03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

H AFTANIN KONUĞU Bütün Kapılar Kapalıydı'nın senaristiSüheyla AcarKalyoncu: 'Senaryo yazmak, hayata katılmaktır' Ekonomi eğitimi görmüş olan Süheyla Acar Kalyoncu, ekonomi yoluyla hayata katılmanın keyif verici birbiçimini bulamadığı için senaryo^^/g^j^^^yazmaya başladığını belirtiyor. NlhalÜn nkara Film Festivali'nde "Bütün Kapalar Kapalıydı" filminin senaryosuyla "Kn İyi Senaryo" ve "Ümit Veren En İyi Senarist" ödüllerini alan Süheyla Acar Kalyoncu, 27. Antalya Film Festivali'nde de " E n İyi Senaryo" ödülüne değer görüldü. Antalya Film Festivali'nde "En İyiSenaryo"ödülünüalan A "Dostluk Hüznü Paylaşmaktır" adlı bir kitabı da yayımlanan Kalyoncu, öykücülükle senaristliği bir arada sürdürüyor. "Ayın Saklandığı Yer" adlı senaryosunun yönetmenliğini de üstlenerek sinemaya temelli bir geçişe hazırlanan Süheyla Acar Kalyoncu ile birlikteyiz. • Sayın Süheyla Acar Kalyoncu, önce yazarlık serüveninizden söz edelim. Edebiyatla ilgili uğraşı sürdürmeyi düşünüyor musunuz? Başarılı bir senarist olmanız öykücülüğünüze bağlanabilir mi? • öykücülüğün, senaryoculuğumda çok önemli bir yeri olduğuna inanıyorum. Aslında her iki olayı da iç içc görüyorum. Öyküsünü yazmadığım, doğrudan senaryolaştırdığım yapıtların aynı kaynaktan beslendiğini düşünüyorum. Öykü yazmayı ve edebiyatın öteki alanlarıyla ilgimi sürdürmek istiyorum. Birçok tasarım var. Ancak şu sıralarda, sinemaya daha fazla zaman ayırıyorum. • Pekiyi, yazmaya nasıl başladınız? • (Jniversite yıllarına dayanıyor. 1980 sonrasına. Belirli bir sanatsal eylemin içinde yer alan insanlar, kişisel serüvenlerini anlatırken hep çocukluklarına iniverirler. Ben çok okuyan bir çocuk, çok okuyan bir genç insan olarak yaşadıın, ama yazmak hayatımın gündemindeki birinci konulardan biri değildi. Universite yıllarmda, iletişimsizlik sorununu aşma çabası içerisinde yazmayı keşfettim. Çevremde konuşacak, derdimi anlatacak, fikrimi söyleyecek hiç kimsenin kalmadığı bir dönemde iletişim biçimi olarak yazmayı seçtim. • Filme çekilen tek senaryonuz, "Bütün Kapılar Kapalıydı" ile sinemada senarist olarak belirli bir yer edindiniz. Bildiğim kadarıyla öncesinde başka senaryolarımz gazetelerden çeşitli ödüller almıştı. Bize bu süreçten söz eder misiniz? • Hayatımın 2.53 yılını çeşitli jürilerin verdiği sonuçlara muhatap bir insan olarak geçirdim. Bu da bir yanıyla, bana son derece komik, bir sürü mizah unsuru içeren bir vaka olarak görünüyor. Ama bir yanıyla da böylesi yarışmaların, özellikle işin çok başında olan insanlar için önemli motivasyon unsurları icerdiğini düşünüyorum. Bu tür yarışmaların kendine güvenle, kendini tanımakla Suheyla Acar Kalyoncu 1958 yılında istanbul'da do$du. Orta Doğu Teknlk Onlvenltesl Ekonomi Bölümü mezunu. 27. Antalya Film Festivali'nde "En iyi Senaryo" ödülünü alan "Bütun Kapılar Kapalıydı" fllminin senaristi. Gazetemlzin 1988de Yunus Nadl adına açtığı senaryo dalında ımmslyon alan Kalyoncu'nun Mr öyküsü 1989'da Yunus Nadl Armağanı 6ykü uçüncülüftü İle ödüllendlrilmlşti. Ankara Film Festivali'nde "Umut veren en lyl senarist" secllen Kalyoncu'nun Mllllyet gazeteslnden film öyküsö dalında elde ettiğl bir manslyomı var. ilgili birtakım guvenceler vermek açısından önemi var. 1988'de Cumhuriyet gazetesinin Yunus Nadi Armaganlan'ndan birisi senaryo dalında veriliyordu. Elimde o sırada yazılmış üç senaryo vardı. Kütüphanemin bir köşesinde duran bu senaryoların Uçünü de yarışmaya gönderdim. "Yıldönümii" adlı olanı mansiyonla ödüllendirildi. Kendi adıma üç senaryodan biri olan "Bütün Kapılar Kapalıydı"yı daha fazla seviyordum. Sonuç beni şaşırtmıştı. O yıl bu yarışmaya katılım çok yüksekti ve üç dereceli ödül, beş mansiyon olmak üzere toplam sekiz ödül dağıtılmıştı. Bu başarı bende inatla sürdürebileceğim, vasatın üstünde bir iş yaptığım yargısının oluşmasına yetti. Böylece altı ay sonra Milliyet gazetesinin Abdi lpekçi adına açtığı yarışmaya katılma cesareti bulabildim. • Yine senaryo dalında mıydı? • Hayır. Bu kez film öyküsü dalındaydı. Konu sınırlaması vardı, dolayısıyla benim için farklı bir çalışma oldu. "Türk Yunan Ilişkilerinde Barış ve Dostluk" başlığını taşıyordu. Yine mansiyon aldım. Oturup, aklıma ne gelirse yazmaya alışmış bir insan olduğum için belirli bir çerçeve içinde yazmayı ilk kez denemiş oldum. Sonuçta kendime biraz daha güvendim. Cumhuriyet Gazetesi Yunus Nadi Armağanı öykü Uçüncülüğü'nü ise 1989'da aldım. • "Bütün Kapılar Kapalıydı" senaryosunun filme çekilmesi nasıl gerçekleşti? • Bir gün Memduh Un'den evime bir telef'on geldi. "Bcn, sizı Cumhuriyet gazetesi yarışmalarından tanıyorum. Elinizde çeşitli senaryolar olduğunu biliyorunı. Eğer kabul ederseniz görmek istiyorum" dedi. Üç senaryo ve bir film öyküsünü kendisine götürdüm. "Bütön Kapılar Kapalıydı"yı beğendiğini ve filme çekmek istediğini söyledi. Birtakım görüşmelerin sonunda anlaşmaya vardık. Filmi çekmeye başladık. Bu filmde yönetmen yardımcılığı da yaptım. • Kuşkusuz senaryolarınızın film yapılmasını istiyordunuz. Bu yönde kendi girişimleriniz olmuş muydu? m Senaryolarımın filme çekilmesini çok istiyordum. Çünkü senaryo öykü gibi değil. Bir öyküyü elli yıl bekletebilirsiniz, yazı gizli kalabilir. Senaryo yazmak eylemini, biı söz söylemek ihtiyacına karşılık olarak görüyorum. Senaryo ya/mak benim için, hayata katılmanın bir biçimi... Başlangıçta beni yazmaya iten dürtü de Î2
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle