Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
30 Temmuz 2013 Salı 5 Kuzguncuk hâlâ direniyor İ stanbul’un son bostanlarından biri olan Kuzguncuk Bostanı, uzun süredir ‘imâr’ kaderine direniyor. 700 yıllık bir geçmişe sahip bostan yaklaşık 30 yıldır betonlaşma tehlikesiyle karşı karşıya. İstanbul’un tarihi boğaz köylerinden biri olan Kuzguncuk, yaklaşık 30 yıldır, eski adı İlia’nın Bostanı olan, 700 yıllık geçmişe sahip bostanını korumak için mücadele veriyor. Sit alanı olan ve 17 dönümlük bir alan kaplayan Kuzguncuk Bostanı Kültür varlıkları Koruma Kurulu’ndan hakkında çıkacak kararı bekliyor. Aslında 1986 yılına kadar yeşil alan olarak kabul edilen Kuzguncuk Bostanı’nın yapılaşmayla mücadelesi bu yıllarda başlar. Boğaziçi İmâr yüksek Kurulu, Boğaziçi İmâr Yasası’na aykırı bir şekilde 1986’da bostana okul yapılmasına izin verir. 1992’de ise arazi Türkiye Organ Nakli ve Yanık Tedavisi Vakfı tarafından hastane yapımı için 10 yıllığına kiralanır. Bu Kuzguncukluların yoğun tepkisini çeker ve hastane yapımından vazgeçilir. 1996 yılına gelindiğinde ise bu sefer Milli Eğitim Bakanlığı araziye okul yapmak için kolları sıvar. Bostanda 2000 yılında izin alınmadan okul inşaatı için zemin etüdü çalışması yapılır. Kuzguncuk halkının bostan için verdiği mücadele yeniden başlar böylece. Semtlerini korumak isteyen Kuzguncuklular Derneği hukuk mücadelesini başlatırken, mahallede de hummalı bir çalışma başlar. İmzalar toplanır, bildiriler dağıtılır, cadde kenarlarında piknik düzenlenir. Koruma Kurulu ihbarı dikkate alarak, yapılan çalışmaların izinsiz olup durdurulması yönünde karar verir. Şehir Plancıları Odasının açtığı, derneğin ve Mimarlar Odasının da müdahil olduğu dava kazanılır, idari mahkeme yürütmeyi durdurur. 2011 yılında Vakıflar Müdürlüğü, özel okul projesini imar müdürlüğüne gönderir. Yine bir hukuki başarı gelir, 6. Koruma kurulu projeye onay vermez. Proje şimdi Çevre ve şehircilik Bakanlığı bünyesindeki Tabiatı Koruma Komisyonu’nda. Bostan hakkında çıkacak kararı bekliyor... Yedi Göbek İstanbullu Yedikule Bostanları Y edikule Bostanları dünyanın kesintisiz 6. yüzyıldan beri ekilip biçilen eski kentsel tarım arazisi. Bizans mirası olan bu bostanlar Osmanlı döneminde de sürdürülmüş ve kentin yaş sebze, yeşillik ve meyve ihtiyacını karşılamış. İstanbul kenti, tarih boyunca doğa ile kentsel yaşamı birleştiren ideal bir örnek oluşturuyor. İstanbul için bostanlar, kentin varoluşunun bir parçası. Payitaht merkezi olarak İstanbul’a imparatorluğun her bölgesinden yiyecek geliyordu. Tahıl, bakliyat, kışlık yiyecekler gibi pek çok ürün çok uzun yollar katederek gelse de, çabuk bozulan yeşillik ve narin sebze meyvelerin yakın civardan temini gerekiyordu. İklim de uygun olduğundan pek çok ürün tam da İstanbul’un göbeğinde yetiştirilmekteydi. Yedikule Bostanları hakkında pek çok tarihi belge bulunuyor. 1890’lardan kalan fotoğrafları da var. Ekrem Hakkı Ayverdi tarafından hazırlanan 19. yüzyıl İstanbul haritasında, Yedikule Kapısı’nın hemen önünde ve surlar içinde yer alan İsmail Paşa Bostanı’nın içinde bostan evi, tek katlı almaşık örgülü kâgir ahır, taş örgülü kuyu ve havuz gibi bostan müştemilatı görülüyor. 19. yüzyıl Ayverdi haritasına göre bugün Yedikule Bostanları’nda bulunan ahşap ev ve ahır aynı konumda bulunuyor. Aynı bilgileri Hazinedarbaşı Süleyman Ağa İbn İsmail’in 1708 tarihli vakıfnamesindeki ifadeler de doğrulamaktadır. Ne yazık ki bu vakıfnamede adı geçen yapı türlerinden günümüze çok azı ulaşmıştır. Kalan örnekler ise günümüze kalan çok az sayıdaki Osmanlı tarım teknolojisi yapı örnekleri olarak önem taşıyor. UNESCO Dünya Kültürel Miras listesinde olan Tarihi Yarımada’nın ve İstanbul Surlarının doğal bir parçası. Surların hemen dibindeki alanlara yapılacak her türlü düzenlemenin son derece incelikli düşünülmesi ve her türlü inşai faaliyetin uzman arkeolaglar denetiminde yapılması gerekiyor. Dünyanın en eski kentsel tarım mirası olan Yedikule Bostanları geleneği “Yaşayan Kültürel Miras” olarak da büyük önem arz ediyor. Günümüzde giderek önem kazanan kentsel tarım pratiği açısından iyileştirilerek korunması ve örnek teşkil eden bir model olarak korunması gereken bu alanın yokedilmesi ve tarihi bağlamla alakası olmayan bir düzenlemeye kurban edilmesi Osmanlı mirasından hiçbir şey öğrenilemediğinin ve İstanbullu olmanın özümsenemediğinin bir başka göstergesi. D oğal SİT alanı olan Kadıköy Kuşdili Çayırı’na yapılması planlanan AVM projesi iptal edildi. Kadıköylülerin yoğun tepkisi üzerine ilk önce ‘kısmi’ geri adım atan devlet yetkilileri AVM projesinden geri adım attı. Yapılan plan değişikliğine göre Kuşdili’nin tamamı yeşil alan olacak, altına da iki katlı otopark yapılacak Kadıköy Kuşdili Çayırı’na yapılması planlanan Alışveriş Merkezi (AVM) projesi Kadıköylülerin itirazları üzerine rafa kaldırıldı. 3. derece doğal SİT alanı olan Kuşdili Çayırı’na AVM yapılmaması için 7 bin 369 imza toplanmış, 5 bin 536 dilekçe verilmişti. AVM inşaatı projesi yoğun tepkiler sonucunda ilk önce küçültüldü. Kadıköylüler Kuşdili Çayırı’nı ‘şimdilik’ kurtardı Projede yapılan değişikliklerle toplamda 150 bin metrekare olan inşaat alanı 20 bin metrekareye indirildi. Daha sonra proje, olası itirazlar için askıya alındı. Son olarak İstanbul Büyükşehir Meclisi’nin Temmuz ayı 4. toplantısında Kuşdili Çayırı’nın yeşil alan olarak düzenlemesi oy çokluğuyla kabul edildi. Buna göre şu anda otopark olarak kullanılan Kuşdili Çayırı alanının alt kısmının yüzde 50’lik bölümüne iki katlı otopark yapılacak. Kuşdili AVM projesine karşı çıkan ve bu konuda aktif rol oynayan Kadıköy Tarihi Çarşısı Derneği Başkanı Ali Geçgel, son kararı değerlendirdi. AVM projesinin iptal olmasını büyük bir başarı olduğunu belirten Geçgel, yeni proje hakkında şöyle konuştu: Kadıköy Tarihi Çarşısı “Kadıköy, yeşil ve trafiğin keşmekeşliğinden yoksun rahat ulaşımın Derneği Başkanı olduğu bir alana daha kavuştu .Bizim için otopark olması önemli. Çünkü Ali Geçgel Kadıköy Tarihi Çarşısı, Şükrü Saraçoğlu Stadı Kuşdili’nin altına otopark yapımına karşı açısından ve Kadıköy için bu bir ihtiyaç. Tabi bu çıkanlar da var. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) yapılırken keşke Kadıköy de yaşayanlara ve bizler gibi esnaf olanlara da sorulsa! üyeleri, il meclisinde yapılan toplantıdaki 45 dönüm büyüklüğündeki Kuşdili Çayırı’na yapılması planlanan AVM’nin iptal otopark oylamasında ret oyu kullandı. CHP olması bizim olduğu kadar bizlerle beraber mücadele veren 13 platform bileşeninin grubu, arkeolojik yapısı nedeniyle alanda ve bütün Kadıköylülerin başarısıdır.” otopark inşa edilmesine karşı çıktı.