25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

17 Hangi ‘BAHAR’ı yaşamak istersiniz? Türker KÜÇÜKKISA Rehber Öğretmen H angi “BAHAR”ı yaşamak istersiniz? Hiçbir şeyden zevk almayan, “bitsin her şey artık” dediğiniz bitkin, derslere, öğretmenlere, hayata aldırmayan, hayatın genelini asan, rahat güzel günlerin yakın olduğunu hissetmediğiniz kendinize güveninizin olmadığı bir baharı mı yaşamak isterdiniz? Yoksa; başarma azmi ile dolu güzel günlerin çok yakın olduğunu hissettiğiniz amaçlı, planlı, programlı ilerlediğiniz bunları yaparken bir o kadar içinizin rahat olduğu zamanın daraldıkça yapılacak işlerin artmadığı her şeyin zamanında yapıldığı, kaygının olmadığı bir baharı mı yaşamak isterdiniz? Oysa bahar en karanlık zifiri gecenin ardından süzülen güneş ışığı gibidir. En karasız mutsuz anların ardından gelen, umutları çoğaltan, yeşertendir. Kurbağa metaforunu bilirsiniz... Kurbağayı, sıcaklığı yavaş yavaş artan suyun içine bırakırsanız, kurbağada hiçbir hareketlilik olmaz, sıcaklık arttıkça haşlanır. Aynı kurbağayı çok sıcak su içine bırakırsanız hemen içinden kurtulmak için sıçrar ve kurtulur. İlkinde yavaş yavaş alışıp farkında olmayan kurbağa ikincisinde farkındalığın hemen farkındadır ve kurtulur. Bahar da sıcaklıkların yavaş yavaş artmasıyla, etrafın renk cümbüşüne bürünmesiyle birlikte bizler de her şeyi unutup, sanki o suyun içindeki kurbağa gibi boşlamaya, hissetmez amaçlarımızdan uzaklaşmaya başlarız ki bunun da farkında olmayız... BÜTÜN BUNLARI YAŞAYIP YAŞAMAMAK BİZİM ELİMİZDE VE İRADEMİZDEDİR! Sokrates der ki: “Kendini bil, kendini tanı.” Kendini tanıyan, kendini olduğu gibi kabul eden bireyler zihinsel, fiziksel, duygusal ve davranışsal özelliklerini farkında olup, kendini nesnel değerlendirip kendini geliştirmek yolunda adım atabilir. Yaşamda sadece ders yok Diğer insanlar ile olumlu sosyal ilişkiler kurup uyum sağlayan bireyler yalnız değildir. İnsan yalnız yaşayan bir varlık olamayacağı gibi; tek tek adalarda Elinizde onlarca renkli renkli balon tuttuğunuzu düşünün. Onları bir dakika tutsanız kolunuzda hiçbir şey hissetmezsiniz ama ya bir saat, bir gün tuttuğunuzu düşünün. Kolunuzu hissetmez, hastaneye gitmek zorunda kalırsınız. Onlardan Öğrenci ölçü birimi kurtulmanın yolu onları Başarı bırakmaktır. Peki ya düşünce değildir! k Bitkinli im z A balonlarını düşünün. Anlamsız, lık Aileye düşen ise iyi iletişim k e m t Aldırmaz e s kaygı ve stres yaratan düşünce is H kurmasıdır. Nedir bu iletişim? En az tmezlik e s balonlarınızı… k lı is lı H iki kişi arasında gerçekleşen Amaç Balonları elinizde tutarken birbirinin farkında ve etkileşim Asmak ahatlık R nasıl ki balonların kendi k lı içinde olandır. Yargılayıcı ve küçük Rahatsız ağırlığında bir değişiklik düşürücü tutumlar olmamalıdır. Bu olmadıysa, düşünce balonlarımızda da tür tutumlar bireyde kaygı ve aynıdır. Ama balonların kolumuzdaki ağırlığı giderek güvensizlik duygularının oluşmasına arttığı gibi düşünce balonlarımızın da ağırlığı, kaygısı, neden olabileceği gibi; iletişim modeli içinde çevre ile stresi, detayın detayı düşünceler giderek artar. kıyaslama ve karşlaştırmadan uzak durulmalıdır. Hayatımızın problemlerinden yatmadan önce Karşılaştırma yapıldıkça kendisini bir ÖLÇÜ BİRİMİ kurtulmalı, güne yepyeni, taze düşünceler ile gibi gören birey, kendi farkını ortaya koyamaz. başlayabilmeliyiz. Anlamsız kaygı ve stres yüklü Aile şunu unutmamalıdır ki; büyümek, eşittir düşünce balonlarını söndürün gitsin… geçmişi unutmak değildir.(2) Anne ve baba da benzer EVET, ŞİMDİ KARAR VERİN; HANGİ davranışları yüzünden engellendiğini, BAHARI YAŞAMAK İSTERSİNİZ? cezalandırıldığını zaman zaman ölçü birimi gibi kullanıldığını unutmamalıdır! Aile bu dönemde “Sen benim için değerlisin ve önemlisin” mesajını Alıntılar: (1) Doğan Cüceloğlu / Başarıya Götüren Aile (2) Aydoğan Arı / Sınav Öğrencisine Anne Baba Olmak da yaşamaz. Paylaşabileceği, fikir alışverişinde bulunabileceği, kendisini değerlendirip, kendisine olumlu eleştiriler yapabilecek arkadaşlara ve çevreye ihtiyacı vardır. İçinde bulunulan durumları göz önünde bulundurarak maddi sınırlarının farkında, ailesiyle bu konuda olumlu diyalog içinde bulunan, ailesini ve kendisini bu şartlarda değerlendiren bireyler olmalıdır. Dinlenmek ve uygun şekilde eğlenmek… Bir arı gibi onlarca çiçeğe konup bal yapmak gibi… Yaşamda sadece dersler değil; televizyon, internet, eğlence, kitap, spor, gezi, müzik birleşimi ile bal ortaya çıkmalıdır. Planlı, programlı olan kendi öz disiplinini oluşturmuş bireyler, kendini programın dışına çıkardığında rahatsız olur ve hemen kendi özüne dönüş yaşar, zaten içindeki denetim mekanizması hemen uyarır ve kendine çeki düzen vermesini ister. Kendi yaşamını yönetme sorumluluğunun bilincine varan, kendi farkının farkındalığında olan, farkındalığını ortaya koyan birey, bilinçli olarak bilgiye yönelir ve yöneldiği bilgiyle kendini de etrafındakileri de tanıştırır.(1) vermelidir. Her zaman ailesinin yanında olduğunu hisseden birey, iniş çıkışlarının normal olduğunu, arkasında onu destekleyen ailesinin varlığını hep hissetmelidir. Özü itibari ile aynı gençlik döneminden geçen aile bireyleri, duygu ve düşüncelerini kendisi ile paylaşan birey ile kendi deneyim ve düşüncelerini paylaşmalıdır. Kesinlikle her gün belli bir zaman dilimi ayırmalı o gün yaşadıklarını, yaşadıklarından çıkardığı sonuçları dinlemeli, yargılayıcı ve eleştirel bir tavır yerine, bireyin güven ve zorluklara dayanma gücünü artıracak şekilde yanında olmalıdır. Ölçü birimi gibi görmek yerine iyi olduğu konularda cesaretlendirmeli, gayretini, düşüncelerini, değişimini destekler nitelikte olmalıdır. Bireyin okul başarısı, hayat başarısının bir göstergesi olmadığı gibi, davranışlarında bir değişiklik yapmak istiyorsanız; söyleyerek değil, eylemler ile örnek olunmalıdır. Düşünce balonlarından kurtulun
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle