Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
HAFTANIN KONUĞU ' Arabeske sıcak bakıyonım' Türkiye'de birçok şey şaşırtıyor Selda'yı. Müziğimizdeki arabesk kokusu ise çok doğal Selda için. Bu nedenle de Barış Manço'ya çok şaşırıyor da Ahmet Kaya'ya hiç şaşırmıyor. Bu yüzden de arabeske daha sıcak bakıyor. Zehra Çakır zilmişlik, yanıklık, haykırış, ısyan var sesinde... Acılar, kırgınlıklar, haksızlıklar, yalnızlıklar var dizelerinde... Ama ille de sevgi, barış, dostluk var bestelerinde. lnsanın yüreğine uzanan sıcacık, yumuşacık bir buruk huzur var bağlamasının, gitarının tellerinde. "Ozgürlük ve Demokrasiyi Çizmek" de, Selda'nın ilmik ilmik dokuduğu lurkülerle dolu dolu. Doludizgin seslenişini, doludizgın giden satışlar yanıthyor. özgün müziğin, dünyadaki tanımıyla "protest" müziğin ülkemizdeki ustası yorgun ama umutlu. Kırgın ama öfkeli değil... Sahi, kim bu Selda? Onulmaz bir "solcu" mu, iflah olmaz bir hümanist mi? Yoksa yoksa bir militan mı? Gelin, Selda'ya sorular soralım, yanıtlar alalım... Tanıyalım onu biraz daha... "Müzige çok eskiden başladım. 5 yaşındayken ABC'yi ögrenmeden; notalan, do re mi'yi ögrendlm. Kentsoylu bir memur ailesinin çocugu olduğum için mandolinle başladım işe, baglamayla degil. Turkuleri ke^fettnem daha sonra, 20 yaş civarında oldu." Söze böyle giriyor Selda ve Ankara'da fen fakültesinin fizik bölümünde okurken, müziğin fiziğe hükmetmeye başladığını hatırla tıyor. Hoş, okulundan da mezun 'olmuş, "fizikçi" çıkmıştır, ama o gün bugün diplomasını almaya gitmemiştir daha... "Fizikle matematigim iyidir gerçekten" dıyor, "Aslında diplomamı aldıktan sonra plak yapmak istiyordum, ama piyasaya erken çıkmak durumunda kaldım. # Neden, ne olmuştu da bu kararı almıştınız • Bizim Ankara'da bir gece kulübümüz vardı. Burada birçok sanatçı çalıştı. Ccm Karaca, Barış Manço, Fikret Kızılok, Esin Afşar, Bora Ayanoglu, Ayla Dikmen gibi. Onlar beni dinledıler ve teşvik ettiler. Fakat Cem Karaca "Taüı Dililm"i aldı, benden önce plak yaptı. Barış Manço "Kfitip Arzuhalim"ı plak yaptı. Baktım ki, şarkılarım birer birer elden gidiyor, bu nedenle piyasaya erken çıktım... Ülkemizdeki "protest" müziğin yorgun ama mutlu ustası Selda: E sağsol çatışmasının girdabında buldu öğrenciler kendilerinı. Ancak ben o dönemde de militan değildim. Militan bir karakterim yok çünkü. Daha ziyade lirik, duygusal bir yaklaşımım var. türküleri yok satıyor adeta. Ancak dönem 12 Mart dönemidir ve acaba, zamana denk düşüş müdiir bu çıkış? • Evet türkülerim zamana denk düşmüştü. 12 Mart'ın arkasından çıkmıştı, ama bilinçli olarak, denk düşsün diye yapmamıştım. Zaten birikimimdi. "Adaletin Bu Mu Diınya", "Çemberimde GU1 Oya", "AJlın Kafes", "Varalı Dünya"... Ardı ardına yapılan 45'Iiklerle gelen başarılar. Sonra longplayler... 1 milyon satan "Yuh, Yuh", geçen yıl yapılan ve yine 1 milyon satış yapan "Yüriiyonım Dikenlerin Üstünde" ile en az 500 bin satışı beklenen "özgiirlük ve Demokrasiyi Çizmek", Selda'nın "Bunları yapmış olmaktan dolayı kendimi kutluyorum" dediği ürünler. % Sonra yıl 1971. lstanbul ve iik plaklar... Türkiye, halk müziğimizin çok seslendirilmesini sizinle mi tammıstu • Benden önce başlamıştı. Ben kilometre taşlarından biriyim. Tülây German "Burçak Tarlası"nı söylediğı zaman ben ortaokul öğrencisiydım. Alpay. Cem Karaca, Barıj Manço türkü söylerlerdi. Ben 71'de yenı bir nefes olarak çıktım. Daha farklı, daha otantik ve Türk halkının daha bir sesi olarak çıktım. Dolayısıyla halk kendinden olan birine gereken cevabı verdi. kabugu" diyor. Adam bu Ulkede yaşamıyor sanki? Onun dünyaya bakış açısını şaşırarak izliyorum. En çok şaşırdığım adam bu Türkiye'de. Nasıl düşünüyor, nasıl yapıyor bunları? Belki o da bana şaşırıyordur. • Militan olarak değerlendiriliyorsunuz zaman zaman... Protest müzik yaptığınızdan dolayı mı dersiniz? • özgün müzik 70'li yıllardan beri yapılıyordu. Pir Sultan protest müziğin Anadoludaki ilk temsilcisi. Yunus Emre'yi bile katabiliriz. Der ki, "Onlar ki çok idi mallan / Gör nice oldu halleri." Ben en başta hümanistim. İlle de militan olmak gerekmiyor. Sol görüşlüyüm. Hem de onulmaz bir sol görüşlüyüm. Fikrimi değiştirmeye de hiç niyetim yok. Kitlelerden, yığınlardan yanayım. Kendi maddı gücüm ne olursa olsun... Yoksullardan yana olmak için ille de yoksul olmak gerekmiyor... • O dönemde 1 milyon satan "Kâtip Arzuhalim Yaz Yare Böyle" ve "Mapushanelere Güneş Doğmuyor", Barış Manço'nun "Dağlar Dağlar"ı, Berkant'm "Samanyolu", Yüksel özkasap'm "Beyaz Atlı"sıyla yarışıyor. Pir Sultan ve mapushane # Türkulerinizin anonim olanları dışmdakiler şairlehmizin dizelerinden seçilme... Sözler çok anlamlı... Başka şeylerden söz etmek aklınıza gelmiyor mu? • Türkiye çalkantılar ülkesi. Bu nedenle oturup da başka şeylerden söz etmek sanki bu ülkede yaşamıyor olmak gibi geliyor bana. örneğin Barış Manço, "Nane Umon • Selda Hanım, 12 Eylül sonrası televizyon yasaklılarındansımz, Bu yasak niye? Ama önce televizyona ilk çıkışımzın öyküsünü dinleyelim mi? • 1 Haziran 1971 günü TV'de bir mapus # 68 öğrenci olaylarında üniversite öğrencisiydiniz ve siz türkülerle profesyonel otma yolundaydımz O dönemin Türkiye koşulları, tanık olduğunuz olayları sizin o gününüzü ve bugününüzü, müziğinizi belirleyici olmuştur kuşkusuz değil mi? • Elbette çok oldu. 68'de ben ikinci sınıftaydım. Fen fakültesi gibi dersleri çok ağır bir okulda öğrencılere sadece üç hak verilmışti. Ben üçüncü hakkımda verdim, ama veremeyenler okuldan atıldılar ve boykotları başlattılar. Biz de onlara yürekten katıldık. Biliyorsunuz öğrenci olayları önce öğrencilerin çok masum istekleri ile başlamıştı. Büyüklerimizin söylediği gibi gerçekten öyle başlamıştı. Fakat sonra Türkiye'nin genel çizgisine uygun 6