22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

20 Anadolu’dan yükselen umut ışığı... Özel İstanbul Çevre Okulları tarafından düzenlenen Çevre Konvansiyonu’nda liseli gençler projeleriyle göz doldurdu. aramaktan başka bir çaremiz kalmadı. Evrim KAYA Türkiye’nin çeşitli illerinden gelen öğrencilerin ortak isteği, Türkiye ve dünyanın karşı karşıya olduğu çevre sorunlarına çözüm üretebilmekti... STANBUL Gözleri pırıl pırıl gülümsüyor... İçlerindeki heyecan, Türkiye’nin aydınlık yarınlarının müjdesini veriyor. Adıyaman, Kırşehir ve Sakarya’dan 10 lise öğrencisinin dilinde farklı zamanlardan ve farklı mekanlardan aynı tümce yankılanıyor: “Artık bir şeyler yapmalıyız...” Özel İstanbul Çevre Okulları tarafından 1213 Nisan tarihleri arasında düzenlenen “Çevre Konvansiyonu”na Türkiye’nin 13 kentinden 39 fen lisesi, hazırladığı 60 projeyle katıldı. “Sürdürülebilir gelişme” temasıyla yapılan konvansiyonda “Su Dalı”nda “Yaşanabilir Bir Dünya İçin Elele” projesiyle Kırşehir Prof. Dr. İlhan Kılıçözlü Fen Lisesi, “Kentleşme Dalı”nda “Sakarya Katı Atık Timi” projesiyle Sakarya Fen Lisesi, “Enerji Dalı”nda da “Aydınlıklar İçinde Sağlıklı Bir Geleceğe” projesiyle Adıyaman Fen Lisesi birinciliği kazandı. Yarışmadan illerine birincilikle dönen gençler ve öğretmenleriyle projeleri üzerine konuştuk: Adıyaman Fen Lisesi ekibi, Hatice Toprak, Hilal Küpeli, Merve Evrin, Sedef Akyol, öğretmenleri M. Sami Köroğlu denetiminde hazırladıkları projeleriyle daha az enerjiyle daha çok alanı aydınlatmayı başardı. Temel Ödülünü almak üzere sahneye gelen öğrencilerin neşesi ve heyecanı, hedef küresel ısınmaya “dur” tüm katılımcılara coşkulu anlar yaşattı. diyebilmek. İ Hurdacıları ve oto aksesuarı satan işyerlerini dolaşmaya başladık. İstediğimiz ölçülerde olmasa da projemizi hayata geçirecek malzemeye ulaşabildik.” Sedef, projelerini, fizikteki “yansıyarak gelen ışık ışınları direk gelen ışık ışınlarına oranla daha fazla alanı aydınlatır” kuralından yola çıkarak hazırladıklarını söylüyor. Projenin hayata geçmesinin birincilikten daha büyük önemde olduğunu vurgulayan Hatice de, “Proje, yaşam bulursa ülkemizin ekonomisi için faydalı olacağı gibi hem de küresel ısınmanın verdiği zararı hafifletecektir” diyor. Merve ise “Çevre sorunlarına karşı kayıtsız kalmayı cinayet gibi görüyoruz” diyor. Hatice, tekrar sözü alıp çok önemli bir noktaya temas ediyor: “Gittiğimiz yarışmada yapılan 60 proje de çevreye bir katkı sağlamak için yapılmıştı. Yetişen neslin insanlara faydalı olmak ve bilgilendirmek amacında olması çok güzel. Biz bunu başarmayı hedefliyoruz.” Ekipteki tüm öğrenciler, eğitim sisteminin uygulamadan çok ezberci olmasından yakınıyor, gençlerin üretecekleri projelerin desteklenmesiyle Türkiye’nin gelişmişlik düzeyinin daha da artacağına inanıyor. Bilgisayar mühendisi olmak isteyen Hatice Toprak dışındaki diğer ekip üyeleri üniversite eğitimini tıp alanında yapmak istiyor. Seyfe Gölü canlanıyor... Proje’nin “Su Dalı” birincisi ise Kırşehir Prof. Dr. İlhan Kılıçözlü Fen Lisesi müdürü Ali Demir denetimindeki Kardelen Yağmur Akkaş ve Serkan Kozbay’ın hazırladığı proje. Öğrenciler, Kırşehir’deki “Kuş Cenneti” diye anılan ve kuraklık tehlikesiyle karşı karşıya olan Seyfe Gölü’nün rehabilitasyonu çalışmasına yaklaşık 2 yıl önce başlıyor. Kuraklığa karışı artık bir şey yapılması gerektiğini düşünen okul öğrencilerinden Kardelen, bir gün büyük bir heyacanla Okul Müdürü Demir’in odasına girerek “Ben bir proje yapmak istiyorum ve herkesin katılmasını istiyorum” diyor. Demir, okuldaki başarısıyla da göz dolduran Kardelen’in önemli bir hedefinin olduğunu anlıyor hemen. Demir, o günü şöyle anlatıyor: “Kardelen odama hızlı bir giriş yaptı. Ben ona heyecanının etkisi altında kalmadan bilinçli düşünmesine yardımcı olmak amacıyla önce oturmasını ve bir de çay ısmarlayacağımı söyledim. Çaylarımızı içtik. Sonra söyle bakayım Kardelen seni dinliyorum dedim. Bana içindeki bütün coşkusuyla beraber yapmak istediklerini ve bu konuda kendisine yardımcı olmamı istedi. Sonuç hepimizin gördüğü gibi başarılıydı.” Öğreciler, gölü kurumaya yüz tutmuş, kuşların da bölgeyi hemen hemen tamamen terk etmiş bir durumda gördüklerinde Tarım İl Müdürlüğü’nün mevcut bir projesine “en iyi destek” için kollar sıvıyor ve şu kararlar çıkıyor: Yörede çok su isteyen bitkilerin ekimi yerine az su isteyen bitkilerin ekiminin sağlanması. Meyveciliğe yönlendirme yapılarak damla sulama yönteminin sulama sistemi olarak tercih edilmesi gerektiği fikrinin çiftçilere verilmesi. Okulları adına belediyeden ağaçlandırılması için yaklaşık 100 dekarlık bir alan öğrenciler, çabucak ağaçlandırma çalışmalarına başlıyor. 2 yılın sonunda ise gölün su seviyesinde yüzde 20’lik artış sağlanıyor, kuşlar yavaş yavaş yeniden gelmeye başlıyor. Serkan, küresel ‘Kayıtsız kalmak cinayettir’ Fazla parasal kaynakları yoktu, proje için büyük boyutlarda çukur ve tümsek aynalara ihtiyaçları vardı. Yaklaşık on gün boyunca Türkiye’nin farklı bölgelerinden farklı iş alanlarında çukur ve tümsek ayna aradılar. Camcılar, cam imalathaneleri, ayna imalathaneleri, medikaller, okul laboratuvarları, laboratuvar malzemesi satan pek çok firma... Ama yine malzemeyi bulamadılar... Projenin danışman öğretmeni M. Sami Köroğlu, sonraki süreci şöyle anlatıyor: “Ayna görevini görecek malzemeleri sanayide
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle