05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

EV E K O N O M İ S İ Meral Tamer R A S G E L E Raif Ertem Osmanbey'de ikinci tur Anlaşılan bir mağazaya mal değiştirmeye gidildiğinde sadece en yakındaki tezgâhtara değil, birkaç elemana başvurmak gerckiyor. Beyoğlu'nu dolaşırken Avorio Mağazası'nda kasadaki hanımla tezgâhtarlardan biri böyle bir tartışmaya girmişlerdi. Osmanbey'de de Aksu Bebe Konfeksiyon Mağazası'nda benzer bir tartışmaya tanık olduk. Mağazaya girdiğimizde Aksu Bebe'nin sahipleri olan 3 kardeşin üçü de oradaydı. Mustafa Aksu sorumuza şöylc cevap verdi: "Halalı mal geri alınmamalt. Çiinkii fabrika hatası bizim halamız degil. Zaten biz alsak da imalalcı bizden almaz. Imalatçı bizden alma/, cünku kumaş işlcnmiş. O zaman da malı geri alınca zararlı yıkıyoruz." Kardeşi HasanHüseyin Beye göre ise "Her mal geri alınmalı. Fabrika ve kuma$ hataları belli olur. Bunlar geri gönderilir. Fabrika degistirmek zorundadır." Ucuncü kardeş Ali Aksu ise, tüketicilerden şikâyetçi. Ona göre hanımlar aldıkları giysileri yıkamayı bilıniyorlar. Mal bozulunca da getirip değiştirmeye çalışıyorlar. "Bu malları tabii degişliremeyiz," diycn Ali Bey, sözlcrine şöyle dcvam etti: "Geçen gün kadın malı 90 derecede yıkamış, getirdi, geri almadım. Millet malı kullanmasını bilmiyor. Kadınlarımız her şeyi olomalik makineye atıyorlar. Malın üstünde nasıl yıkanacagını gösteren işaretleri anlamıyorlar." Vepa Mağazası'ndaki tezgâhtar da böyle bir durumda ne yapması gerektiğini bilmiyordu. Biz oradayken bir muşteri elinde büyük bir deliği olan bir elbiseyle içeri girdi. Alırken bu de İstanbul'un alışveriş merkezleri [4] Osmanbey'de bazı mağazalann yetkilileri, tüketiciye nasıl davranacakları konusunda daha kendi aralarında anlaşmış değiller. Mağazanın ortaklarından biri, "geri alırım" derken diğeri, "katiyen almam", diye ısrar ediyor ve kendi aralarında bir tartışmadır başlıyor. liği görmediğini söyledi ve tezgâhtardan elbiseyi değiştirmesini rica etti. Tezgâhtar bize dönerek, "Ben ne olacagını bilmiyorum, ama simdi müdürii cagjracağım, beraber görecegiz," dcdi. Müdür elbiseyi alarak hanıma başka bir tane getireceğini, kalnıamışsa istediği başka bir şeyi alabileceğini söyledi. Osmanbey'i dolaşırken anladık ki kalitesiz malın değiştirilmesi o sırada mağazada karşınıza çıkan tezgâhtar ya da nıüdürun kişiliğine bağlı. Bu arada indirimli satışlarda satın alıııan mallar genel olarak geri alınmıyor, bunıı da dikkate almak ve indirimden mal alırken, defosu olup olmadığına daha dikkatlice bakmak gerekiyor. Şimdi görUştüğümuz mağazalann bazılarından aldığımız yanıtlara geçelim: SELtM TRİKO "Hâlâ sezondaysak malı geri alıyoruz. tndirimde satılmış malı veya bir sezon önce sattığımız malı geri almayız." BM CLUB "Hatah malı fabrikaya gönderiyoruz, hata bizde çıkarsa geri alıyoruz. Fabrika leke bile olsa ne lekesi olduğunu anlıyor." TOMATO (Luiz Karanfil, müdür) "Ben defolu malı ne olursa olsun değiştiririm. Indirimde bile. Diğer mağazalar indirimde'satlıkları malları değiştirmiyorlar, ama değiştirmeleri lazım. Gözle görülen defoyu mağazamda herhangi bir tezgâhtar değiştirebilir. Diğer ha«alarda bana gclmek zorundalar, ben şefım, ben değiştirebilirim." MUDO "Bariz bir hata dcğilse merkeze yolluyoruz. Merkez hatanın bizim olduğuna karar verirse geri alıyoruz." MELİNA "Biz yumuşak bir rrüesscscyiz. Ba/en nıüşteri hatası olsa bile geri alıyoruz." MOTHERCARE "Sadece iade kâğıdı varsa değiştiriyoruz. Veya musteriyi hatırlarsak. Yani prensip olarak rastgele mal değiştirmiyoruz." OBEN ÇORAP "Fabrika hatası ise geri alıyoruz. Ama yikandıktan sonra bir şey olursa, geri almayız. Nereden bilebiliriz müşterinin malı naşıl yıkadığım?" CÜLÖREN "Hiç kullandıktan veya yıkandıktan sonra bozulan mal geri gctirilmedi. Getirilirse ne yaparız bilmiyorum, anıa başından fabrika hatalıysa muhakkak geri alırız." TtTtZ "Bütün mağa/alarıımz geri alıyorlar. Gerekirse fabrikaya yollayıp inceletiyoruz, sonra geri alıyoruz." AIRPORT "Müşteri hatası değilse geri almak mecburiyetindeyiz, alırız." Osmanbey'deki soruşturmamızda defolu malı geri alırız diyen diğer mağazalar şöyle sıralanabilir: Christine, INeslihan Yargıcı, Pelin, Butik, Dlva, Karaca, Divarese, Premo, Faruk, Cici Kundura, Uizney, Aygün, Aktan Kundura, Far, Kol, Güleryüz, Kopuz, Uysal, Torino, Klp, Pcpilu, S ve Villa, Hıidaverdi, Cevza, Turgut, Novıını, I.ale, Alca, Altın Makas, Verdi, Elle, Fam, Köşe, Tutku, Maksel, Erol, lvon, Form ve Aykut. II stanbul alışveriş mcrkezi araştırmalarımızda Mahmulpaşa vc Beyoglu'ndan sonra bu hafta yeniden Osmanbey'c dönüyoruz. Osmanbey'de konuştuğumuz mağazalann çoğu, defolu ınalı değiştireceklcrini söylüyorlar; ama bazı mağazalarda elemanlann bu konuda henüz kendi aralarında bile anlaşamadıkları dikkali çekiyor. Tezgâhtar ve müdürlcr, daha önce bu konuyu tarlışmak akıllarına gelmemiş gibi birbirlerine bakıyorlar ve bi/im önümüzde, kıyasıya bir lartışma başlıyor. Aynı mağazadaki clcmanlardan biri, "Tabii malı degiştiririm" derken diğeri, "Hayır degiştirmem" diyebiliyor. I dı. 198990 Av Mevsimi bclirlendi. 1 Eylül 1989 gUnU mevsim başlıyor. 28 Şubat 1990 günü de bitiyor. lyi avlar dileğiyle... Turizme yönelik av mevsimi daha uzun, I ağustosta ba^lıyor, 31 martta bitiyor. Gcrçi avlanabilccekleri tür sayısı az. Denetlenirse... Bir likte avladıklanmız: Kıırl, çakal, dumuz. Kalmadılar desek yeri... Üstclik her zaman serbest! Nedir bu biımck lükenmek bilmeyen kinimiz?.. 1 eylülde, Uvcyik bıldırcınla birlikıc, ördek de açılıyor. Biraz anlaınsı/ gibi geliynr bana. Üveyik, bıldırcın ıçin geç. ördek ıçin erkcn. Eylule dck yağmurlar düşcr. Üveyik gidcr. Hatta yerli bıldırcın da! Guçun de yarısı geçer. Dolaylı korunıa mı acaba? Değil! Anıay bıliııiyor. Söylentisi kulaklarımıza geliyor. Üveyik, bıldırcın zamanında açılınca, gidcnlcr tavşan, keklik de vuruyorlarmıj. Tavşan, keklik ckimde aglıyor. Zamanında avılırsa, 15 gun mıi fark ediyor? Bir de ı;il. O da I eylülde açıldığı içın. Yanılgı bu. Zamanında açılmayan av, yasak avlanmayı zorlar. Kuralların çiğncnmcsi alışkanlığını getirir. Getirdi de... Aguslos girnıeden Üveyik avı ba^ladı. Yanındakiler dc. Ördeğin 1 cylüldc açılnıasma nc diyelim? Daha göç ördegi gelmez, gclcmcz. Çoğu tur yavruyu uçurmadı bile. Ulkemizde, yumunaya yatanlara yazık olacak. Suvları ne? TUyünü düzmemii palazlar vurulacak. Yavrulannın üstünde analar, babalar! Karşılıklı gtlvene, dcnclime dayanan bir av mevsimi düzenleyemcdık gilti... Neyi duzenleyebiliyoruz kı? Esıntilerin OnUnde savrulup gidiyoruz. Nereye kadar?.. ^,4VCI0lAU,mMI Av meysimi, av turizmi M erkez Av Komisyonu Karan yayımlan Ucuz ve pratik güneş yağı E mekli Fransızca öğretmeni olan okurumuz Türkân Oğuzertem, bizi Heybeliada'dan zaman zaman arar ve deneyımlerın suzgecinden geçmış ılgınç onerılerde bulunur. Bu öneriler kımı zaman ekmeğın, zeytınin kütlenmeden, bozulmadan uzun süre saklanmasıyla ilgılıdır, kımı zaman sağlıklı beslenmeye dönüktür. Turkân Hanım bu hafia da evde kolaylıkla hazırlanabilecek bir güneş yağı öneriyor: "Güneş yağı konulabilecek büyüklükto bir cam şişenin üçte iklsini paslorize ya da kutu sütüyle, üçte blrinl ise zeytinyağıyla doldurun. Bu karışıma birkaç damla tentürdiyot ve birkaç damla da kullandığınız parfümden ekleyln. Eğer parfüm kullanmıyorsanız, kolonya da olabılir. Şişeyi çalkalayın. Güneş yağınız haztr demektir." Türkân Hanım'ın önerisi çok pratik, çok ekonomik. Hepimizin evınde bulunan malzemelerle kolayca hazırlanabılecek bir karışım. Ama ozon tabakaSının delınmesının ardından sözü edılen sakıncalardan bızı koruru mu? Güneş ışınlarının zararlı etkilerini yok eder mı? Hoş, hazır satın aldığınız ve bınlerce lıra verdığımız güneş yağlarının bu zararlı ışınlardan blzi koruduğunu ne biliyoruz... Türkân Oğuzertem, bu yağın bronzlaşmayı kolayca sağladığını, aynca hassas cıltlerde denedıklerını ve uzunca süre güneşte kalındığı halde sonradan deri kalkması (ilan gibi bir sorun çıkmadığını belirtiyor. Türkân Hanım, kendi önerdıği bu güneş yağının tüm malzemelerinın doğal maddelerden oluştuğunu da hatırlatıyor. ( 1 Biraz da av turizmi ustünde durmak istıyurum. Bazı yörelerimizde av, turizmeaçıldı. GUney illerimizde dağkeçisi, karaca, vaşak. Kuzey illerimizde de ayı, çengel boynuzlu dağkeçisi, yine vaşak. BUtUn yurtta da kurt, çakal, domuz. Av turizmi paralı bir lurizm. Birçok Ulke yapıyor. Ama bizim gibi değil. Av lurizminde harcanan doğal birikimlerdir. Çoğalma hızı bcllidir. Çok değil. Göz açıp kapayıncaya kadar biter. Yok olduğunu görurilz. "Yapanlar nasıl yapıyur" diyeceksiniz? Bilerek. Hangi dağda kaç hayvan var?.. Kaç yaşında?.. Ürctimden düştu mu, düşmedi mı?.. Hepsini biliyorkır. Yalmzca iircımuleıı duşen hayvanlan avlandırıyorlar. Bizim gibi gclişigüzel değil. Ayrıca av turizmi uretimle birlikte yılrüyor. Kısa sııreli avlmınıalardalı sonra yoğun bir uretinı yapıhyor. Keslcnmc, korııma... Biz ne yapıyoruz? Ne sayısını biliyoruz nc urctiyoruz ne dc koruyoruz. Karaca, dağkeçisi, ayı gibi hayvanlan yıl ailı ay; domuz, kıırl, çakal gibi hayvanlan da yıl 12 ay av lurizminc açıyoruz. Üstclik yabandomuzunun avlanma Ucreti yok. Ya Ekmekçi... Hakkımız yok buna! Kumesteki tavuğumuzu, ağıldaki koyunumu/u nasıl koruyoru/? Nasıl litızleniyoru/? IX) ğadaki hayvanlur U/erinde daha tiliz Olmak zo rundayız. Onlar hepimizin. Sayıları kısıtlı. Doğal hakkını aşan... Ne demek istediğimi anladınız. Yetkili, elkili olsalar da! ömürlerinde görürler. Doğa allctnıcv! Rasgele!.. l \ 17
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle