Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
6 30 Temmuz 2013 Salı emmuz 2012’de Grönland buzulu yüzey tabakasının yüzde 97’si 4 gün içinde eridi. Eylül 2012’de Kuzey Kutbu’ndaki Arktik buzullarının yaz sonu ulaştığı yüzey alanı 19702000 dönemindeki ortalama genişliğinin yarısına düştü. Bu iki olay aslında sürecin nasıl işlediğinin acı habercileri. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın 2011 yılında yayımladığı İklim Değişikliği Eylem Planı’na göre sera gazı salımlarının 1990 yılına oranla 2011 yılında yüzde 124 artış göstererek 422 milyon tona ulaştı. Böylece bilimin hedef olarak koyduğu kişi başı 2 ton olan karbondioksit salım seviyesi 5.65 tona ulaştı. Tüm bu bilgiler ve fazlası aslında iklim için harekete geçmenin zamanının çoktan geldiğini bize söylüyor. Geçtiğimiz Haziran ayında İstanbul’da gerçekleşen Küresel Eksen Değişimi (GPS) genç liderleri hedefleyen uluslararası bir iklim zirvesi ile İstanbul’da yapıldı. Bir hafta süren zirvede metod geliştirme, kişisel bağlar kurma ve bir topluluk oluşturma; değişim için küresel vizyon paylaşma ve liderlerin kendi ülkelerine döndüğünde nasıl benzer eylem ve zirveler organize T İklim için harekete geçme zamanı edebilecekleri konusunda fikir paylaşımı yapıldı. Tüm dünyadan gelen 500 iklim aktivisti verimli ve yapıcı bir buluşma gerçekleştirdi. Bu, aynı zamanda iklim adaletsizliğine karşı yapılanma için yeni bir çabanın da başlangıcı oldu. Buluşma, iklim hareketinin dünya çapında farklı bir seviyeye çekilebilmesi için beceri, kapasite ve stareji paylaşımına dayanan dinamik programı ile topluluk oluşturma için bir fırsat sundu, değişim için kolaylaştırıcı görev yaptı. 500 iklim aktivistinin İstanbul’a geldiği Küresel Eksen Değişimi’nde ayrıca “İklim için harekete geçme zamanı” diyerek 29 Haziran’da Kadıköy’de bir miting düzenlendi. İklim değişikliğini durdurmak ve “Başka bir dünya mümkün” demek için dünyanın altı kıtasındaki 140’tan fazla ülkeden gelen yüzlerce insan Kadıköy’de buluştu. Miting için İstanbul’a gelen Greenpeace Uluslararası Genel Koordinatörü Kumi Naidoo, hem Gezi eylemlerini, hem yerelden dünyanın dört bir yanına yayılan iklim hareketlerini, hem de iklim değişikliğine ivedilikle bulunması gereken çözümleri anlattı... Greenpeace Uluslararası Genel Koordinatörü Kumi Naidoo: “Gelecek yenilenebilir enerjide” İklim değişikliği, en önemli çevresel gündem maddelerinden. Bu anlamda fosil yakıt kullanımı, yani gaz, petrol ve kömürle birlikte iklim oldukça olumsuz etkileniyor. O yüzden yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmek, bu alana yatırım yapmak önemli. o ZUHAL AYTOLUN Greenpeace Uluslararası Genel Koordinatörü Kumi Naidoo N aidoo, Güney Afrika doğumlu. 15 yaşındayken ülkenin kurtuluş mücadelesi içerisinde yer almış. 1986 yılında sivil itaatsizlik, kitlesel eylemler düzenlediği gerekçesiyle defalarca tutuklanıyor ve sonunda ülkenin acil durum kurallarını ihlal etmekle suçlanarak yaklaşık bir yıl boyunca sürgüne gönderiliyor. Bu süre zarfında da bir Rhodes burslusu olarak Oxford’da siyaset sosyolojisi alanında doktora yapıyor. 1990 yılında Nelson Mandela’nın serbest bırakılmasının ardından Afrika Ulusal Kongresi’nin yasallaştırılması üzerine çalışmak amacıyla Güney Afrika’ya dönüyor. 1994 yılında demokratik seçimler sırasında tüm seçim personelinin eğitiminden sorumlu olarak Bağımsız Seçim Komisyonu’nun resmi sözcülerinden oldu. Dernek ve STK’larda görev alan Noidoo, halen Greenpeace Uluslararası Genel Direktörü ve 15 yaşından bu yana aktif olarak insan hakları, yoksulluk, işçi hakları, çevre konularında aktif eylemlere katılıyor ve konferanslar veriyor. Miting için İstanbul’da bulunan Naidoo, Gezi Parkı eylemlerini de yorumlayarak sözü Gandhi’nin “İlk önce sizi yok sayarlar, sonra size gülerler, sonra sizinle savaşırlar. En sonunda siz kazanırsınız” sözüyle başlattı. “Türkiye’de demokratik, özgür, çevreci ülke isteyen insanlar var. Gezi Parkı eylemlerinde kullanılan güce bakarsanız, burada yönetici sınıfın dikkatini çekmiş bir kitle görürsünüz. Bu hareketlilik önemli. İklim değişikliği konusunda da süreci tersine çevirmek istiyorsak, politik düzlemde yapmalıyız. Artık zaman daralıyor.” Enerji devrimine ihtiyacımız var Naidoo, iklim için petrol, gaz ve kömürden kurtulup çevreci çözümlere yönelmek gerektiğini belirtiyor. “Kömürde Türkiye mevcut ve yapılacak projelerle birlikte dördüncü sırada. Çin, Hindistan ve Rusya ilk üçte. Bu ülkelerin nüfusu Türkiye’den daha fazla. Bu anlamda büyüyen bir güç olan Türkiye’nin sosyal bilincin, lokal, ülke ve global anlamda artması gerekiyor” diyen Naidoo ekliyor: “19902010 arası sera gazı emisyonu Türkiye’de yüzde 115 artırmış. Bu demek ki dünyada en önde. Buradaki tek sıkıntı mevcut termik santral sayısı değil. Hükümetin yapmayı planladıkları da sıkıntının önemli bir parçası.” Naidoo, hem enerji hem de çevre için bir orta yol olup olmadığı sorusunu da şöyle yanıtlıyor: “Fosil yakıt endüstrisinin ağır topları ve güç odakları, insanları başka bir yol olmadığına inandırmak istiyor. Onların öne sürdüğü argümanda kalkınan ekonomiyle birlikte enerji tüketimi artıyor ve tüm kömür tüketimini bir gecede durdurmak mümkün değil. Savunduğumuz şey, fosil yakıtlar zararlı. Yeni yatırımlar başka yönlere yapılmalı. Yenilenebilir enerji kaynakları giderek artıyor. Gelecek bu yönde. Fosil yakıtlara değil, buraya yatırım yapılmalı.” Greenpeace 2010 yılında bir rapor yayınlamıştı. Orta vade için hazırlanan bu raporda 2050 yılına kadarlık süreç için neler yapılabilir şeklinde bir inceleme yer alıyordu. Strateji paketlerinde yenilenebilir enerji kaynakları, fosil yakıtlara bağımlılık nasıl azaltılır... Naidoo, “Az şeyle çoğu başarmayı öğrenmek lazım” diyor, “Eğer gezegenin yok edilmesini önleyeceksek, sanayi devrimine denk olacak bir enerji devrimine ihtiyacımız var. Bu devrimi sürdürülebilir kılmalıyız.”