04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

B AZARIN PENCERESİNDEN Selçuk Erez En güzel öten, saka piçidir konbaharda havalar soğuyunca saka, kflurya, iskete gibi kuşlar Balkan'lar'dan kalkar buralara gelirler. Sonra da tıpkı leylekler gibi güneye, sıcak ülkelere giderler. Ekim ve kasım aylarında buralardan çok sayıda kuş geçer. Binasız, ağaçsız, kırlık, düz yerlerde ağ kurar, kuş tutarız!' llayvanlar bu kadar uzaktan geldiklerinden aç ve bitik olurlar. öten kuşları, çığırtkanları kafes içinde koyarız bu ağın bir yerine. Göçmen kuşlar, çığırtkanın sesine, önündeki yemlere kapılıp inince çekersin, ağ örter kuşları; on (ane, yirmi tane yakalarsın... Şimdi çok tutulur. Üç ay sonra hiç tutulmaz. Bu ara yakalananlar salmalarda, çifthanelerde, evlerde dinlenir; kuş iyi ise tutulur, değilse ya salınır ya da satılır... lşte kuşçuluk budur!" Pazar sabahları Atatürk Köprüsü'nün Unkapanı tarafındaki ayaklarınjn altında beş yüzü aşkın meraklıyı ve satıcıyı bir araya getiren bir kuşpazan kurulur. Bu pazarın eskilerinden Rüştii Gençkan, kuşları ve pazarını anlatıyor. HTT I ekmil tstanbul piyasasında kuşa meraklı eski fluryacıların, sakacıların hepsi benim yanıma gelirler; ben Çamlıca'da bu kuşları tutarken seyrederler. Zira benim kurduğum ağ bambaşkadır. Tophane Akşam Sanat'tan mezunum ben. Haliç Tersanesi'nde tam otuz yıl çalıştım emekli olmadan; hendese bilirim. Bu nedenle resim gibi kurarım ağı; başkasının ağına on kuş girer, beşi kaçar. Benimkinden teki sekmez. Ben bu pazarda ağ da satarım. Balıkçılardan çıkma ağ alır, kuş ağı yaparım. Biraz önce şu yerdeki ağa benzeyeni kırk bine satlım. Elli istedimdi. Bana otuz beşe mal olur çünkü. Kırk verdi; sattım gitti..." şiniz de bu kuşları seviyor mu?" vever de sevmez de. Bilirsiniz kuşlar bier raz bozar evi. Ona yük olmasın diye ben oturur temizler, yemler ve sularım ama bazen söylendiği olur." UU Aafesinizdeki şu isketelerin flyatı nedir?" y u anda çok ucuzlar: Bin liraya veririm. 'Geçim', yani 'göç' zamanı bitince fiyatları artar. Kuş eskidikçe güzelleşir. Bir ay geçince kafese alışır. Bir yıl sonra da ötmeye başlar. O zaman kıymetlenir!' Halıç'tekı Ataturk Köprusu'nun Unkapanı yakasındakı ayağının altında, her pazar bir ayrı kuş cumbuşu yaşanır; alıcısıyla, satıcısıyla Kuş meraklılarının da kendılerıne has bir pıyasaları vardır İİU Bölükbası, Mardin kuşlarını niçin sevdiğini anlattı: « "Hayvanatı çok severim, hayvana sevgim çoktur. Hayvan sevgisi olmayan bir kitle, merhameti olmayan bir kitledir. Cenabı hak yaratıkları içinde hayvanları sevmeyenler kötüdur. Şimdi tavuk beslersın şehir yerinde; salmadan olmaz. KUmes içinde tutsan tavuklar bile hastalanıyor. Diğer hayvanları besledim, olmadı. En sonunda buna karşı bir sevgim doğdu: Güvercine! özellikle şu Mardin denen kuşa sevgi bağladım. 17 senedir beslerim. Bahçemde kümesinı var. Arada sırada salarım kuşları; çayımı da demlerim, yakarım sigaramı, onlara zevkle bakarım..!' Auşpazarcılarının belediyeden istedikleri var. Sadi Bey, Mehmel Amca bunları dile getiriyorlar: "Haftada üç gün ayrı ayrı yerlerde kuruluyor bu pazar: Pazarları burada, cumartesi Topkapı'daki surlarda, çarşambaları Fatihte birikiriz. Çok eskiden, altmış yıl önce Falih Camisi'nin avlusundaki büyük çınar ağacının orada oluşurdu kuşpazarı, ama kovalana kovalana buralara geldik (Aslında Hıristiyanlıkta 'Kutsal Rııhu' simgeleyen guvercinlere karşı ilgi Bizans devrinde de vardı... O çağın tapınaklarının avlularında yem verilen bu kuşlar zamanla cami avlularında beslenmeye başlandılar. Kuşpazarları da hâlâ sürüyor). Pazarları Bayrampaşa'da bir yazlık sinema sahibi, mekânında böyle bir kuşpazarı kurulmasına izin verdiğınden şu anda bir kısmımız orada bulunuyor. Beş yüz lira giriş ücreti alır. Herkes seve seve verir. Ama gördüğünüz gibi dağılıyoruz. Eskiden Aksaray'dakı Akdeniz Caddesı'nde çoğu Karadenızli olanşahin meraklılarının toplandıkları bir kahve vardı, o da kapandı. Belediye bize bir yer gösterse, rüsum alsa, turistler de gelse, yerli meraklılar da gelse... Çaylarını içecek, oturacak yerler olsa... Kuşları seyretseler, alışverış etseler... Istanbal çok değişik, ilgi çeken, gezilecek, ziyaret edilecek güzel bir mekân kazanırdı... Böyle bir yerin bir tarafı avlulu, açık, bir tarafı da kapalı olmalı... Zira kuşçu sıkıntılıdır, fazla kapalı yerleri sevmez. Altına sığınacak saçaklı bir yer olsun yeter onun için..!' vulian Barnes, Gustave Flaubert ile ilgili bir eserinde (Flaubert'in Papağanı. Can Yayınları 1989) onun "Saf Bir Kalp" adlı uzun hikâyesini yazmak için papağanlarla ilgili araştırmalar yaptığını, bu ara bu kuşlarda rastlanan hastalıkların "guC, "sar'a", "iltihaplar" ve "bogaz iilserleri" olduğunu da bir yere kaydettiğini okumuştum. Sordum: "Güvercinlerde bunlar olur mu?" "Evet" dediler; "Kuşlar sık sık" ishal olurlar, kanal tutulması olurlar. Bir de kafa çevirmesi ya da delibaş dediğimiz bir hastalığa da yakalanırlar kı bu çok kötüdür. Yem alacak hayvan mesela buraya atacak kafayı, ama kafası ters tarafa kaçıverir... Belediyenin göstereceği pazar yerinde bir de kuşlardan anlayan baytar bulunmalı; ona hayvanlarımızı aşılatıp hastalıkları için danışabılmeliyiz.." D "C "E Eskisini yenisinden nasıl ayırt edersiniz?" Cskisinin bacakları beyaz olur, çırpınmaz ve kaçmazlar; tünekten tüneğe güzel güzel atlar dururlar. Kafeste üremezler... Sadece dişi kanarya ile erkek saka nadiren evlenirler. O da kanarya severse olur; saka çok güzel olacak, renkleri parlak olacak; sonra deli saka, yani yeni yakalanmış saka da olmayacak. Böyle bir evli "C likten saka piçi çıkar. Tanesi 300400 bin liradır. Daimi öter bu saka piçi, ondan çok makbuldür. Saka piçinin çocuğu olmaz, katırdır o! Sakanın dişisi ötmez, erkeği öter; ama fluryanın dişisi de öter. Isketenin erkeği sarı, dişisi serçe gibi kül renklidir. Ben isketenin flurya ile çiftleştiğini gördüm: onun da piçi olur. Flurya da iskete de pek nadiren sakayla çiftleşirler. Yeni sakanın biniki bin etmesine karşılık eski saka bazen milyon bile eder: Süslü, kenesetli, 'zincirli kenesetli saka'lar çok makbuldur. Sonra beş bin kuştan bir tane çıkan 'akgerdanlı saka' da çok değerlidır!' iivercinler?" " Danglo tipı 100.000 edcr. Bursa kuşu vardır: lOO.OOO'ı bulur. Mardin'den gelenler takla atarlar. lyisi bir milyona gider. 'Tavus guvercini' vardır, 'kelebek' vardır, 'donek tipi' vardır, Urfa, Bağdat, Adana tıplerı vardır!' D "P Vami avlularında başı boş gezenler nedir?" nlar yabani güvercindir. Ben onun yavrutarını büyüttüm; gene de kaçtılar, gittiler.." Kuşpazarının başka bir kıdemlisi, Hüseyin 14
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle