Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
BAŞKENT G Ü N L E R İ Müşerref Hekimoğlu Bürokraside emeklilik Peki siz Konyalı mısınız? Konyalı dcğiller. Yavıı/ Canevi'nin babası bir savaş çoeuğu Kurtuluş Savaşı'nın sıcak günle rinde dörl yaşında bir çocuk. Kskişchir'ı hayal gibi anınısıyor. Savaş başlayınca büyuk bir karmaşa yaşanıyoı lıer ycrde, yangınlar, kenli tcrk edenler, kaçanlar, kiiçük çocuk, ailesini kaybediyor bir aralık ve bulamıyor; derken biri kucaklıyor, o kucakta daldığı uykudan Konya'da uyanıyor, Konya Müftüsü'nün evinde. O evde büyüyor, okula gidiyor. O dönemin mul'tuleri çocukları Kuran kurslarına değil, tarım okullarına göndeıiyorlar. Geııç tarım öğretmcnleri de başka okullara. Ibrahim Hilmi Canevi üç çocuğunu da okutuyor. Yavu7 Canevi dcdelcrini, nenelcrini lanımıyor, bir savaş alanında hayal cdiyor belki de. Babasını da çok seviyor, gelinı Pınar Canevi de büyük sevgi ve saygıyla söz ediyor kayıııbabasındaıı. Yavu7 Canevi, Ankara'ya Siyasal BiİK'ler Faküllesi'ne geliyor Konya'dan. Gümriik Bakanlıgı'nın bursu ile okuyor. Fakultedc lngili/ceçalısıyor durınadan. Amaeı yurtdışına gitmek, öğrenimini sürdilrmek. Fakulteyi başarıyla bitiriyor, askere gidiyor, askerliğini Bursa'da yapıyor, lisan laboratuvarından da yararlanıyor. Sonra bir NATO bursu kazanarak VVashinglon'a gidiyor, Erciş Kurtuluş ile birlikte. Beş yüz dolar burs alıyoı, 380 doları Ingilizee okuluna vcriyorlar. İngilizceyi iyi öğrenmek için kesin kararlılar. Kuşkusuz öğreniyorlar. O Ingilizee ile yeni burslar kazanıyor, masterlar yapıyor Yavuz Canevi. Biri AH) bursu, California'nın en iyi üniversitesine gidiyor o bursla, sonra Allanla1 da Georgia State linivcrsitesi'nde ders veriyor. Yavuz Canevi Gümrük Bakanlığı bursuyla okuyor, ama Siyasal Bilgileri bitirintc Gümrük Bakanlığı'nda dcğil Maliye Bakunlıjjı'nda çalışıyor, maliye mül'ettişi oluyor. Maliye kökenli Güm1 1 k Bakanı lladi Husman bu yetenekli gcncin 1 de maliyede çalışmasını istiyor. Yavuz Canevi Merkez Bankası'na dönük bir maliyeci oluyor bu kez. Araştırmacılıkla başlayan bankacılık başkanlığa kadar tırmanıyor. Gü7el ve zarif eşini de Washington'da tanıyor Yavıız Canevi. VVashington'da açılan Topkapı Restoran'da. Yavuz Canevi o restoranın açıiışına katkılarda bulunuyor. Birgazcte ilanı ile garson olarak çalı^maya gclen üniversitelilerden biri Pınar, Ankara Valisi C'cmal Göklan'ın kı /ı. C'cmal Göktan, 1955 yılında Ihsan Sabri Çağlayungil'in de bulunduğu beş vali ile ABD'ye gidiyor. Chicago istasyoııunda tren beklerken bir aile ile karşılaşıyorlar. Ailenın küçük bir kızı var. Cemal Gökıan da küçiık kızının resmini gösteriyor una, bir de gümuş Sıvas kulcsi armağan ediyor. Amerikalı fen öğretmeni ve ailesi, çok duygulanıyorlar; onlar da bir bcbek yolluyorlar küçük kıza. Derken mektuplar gidip geliyor. Pınar Göktan Ankara Koleji'nde dokuzuncu sınıf öğrenı.isi, AFS sınavını kazamyoı, Amerika'ya gidiyor. Babası Yassıada'da, yaşamındaa'cılar, ama calışmaklan geri kalmıyoı. Çünkü çalışkan bir kı/. ABD Hollins College'den bir burs alıyor, felsel'e öğreninıi yapıyor. Topkapı Keütoran'daki garsonluğu da bir tatil döneıninc rastlıyor. Yavuz Canevi, restoranın gediklilerinden biri, heı zaman Pınar Göktan'ın servis yaptığı masaya oturuyor, o güzel genç kızla nikâh masasına oturıııayı tasarlıyor. O lasarı gerçekleşiyor, ama çalışmaktan, öğrenmekten geri kalmadan. Yeni burslar, master, doktora sınavları. Platon'u daha iyi ögrenebilmck için eski Yunanca dcrsleri. 1979 martında doktorasını veriyor, ODTÜ'de çalışmaya başlıyor. Yavuz. Canevi, Merkez Bankası Kambiyo Genel Müdüıü o zaman. Cafer Tayyar Sadıklar bu bölümü güçlendirmek istiyor, onu çağıııyor. Merkez Bankası'nda döviz sorunlannın, dış borçların ertelenmesiyle ilgili görüşmclerin yoğunlaştığı bir dönem. Yavuz Canevi çalışıyor, ama belli sıkıntıları aşmak kolay dcğil. Sonunda görevinden aynlıyor, Istanbul'a Garanli Bankası'na gidiyor, eşi dc Bogaziçi İJniversilesi'ııe. O zaman Osman Şıklar Merkez Bankası Başkanı. Başbakan Yardımcısı Özal'ın uyarısıyla Yavuz Canevi'yi yenidcn Merkez Bankası'na çağırıyor, yıl 1981. Canevi ailesi, Ankara'ya taşınıyor yeniden. Osman îjıklar başkanlıktan ayrılınca da görevini Canevi üstleniyor. Sonra da Hazine ve Dış Tiearct Müsteşarlığı. Bir bürokratın yazgısını baştan sona yaşıyor Yavuz Canevi. Bir hükümetin tııtarlı ya da tutarsız kararlarını, o kararlardan doğaıı bunalımları tcpcden iırnağa hissediyor, ancak iyiınser, scvecen bir yapısı var. Başta on yıl bir likteçalıştığı Zckeriya Yıldırım, yakın arkadaşları onu şöyle tanımlıyor: Sabıılı, sakin, hoşgörülü, oııyargısız bir kişi. Komıları süzerek çok iytsunar. İyi bir dinleyici, ama çok iyi bir dlnlctici. Tepkisini göstermekten lıiç geri kalmaz, ölçüsünü de kaçırmaz lıiçbir zaman. Bir burokrat için çok olumlu bir tanımlama. Aneak o burokrat yalnız değil. Banka dışı çevreler, ekonomik politikayı yönlcndireııler, oluşturanlar, sonra da bozanlar var... Yavuz Canevi •bir gürı anılarını yazsa, ne ilginç olur kimbilir! Ulkemi/.in ekonomik ronıanı oluşur o anılarda. Şimdiiik buna vakti yok. Hızlı tempo lstaııhıılda da sürecek Profesör Pınar Canevi, Boğaziçi Üniversiteşi'nde ders verecek; Yavuz Canevi ye' ni bir bankayı oluşturacak. Irmak ve Defne de okullarına gideeekler. Canevi çiftiııin bir oğlu ve kızı var, Irmak ve Del'ne. Pınar'dan uzanan bir Irmak ile mutluluğu yansıtan Defne, Canevi ailcsinin yaşammı da simgeliyor. O gıızel aileyi özlcyecek başkentliler. Ancak başkentin yazgısı da bu. Belli donemlerde bclli boşluklar yaşanıyor, doldurması kolay olmuyor. Bir ölum, bir emeklilik ya da bir göçle devlcl yaşamında, bürokraside, dost çcvrelerinde bir şeyler soluyor, düzeyini yitiriyor giderek. G Bir Davos anısı: Yavuz Canevi, dönemin Yunanistan Başbakanı Papandreu ile Başbakan Turgut özal'ın arasında.*. avuz Canevi ülkemizin gündeminde adı şu, kuruluş yasası ile ilgili yorumlar ve taıtışçok geçen bir kişi son yıllarda. önce Mermaları da anımsıyorum, ama hayli bulanık. Bakcz Bankası Başkanı olarak, sonra Ha/ibam, Bayar ve Incinii arasında bankasal bir sanc vc l>ış Ticaret Miisle^arı olarak. Son görevi vaşian çok hoşlandı. O yıllarda banka genel nıüde Eximbank Yönetim Kurulu Başkanlıgı; ama dürleri çok sık değişnuvdi galiba. Bir de Nail bu görev kamu görevinde son durak diye niteGidel'i anımsıyorum; koltugunda uzun yıllar lcnebilir. Emekliliğe geçiş durağı. Geçen ay oturdu sanırım. Sonra Memduh Ayliir var çok emckli oldu, birçok başkentli gibi o da Istansevdigim bir kişi, saygın bir bürpkrat. Giderek bul'a yerleşiyor. Ancak Bogaz'ın güzelliklerini yeni adlaı duyuldu Merkez Bankası'nda, INaim seyretmeye degil. Onurlu ve dürust bir bürokTalu sonra başbakan oldu, Cafer Tay>ar Sadıkrat için, 1 7 1 1 yılların yorgunlıığunu almaya va lar, hayli ulaylı ayrıldı koltuğupdan, Ismail Hak111 kiı kalmıyo; çogıı kez. Yeniden çalışmak zoıunkı Aydınoglu, Osman Ijıklar ve Yavuz Canevi. luğu var. Emekli aylığı ya da ikramiyesiyle ra"Canevi", soyadının çağrışımlaııyla selamlanan hat etmck çok guç. Yavuz Canevi genç bir emekbir başkan. tlgiııç bir yasam öykusıl var: li, çalışacak ve yılların deney vc birikiınini dcKonya'nın Çumra kazasında doğuyor. Babağerlcndirccek. Kamuduıı ozd scktöre geçen biısının görevi nedeniyle Çumra'da bulunuyorlar. çok burokrat gibi. fransızBelçika, Hollanda ve Babası tbrahim Hilmi, gezginci öğrcımen, ata fıırk sermayesi ile nluşan bir bankanın ycinetibiniyor, Köy Enslilüsü yapılarını dolaşıyor, o ıııiııı ustleniyor. Yıllarca IMF, l)un\a Bankası, enstiıülcrin yapılmasından mutluluk duyuyor. ultıslaraıası öıcki kurulıışlar, ulkeler, kıtalaraAsıl mesleği tarım öğretmenliği, ama köy ensrası yoğıın bir trafığin, Tııtkiyc'nin parasal potilulerinin kuruluş yıllarında gezici öğretmenlitikası, dış ekonomik ilişkileıiyle ilgili pazarlik yapıyor. Çumra'da ortaokul yok o zaman. lıklarırı birikımiylc ycni bir doııenı başlıyor. Kuçük Yavuz, ortaokulu F.regli'de, liscyi KonDostlan ha>arılar diliyorlar. ya'da okuyor. Merke/ Bunkusı'm başkent Ankara'nın güzel bınalarından biıı olaıak anımsıyorum. Bankalar C'addesi'nin guzel bir kö^esi, geçmiş yıllarda o t'addenin ııygar bir goruntusu var. Yollar, kaldırımlar, vitrinler terıcnıi/. /iraal Bankası, Osmanlı Bankası, daha ıleride Iş Hanknsı'yla bir Pınar Göktan ve bankular gruliıı Merke/ Uankası'nııi koşesinYavuz Canevi de Karpic, başkent Ankaıa'nın en gıı/el lokannikâh masasında tası, niKsalar arasında dolasan "Karpiç Baha", koşcde orkcsıra, barda ga/eteeıler. Yanda haş Gelinin tanığ<, eskı cumhurbaşkanlarıkcntlilcıin ıığrağı Akba, kitaplaı, dergilcr. Gundan Celâl Bayar, rııllLi >ok. itı> kakıs >ok, tna> olmamış yüzler, darnadın tanığı sakallı delikanlılar, haşnrtulu kı/lar yok, terteise, 0 dönemın mi/ üiyiıımiş başkenıliler vaı. Merkcz Bankası AP'Iİ Maliye ile ilgili haberleıi çok az anımsıyorum; ama GeBakanı Cihat nel Mııdtır Kcınal /aim adını çok duydum. KoBilgehan. Bayar'ın catepc'dı otıııııı lardı, ıki kı/ı sardı şimdi Amearkasında Cemal nka'dalar galiha Merke/ Uankası'nın kuruluGöktan ve eşı . Y