Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
zmi "alıp başını gitmiş"... Her yıl 300 milyon tatilcinin aret hacmi doğuyor. Sadece Akdeniz ülkelerini yılda 180 milyon Türkiye'nin payına düşen 2,5 milyon kişi. ede tatil yapıyor? Daha düne, 1984'e dek devlet bütçesine sosyal tesis ve kamp için ödenek bile konmadığı biliniyor. ödeneğin olmadığı gerekçesiyle de kamu kurumları bu gereksinmeyi karşılamıyordu; ama buna da bir çözüm buluyorlardı yöneticiler. Bütçeden yol, köprü, baraj için verilen ödeneğin bir kısmını, " k a ç a k " olarak tatil gereksınmesınc kullanma duşuncesi benimseniyordu. Böylece plansız, projesiz tamamlanan tesis ve kamplar ortaya çıkıyordu... Bizde hal böyle iken, dünya turizmi alıp başını gidıyordu bıle... Bugun dunya turizmine, her yıl 300 milyon insanın katılımıyla 120 milyon dolarlık ticaret hacmı doğuyor. Sadece Akdeniz ülkelerini, yılda 180 milyon kişi ziyaret ederken, Türkiye'nin bu sayıdan aldığı pay 2,5 milyon. Turizmimizi, yabancı turistin beğenisine ve gereksinmesine yeterince sunabilmek için, hayli yol katetmemiz gerektiği elbette ortada... Fransız klmyacı Yolandt'ın tatil çantası her an, har yer İçin hazır ve nazır arası coğrafyası: Fransa'da tatil sloganı: Daha sık, daha uzağaL. insanların stresı yoğun bır şekılde yaşadığı ulkelerde, dınlenme arzusu da o denli şıddetlı bır bıçımde yaşanıyor Fransızlar, Iskandlnav ülkelerinde yaşayanlara oranla, tum diğer Akdenızliler gibı, gezmeyı daha fazla sevıyorlar Tatıllerını ulke dışında gecırmek ısteyen Fransızların saylsı, 1961 'de %40 ıken bu sayı günumüzde, %58'e yukselmış Aynı ulkede tatıllerinl yurtdışında geçırenlenn uçte bırının yaşı 20 civarında. Bunlar da herhangı bır seyahat acentesi yerine, seyahat programlarını kendi başlarına yapıyoriar Her 10 Fransızdan 8'ı, iznını temmuz veya ağustosta alıyor. Ortalama tatıl sürelerı beş hafta, Gidilen yerler gertelde, öncoden herhangl bir nedenle duyulmuş, okunmuş blllnen yerler •Çocuklanm otduğunda, rahatça gezemeyeceğlm. Bu nedenle sürekli yabancı ülkelere gldlyorum. Fransa'ya gellnce... Daha g*ç de olta nasılsa ülkeml gezme, tanıma olanağım olacak..." diyen 27 yaşındakı kımya teknısyeni ve araştırmacı Yolande, Fransa'da yeni yenl gelişen "Daha sık, daha uzağa" sloganının eskı bir temsılcisi 1985'te Tayland'a, 1986'da ispanya'ya, 1987'de Hındıstan'a glden Yolande, bu yılın 14 temmuz bayramında da bır turizm firmasının otobus turlarından biriyle Roma'ya gitmiş Yine bu yıl, bir başka tatılde de "kısa" bır Hollanda turu yapacak. "Büyük tatıl", gelecek yıl, Brezilya'ya. . • "Yerll"yi hafife almayın! Bu noktada, TÜRSAB Genel Sekreteri Caner Şaka, yerlı turistin önemine işaret ediyor ve bu konunun hafife alınmaması gerektiğini de vurguluyor: "Turklerin seyahat etmesiyle ilglli konu, 'evlerinde pıjamalanyla otursunlar', onerisinden daha oncınlidir!" (Kıiltiır ve Turizm eski Bakanı Mukerrem Taşçıoglu'nun o günlerdeki konuşmasını hatırlatarak bu sözleri söylüyor Caner Şaka...) "Biz basjndan beri hep inandık. Kendi iç pazarına dayanmayan, ondan guç almayan sektor, hangisi olursa olsun, saglam bir sektor olamaz. Bu anlamda yabancı lurislin seyahat etmesi kadar, Turk turistin de seyahat etmesi son derece onemlidir!" Caner Şaka, yüksek fiyat politikalarından ve Çernobil kazasından sonra ortaya çıkan Türkiye'ye yönelik talep azalmasının yarattığı telâşı da hatırlatarak şöyle diyor: "Türk turistin varlığı, neredeyse, seyahat acentelerinden de çok, yaptığı yatırımın kredi faizini geriye ödenıek zorunda kalan yatınmcı tarafından fark edilmiştir." U Kusadası 'Kadınlar Denizı" Yerlı ve yabancı turıstlerinbirlıkte rağbet ettıklerı kalabalık bır tatıl yoresı sıralama için şu yorumu getiriyor: "tbrahim Tathses'le Orhan Gencebay, tarihi yerlerde daha çok etkiliyor bizi..." "Nereye" kararını kim etkiliyor? llgınç, ama yazlık evi olanların olmayanlara oranla daha çok seyahat etme eğiliminde olduğu ortaya çıkmış bu araştırmada. Yurt içindc seyahat etmeye karar verirken, coğumuz arkadaş, akraba ya da meslektaşlarımızın önerilerine kınak veriyoruz. Yüzde 73 oranında etkili oluyor bu tavsiyeler... Seyahat acentelerinin broşürleri, bu konuda < 28.9 rol oynuyor. Gazete ve dergılerdekı % reklamların etki gücü ise, % 22.1 civarında. Yine basın organlarındaki turizm yayınları, % 18.8 civarında, seyahat acentelerinin tavsiyeleri % 13.5 oranında rol oynuyor. Bir de hiçbir kaynaktan yararlanmadan kendi kendine karar verenlerimiz var... Yerli turistin tatıle çıkarken tercih ettiği ulaşım aracı ise otobüs. TÜRSAB'ın yaptırdığı aynı araştırmaya görejatilcinin aynı yıl dayanıkh tüketim maddesi alacak olması, seyahatini engellemiyor. Ulkemizde 700' ün uzerinde seyahat acentesi var ve yerli turistin bir kısmı bu acenteler aracılığıyla seyahat ediyor. 1985 rakamlarına göre 150200 bin lira arasındakı gelir grubunda olanlar, seyahat acenteleri ile " t u r " a çıkmayı yeğlıyorlar. (Yani günümuz için, en az 500 bin lira net maaşlılar.) Bu seyahale katılanlar, "lo 70 oranında, verılen hiznıetten memnun kalıyorlar söz konusu araştırmaya göre... Eğitim sorunu, yatırım sorunu, tanıtma ve pazarlama sorunu turizmin karşı karşıya olduğu "ıllet"lerden. Yatak sayımız 150 bin bile değil. Ancak 1990'da bu sayının 250 bine çıkanlmış olmasına yönelik projeler uygıılamaya dönüşüyor birer birer. Avrupa standartlarına göre inşa edilen tesıslerde bır yatağın maliyeti, 526 milyon lira arasında. Aynı sayı, bugün Yunanistan'da 450 bin; Yugoslavya'da 1 milyon; Ispanya'da 1,5 milyon... Bodrum yat lımanında yerlı ve yabancı turıstlerın pek ılgısını ceken açık pazar Turkıye ye nas Dır turıstık kesıt' oluşturuyor Fotoğrat UYOAR GURKAN 13