16 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Siemens özel çalışmasıdır Siemens özel çalışmasıdır Siemens’ten sürdürülebilir geleceğe katkı İ sosyal medya stratejimiz direkt olarak satışa yönelik değil, öncelikle marka algımızı güçlendirmeye, Siemens’in, tüm çözümleriyle sürdürülebilir geleceğe katkısını anlatmaya ve hedef kitlemizle güçlü bir bağ kurmaya odaklı” diyor. Günümüzde önemi her geçen gün artan sürdürülebilirlik kavramı açısından internetin ve dijital mecraların önemi çok büyük. Bu anlamda Siemens Türkiye kampanyalarıyla da dikkat çekiyor. nternet artık çok güçlü bir mecra. Sosyal medya da etkinliğini her geçen gün artırıyor. Tüm bu iletişim biçimleri bir yaşam tarzı haline gelmiş durumda. Şöyle bir etrafınıza baksanız, karşılaşacağınız bir gerçek var: Herkesin bir akıllı telefonu ya da tableti var. Bu yolla hızlı ve anında iletişim kuruyor. Hızlı bilgi akışı sağlanıyor. Hal böyle olunca şirketler de bu alanda etkinliklerini artırmaya devam ediyor. Siemens Türkiye, sosyal medyaya önem veren, sosyal ağlardaki kampanyalarıyla dikkat çeken bir şirket olarak gelişimini sürdürüyor. Siemens Türkiye’nin Kurumsal İletişim ve Kamu İlişkileri Direktörü Alp Halil Yörük sorularımızı yanıtladı. Sosyal ağlarda etkin olmanın önemine değinen Yörük, Siemens Türkiye’nin bu alandaki başarılarını da dile getiriyor. Zaten rakamlar da bunun bir göstergesi... İşte anlattıkları... l Siemens olarak sosyal ağlarda olmaya nasıl karar verdiniz? Siemens Türkiye olarak her yıl oluşturduğumuz online iletişim stratejisine 2008 yılında “İki yıl içinde sosyal medyayı efektif kullanma” vizyonu koymuştuk. Sonrasında da bu vizyon doğrultusunda yol haritası çizdik. Şirket hedeflerimiz ve iletişim mesajlarımızla sosyal ağlar arasındaki bağlantıyı kuran “sosyal medya stratejimizi” ortaya çıkardık. Bu strateji içinde global bir B2B şirket olarak sosyal medyada içerik yönetimi, feedback yönetimi, kriz yönetimi, monitor etme gibi önemli noktaların süreçlerini yapılandırdık. Bu alanda bize destek olacak ajans arayışımız sonrasında, bugünkü sosyal medya ajansımızla yola çıktık. Üst yönetimin de desteği ve onayıyla resmi sosyal medya hesaplarımızı açtık. l Global tarafından tepki ve destek nasıldı peki? Global olarak da Siemens Türkiye’nin bu yaklaşımı çok olumlu karşılandı. Hatta bugün Siemens Türkiye olarak diğer ülkeler arasında sosyal medya kullanımı anlamında “en iyi uygulama örneği”yiz. Bu yüzden de tecrübelerimizi ve başarılarımızı uluslararası platformda paylaşır durumdayız. l Siemens Türkiye olarak sosyal ağlarda ne zamandır varsınız ve hangi platformlarda hesaplarınız var? 2011 yılının mart ayından beri; facebook, twitter, youtube, g+ ve linkedln’de varız. l Sosyal medyaya ilgi her geçen yıl artıyor. Çok fazla veri olduğu için de seçicilik artıyor. Siemens Türkiye olarak, sizin sosyal ağlardaki üye artış süreciniz nasıl bir trend izledi, izliyor? Sosyal ağlarda hesaplarımızı açtığımız ilk günden itibaren, hedef kitlemizin Siemens Türkiye’nin sosyal medyadaki yüzüne yoğun ilgisini u Siemens Türkiye’nin Kurumsal İletişim ve Kamu İlişkileri Direktörü Alp Halil Yörük, “B2B bir şirket olarak yarışmalar düzenliyoruz. İlgili hedef kitleye sosyal medya üzerinden reklam göstererek niş katılımcı kitlesini düzenli olarak artırıyoruz. 2023’teki dünya hakkında fikirlerini bizimle paylaştı. Uygulama sonunda seçilen en iyi üç fikri ödüllendirdik. l Peki sosyal medyada olmak Siemens’in satışlarına nasıl yansıdı? B2B bir şirket olarak sosyal medya stratejimiz direkt olarak satışa yönelik değil, öncelikle marka algımızı güçlendirmeye, Siemens’in, tüm çözümleriyle sürdürülebilir geleceğe katkısını anlatmaya ve hedef kitlemizle güçlü bir bağ kurmaya odaklı. Dolayısıyla sosyal medyada olmanın satışa etkisini şu aşamada değerlendirmiyoruz. Amaç hedef kitlemizle güçlü bir bağ kurmak Alp Halil Yörük gördük. Facebook’ta fan sayımız ilk altı ayda 10 binin, bir yılda 30 binin üzerine çıktı. 4 Ağustos 2014 itibariyle sayı ise 65 bin 295. Twitter’da da 3 bin 588 takipçimiz var. Şu anda içerik kullanmıyoruz ancak Youtube’ta video izlenme sayımız ise 56 bin 465 idi. Çalışmalara başlanan 2011 yılından bu yana devam eden istikrarlı büyümemiz sayesinde ile fark yaratıyoruz. l Peki ya diğer kampanyalarınız... Örneğin Social CRM? Bir hub olarak kullandığımız Facebook sayfamızı takip eden kişilerin kim olduğunu öğrenmek için hazırladığımız Social CRM uygulaması ile aktif fanları ayrıştırarak sadece onların görebileceği bir reklam yayına aldık. Bu reklama tıklayan aktif fanlarımız gizli uygulamamıza gelerek bize iletişim bilgilerini bırakıyor ve ödül kazanma şansı yakalıyor. Uzun vadede tüm fanlarımızın büyük bir kısmını deşifre etmeyi amaçladığımız bu uygulama ile müşterilerimizin sosyal medya kimlikleri ile eşleştirilmesini de sağlayarak CRM database’ini sosyalleştireceğiz. Ayrıca her yıl düzenlenen Kariyer Şenliği etkinliklerinde sosyal medya ekibimizle beraber düzenli anlık paylaşımlar yapıp, anlık l Sosyal medyada yalnızca var olmak yetmiyor. Geliştirilen kampanyaların önemi, dediğiniz gibi çok önemli. Peki şu ana kadar sosyal medya ve diğer dijital platformlarda ne gibi kampanyaları hayata geçirdiniz? Sosyal medyayı tüm iletişim aktivitelerimize entegre ediyoruz. İçinde sosyal medya kullanmadığımız iletişim kampanyası neredeyse yok diyebiliriz. Bu yolla hedef kitlemizle diyalog içinde oluyoruz. Onlara artık sadece anlatmıyor, aynı zamanda onları dinleyerek uzun vadeli bir organik bağ kurmaya çalışıyoruz. Örneğin, mart ayında katıldığımız Türkiye’nin en büyük endüstri fuarı olan WIN 12’de fuar öncesinde, sırasında ve sonrasında Facebook üzerinden paydaşlarımızla yoğun şekilde iletişim kurma fırsatı bulmuştuk. Facebook tab’i üzerinden yaptığımız WIN fuarı canlı yayını, 360 derece sanal tur ve fuardaki aktiviteler hakkındaki anlık bilgilendirmeler facebook kullanıcılarımız tarafından büyük ilgi gördü. Bunun yanı sıra Ocak ayında ilk Facebook uygulamamızı hayata geçirdik. Bu uygulamayla “2023 yılında dünya nasıl bir yer olacak?” sorusunu Facebook hesabımız üzerinden sorduk. Kullanıcılar facebook üzerinden Her şeyden önce şunu söylemeliyim, artık sosyal medya sadece bir iletişim aracı değil, bir yaşam biçimi. Özellikle Türkiye’de genç, yaşlı, her türlü sosyokültürel seviyeden internet kullanıcısının en az bir sosyal medya ağında hesabı var, aktif olarak kullanıyor ya da en azından izleyici olarak sosyal ağlardan bazılarını takip ediyor. Bu şu anlama geliyor, geleneksel, global, yenilikçi olsun tüm şirketlerin hedef kitleleri de bu sosyal medya ortamının içinde ve hem birbirleriyle, hem sosyal medyayı aktif kullanan diğer şirketlerle diyalog halinde. Bu diyalog ortamını kullanmak; hem paydaşları anlamak, hem de kendini ifade etmek anlamında şirketler açısından çok değerli bir fırsat. Eğer şirket olarak siz kendinizi ifade etmezseniz başkaları sizin adınıza sosyal medya ortamında zaten sizin hakkınızda konuşuyor. l Ya risk algısı? Sosyal medyada olmaya çekinen ya da riskli gören şirketler için söyleyebileceğim en önemli şey şu: “Online iletişim çağında müşterileriniz ve paydaşlarınız sosyal medyayı her geçen gün daha fazla sizinle iletişim kurabilecekleri bir araç olarak görüyor. Bu ortamda onları dinlemediğiniz takdirde, onları görmezden geldiğinizi düşünmeleri riski çok yüksek. Sosyal medya stratejinizi marka ve iş stratejilerinizle doğru ilişkilendirdiğiniz, süreçlerinizi doğru tanımladığınız, doğru ajansla çalıştığınız ve hedef kitlenizle samimi, dürüst ve açık iletişim kurduğunuz sürece sosyal medyada olmanın şirketler için çok büyük katkılar sağlayacağını söyleyebilirim. l Diğer ülkelere kıyasla dijital enstrümanların en yoğun kullanıldığı ve başarıya ulaştığı ülke hangisi? Genel olarak sırası değişebilir fakat Türkiye, Hindistan ve Amerika diyebilirim. l Başarılı bir sosyal medya yönetimi konusunda sosyal medyada olmaya çekinen geleneksel bakış açılı şirketlere tavsiyeleriniz neler?
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle