannızla ilgilenen birileri mutlaka çıkıyor. Bunu tümüyle kişisel deneyimlere dayanarak söylüyorum. Galiba bu alanda diğer sanat dallarına göre kıskançlıklar daha az. Köstekleyenler, desteklcycnlerden daha a/ oluyor. Bu arada, yazarın kişisel gayretlerideçok öncmlı. Ya/dıklarını birilerininaramasınıbeklemekleolmuyor. İlişkilerın sürekliliği şart. Yani çekingenliğepekyeryok. Fakat, son üç db'rt yıldır söylediklerinle çelişen bir ortamın hatta kavganm içindesiniz... ™ Bizim altmışa yakın üyesi bulunan bir Tiyatro Yazarları Derneği var. Ben o derneğin genel sekreterıyim. O ortam, özelliklc tstanbui Şehir Tiyatroları yonetiminin, daha doğrusu Gencay Güriin'ün yerli yazarları küçümseme tavrından oluştu. Böyle bir tavra dcrnck ve toplum bilinciyle, karşı tavır aldık. Türkiye'de yazarlık hiç de küçümsenmeyecek bir yerdedir. Bir Nâzım Hikmct'ı, bir Yaşar Kemal'i, bir Aziz Nesin'i dünyaya atmışsak eğer pck haksız değilim sanırım. Bir de,'Türkiye'de tiyatro geleneği yok, o ncdenle oyun yazarlığı da olamaz' diye bir sav ürettiler. Oysa ki, artık birdünya tiyatro geleneği vardırvedünya tiyatro yazarları vardır. Dünya kül Oyun Yazarları Derneği Genel Sekreteri Cücenoğlu: Özelleştirmeler tiyatrönuıt sonu ödenekli tiyatroların özelleştirilmesi fikrine karşı çıkan Tuncer Cücenoğlu, tiyatroların yaşayabilmesi için belediyelere biiyük görev diiştüğünii belirtiyor. Ticari endişelerin ise hem oyun seçimine hem de bilet fiyatlarına yansıyacağını dile getiriyor. e perde açılıyor!.. U/un bir kriz döncmindcn sonra yeniden seyırcisine kavuşan tiyatro, yeni bir mevsimin daha son ha/ırlıklarını bitirdi vc şimdi oyuncular sahnede. Gerçi tiyatro krizi atlatıp, yeniden dolu salonlara açıyor pcrdesini; ama bu ke/ bir başka kri/le karşı karşıya... Bir yanda İstanbul Şchir Tiyatroları'nda başlayan ve karşılıklı suçlamalarla, istifalarla gelişen tarlışmalar, dığer yanda mucil bakammı/ın son buluşlarından bıı i olan, Ödenekli tiyatroları ö/.elleştirmear/u vedüşüncelerı... V Böyle bir ortam ıçındc konuğıımu/ I ııncer Cücenoğlu ılc, lıcnı bir yazar hem de Oyun Va/arları Derneği Genel Sekreteri olarak lıyatroyu konuşalım ıstcdık... Sevffili Cücenoğlu, tiyatro üzerine laflamaya haşlamadan önce biraz sendvn \öz edelim. Oykii, siir, roman değil de neden doğrudan oyun?. •• Lise yıllarımda nıı/ah öyküleri ya/.ıyordum. Bunların bir kısmı o yılların popüler mizah dergileri olan Akbaba ve Pardon'da yayımlanmıştı. Fakat o gençlik heyecanım ilebirmizahöykücüsü olarak önümde aşamayacağım bir engel görüyordum. Aziz Nesin!.. Onun gibi bir usta mi/ahcıyı aşamayacağıma göre. mi/ah yazmanın da bir esprisi yoktu benim için. Daha sonraları oyun ya/mayı kendime daha yakın buldunı. Ankara'da hem üniversitede okuyor, hem de Milli Eğitim Bakanlığı'nda mcmur olarak çalışıyordum. Yazdığım ilk oyun Kördöğüşü, yazıldıktan hemen on gün sonra sahnelenme olanağı buldu ve Üsküdar Oyuncuları tarafından oynandı. Ankara'dun tstanbul'a çok hızh bir i letisim?.. a» Şanslı bir raslantı oldu. O yıllarda yaymlanmakta olan Tiyatro Dergisi, genç amatör yazarlara çağrı yapmıştı. Oyunumugönderdim. Hemen yayımladı. Ve o gün Ergun Köknar'dan sahnelemek üzere teklif geldi. Daha sonra hemen ıkinci oyun için sıvadım kolları. Çok özcndirıci olmuştu benim için ilk oyunum ve öğretmen'ı ya/dım. Onu da Ankara Devlet Tiyatrosu aldı ve bir hafta içinde provalara girdi oyun. Bu oyun da o kadar hızh gelişti ki, daha on üçüncü gccesi yasaklandı. Malum, 12 Mart dönemı. Bakanlığa sataşmaolduğugerekçcsiyle geldi bu yasaklama. Hatta bu benim sakıncalı sayılmama neden olmuş. Olmuş diyorum, çünkü ben ancak 83 yılında bunun farkına varabildim. Bu hızh gelişim, herhalde yafamında da değisikliklere neden olmuftur? aai Önce bakanlıktaki görevimde pozitivize edilmeye 1044'to Çorum'da doğan Tunc«r CUcenoğlu, llkokul, ortaokul v« llseyl aynı kentte okuduktan sonra, başlandım. Oyu 1 B72'd« Ankara Ünlversitesl Dll v* Tarih Coğrafya FakUlt*sl'nd*n mezun oldu. 1964'd* Milli EğKim Banun neden kaldınl kanlığı'nda m«muriy*t yaşamına başlayan CUcanoğlu'nun sahnaya konan İlk oyunu 1972'd* yazdığı dığına akıl erdire "Kördö4UşU." O günd«n bu«Un« p^c çok oyunu Turfclya'ö* v* yurtdısında »ahnetenMi CUowioğlu, hamiyordum. Ben yi l*n Bakırktfy B^todlyaal •ğttlm w« Soayal iştor MUdUrlUğU göravlnl sUrdUrnMkte. C U M H U R İ Y E T DERBİ 6 E K İ M 1991 SAYI 211