04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

H A Z I R Gİ Y İM E V R E N Y A L T A perspektif çerçevesinde, geleceğe yönelik kararlar almak zorundayız. Bu kararları da siyasi otoritelere empoze ederek onları ikna etme yoluna gitmeliyiz. Bu olabilecek gibi gözüküyor mu sizce? ™ Bu, bir noktadan sonra mecburiyet halini alacak, çünkü giyim sektörünün dünyaya açılmasını artık kimse engelleyemez. Yani kotalardaengelleyemiyor. Tekstil sanayiinde dıAum farklı. Tekstil sanayii artık yurtdışına mal satamaz duruma geldi. Fiyat politikalannda mutlaka bir değişim yapmak zorundalar, çünkü başka ülkeler yüksek teknolojiyi devreye soktuklan zaman işçilikleri pahalı olsa bile sizden ucuza mal ediyorlar. Yani tekstilcinin malı üzerinde çeliski söz konusu. Teknolojik gelisme içerisindeki insan unsuru için neler söylersiniz? •i Şimdi giyim sanayii ne ölçekte teknolojik gelişim olursa olsun, emek yoğunluktan hiçbir zaman çıkamayabilir. Bu bir varsayım değil. Bunu, geleceği görememe olarak da değerlendirmeyin. Giyim sanayiindeki bütün teknolojiler şu anda robotlaşmaya yönelen teknolojilerdir. Amerika ve Japonya'da bunun birçok örneği var. Şu anda o makineler üretilmiş durumda. Bütün bu örnekler olmasına rağmen belli tipte, belli formdaki malları anCak yapabiliyorlar. Örneğin 5 cepli blucin; bunu dikebiliyor, ama üzerine birkaç desen koyduğunüz zaman, buna otomasyonun adaptasyonu, robotlaşma seviyesinde olsa bile, çok zor. tnsan faktörü giyim sektöründe y üzy ıllardan beri ön planda ve bu durum devam edecek. Dünya çapında bakıldığında, Türkiye hazır giyim alanında, bu teknolojik gelismelerin neresinde? ™ Bulunduğusırada. Şuandaaşağı yukarı üç ile altıncı sıralar arasında bir yerde. Sektör teknolojik aletleri kullanabilecek insan sıkıntısı duyuyor mu? ^ Zaman zaman oluyor, ama adaptasyon bizim insanımız için çok kolay. Örneğin Kartal'da Koreliler ttalyanlarla bir fabrika kurdular; çok yüksek teknoloji, çok güzel bir fabrika. Fakat Türk işçisini anlayamadıkları için fabrikayı yönetemiyorlar. Bu basit bir örnek... Körfez savastndan sonra hazır giyimde iflasın esiğine gelen hatta iflas eden firmalar oldu. Savaş, sektöre gerçekten bu kadar kötü mü yansıdı? mm Körfez krizinde, deri sektöründe gerçekten çok büyük sıkıntılar oldu. Onların sattığı mallar daha çok pahalı mallar, yani alım gücünü doğrudan etkileyen mallar. Bizde Amerika'ya çalışanlarda, musluklar tamamen tıkandı. Olağanüstü derecede etkilenenler oldu. Fakat bir faydası şu oldu; Amerika'ya çalışanlar o sıkıntıdan dolayı Avrupa'ya mal satmaya başladılar, pazarlannıdeğiştirdiler. Dernek yönetimi sırasında yapmayı çok istediğiniz, ama yapamadığınız bir şey var mı? M İç piyasada çalışan arkadaşlarımızın sorunlarına daha fazla eğilmek isterdim. Bunun dışında yaptıklarımızın bürokrasi bariyerlerine takılması konusu var. Bir örnek verebilir misiniz? " Çok fazla yaşadığımızı söyleyemem; ama ümit kırıcı hadiseler oldu. Örneğin büyük çalışmalarla Japonya'dan getirttiğimiz400 milyon dolarlık krcdinin gelir gelmez bürokrasi bünyesinde kaybolup gitmesi. Büyük ölçüde sektörümüzün çabalarıyla kazanılan bu kredinin, sektörümüzün geleceği için harcanması gerekiyordu. 4 D E R G İ 1 3 E K İ M 1 9 9 1 S A Y I 2 9 2 Giyim Sanayicileri Derneği Başkanı Hasan Arat: Bizim silahımız tekstilcinin kuması Türkiye'de tekstilin hep '1 numara' sayıldığını; ama hazır giyimin ekonomlye katkılarının da artık inkâr edilemez düzeye ulaçtığını belirten Arat, iki sektörün do anlamsız tartış malardan kaçınmasım istiyor. T ürkiye Giyim Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Arat ile birlikteyiz.tşletme Fakültesi mezunu 32 yaşındaki bugençişadamı,29'undadernek başkanı seçilmiş. Mimar Sinan Üniversitesi'nde tekstil bölümü öğretim görevlisi olan Hasan Arat, bundan iki yıl önce de Dünya Giyim Sanayicileri Federasyonu I AF'ın Yönetim Kurulu ve İcra Konseyi üyeliğine getirilmiş. Toplum genelinde yaygın bir söylenti var. Hazır giyim sektörünü kolay para kazanan, yaygın bir söyleyisle, 'köşeyi dönmüs' bir sektör olarak değerlendiriyorlar. Oysa kendi içinizde sıkıntıları olan bir sektörsünüz. örneğin konfeksiyoncularla yaşanan sorunlar gibi. Bu görüşler için neler söylersiniz? M Geçmişten bugüne, çok büyük altyapı yatırımlarına ve büyük istihdamlara sahip olmasından dolayı tekstil sektörü, Türkiye'de hep bir numarah sıraya oturmuştur. Yatırımlar çok pahalı olduğundan bu haklı bir konumdur. Bugün Türkiye'deki enflasyonkur dengesigözönünealındığındabuyatırımların devlet desteksiz imkânsız olacağı herkesçe bilinir. Bu sıkıntılann yani sıra tekstil sektörü, yatırımlar ve teknoloji açısından konfeksiyona nazaran geri kalmış durumda. Konfeksiyon on yıllık yeni bir sektör olduğundan teknolojisi de yeni. Ayrıca bu yatırımlan büyük paralar gerektirmiyor. Hnflasyonkur makası ortaya çıktıktan sonra iki sektör arasında çeşitli çelişkiler oldu. Ithalat fiyatı, yurtiçi fiyatlardan 2530'lara varan bir ucuzlukla Türkiye'ye girme şansı ortaya çıktı, bizler de yurtdışında, Türkiye içerisindc kaybettiğimizenflasyon kur makasının zararını da ucuz hammadde alarak karşılama yoluna gittik. Bir müddet bunu denediğimizde şunu gördük ki, bi/ ithalat kapısını kullanmaya kalktığımız zaman iç piyasada fiyatlar belli bir dengeye geliyor. Kısaca, keyfi zamlardan sanayiciler kaçınmaya başladı. Daha sonra bu mücadele yaklaşık 1215 ay devam etti. önceleri, hazır giyimci bu camiada pek fazla söz sahibı kabul edilmiyordu. Fakat bugün Türkiye'deki hazır giyimciler TGSD vasıtasıyla çok önemli bir baskıgrubuhalinegelmişlerdir. Tekstil sanayiciliğiyle hazır giyim sanayiciliği arasında, sermaye yapıları itibarıyla çok büyük farklar var. Istihdam ve katma değer açısından giyim sanayiininşuandaTürkiyeekonomisinekatkısını artık kimse inkâr edemez. Ancak Türkiye'de güçlü bir tekstil sanayi yapısının devam etmesi lazım. Bunun için de tekstil altyapıçalışmalarının bir an önce hız kazanması gerekiyor, çünkü bizim silahımız eninde sonunda yine kumaştır. Yani yaptığımız, işçilikten çok, artık Türkiye'nin pamuktan ürettiği kumaştır. Dolayısıyla bu sevimsiz tartışmaları bir kenara bırakıp tekstil ve giyim sanayicileri olarak devreye girip belli bir katma değer yok. Bizim durumumuz öyle değil. Bizim malımızın üzerinde çok fazla katma değer var. Bir noktadan sonra bizle birlikte hareket etme ihtiyacı doğal olarak ortaya çıkacaktır. Bütün dünyada bu böyle. Bugün geriye dönüp baktığımızda, giyim sektörü, tekstil karşısında üstünlüğe sahip. Çünkü dünya liginde herkesle mücadele edebiliyor ve mücadelesinde de şöyle bir sonuç ortaya çıkıyor: Şu anda dünyada Türkiye'nin sözünü ettirebilecek tek sektör olarak, giyim sanayii karşımıza çıkıyor. Yani hiçbir koruma olmaksızın giyim sanayiimiz, bugün dünyada hemen herkesle boy ölçüşebilecek durumda. Teknoloji büyük bir hızla gelişiyor. Türkiye'de de hazır giyim sektörü, rekabet payını artırabilmek için bu teknolojiyi elinden geldiğince yakalamaya çalışıyor. Pek yakında robotlar dahi sektöre girecek. Fakat bu alanda insan varlığı ve yaratıcıhğı da var. Burada bir 18 C U M H U R İ Y E T
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle