Katalog

4 28 Eylül 2014 Pazar Bir kent Çiftçisi: Will Allen o ÖZLEM YÜZAK W ill Allen, sağlıklı gıdanın ekimi, üretimi ve yeterli hizmet alamayan kentsel nüfusa ulaştırılmasında dönüşüm yaratan bir kent çiftçisi. Miami Üniversitesinde basketbol oynayan ilk Afrika kökenli Amerikalı olan ve kolejden sonra dönemin NBA ligi takımlarından Baltimore Bullets’a seçilen Allen bir yarıcının oğlu. Yarıcı, tarladaki ürünü, tarlanın sahibiyle bölüşen kişilere deniyor. Allen kendi geliştirdiği yöntemleri kullanarak, insanları “toplum çiftçisi” olmak üzere eğitiyor ve böylece onların ekonomik ya da politik güçlere bağlı olmadan sağlıklı gıda kaynağına sahip olmalarını sağlıyor. Will Allen, emeklilik birikimleriyle, Oak Creek, Wisconsin’ de şehrin göbeğinde, içinde seraları bulunan, bir arazi satın aldı. Burada ülkenin en önde gelen kent çiftliği ve sivil toplum örgütünü “Growing Power – Büyüyen Güç”ü kurdu ve yöneticiliğini üstlendi. Örgüt, ülkenin ve dünyanın çeşitli yerlerindeki toplumsal gıda projelerinde, ekonomik şartları ne olursa olsun tüm insanların taze, güvenilir ve besleyici gıdalara her zaman ulaşabilmesini savunmakta. Bu yıl 1315 ekim tarihleri arasında 18.si İstanbul’da düzenlenecek olan IFOAM Dünya Organik Kongresi’ne katılacak olan Allen ile internet üzerinden kısa bir söyleşi gerçekleştirdik. l Kent çiftçisi olarak tanınıyorsunuz. Tarım ve çiftçilik modelinizi kısaca tanımlayacak olursanız neler söylersiniz? Ben kendi çiftçilik modelimi kısaca, “iyi, doğru ve yerel gıda üretimi” olarak tanımlıyorum. Tüm yıl boyu süregelen bu üretim modeli ile tüm kentliler sosyoekonomik statüleri ile olursa olsun sağlıklı gıda temin edebiliyorlar. Topluluğumuzun bünyesindeki her sektöre ürünlerimizi ulaştırabilecek bir pazarlama u Sağlıklı gıdanın ekimi, üretimi ve yeterli hizmet alamayan kentsel nüfusa ulaştırılmasında dönüşüm yaratan bir sosyal girişimci olan Will Allen ABD’nin Wisconsin kentinde ülkenin en büyük kent çiftliğini ve sivil toplum örgütünü. “Growing Power – Büyüyen Güç”ü kurdu ve yöneticiliğini üstlendi. ve dağıtım sistemini oluşturmuş durumdayız. Bunu gerçekleştirebilmek için kendi üretim maliyetlerimizi düşürdük. Bunu nasıl yaptık? kendi toprağımızı kendimiz yetiştirdik, uzun mesafeli ulaşım maliyetlerimizi azalttık ve ve yenilenebilir enerji sistemlerimizi geliştirdik. Tüm bu maliyet düşüşlerini müşterilerimize yansıttık. l Yerel olarak yetişmiş gıda ürünlerini aynı yöredeki kentli nüfusa ulaştırabilmek dünyanın her yerinde mümkün mü? .. Evet bu mümkün. İlla çok uzaklardan, çok maliyetli ve onlarca aracıyı devreye sokmadan gıda ürünlerine ulaşmak mümkün. Ancak bunun için öncelikle kendi yerel tarım altyapınızı oluşturmanız, ürünleri yetiştireceğiniz doğru toprağı elde etmeniz ve yanınıza aynı şekilde üretim yapacak çiftçileri toplamanız gerek. Bu aynı zamanda yeni istihdam ve ücretli iş anlamına geliyor. Bir yandan büyük kentlerde yoksulluğun azaltılmasına yardımcı oluyorsunuz, öte yandan kentli halkın sağlıklı beslenmesini sağlayarak sağlık ve tedavi masraflarını azaltıyorsunuz. l Düşük maliyetli tarım teknolojilerini özellikle tercih ettiğinizi söylüyorsunuz. Buna birkaç örnek verebilir misiniz? Toprağın bileşimini kompost ile düzenliyorum. Doğal atıklardan elde ettiğim kompost aynı zamanda bir yenilenebilir enerji kaynağı. Binaların ısıtılmasında ve su sistemlerinde de kullanılıyor. Ayrıca tohumlamayı eski bildik yöntemlerle yani elle yapıyor böylece fosil yakıt gerektiren makineleri devre dışı bırakmış oluyorum. Uyguladığımız bir diğer metod da aquaponic sistem. Aquaponics; balık yetiştiriciliği ve topraksız sebze üretiminin birleşimi olarak tanımlanıyor. Aquaponics sistemler daha ekonomik ve çevresel açıdan uygun çevrimli yetiştiricilik sistemleri. l Kendi kurduğunuz Growing Power’in bünyesinde önemli bir kalem toprak. Kendi toprağınızı kendiniz üretiyorsunuz. Toplam iş hacminiz içinde bunun payı nedir? Growing Power’in toplam faaliyetinin dörtte birinin toprak olduğunu söyleyebilirim. Sağlıklı ve doğru toprak bileşimi tarım modelimizin ana bileşeni.. l Growing Power diğer ülkeler için bir model olabilir mi sizce? ABD ve ABD dışında benzer modeller var mı bildiğiniz? Evet var. Atlanta,Georgia, MinneapolisSt.Paul, Minnesota,Indianapolis,Indiana, Mound Bayou, Mississippi, Little Rock, Arkansas’ı sıralayabilirim örnek olarak. Dünya Organik Kongresi İstanbul’da Ü ç yılda bir dünyanın farklı ülkelerinde, IFOAM (Uluslararası Organik Tarım Hareketleri Federasyonu) tarafından düzenlenen Dünya Organik Kongresi, 1315 Ekim tarihlerinde, Buğday Derneği ev sahipliğinde İstanbul’da gerçekleşecek. Dünyanın dört bir yanından gelecek bin 500’den fazla delegenin katılacağı kongrede, dünya organik tarımının stratejisi ve yol haritası belirlenecek. Kongrenin teması ve sloganı ise “Organik Köprüler Kurmak”. Kongre sürecinde, organik tarımla uğraşanlar en yeni teknolojileri, üretim tekniklerini ve pazarlama yöntemlerini öğrenecek ve dünyanın her yerindeki sektör paydaşlarıyla ağlar oluşturabilecek. Toplam 80 oturumun yapılacağı kongrede, çeşitli girişimlerin organik dünyaya yaptıkları katkıları vurgulayan bir dizi atölye çalışması da düzenlenecek. Konuşmacılardan Afrika Tarım Araştırmaları (FARA) Genel Müdürü Yemi Akinbamijo, “Growing Power” sivil toplum örgütü lideri ve kent çiftçiliği öncüsü Will Allen, Orta Afrika Çiftçi Örgütleri Bölgesel Platformu (PROPAC) başkanı ve FAO Kooperatifler Özel Elçisi Elisabeth Atangana, Yazar ve Viyana Ekonomi Üniversitesi’nde öğretim görevlisi Christian Felber, Bhutan Tarım Bakanı Lyonpo Yeshey Dorji, organik tarım ve adil gıda savunucusu, yazar “Small Planet Institute” sivilt toplum örgütü kurucusu Anna Lappe, Eski ABD Tarım Bakanlığı Müsteşarı Kathleen Merrigan, ETC Group sivil toplum örgütünün kurucusu, yazar Pat Mooney, IFAD Sekreteri Raşit Pertev ilgi çeken isimler arasında.