02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

4 u Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin 5. Değerlendirme Raporu açıklandı. Raporun sonuçlarına göre iklim değişikliği, insanlar ve ekosistemler üzerinde büyük bir risk oluşturuyor. Bu riskleri yönetmek için, acilen değişem iklim sistemlerine uyumlu politikaların oluşturulması şart! Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Barış Karapınar, harekete geçilmezse iklim değişikliğinin 21. yüzyılın en büyük sosyal adaletsizlik kaynaklarından biri olmasının beklendiğini söylüyor. o ZUHAL AYTOLUN 29 Nisan 2014 Salı T ürkiye’nin de dahil olduğu Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) 5. Değerlendirme Raporu açıklandı. İklim Değişikliği 2014: Etkiler, Uyum ve Kırılganlık Raporu, küresel iklim değişikliğinin çeşitli sektör ve alanlara etkilerini, iklim değişikliğine uyum politikalarını ve ülkelerin iklim değişikliğine kırılganlıklarını ele alıyor. IPCC’nin başyazarlarından Greenwich Üniversitesi’nden Prof. Dr. John Morton, Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi bölümünden Doç. Dr. Barış Karapınar’ın değerlendirdiği rapor, net bir gerçekliğin altını çiziyor: İklim sisteminde yaşanan değişiklikler insan ürünü! Bu da tarımdan gıda fiyatlarına, insan sağlığı ve altyapı sistemlerine kadar her alanı etkiliyor. Bir an önce önlem almak şart! IPCC Raporu, aynı zamanda iklim değişikliğinin küresel ve ulusal güvenlik politikaları için büyük önem teşkil ettiği yönünde de uyarılar içeriyor. Morton, iklim değişikliğinin ürün verimlerini, gıda güvenliğini ve kırsal geçim kaynaklarını küresel ve yerel ölçeklerde tehdit ettiğini söylüyor. Bu riskleri yönetmek için de bir an önce hem iklim değişikliğine uyum üzerine çalışıp hem de iklim değişikliğine neden olan sera gazı emisyonlarının azaltılması gerektiğini vurguluyor. Raporun başyazarlarından Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Barış Karapınar, 70 ülkeden yaklaşık 300 bilim insanının, binlerce bilimsel çalışmayı değerlendirerek hazırladığı raporla ilgili şunları söylüyor: “Rapor, iklim değişikliğinin etkisiyle su kıtlıklarının ve kuraklığın artacağını , tarımsal verimliliklerin düşeceğini, gıda fiyatlarında dünya genelinde yüzde 85’e varan artış gerçekleşebileceğini öngörüyor. Bu olumsuzluklardan en fazla etkilenecek toplumsal grupların başında İklim sisteminde yaşanan değişiklikler insan ürünü! yoksullar, siyasal, sosyal ve ekonomik olarak dışlanmış sosyal katmanlar, kadınlar ve çocuklar geliyor. İklim değişikliğinin 21. yüzyılın en büyük sosyal adaletsizlik kaynaklarından biri olması bekleniyor. İklim ağı adına konuşma yapan Deniz Ataç ise iklim değişikliğine uyumun yanı sıra bununla mücadele etmemiz gerektiğini özellikle vurguluyor. IPCC’nin bu raporu, tüm ülkelerle birlikte Türkiye’nin de iklim biliminin gösterdiği doğrultuda harekete geçmesi için bir uyarı niteliğinde! Zararı büyük olacak! Rapora göre, iklim değişikliğinin gelecekte en az yüzde 95 ihtimalle görülmesi beklenen etkileri.... 4 Kasırga, sel ve deniz seviyesindeki yükselmeye bağlı olarak, küçük ada devletleri, diğer küçük adalar ve kıyı bölgelerinde ölüm, yaralanma ve yerleşim yerlerinin zarar görme riski. 4 Karasal bazı bölgelerde ani sellere bağlı olarak yerleşim yerlerinin zarar görmesi, şehirlerde yaşayan nüfusun ciddi hastalık tehditleriyle karşı karşıya kalması riski. 4 Aşırı hava olaylarına bağlı olarak altyapı sistemlerinin büyük ölçüde zarar görmesi ve/veya ortadan kalkmasıyla elektrik ve su temini ile sağlık ve acil yardım hizmetlerinin düzenli sürdürülememesinden kaynaklanacak sistemik riskler. 4 Sıcak hava dalgalarının yaşanacağı dönemlerde kentsel ve kırsal alanlarda, dışarıda çalışanlar ile kentli nüfusun kırılgan kesimlerinde (yaşlılar, solunum zorluğu çekenler gibi) ölüm ve hastalık oranlarının artması riski. 4 Sıcaklık artışı, kuraklık, seller ve yağış rejimindeki değişiklik ve aşırılıklara bağlı olarak, özellikle yoksul kesimler için gıda temin sisteminin işlemez hale gelmesi ve gıda güvenliğinin tehlikeye girmesi riski. 4 İçme ve sulama suyuna yetersiz erişim ve tarımsal üretimde düşüşe bağlı olarak, özellikle yarı kurak bölgelerde yaşayan nüfusa sağladıkları biyolojik çeşitlilik ve ekosistem hizmetlerinin yok olma riski. 4 Karasal ve tatlı su ekosistemleri ile bu alanlarda yaşayan insanların yararlandıkları biyolojik çeşitlilik ve ekosistem hizmetlerinin yok olması riski. Neler mi olacak? Gıda fiyatlarında 2050 yılına kadar dünya genelinde yüzde 85’e varan artışlar öngörülüyor. İklim değişikliğiyle birlikte ticaret hacimleri ve ağı da etkilenecek. Beslenme yetersizliği olan çocuk sayısı 2025 milyon artacak. 2050’de 1 milyar kişi 100 lt/gün altında su ile yaşamak zorunda kalacak. Rapora göre sera gazı salımları, 800 bin yıllık dönemde hiç olmadığı kadar yüksek düzeye ulaştı ve buzullardaki erime hızla sürüyor. Türkiye ne yapmalı? İklim Ağı, bugün gelinen noktada Türkiye’nin sera gazı azaltım hedefi belirlemesinin yaşamsal bir zorunluluk olduğunun bir kez daha altını çiziyor. Küresel çözümün parçası olmak için iklim değişikliğine uyum politikalarının geliştirilmesi, Türkiye’nin başta kömür olmak üzere fosil yakıta dayalı enerji vizyonunun ciddiyetle gözden geçirilmesi, enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji politikalarının etkin bir biçimde uygulanması gerektiğini vurguluyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle