Katalog

10 29 Nisan 2014 Salı n Haberler n Bunun onu göreceğin #SonSelfie olmasına izin verme! WWFTürkiye ve 41? 29! gençlere yönelik bir kampanya için Türkiye’de ilk defa Snapchat uygulamasını kullandı. Snapchat üzerinden yürütülen ve hızla sosyal ağlarda paylaşılmaya başlanan #SonSelfie kampanyası yeryüzünün nesli tehlike altına girmiş canlı türleri konusunda farkındalık yaratmayı ve kullanıcıları bu türlerin korunması için harekete geçirmeyi amaçlıyor. 41? 29!’dan Alemşah Öztürk; “Snapchat, gençlerin yaşadıkları anı fotoğraf ya da kısa videolar aracılığıyla arkadaşlarıyla paylaşabilmek için kullandıkları bir uygulama. Tıpkı gerçek anılarımız gibi kullanıcılar tarafından paylaşılan anlar sadece birkaç saniyeliğine görünür hale geliyor ve kayboluyor. Snapchat ve gerçek yaşam dinamiğinin arasında bu benzerlikten yola çıkarak nesli tehlike altındaki türler için selfie fotoğrafları yarattık ve bunlara #SonSelfie dedik. Bu fotoğraflar, Snapchat kullanıcılarına ulaştıktan birkaç saniye sonra kayboluyor. Amacımız, bu türlerin gerçek hayatta kaybolmaması için kullanıcıların harekete geçmesini sağlamak” dedi. WWFTürkiye Genel Müdürü Tolga Baştak da “İnsan nüfusunun ve etkisinin hızla arttığı yüzyılımızda aynı gezegeni paylaştığımız hayvan türleri birer birer yok oluyor. 19702008 arasında dünya genelinde biyolojik çeşitlilik yüzde 30 azaldı. WWF olarak dünyanın dört bir yanında yürüttüğümüz çalışmalarla nesli tehlike altındaki türlerin geleceğini güven altına almayı amaçlıyoruz” diye ekledi, “Bugün dünya üzerinde akıllı telefon sahibi olan insan sayısı 1.75 milyar. #SonSelfie fotoğraflarının, özellikle genç hedef kitle tarafından yaygınlaştırılarak Snapchat platformunda kutup ayısı, kaplan, boz ayı, vaşak gibi türlerin yardım çağrısına kulak vermelerini istiyoruz. Basit bir hareketle fark yaratmak isteyen herkesi kampanyaya katılmak için Snapchat uygulaması üzerinden wwfturkiye kullanıcı adıyla WWFTürkiye’yi takip etmeye davet ediyoruz.” Atlantik’i yelkenliyle tek başına geçecek D Suyun çağrısına kulak verin B u yıl ikinci kez verilecek olan TURMEPA Sabri Ülker Çevre Ödülü, Yıldız Holding Onursal Başkanı merhum Sabri Ülker’in çevreye duyarlı bakış açısını devam ettirerek su kaynaklarının korunması ve sürdürülebilirliğin sağlanması için gerçekleştiriliyor. “Kentlerde Çevresel Sürdürülebilirlik ve Su Kaynaklarının Korunması” hakkında projelerin başvuru yapması beklenen ödül platformu bağımsız seçici kurul ve jüri tarafından değerlendirilecek. Toplumun tüm kesimlerinden gelecek projelerin değerlendirilmesinin ardından verilecek TURMEPA Sabri Ülker Çevre Ödülü, bu alanda çalışma yapan örnek kişi ve kuruluşları çoğaltmayı amaçlıyor. Çevre ile ilgili projesi olan kişi, kurum ve sivil toplum örgütlerinin katılabileceği yarışma için başvurular başladı. Çevre bilinci önemli I ntel, gezegenimizin karşı karşıya kaldığı çevresel tehditlere dikkat çekmek için her yıl 22 Nisan tarihinde tüm dünya tarafından kutlanan Dünya Günü’nde çevre bilincine vurgu yapıyor. 1969 yılında UNESCO Dünya Konferansı’nda John McConnell tarafından ortaya atılan fikirden hareketle benimsenen 22 Nisan Dünya Günü, 1970 yılından bu yana tüm dünyada kutlanıyor. Intel, yaşamın güzelliğine ve dünyanın kaynaklarının daha verimli kullanılmasına dikkat çeken bu özel günde, uyguladığı çevreci girişimlerle dünya çapında bir örnek oluşturuyor. Intel, kalay, tungsten, altın ve tantal gibi hammaddelerin doğadan tamamen etik kurallar çerçevesinde elde edilmiş olanlarının mikroişlemcilerin yapımında kullanıldığını ifade ediyor. Bu yaklaşımıyla bazı ülkelerdeki savaş durumunun, etik olmayan madencilikle finanse edilmesine karşı mücadele veriyor. Bunun yanında Intel’in 2020 Çevre Hedefleri çerçevesinde, üretilen yonga başına sera gazı salınımının yüzde 10 azaltılması hedefleniyor. Intel, 2001 yılından bu yana gerçekleştirdiği 58 milyon dolarlık yatırımla, bugüne kadar bin 563 adet enerji tasarrufu projesinin hayata geçmesine katkıda bulundu. Bu yatırımlarla elde edilen 825 milyon kWH’lık enerji tasarrufu ise Intel’in çevreci yaklaşımlarının en önemli göstergelerinden biri. ilek Ergül, 8 yaşından beri denizle içli dışlı bir Türk kadını... Symina adını verdiği bir yelkenli teknenin sahibi, 1 erkek çocuk annesi... Gerçekleşmesini istediği iki büyük düşü var Ergül’ün ve bu iki düşünü, tek ve büyük bir projede birleştirmeye karar veriyor. Atlantik Okyanusu’nu yelkenli bir tekneyle tek başına geçen ilk Türk kadını olmak ve okutulamayan kız çocukları için bir fon oluşturmak. İleri Yelken Teknik Derslerini Deniz Giray ve Efe Özbil’den alan Dilek Ergül, Mayıs ayı ortasında teknesi Symina’yla, Atlantik Okyanusu’nu geçmek için denize açılarak yaklaşık 1.5 yıllık bir yolculuk sonucu, Atlantik Okyanusu’nu yelkenli tekneyle tek başına geçen ilk Türk kadını olmayı amaçlıyor. Ve oluşturulan bağış fonuyla, Darüşşafaka’da okuyan 10 kız çocuğunun 10 yıl okutulmasına yetecek olan 1 milyon TL’yi toplamayı hedefliyor. Dilek Ergül Darüşşafaka Cemiyeti’nin web sitesi www.darussafaka.org adresinden, online bağış sayfasına girilerek, Rota Atlantik Bağış Fonu sekmesi seçilip istenilen tutarda bağış yapılabiliyor. Ergül, 20 Haziran’a doğru İyon Denizi’ni geçmeyi ve Ağustos ayında Cebelitarık’ta olmayı hedefliyor. Ergül bu 34 ayın, hem teknelerle kendisine eşlik etmek isteyenler ya da sadece ziyaret etmek isteyenler için ve hem de videofotoğraf çekimleri ve röportajlar için uygun bir zaman olduğunu özellikle vurguluyor. Ergül, okyanusa açıldığında aşağıya, Kanarya Adaları’na doğru bir rota izlemeyi planlıyor ve EylülEkim aylarında, Ticaret Rüzgârları’nı Yeşil Burun adalarında beklemesi gerektiğini ve okyanusun karşı tarafına, Barbados’a, Aralık ayında ya da yeni yılın ilk ayında geçeceğini vurguluyor. Başka bir ifadeyle, yeni yıla ya okyanusun ortasında ya da Karayip Adaları’nda gireceğini tahmin ediyor. Ergül, 2015 Ağustos ayında dönmüş olması gerektiğini zira Akdeniz’in hırçın dalgalarına yakalanmak istemediğini vurguluyor.