Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Işimlz karşıdakl iş yerlerine baglı. Özellikle de mezbahaya... Oradaki işçiler ber gün bizlmle karşıya geçerler. Tatil giinlerlnde de gezmeye çıkanlan ve (uristleri karşıya laşırı/. Mezbaha da yakında Sutluce'den taşınırsa, bizim işler iyice kcsatlaşır." Sefer sırası Alı dayıya geldığinde, tüm gucüyle küreklere asılıyor. Ver elını Sütlüce ve 67 dakıka sonra yolculan karşıya atıyor "lskeleye", karşıdan dönen Mehmet Kara yanaşıyor. Sandalı bağlayıp karaya çıkıyor. Soruyom?: "İşler ne âlemde Mehmet Ağabey?" "Işler mi?.. Fskidcn sivıisinek çoklu şimdi de yolcu a/... Eskiden sivrisineklerin koküne berekel, birf yer bitirlrlerdi. ^.irndi yok denecek kadar a/; ama bu kez de yolcu yok. Haliç Koprusu yapılalı, işyerlerinin çoğunun yıkılışından beri, burada sinek avlıyoruz. 1967'den bu yana, Haliç'le kurek sallıyonım; ama bir şey elde edemedim. Gunde 2 bin3 bin liraya talim ediyoruz. Burada; yayımı/, sıgaramu, simidimiz... Hcpsi para. Herhalde Haliç'le boşa kurek çekiyoruz. Tek tesellimiz, halkımıza hizınel etmek. Bu da bin muClu ediyor." Seksenden fazla sandalın arasında, birkaç tane de motorlu var. Hepsının de belediyeye bağlı plakalan bulunuyor GünUmü7de, taksı plakalarımn 20 mılyondan fazla paraya alınıp satıldığı bır ortamda, sandal plakalan ne kadar acaba dıyc meraklandık. Sonra öğrendık ki, 50 bin lıra gıbı, mütevazı bır rakam! Masraflarına gclınce, tüm sandalcılar, sözbirliği etmişcesıne, "cemlyele bin, belediyeye bin lira vcriyorıız. Her yıl bakım, onarım ve boya masrafları ıçin de 3040 bin lira para harcıyoruz," dıyorlar. Anldttıkldnndan, boşa mı, doluya mı, kürek cektıklcrı bellı oluyor Mezbaha'nın taşınması ve Galata Kopruiu'nün byup acıklaıınd vekılecck olmjsı, sandalcılara kötü rüyalar gördürüyor. Tamamına yakını Karadenızli bu sandalcıların; ama hepsı dc kaderlerını lstanbul'a bağlamış; hepsı de Haln,'e ve sandallarına bırer sevgılı gıbı tutkun. Her şey ıyı hoş da bır de ışlerı "kesat" olınasa. D Oolmabahçe Sarayı nda bulunan Halıçte Hanımlar' adlı yağlıboya tablosu (ÇELİK GULERSOY'un "Kayıklar" (1983) albumunden ) latıp, "iki çifte" bır kayığa bındığını söyleıken bu kayığı şöyle tarıf edıyor "Kayık, hakikaten sulan yaran en hoş vasıtadır. Gondoldan daha ıızıın, fakal daha dar ve dahn incedir; oyınalı, boyalı, yaldı/.lıdır; nedıımeni vardır ne de oturma yeri, sadece başla omuzlar dışarıda kalacak şekilde bir minderin veya bir halının uzerine olurulur. Kayıgın iki ucu hvr istikaınete gidebilecek surelte birbirinin aynıdır; cn ufak bir harekvtte sallanır, sahilden yaydan fırlamış bir ok gibi uzaklaşır, sııyıın yıuııııdc kırlangıç gibi uçar (...) bir yunus balıgı gibi kayıp gıder." Kiirek sallamanın böylesi... Yaşı 60 dolayında bır sandalcı, Rızelı Ali Erdogan ıse ağarmış, beyazlaşmış sakalıyla, yıne de dımdık, sağlıklı görunümüyle "karşıya" kürek çekıyor. Alı dayıya hemen soruyoru7 "Bu yaşta kurek çekmek, senın ıçın yorucu olınuyor ınu?" "Kolay olur mu hiç? Yaptığımız iş keyif işi değil. KkıiK'k parası için çırpınıyoru/. Kendim iş(,i emeklisiyim. Buradan aldıgım para çok ulmasu bıle harçlıgını çıkınış oluyor. Seferler sabah 07.30'dan akşam 20.00've kadar suruyor. Gıınde en fa/la 8 sefer yapabiliyoruın. Bu, yolcuııun durumuna gore ha/en 23 sct'ere kadar duşebilır. Kışa gurv yazın ve iş gunlerindc daha fazla yolcu çıkıyor. Biz Eyup sandalcılanyız, yolcuyu karşıya geçirip boş doneriz. Sutluce'deki yolcuyu, oraya bağlı sandalcılar Eyup'c laşır. Birer gun arayla nobetleşe çalışırız." Bu kez sözü kazancına getiriyoruz: "Alı dayı, küreğı boşa mı çekıyorsun, doluya mı?" "Ne doluya çekiyoruz ne de boşa!.. Şoyle ki: Orlalama gunde 5 sefer yapsak, 20 yolcu taşınıış oluruın. Kişi başına 150 liradan uc bin lira clime gecer. Bu para, bizim hiçbir yaramıza merhcm olmaz. Bir de buradaki gunluk yememi/i, içmemizi çıkarırsak, boşa kurek sallamış sayılırız. tşiıi bir diğer yanı ise bi? bu yaşta daha agır iş yapamayız. Ben, hem zaman gecıriniş hem de kahveden kurlıılmuş olııyorum. Açık hava ve sporun yanı sıra halka da hizmet etmiş oluyoruz. Bizim Nostalji değil, 'pratik ulaşım" Artık bugün, ne Boğaz kıyılarında ne de Halıç'te "kayık set&sı" var. Anu "Reşat Ekrem Koçu'nun bı?e naklettığı 'Islanbııl masallan'na kadar uzanan bır gecmışe sahıp "dolmuş kayıkları", Halıç'te hâlâ, bu tür 'toplu taşunacılık' surdurüyor Tıpkı "Kasımpaşalı Yemcnici Muslafa"nın masalındakı gıbı, "Sabah namaıı vaktınden sonra, Kasımpaşa'daki dolmuş kayıklarından birine atlayıp Eyup'e...' geçebılırsmız. tkıncı köprünun bıtmek üzere olduğu, Uçüncüsünün devreye gıreceğı, dcnız otobüslcrının gıdcrek artdcağı bır kentın kıyılarında, hîlâ dolmuş kayıklarına bınebılmek; bır "nostaljik olay" gıbı değıl de günlük yaşamın hayhuyu ıçınde, bu kayıkları bır "praCik ulaşım aracı" olarak kullanabılmek, ancak Istanbul gıbı, derya kenarında derya benzerı bır kentte mumkun olabılır Evet, Kasımpaşa, byüp ve Hasköy kıyılarında dolmuş kayıklaıı, salına sp'ına gıdıp gelerek, yu/yıllık geleneğı sürdürüyor. Kasımpaşa ve Haskoy'dekıler motorlu, EyupSutlute arasında çalışanlar ıse motorsuz sandallar. Bu hatta, seksenden fazla sandal çalışıyor. Sandalcıların (,oğu, denıze yabanu olmayan Karadcnızlılcr Genç sandalcılardan Mehmet Balcı, fabrıka ışçısı Tatıl gıinlerınde ve ızınlı oldugu /amanlar yapıyor bu ışı. "Burabaki sandalcıların çogu, başka bir işten emekli ya da benim gibi ikinci iş olarak çalışınaktalar," dıyen Mehmet Balcı, 10 yıla yakındır sandaltıhk yaptığını, ancak höyle bır ışın, tek başına, karın doyurmayacağını behrterek bı/e bııaz ılerıdekı bır başka sandalı göstcrıyor "Bakııı şu arkadaş, fabrikadaki işini yeni bıraktı geldi. Akşama kadar 23 sefer yaparsa iyi... Yapaınazsa, şansına..." EyüpSütluce hattmdakı bır başka kayıkçı esnafı Rızelı Alı Crdoflan (60) dort rnuşterısıyle 'yukünü tutmuş, sandalının burnunu Eyuptekı salaş ıskeleden Sutluce'ye dojjrultuyor 13