Katalog

Istanbul'dakı dört buyuk çoplukten bırı olan Umranıye çöpluğu. gunboyu gıdıp gelen çöp kamyonları bu çöplerden beslenen ıneklerı ve her yaştan çop toplayıcılarıyla Batıdakı çöp ocaklarından oldukça larklı bır dünya oluşturuyor den gclen çöpleri ayıklayarak inarulma? oyuncaklar yaratıyorlar kendilerıne; sonra da kimbilir annelerinin ısmarladığı öteki nice eşyayı da yuklenip evlerinın yolunu tutuyorlar. Kadınlar gelip hastanelerın attığı yırtık çarşafları, ne ıdüğu belirsiz kişilerin iç çamaşırlarını, blu?larını alıyoılar Kadınların çöpleri karıştırdığı yerin bir tnetre ötesinde de traktörün ezmeye hazırlandığı bir köpek ölüsü yatıyor. Neden öldü kimbilir? Kuduz değildi inşallah. Ama işin bu "inceliklerini" bızdcn başka dusunen yok herhalde. Çünkü herkes son derece umarsız, ölü köpeğc de lakayt, işini sürdürüyor. Kaldı ki yaklaşık on yıldır çöplüklerde geri kazanılacak malların ayrılması işinde müteahhit hesabına çalışan ınşaat muhendisi Cengiz Bey, yasamının önemli bir kısmını oluşturan bu çöplerin, "gu/.el şeyler" olduğunu düşünüyor. Cengiz Bey'le aramııda şöyle bir konuşma geçiyor: Sİ7 bu çöplerden iğrenmezsiniz o zaman? Bunda iğrenilecek bir şey yok. Siz igreniyor musunıiA? Çok pıs kokuyor. Bilakis, çok güzel kokuyor şu anda. Bir de ya/.ın jjelin! Ama insan burada olmakla pislige bulaşmaz ki! İnsanın pisligi kendindc. Kvıni/e gidersiniz, banyonu/.u yaparsınu. Bu çopler sizc pıs gelmiyor... Hayır gelmiyor. Pekı nasıl geliyor o zaman? (Kiiçuk naylon lorhalara sarılı bir çöp yığınını gostererek). Mtsclâ, bu benim için çok güzel bir çop. Ne demek o? Çok zengin bir çop yani. (,'öpler de semt semC. Nasıl anladınız? tçi dolu. (Kul ve scb/.e kabuğu yığıncıUengız Bey, (solda)Semra Somersan a. Umranıye çöplüğundekı çalışmalarım anlatıyor Umranıye çöpluflünde çalışan 7080 ışçının yani sıra çevredeki semtlerın yoksul çocukları da ekmeklerını cöpten çıkartıyorlar Bır çöp ışçısı. ayda ortalama 150 bın lıra kazanıyor ğını gostererek) Bunlar da fakir çöp. O zaman belki Almanlardan çöp ithal etsek sizin işinize yarayabilir. Hayır yaramaz! Onlarda çöp sanayisi var. Ayırdıktan sonra bize yolluyor. tçinden kaymağını alıyor. Sonra ülkesine zararlı olanı bize yolluyor. Yani ben, uzerine para da verseler, o dısarıdan getirtilen çop hikâyesine karşıyım. tnsan, gündelik çahşmada burada çok kirleniyor mu? Evet. Peki hastalıklar? Çok mikrop olmalı burada... Burası aşı, hiçbir şey olmaz yani. Aşı, biliyorsunuz, azallılmış mikrop. Burada sürekli çalışan aşılanıyor. Kötünun de kötüsü var tabii. Bazı yerlerde çöp depolayacak arazı olmadığından belediyeler çöplere nasıl bir çözünı bulunacağı konusunda daha da "yaratıcı" olmak zorunda kahyorlar. Trabzon'da örneğın: Tıabzon son derece dağlık bir bölge. Çöp atacak arazi pek bulunmuyor. Buna karşılık Allah'ın koca Karadeniz'i ne gune duruyor? Trabzon Belediyesi de düşünüp taşınıp böylc karar verrniş olsa gerek ki Trabzon'da çöpler, tunı bir kentın çöpleri, ya denize atılıyor ya da deııize sürüklenecek şekilde depolanıyor... Bazı günlerde çöp yuklu teknelerin Karadenı/'e açılıp yüklerini denize boca ettıklerını görmek mümkün. Sonra da usul usul limana dönüyorlar. Hep az gelişmışliğin cefasını çekecek değiliz ya... Bu da karınca kaderince, gelışmiş ülkelerin tekelindeki "tehlıkeli atık turızmi"ne Türkiye'nin katkısı. f 11